Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Uğur Biryol’un derlemesi “Karardı Karadeniz” Uğur Biryol’un arkeolojik kazı niteliğindeki derlemesi, Karadeniz’in çokkültürlü yapısını yansıtmasının yanında, asimilasyona karşı reasimilasyonun yol açtığı kültürel canlanmayı da resmediyor. r İsmet MELENAĞZI öfke bunlardan biri. Karadeniz’in genelinde yaygın olan iki unsur. Ama onun dışında Lazlarla Karadenizlileri özdeşleştirecek pek bir yan göremiyorum. Derlemede Karadeniz’in kültürel kayıpları arasında “kaybolan” gayrimüslim nüfusun hatırası ve mirası, önemli bir tema olarak işleniyor. Bu konuya Karadeniz halkı nasıl bakıyor, bir duyarlılık artışı var mı, milliyetçi kaygı ve reaksiyonlarda bir aşınma var mı? Bundan 20 yıl önce gayrimüslim nüfusun varlığına dair bir şey söylemek büyük bir cesaret işiydi. Rumlar, Ermeniler bahsi geçtiğinde neler söylendiğini hepimiz biliyoruz. Ancak artık “başka” dillerin, dinlerin bu coğrafyada hem de hatırı sayılır biçimde yaşamış olduğu gerçeği kabul edilen bir durum. Bu bile bence bir adım. Sümela’da ayin yapılabiliyor, Maçka’da Kalandar kutlamaları yapılıyor, Hıristiyan akrabalar çıkıyor; Hemşinlilerin bir kısmı Ermeni olduğunu kabul ediyor, Trabzon’un köylerinde Rumca konuşuluyor ve Rumca türküler albümlere konuluyor. Bunda mesela müziğin çok büyük payı var. Sonbahar filminin finalindeki Ermenice (Hemşince) ağıt insanları ağlatabiliyor. Bulutları Beklerken filminde Lazca bir ağıt hüzünlendiriyor. Bu çalışmalarla geçmişe bakmak insanlara daha sağlıklı bakış açıları kazandırdı zaman içinde ama yine de reaksiyoner olan çok sayıda insan olsa da eylemlilik halinde değiller eskisi gibi. Kitapla ilgili aldığınız tepkileri, işittiğiniz yorumları da merak ediyorum buna bağlı olarak. Kısa bir süre olmasına rağmen gayet olumlu. Özellikle Karardı Karadeniz’i bilenler tamamlayıcılığı konusunda hemfikir. Ayrıca yine bir boşluğu doldurması açısından da takdir alıyor. Elbette bunlar ilerleyen dönemlerdeki çalışmaların temelini de atıyor. n “Karardı Karadeniz”/ Derleyen: Uğur Biryol/ İletişim Yayınları/ 516 s. Tarihin Her Alanında Tarihçi Kitabevi Yayınları Cumhuriyet Ekonomisinin Öyküsü III: Cilt 19802013 TÜKETİM EKONOMİSİ Küreselleşme Cahit Kayra, Ekonomi Tarihi, 400 sayfa 1980 yılından günümüze uzanan dönem KAYNAKLARIN TÜKETİLMESİ, TÜRKİYE’NİN SANAYİLEŞMESİNİN DURMASI ve GERİLEMESİDİR. III. ciltte bu son gelişmenin öyküsünü Cahit Kayra’nın kaleminden okuyacaksınız. arardı Karadeniz derlemenizle bu yeni derleme arasında belirgin bir devamlılık görünüyor. Siz burada kendi derdinizi, niyetinizi nasıl anlatırsınız? Karardı Karadeniz; artık gittikçe yozlaşan, kararan bir kültüre ağıt gibiydi bir bakıma. Göz göre göre dejenere olan bir kültürün, yaşam biçiminin nasıl bu hale geldiğinin somut bir fotoğrafıydı. Yazılar ve kurgusunda da öneri de sunuyordu. Ama asıl yakıcı olan şey kimliğin kaybolmasıydı ki zaten bütün yıkımın zemini buna dayanıyordu. O nedenle özellikle buna vurgu yapan ya da ön plana çıkaran bir çalışma olması için çabaladım. Karadeniz “kültürü” deyince ne anlaşılıyor genellikle? O anlaşılan şey, gerçekten anlamlı mı? Bu derlemede biraz başka bir “kültüre” kapı aralanıyor sanki... Karadeniz kültürü denilince akla gelen hamsi, Temel, Fadime, uyy, daaa, kemençe, mısır gibi klişelerdir. Anlamlı değil çünkü başlıbaşına bir popüler kültür algılaması ve dayatması. Elbette Karadeniz gerçeğinin içinde payı olan ama başat olmayan maddeler bunlar. Asıl Karadeniz ise kıyıların ardında. Şöyle de diyebiliriz aslında, görmek isteyen dağlara bakmalı çünkü gören sahil yolunu görüyor! O nedenle bu kitap Lazları, Hemşinlileri ve Karadeniz halklarını anlatıyor; kaybolan yönüyle. Karadeniz “Laz” özdeşleştirmesi hem Karadenizlileri hem Lazları kızdıran bir yanılgıya dayanıyor, bunu biliyoruz, anlıyoruz. Fakat bu kitabın da ipucu verdiği gibi, pekâlâ birtakım geçişlilikler, etkileşimler de yok değil sanırım, yanılıyor muyum? Her Karadenizli Laz değil ama her Laz Karadenizli neticede. Karadeniz sınırını çıkınca herkese Laz demek yanlışı da İstanbul bakış açısının bir ürünü. Lazların en başta anadilleri var, bin yıllık bir yaşam kültürleri var, gelenekleri var… Ama genelin içinde Lazları, Hemşinlileri ve karakterize edilecek ortak Kitap, Karadeniz halklarını kaybolan özellikler de var. Silah ve yönleriyle anlatıyor. K I. Cilt 19231950 Devletçilik ALTIN YILLAR Cahit Kayra, Ekonomi Tarihi, 456 sayfa II. Cilt 19501980 KARMA EKONOMİ Cahit Kayra, Ekonomi Tarihi, 344 sayfa Sümbül Dağı’nın Karları1946 Yılında Bir Hakkari Seyahati Cahit Kayra, Sosyal Tarih, 160 sayfa Savaş Türkiye Varlık Vergisi Cahit Kayra, Cumhuriyet Tarihi, 432 sayfa Moda Caddesi 104/A (Ziraat Bankası yanı) Moda/Kadıköy T: 0(216) 418 68 86 0(530) 370 74 11 info@tarihcikitabevi.com / www.tarihcikitabevi.com 1 1 E Y L Ü L 2 0 1 4 n S A Y F A 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1282