Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLARA Hızlan’dan iki yeni kitap E Eğlendirmeyi bilmek Damian Szifon Edebiyatın ve sanatın, yüksek düzeyde de olsa yalnızca eğlendirmesini bekleyenlerin nüfusu giderek tırmanıyor. Pişmiş aşa su katıyor “Bergman’dan, Thomas Bernhard’dan, John Ashbery’den artık sıkılan”lar. D debiyatın, sanatın eğlendirme (entertainment) sektörünün hizmetine girmesinden en hafifindenirkilenler arasındayım. Bu çerçevede dolgun bir eleştirel tavır geliştirmiş olduğumu söyleyemem; ara sıra dirsek atarak yanından geçip uzaklaştığımı, aslında uzak durmayı yeğlediğimi görüyorumzaafsa zaaftır. Has, iyi edebiyatın, sanatın ancak ciddiyetten ölerek, kasvet üreterek, “ağır ol molla sayılırsın” edâsıyla yapılabileceğini düşünmüyorum buna karşılık: Pek çok sıkı yapıtın eğlendirici boyutu asal özelliğidir: Rabelais’yi, Swift’i, Tristram Shandy’yi, Queneau’yu ya da Perec’i, Oğuz Atay’ı ya da Orhan Duru’yu büyük, derin hazlar devşirerek okumayanlara ancak “güdük” sıfatı yakıştırılabilir. Tiyatroda (Ubu), sinemada (Keaton, Chaplin), resim sanatında (Daumier, Grozs, Dubuffet), müzikte (Satie) farklı mı durum? Şiirde (Can Yücel), masalda (Lewis Carroll), felsefede (Fourier), Nasreddin Hoca’sıyla, Karagöz’üyle, Carmina Burana’sıyla anonim halk kültürlerinde? Son, Arjantinli yönetmen Damian Szifron’un görkemli filmi Yeni Vahşiler’i Fatma Tülin’in beni sırtımdan itmesi sayesinde izledikten sonra oturup yeniden düşünmeye koyuldum: Yetenekli, zeki, usta bir yönetmen, son derece sert bir üslupla, Hayat’ın en derin kesitlerine soYukio Mişima kularak olağanüstü bir eğlenti perfordışı durumlardan sayılmazdı. mansı gerçekleştireÖlümsüzlük isteği, ölümün bilmişse, filme geri yok edici gerçeği karşısında dönmek gerekirdiyılgıya düşen insanın gendöndük de! lerine sinmiştir: Gilgameş Eğlendirme sekDestanı’nın yazıldığı, Mathutörünün vardığı salem ya da Lokman Hekim sonuç, seçtiği ve efsanelerinin hüküm sürdüğü dayattığı vasatî hiza James Joyce çağların ardından, rasyonel ile bağlantılı: En birey bir tılsımın değil bir çok müşteri hedeyapıtın, bir buluşun, bir utkunun kendi finde olduğu için düpedüz aptallaştırıcı zamanını aşacak bir soyut hayat hakkı bir güldürü dozuyla sınırlıyor fabrika tanıyabileceğini düşünerek hedefine üretimini, o kadar ki, bırakalım Buster kilitlenmiştir: Dante’den, Cervantes’ten Keaton’ı, ince bir çizgi tutturduğu için Milton’a, Balzac’a, oradan Joyce’a ya Seinfeld gibi bir televizyon dizisini bile da Mişima’ya hep aynı hülya. fazla buluyor. Ve dev dağıtım ağı aracılıUç modernler, görünüşte bu hülğıyla boş eğlencenin baştâcı edilmesini yayı sarakaya almışlardı. Görünüşsağlıyor. İdeolojik cepheler körüklüyor te diyorum, çünkü bir tek Dada’nın sonucu: Herşeyle eğlenmeye kalkarnégationiste kanadındakiler içtendi basanız şarjörleriniz doludur, gülmekten na kalırsa: Vaché, Rigaut, Cravan, öteölmek isteyenler sıraya girebilir. kilerin istediği ortada. XX. yüzyılın son Öte yandan, Edebiyatın ve çeyreğine mühür vuran