05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Aradım… Aradım… Yok… Bulamadım. İyi biliyorum, dosyanın üzerine ‘Erdoğan’ın Sicili’ yazmıştım. Bulmalıydım; benim için çok önemliydi; bunca yılın emeği vardı. Gözüm gibi koruyordum. Evin her yerine baktım. Bulamadım. Dosya ve defter kayıptı… Sonra anladım; dosyayı ve o defteri evden biri/birileri çaldı! Peki… Hırsız kimdi... Niye çalmıştı? Bilgileri belgeleri ileride Erdoğan’a karşı kullanmak için alıp götürdüler dosyayı.” Kayıp Sicil Erdoğan’ın Çalınan Dosyası’nın hikâyesi bu. Soner Yalçın yine ses getiren bir çalışmayla okur karşısında. Muhteşem Süleyman’ın İmparatorluğunda / Nicolas de Nicolay / Çeviren: Şirin Tekeli, Menekşe Tokyay / Kitap Yayınevi / 362 s. Nicolas de Nicolay Fransa’nın İstanbul’daki büyükelçisi Aramon Senyörü Gabriel de Luetz’in 1551’de başlayan ikinci büyükelçilik görevi sırasında onun maiyetinde bulunuyordu. Hem çok iyi desen çizerdi, hem de kusursuz bir haritacıydı, dolayısıyla Osmanlı ülkesinde yerleşme merkezlerini ve tahkimatları gözlemleyebilecek yetenekteydi. Osmanlı ülkesine sayehat ise deniz yoluyla Marsilya’dan başladı, Cezayir, Trablus, Kythera (Çuha Adası), Sakız, Gelibolu üzerinden İstanbul’a ulaşarak tamamlandı. Nicolay’ın bu seyahat sırasında çizdiği 60 resim hakkâk Lyon Davent tarafından bakır levhalara işlenerek eserin Avrupa baskılarının kazandığı başarıya büyük katkıda bulundu. Nicolay yolculuk boyunca uğradıkları yerleri kısa bölümler halinde anlattıktan sonra asıl ağırlığı İstanbul’a verir... Kitap, Avrupa’da ilk yayımlandığı tarihten 438 yıl sonra şimdi Türkçede. Zamanın Alamadıkları / Haramiler / Kitapsal Yayın / 176 s. İnsanın varoluşundan beri yaşadığı ve hissettiği herşeyi;belkide kendine bile itiraf edemediği tüm soyut gerçekleri bir kalemde bir nefeste değil bin mısrada anlatan bir çift Havari var bu kitapta. Korkununnefretin, aşkınsevdanın, hüznünyalnızlığın, mesafelerinyorgunluğun, düşlerindileklerin, mevsimlerinumutların, elvedalarınayrılıkların, suskunluğunözlemin, masallarınmeleklerin kesiştiği bir duygu hamuru elimizdeki kitap. Ritüel, Tarih, İktidar / Maurica Bloch / Çeviren: Ümit Hüsrev Yolsal / Dipnot Yayınları / 310 s. Maurice Bloch’un makalelerinden bir seçki sunan bu kitap, antropolojinin işe koşulmasının bir örneği. Kültürün nasıl şekillendiğini anlamaya yönelik bir düşünce çabasının akrabalık, evlilik, iktidar, ritüel gibi farklı haznelerde yaşadığı güçlükleri, düşüncenin bütün olanaklarının yardımıyla nasıl aştığını göstermesi bakımından da önemli bir çalışma. Çetrefil ama kışkırtıcı sorunlarla boğuşan, okurunu da bu yolculuğa davet eden bir metin. Kitap, çeşitli alanlarda gezinen ama gücünü bütünlüklü bir düşünsel gövdeden alan bir antropoloji çalışması olarak bugünün çehresini çizmek için bir dün aynası sunuyor. Tasviri Efkar Gazetesinde Çanakkale Savaşları / Mithat Atabay / E Yayınları / 312 s. Osmanlı İmparatorluğu 1915’te Doğu, Kanal ve Çanakkale olmak üzere üç cephede birden savaşıyordu. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 7 0 Ancak bu cephelerin en unutulmazı şüphesiz Çanakkale. Haliyle savaş yaşandığı dönemde de ülke gündeminin en ön sıralarını işgal ediyordu. Bu gündemin önemli bir bölümü de Taviri Efkar gazetesi üzerinden akıyordu. Döneminin etkin gazetelerinden Taviri Efkar, Osmanlı Genelkurmayı’nın izniyle cepheye muhabir dahi göndermiş ve cepheden gelen haberlere yer vermişti. Mithat Atabay’ın bu çalışması savaş döneminin şartlarını ve gelişmelerini anlayabilmek için hem meraklılar hem de araştrmacılar için önemli bir kaynak kitap. Türk Modernleşmesinde Düşünsel Dönüşümler / A. Çağlar Deniz / Anahtar Kitaplar / 216 s. A. Çağlar Deniz bu kitabında, Türk Modernleşmesi tecrübesindeki düşünsel dönüşümleri, bu tecrübenin önemli isimlerinden M. Şemseddin Günaltay’ın dini ve toplumsal görüşlerindeki kırılmalar, devamlılıklar, başkalaşmalar ve ricaller çerçevesinde ortaya koymaya çalışıyor. Bununla birlikte bir dönem de önemli kırılmalarıyla birlikte gün ışığına çıkıyor. Beyin Nasıl Okur? / Stanislas Dehaene / Çeviren: Ozan Karakaş / Alfa Yayınları / 482 s. Okuma eylemi öylesine kanıksanmıştır ki bunun ne kadar müthiş bir beceri olduğunu unuturuz. Beyaz bir kâğıt üzerindeki birkaç siyah işaret nasıl olup da bütün bir anlamlar evrenini tetikler? Bu merak uyandıran çalışmanın konusu, göz ve zihnin yazılı sembolleri sese, müziğe ve anlama dönüştürerek, düşünceyi ortaya çıkaran karmaşık ortaklığıdır. Fransız nörobilimci Stanislas Dehaene, kitabında onlarca yıl süren beyin görüntüleme çalışmalarının okumanın gizemini nasıl çözdüğünü ve bileşenlerini nasıl ortaya çıkardığını gözler önüne sermekte. Dehaene asla basite indirgemiyor; tüm hikâyeyi anlatmak için gereken zamanı harcıyor ve bu hikâyeyi edebi bir dille anlatıyor. Beyin Nasıl Okur? insanların düşünüş biçimini açıklamaya ve bilişsel yetilerimizin altyapıları hakkında bir içgörü sağlamaya da yönelik. Sermaye İmparatorluğu / Ellen Meiksins Wood / Çeviren: Oya Köymen / Yordam Kitap / 190 s. Ellen Meiksins Wood, çalışmasında, yeni emperyalizmi, arka plana Eski Roma’yı, Ortaçağ Avrupa’sını, Müslüman Arap dünyasını, İspanyol fetihlerini ve Hollanda ticari imparatorluğunu alarak, eski biçimlerle karşılaştırıyor. Kapitalist emperyalizmin başlangıcını İrlanda’nın İngiliz egemenliğine dayandıran Wood, bunun yayılmasını Amerika ve Hindistan’daki Britanya İmparatorluğunun egemenliğini inceleyerek ortaya koyuyor. Çoklu yerel devletler tarafından idare edilen küresel bir ekonomi biçimi olan bugünün kapitalist imparatorluğunun, sonu, amacı ve zamanı olmayan yeni, militarist bir savaş öğretisini nasıl doğurduğunu ortaya seriyor. Kayıp Şeylerin Bakım Kılavuzu / Jonathan Evison / Çeviren: Kıvanç Güney / Domingo Yayıncılık / 302 s. Bakıcılığın esasları üzerine kısa bir gece kursuna yazılmak, dibe vurmuş ve meteliksiz Ben Benjamin için yapılacak en akıllıca şey gibi gözükmüştü. Ama 1 9 el kitapçığındaki hiçbir şey ki o kitapçığı da doğru dürüst okumamıştı Ben’i tekerlekli iskemleye hapsolmuş sivri dilli ergen Trevor’a hazırlamaya yetmeyecekti… Bakıcılığın ilk kuralı profesyonel davranmak. Bu yüzden Ben, karısı Janet’ın neden boşanmak istediğini ya da dün gece neden intiharı düşündüğünü Trevor’a anlatmamalı. Bakıcılığın ikinci kuralı duygusal bağ kurmamak. Bu yüzden Ben Trevor’ı bir minibüsün arkasına bindirip babasıyla arasını düzeltmesi için çöl ortasında yüzlerce kilometre yapmayı aklının ucundan bile geçirmemeli. Özellikle de böylesine epik bir yolculuk muhteşem felaketlere gebeyken… Washington Post ve Amazon tarafından 2012 yılının en iyi kitapları seçkilerine dahil edilen Kayıp Şeylerin Bakım Kılavuzu olağandışı bir dostluğun, bir adamla bir çocuğun hayata dönüşünün komik ve trajik öyküsün anlatıyor. Zafer Sarhoşluğu / Ian Robertson / Çeviren: Samet Öksüz / Say Yayınları / 328 s. Profesör Ian Robertson, siyasi iktidarlardan şirket yöneticilerine kadar tüm erk sahiplerinin ellerinde tuttukları gücü zamanla anlamsız yönde kullandıklarından yola çıkıyor ve gücün sarhoş edici özelliğini bilimsel açıdan ele alıyor. Zafer Sarhoşluğu, bu nedenle, beynin iktidar yanılgısını ortaya koyan, iktidar sahibinin niçin diktatörleştiğini biyolojik ve psikolojik bulgularla açıklayan bir çalışma. Deleuze’den Sonra Felsefe / Joe Hughes / Çeviren: Fahrettin Ege / Bilim ve Sosyalizm Yayınları / 224 s. Deleuzeden Sonra Felsefe, Deleuze’ün felsefi eserinin faaliyette olduğu farklı düşünce alanlarını büyük bir ustalıkla ortaya koymakla beraber onun 50’lerde başlayan projesinin 90’lara kadar kaleme aldığı popüler kitaplarına nasıl bağlandığını göstermesi açısından özellikle açıklayıcı bir giriş kitabı. Huges, Deleuze’ün yazma ve düşünme üslubunu gözden geçirdikten sonra, bu kavramsal mimarinin ontolojiden politikaya kadar farklı felsefi alanlardaki faaliyetini ele alır. Deleuze’ün farklı bağlamlarda ve farklı tarihlerde yazdığı kitapları birbirine eklemler ve değişen sözcüklere ve terimlere rağmen felsefe okurlarının takip edebileceği özgül bir yola işaret eder. Deleuze’den Sonra Felsefe’nin en büyük katkısı Deleuze felsefesini Guattari öncesi ve sonrası dönem olarak ikiye ayıran yaygın kanıya parlak ve ikna edici bir yanıt niteliğinde olması. Türkiye’de Diyabetin Tarihçesi / Nazif Bağrıaçık / Oğlak Yayıncılık / 272 s. Elimizdeki kitapta, Prof. Nazif Bağrıaçık’ın yaşamöyküsünü kendi kaleminden okurken Türkiye’de diyabetin tarihçesini de bulacak okurlar. Yazar, 1949’da İstanbul Üniversitesi’ne girdi. 1956’da aynı üniversitenin Tedavi Kliniği ve Farmakoloji Enstitüsü’nde asistan oldu. 1964’de hâlâ Onursal Başkan görevini üstlendiği Türk Diabet Cemiyeti’ne katıldı. Bağrıaçık 58 yıllık meslek hayatını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Türk Diabet Cemiyeti’nde çalışarak geçirdi. Türkiye Tıp Akademisi, Türk Diabet Cemiyeti, Türkiye Obezite Araştırma Derneği ve Türk Diabet ve Obezite Vakfı Başkanlıklarında bulundu. Bu dernekteki çalışmalarına ise devam etmekte... n H A Z İ R A N 2 0 1 4 n S A Y F A 3 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle