03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U RLA R A Cappella”, Enis Batur’un “Tuğralar”, “Perişey”, “Kanat Hareketleri” ve “Neyin Nesisin Sen” adlarını taşıyan lirik şiirler toplamının beşinci kitabı. Şaire bir dönemin, bir tür iç dönemin bittiğini duyuran bir yapıt. Kitabındaki şiirlerinin çoğunu “sokak şiirleri” olarak niteliyor Batur. 20072014 arası yurtdışında yaşamış olmasının yansımaları olduğunu vurguluyor. Öte yandan bitkiler ve hayvanlarla adeta söyleştiği bu kertede doğaya saygı ve bir tür karşılıksız sevgi duygusu da daha önde. Batur’un söyleşimizde yer verdiğimiz bir diğer kitabı ise bir saygı duruşu niteliğindeki “Oktay Rifat’a Doğru”. İncelemesinde yıllar önce “Türkçe Şiirin Doruğunda” konumladığı Oktay Rifat’ın şiirini bir defa daha okumaya girişiyor Batur. “Oktay Rifat’a Doğru”nun özellikle “ek”leri çok önemli: Garip üçlüsünün yeniyetmelik ürünleri ilk kez burada kitaplaşıyor ve Rifat’ın kitaplarına girmemiş bazı yazıları onları bütünlüyor. Batur’la “A Cappella” ve “Oktay Rifat’a Doğru” adlı kitaplarını, Bursa’da bir ay izlenimde kalacak olan “Enis Batur: Labirentini Ören Şair” sergisini ve sıradaki yeni çalışmalarını konuştuk. Burhan Sönmez, bir modern zaman dervişi. Kanayan yaralara hikâyeler üfleyen bir kent masalcısı. Yeni romanı “İstanbul İstanbul”da, dört kahramanın işkence gördüğü hücrede acıyı dindirmek, acıdan duran zamanı geri kazanmak ve kaybettikleri şehrin yüzünü yeniden görebilmek adına birbirine hikâyeler anlattığını görüyoruz. Bu hikâyelerle birlikte var olmayı seçtikleri şehrin, İstanbul’un karanlık ve aydınlık yüzünü okuyucuya aktarıyorlar. Sönmez’le “İstanbul İstanbul” üzerine söyleştik. Bol kitaplı günler… TURHAN GÜNAY [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap Justin Marozzi’den “Tarihi İcat Eden Adam” “A Herodotos El Uksur Tapınağı, kadim Thebai kenti. Herodotos, seyahati sırasında Mısırlılarla ilgili “Aşırı ölçüde, dünyadaki bütün diğer kavimleri geride bırakacak kadar dindarlar” diye yazar. Justin Marozzi Bilge bir tur rehberi Justin Marozzi, “Tarihi İcat Eden Adam”da Herodotos’un gittiği rotayı ve anlattığı coğrafyaları ziyaret edip geçmişin izlerini günümüzde arıyor, bağlantıları bulmaya uğraşıyor. Bir anlamıyla “tarihin babası”na saygılarını sunuyor. r Ali BULUNMAZ ğrencilik yıllarımdan bu yana dönüp baktığım bazı kitaplar var. Bunlardan bir tanesi de Herodotos Tarihi; ben mi onun peşinden gidiyorum yoksa o mu beni kovalıyor, bu bazen birbirine karışıyor. Aslında Herodotos’un takipçisi hayli fazla, hele dünyayı gezmeyi alışkanlık haline getirenlerin ve tarih meraklılarının önemli bir başvuru kaynağı. Justin Marozzi, Herodotos Tarihi’nden yola çıkıp çantasını toplamış; Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya oradan da Asya’ya geniş bir coğrafyayı görüp anlama fırsatı bulmuş. Bu anlamda Marozzi’ye gezi gazetecisi demek de mümkün. İLKLERİN ADAMI HERODOTOS Marozzi, Herodotos’un hikâye anlatıcısı olduğunu baştan kabullenmiş. Ama sanılmasın ki hikâye gerçeklere hiç değmiyor. Herodotos’la kol kola giren Marozzi, bir yandan onun diline doladığı mekânların şimdiki haline doğru ilerliyor bir yandan da kaydettiklerinin üstünden dikkatle geçiyor. Tarihe düşülenlerin yanında ilk önce Herdotos’un tarih yazdığını söyleyen Marozzi, eski zaman ve mekânlara ilgisinin kendisini hareketlendirdiğini de ekliyor. Onu “tarihin babası”yla tanıştıran da bu. Ama Herodotos’a “yalanların babası” diyenlerle de yüzleşmiş. Geleneksel tarihten farklı olarak “ahlaki mesaj” vermesi, Herodotos’u kaygan bir zeminde yürütür. Marozzi de destansılıkla ve büyük bir cesaretle şehirleri kayda alışı