izleklerden “YaSanatın, yüksek düzeyde de zarın Ölümü”ne imza atanların (Blancolsa yalnızca eğlendirmesini hot, Foucault, Barthes vb.) durumu da bekleyenlerin nüfusu gidefarklı görünmüyor açıkçası: Kazandıkrek tırmanıyor. Pişmiş aşa tan sonra reddetmek ikna etmiyor. su katıyor “Bergman’dan, Günümüz şairi, yazarı, sanatçısı, Thomas Bernhard’dan, John düşünürü ölümsüzlük hülyasından söz Ashbery’den artık sıkılan”lar. etmeyi gülünç bulmadığında aşılmış, Gelgelelim, Hayat şırdanköhne bir heves olarak tanımlıyor gedan ibaret de değil. nelde. Oysa bütün her şeyiyle (duruş, ÖLÜMSÜZLÜK HÜLYASI tavır, niyet, seçim) aynı yolun yolcusu. Tektanrılı dinlerin yeryüzündeki XIX. yüzyılda, hatta XX. hâkimiyetinin biricik nedeni ölümden yüzyılın ilk çeyreğinde, genç sonra yaşam vaatlarıdır; kaldırın, mübir şairin, yazar ya da samin nüfusu sıfıra iner. Ölümden sonra natçı adayının gelecekte yaşam inancı taşımayan kişi, yaşarken kalıcı, önemli bir yapıt vermiş sığınacağı bir anlam bulmak zorundaolmakla anılmayı hedefleDante dır. n diğini açığa vurması sıra oğan Hızlan, gazete ve dergi yazılarından oluşan iki yeni derlemeyle buluşuyor okurlarla: “Deme Kış Yaz, Oku Yaz”, Hızlan’ın Hürriyet gazetesinde cumartesileri yayımlanan kitap yazılarından derlenen “Kitaplar Kitabı” serisinin beşincisi. “Kitap Hayat İçindir” ise Radikal Kitap ve Tempo Kitap’taki yazılarından oluşuyor. Fonda iç yakan, hüzünlü bir tarih geçidi, 1970’lerden 12 Eylül’e uzanan karanlık günler. Murathan Mungan’ın yeni kitabı “Harita Metod Defteri”, yaşanmış olayların, onların yazarda bıraktığı izlerin yer aldığı anılardan oluşan bir toplam. “Bir Nedene Sunuldum” Yalçın Tosun’un dördüncü öykü kitabı. Tosun, bu kitabında da çocukluk yaralarını, aile kurumunu, ergenlikten yetişkin bireye olan yolculuğu ve bastırılan cinselliğin odağında edebiyatındaki çıtasını biraz daha yükselterek okuruyla buluşturuyor. Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde düzenlenen kadın yazarlar sempozyumlarının üçüncüsü “Suat Derviş Edebiyatı” kapsamında sunulan bildirilerden seçilerek oluşturulan kitabı, Günseli Sönmez İşçi hazırlamış. Sevinç Kuşları cinsler, türler arası ayrımları, sınırları aşan aşk, şefkat, ve vicdan masalları üçlemesi. “Deccal’in Hatırı” acayip aşkların romanıydı, “Kısas” kötülüğün ve hesaplaşmaların. Üçlemenin son kitabı “Son Şurâ” da yine aşkın ve kesilen son raconların romanı. Sezgin Kaymaz’la üçleme üzerine konuştuk. Bugüne dek Nobel ve Pulitzer’in de aralarında bulunduğu birçok ödüle layık görülen Toni Morrison’ın 2008’de yayımlanan dokuzuncu romanı “Merhamet”, köleliğin ve ırkçılığın temelinde yatanları henüz daha kanıksanmadığı bir zamana işaret ediyor. KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar l Yayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden l Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü l Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. 12 Kasım 2015 Bol kitaplı günler... 3 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap