Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FOTOĞRAF 69. YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ Erkan KALENDERLİ teknolojinin fotoğraf için sadece bir araç olduğu gerçeğini de yadsımaktalar. Gönül gözünüz açıksa ve farkındalığınız yüksekse eğer, teknoloji bu farkındalığın kaliteli tespitine hizmet eder sadece. Çekmekten vazgeçtiğiniz ve buna pişman olduğunuz anlar var mı? Fazla gaz yemiş olmaktan dolayı fiziksel olarak devam edemediğim için çekemediğim fotoğraflar Gezi’de oldu. Bugüne kadar hangi kişisel ve karma sergilere katıldınız? İsveç (Stockholm), Fransa (Lyon ve Paris), İngiltere (Londra), Amman, Çin (Qinghai ve Su Zhou), Amerika (Washington) da karma sergilerde yer aldım; Türkiye içerisinde de 10 farklı karma sergiye iştirak ettim. Ayrıca, 41 farklı Ülkede katıldığım Uluslararası fotoğraf yarışmalarından ödüllerim bulunmaktadır. 2012 yılında FIAP (Federation Internationale de l’Art Photographique) tarafından AFIAP (Artiste FIAP), 2014 yılında da UPI (United Photographers International) tarafından Crown 4 unvanlarıyla onurlandırıldım. Yunus Nadi Ödülü konusundaki duygularınızı sorarak bitirelim söyleşimizi? Yunus Nadi Ödülü’nün hem Türkiye’de sanat bağlamında verilen ilk ödül olması hem böyle değerli jüri üyeleri tarafından fotoğrafımın takdir görmesi hem de bu ödülü Cumhuriyet gazetesinden almak benim için gurur verici. n ‘Fotoğraf aydınlatır!’ bakış açıları getirebilir. Fotoğrafçının tanıklığı, izleyicisinde zihinsel ve ruhsal bir tepki oluşturabildiği ölçüde önemini artırmaktadır. Fotoğraf ve doğaçlama. Bu konuda ne düzlemde bir yaklaşım benimsersiniz? Doğaçlama fotoğraf yalınlığıyla ve saflığıyla daha çekici ve duygulara daha yakın durur. Sokak fotoğraflarında bozulmamışlık, “anların” en duru hali yansır karelere. Bu demek değildir ki kurgu fotoğraflarda duygu eksik ama temel bir fark olarak gerçekleşen ile gerçekleştirilen an fotoğrafı arasındaki doğallık farkı izleyici tarafından hızla içselleştirilir. Doğaçlama fotoğraf çekmeyi daha heyecan verici bulduğumu söylemek isterim. Ama kurgusal fotoğrafın soyut imgeleri görselleştirme gücünden de vazgeçemem açıkçası... “BAZI FOTOĞRAFÇILAR TEKNOLOJİYLE BAKIYOR AMA GÖRMÜYOR” Teknolojinin gelişimine, o gücüne karşı nasıl bir ince ipte yürür fotoğraf sanatçısı? Yunus Nadi Fotoğraf Ödülü’nü kazananlardan Erkan Kalenderli, fotoğrafçılığı bir yaşama katılmak, bir yaşamı kendine katmak, tarihin o anını hissetmeye çalışmak, kültürleri özümsemek, doğayla bütünleşmek ve kendini doğaya katmak yolunda olağanüstü bir süreç olarak tam bir “teşekkül” ve “ilişkiler zinciri” olarak kavrıyor. Kelenderli’yle vizörünü konuştuk. r Gamze AKDEMİR e çektirir size en çok? Hangi topraklar, anlar veya tarihi olaylar, kırılmalar teşvik eder? Bir sanatçı olarak yaşamın, insanın ve doğanın hangi renk ve hallerine, hangi mevsim dönümlerine daha yakınsınız? Var oluşun tam da kendisi fotoğraf çekmeye teşvik eder. Var oluş süreci içerisindeki insaninsan, insanmekân etkileşimleri her insanda başka bir renk başka bir ruh. Bu nedenle içinde yaşam ögesi bulunan bir fotoğraf, bir diğerine şekilsel olarak benzese de duygusal olarak benzemez. Bu bağlamda insanı varlığını sürdürdüğü mekânlar ile birlikte fotoğraflamayı severim. İlkbahar ve sonbahar dönüşüm ve değişim içinde bir devinim yaşarken, ilkbahar’ın yenilenme, canlanma hisleri ve sonbaharın renklere de yansıyan hüznü bana çekici gelmiştir. Tanıklıklarını en çok neden ciddiye almalıdır fotoğraf sanatçısı? Bu bağlamda yakaladığınız anlardan nefesinizi kesecek denli içinize işleyenlerin birkaç kısa öyküsünü paylaşır mısınız bizlerle? Tanıklıklar aslında farkındalıkların fotoğrafla tespit edilmesidir. Yaptığı tespit ile fotoğrafçı, insanlığın görsel arşivine katkıda bulunur. Ayrıca fotoğrafçının farkındalığı ile gerçekleşen bir fotoğraf konuya, duruma ve olan bitene karşı duyarlılığı azalmış halk da bir aydınlanma yaşayabilir ve yeni S A Y F A 1 6 n 1 9 N Dünyanın her yerinde daha kolay ulaşılabilir teknoloji sayesinde milyonlarca fotoğrafın kayda alınması, üretimin niceliksel olarak artmasını sağlarken aynı zamanda yine bu gelişim sayesinde teknik kalite de yükselir. Ancak bu teknolojik gelişimin “bakma”yı hızla teşvik ederken “görme” yetkinliğine çare olmadığı ortaya çıkan fotoğraflardan rahatlıkla fark edilebilir. Teknoloji harikası oyuncaklarla “bakma”cılık oynayan bazı fotoğrafçılar, “görme”nin derinliğinden hızla uzaklaşırken bu H A Z İ R A N 2 0 1 4 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1270