sayesinde onun bize bugün bile nefes alıp veren bir kaynak sunduğunun ayırdında. Marozzi’ye göre Herodotos “ilk dış muhabir, araştırmacı, gazeteci, antropolog, seyahat yazarı, kâşif, hikâye anlatıcısı, bilgin, asparagasçı, nüktedan ve gönlü zengin bir insan.” Herhalde bunca marifet sahibi olması yüzünden alaya alındığı kadar saygı da görüyor. Marozzi’nin onu “harika yol arkadaşı” şeklinde selamlaması da aynı saygıdan ileri geliyor. Herodotos’un kendi çapında; bugün anladığımızdan farklı şekilde yaptığı kültür tarihçiliği Marozzi’nin işine yaramış, en azından geçmişle şimdiyi karşılaştırma anlamında. Böylece Herodotos’un memleketi Bodrum’dan başlayan seyahat renklenmiş. Herodotosvari gezisinde, Bodrum’da ona gösterilen ilginin azlığı Marozzi’yi hayal kırıklığına uğratıyor. Ancak baba gibi hiçbir ayrıntıyı atlamadan ilerliyor, bunlara kendi gözlemlerini de ekliyor. Yer üstünde, su altında ve yazılı çizili ne varsa görüp kaydediyor. “Harika şeylerin zorunlu koleksiyoncusu” Herodotos’u, bugün görse hayli şaşırtacak değişikliklerin nedenlerini düşünmeden edemiyor: Bozulmanın radikalliği ve hızı Marozzi’nin kafasını kurcalıyor. Yabancı kültürlere ilişkin görüşlerindeki insancıllığa, hoşgörüye ve açıklığa uygun biçimde Herodotos’un gittiği topraklara adım atan Marozzi, günümüzün savaş ve gerilim coğrafyalarına da uğruyor. Ortadoğu’da Irak ve Mısır’la açtığı parantezi yeniden kuzeye, Yunanistan’a tırmanarak kapatıyor. Marozzi, Herodotos’un seyyah olduğuna inananlarla her şeyi uydurduğunu söyleyenler arasındaki çekişmeyi yine bu yolculukta anımsar. İnsanları eğitir ama bir yandan da eğlendirirken Herodotos’un martavalı en aşağı seviyede tuttuğunu belirtir. Yoksa Bağdat’ta çatışmalar ve ABD işgali sürerken Herodotos’un “bize tarihten ders almadığımızı, farklı çağlarda aynı düşmanlara karşı aynı sebeplerle aynı savaşları yürüttüğümüz” mesajını veremeyeceğini söyler. Bu arada kadim memleketlerdeki geleneksel gerginlikler ve tarihi yeniden yazma yarışı bütün hızıyla devam ediyor… Marozzi, Babil’den ayrılmak üzereyken Herodotos Tarihi’nin yanında bir M4 tüfeği ve şarjörleri duruyor! ŞARLATAN, KRAL VE CANİLER… Mısır ise görece daha durgun ama sorunlar üç aşağı beş yukarı aynı. Herodotos’un büyük oranda Nil’e kafa yorup onun nereden gelip nereye gittiğini soruşturduğu düşünüldüğünde büyülü nehrin suyu Marozzi’yi, palavralarla gerçeklerin birbirine karıştığı o topraklara yeniden çekiyor. Nil’in, her iki gezgini de büyülemesi tarihi bir ortaklığın göstergesi. Şehirlerin ve oradaki hayatın ayrıntılarının anlatımı da cabası: Kahinler, bilgeler, şarlatanlar, krallar ve caniler… “Dünyanın anası Kahire”yle ve öbür Mısır kentlerinde hepsi var. Marozzi, Yunanistan’a vardığında, bilgeliğin ve büyük düşünürlerin anavatanına ayak bastığını fark eder. Orada demokrasi, diplomasi, ayaklanma ve skandallarla örülü yakın tarihin yanında her şeyi etraflıca tartışıp kurmaya uğraşan uzak tarihle karşılaşır. Atina’dan Selanik’e, dünyayı değiştiren bir toplumun ağırlığı ve umursamazlığıyla yüzleşir Marozzi. Bodrum’dan başlayıp Mezopotamya’ya, oradan da Mısır ve Yunanistan’a dek süren yolculuk, Marozzi’ye dünya tarihini belirleyen toprakları gösteriyor. Aynı gezi, Herodotos’un hâlâ anımsanan ve geçmişten bugüne seslenen eğlenceli anlatımıyla bilge bir tur rehberi olduğunu hatırlatırken Tarihi İcat Eden Adam kitabının da doğuşunu sağlıyor.n [email protected] Tarihi İcat Eden Adam/ Justin Marozzi/ Çeviren: Nurettin Elhüseyni/ Yapı Kredi Yayınları/ 338 s. Ö İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 1 0 2 6 M A R T 2 0 1 5 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle