22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Pislik / David Vann / Çeviren: Esra Birkan / Can Yayınları / 260 s. Pislik’te, pek çok insanın toz kondurmadığı, hatta kutsal saydığı aile kurumunun, işlevini yitirmiş bir örneğiyle karşı karşıya kalacak okuyucular. Normal bir yaşama sahip olmaya çalışan bir gencin, ailesindeki şiddet ve sevgisizlik sarmalında adım adım insanlıktan çıkmasına tanık olacak... İlk sayfalardan itibaren kendini hissettiren kara mizah, yavaş yavaş yerini psikolojik dehşete bırakıyor. Yazarın ustalıklı dili sayesinde, romanın kahramanı genç Galen’ın çektiği acılar en gerçeğinden hissediliyor. Bir İntihar Efsanesi ve Caribou Adası’na ev sahipliği yapan Alaska’nın buz gibi soğuğu, Pislik’te yerini, California’nın yapış yapış sıcağına bırakıyor. Bu iklim değişikliği kitabın atmosferine yansıdığı gibi, yazarın tarzına da damgasını vurmuş. Pislik, farklı ve şaşırtıcı bir David Vann kitabı. Öpüşmek Yasaktı Düşünmek de / Selçuk Erez / Everest Yayınları / 270 s. “Bu romanın başkişisi, benim doğduğum yıllarda doğmuş, gençliğimin Türkiyesi’nde yaşamış, o yılların mutluluklarını ve tüm sıkıntılarını paylaşmış, benim gittiğim okullara, üniversitelere devam etmiş, gördüğüm güzellikleri de, entrikaları da, zırvalıkları da izlemiş, ama bunları bazen benden farklı yorumlamış bir kimse” diyor Selçuk Erez. Roman, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı çevresinde evrilen bir yaşamöyküsü odağında gelişiyor ve ekseninde de sıra dışı bir aşkı yaşatıyor. Selçuk Erez yeni romanıyla okuyucu karşısında. Imperium / Christian Kracht / Çeviren: Etem Levent Bakaç / Ayrıntı Yayınları / 190 s. Christian Kracht’ın Almanya’da oldukça dikkate değer bulunan dördüncü romanı, gerçek bir figürden yola çıkarak anlatılan bir Alman Güney Denizi masalı. Yazar 20. Yüzyılın başlarında Alman toplumuna ters düşerek ülkeden ayrılan vejetaryen ve maceraperest August Engelhardt’ın Alman Güney Denizi sömürgelerindeki hikâyesini kâh komik, kâh ironik ama aynı zamanda bazen hüzünlü, bazen de yeniçağa yönelik eleştirel imalarda bulunan bir üslupla anlatıyor. August Engelhardt aslında yalnızca kendisini değil tüm insanlığı kurtaracak olan bir ütopyanın peşinde: Moderniteye ve tarihçilerin daha sonra sıra numarası vereceği savaşlara hazırlanan yok edici Avrupa medeniyetinden çok uzaklarda küçük bir imparatorluk, kendi hindistancevizi imparatorluğunu kurmak istiyor. Fakat pek çok ütopya gibi onun ütopyası da Güney Denizi’nin terk edilmişliğinde vejetaryen gariplikler ve 20. Yüzyılın ruhsal uçurumlarını haber veren delilikler içerisinde yitip gidiyor. Imperium bir macera romanı, masal ya da bir modernite eleştirisi olarak okunabilir. Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür / Nezih Erdoğan / İletişim Yayınları / 176 s. Altmışlı yıllarda doğmuş bir çocuk, tavan arasındaki S A Y F A 2 0 n 5 E Y L Ü L 2 0 1 3 sanat felsefesine bakışta belirli bir boşluğu giderdiği söylenebilir. Uzun bir aradan sonra yeni baskısı yapılan kitap, tekrar okuyucu karşısında. İttihât ve Terakki Ne İdi? / Leskovikli Mehmet Rauf / Alfa Yayınları / 138 s. Elimizdeki kitap, Leskovikli Mehmet Rauf’un kaleminden İttihât ve Terakki Cemiyeti tarihçesi. Mehmet Rauf Bey, Meşrutiyet’in ilan edilmesinden kısa bir süre sonra cemiyeti meydana getiren unsurlar hakkında anılarını kaleme alarak yaşanan olayların özeleştirisini de sunuyor. Yüzyıllarca süren farklılıkların Osmanlı Devleti içerisindeki hassas konumunu, İttihât ve Terakki Cemiyeti’nin bu dengedeki yerini sorgularken bugünün açmazları da aydınlanıyor. Kitap önemli soruların da yanıtlarını veriyor: “İttihât ve Terakki Cemiyeti nasıl kuruldu?, Cemiyetin amacı ve hizmetten uzaklaştığını düşündüren değişimler nelerdi?” Yaşanan değişimlerin yarattığı hayal kırıklıkları ve mücadelenin kazandırdıklarının bugüne yansımaları bu kısa tarihçede yerini alıyor. Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak / Yahya Araz / Kitap Yayınevi / 196 s. Çocuk emeği, çocuk evlilikleri gibi çocuklarla ilgili sorunlardan yoğun bir şekilde bahsedildiği modern Türkiyede, bu sorunların tarihsel arka planına yönelik ilginin azlığı şaşırtıcı. Osmanlı toplumunda özellikle modernleşme süreci öncesinde çocukların yaşamına ilişkin çağdaş dönemde çok az şey üretilmiş. Bu anlamda elimizdeki çalışma, ele aldığı dönem bağlamında Osmanlı toplumunda çocukların yaşamına, içinde büyüdükleri ve şekillendikleri toplumla ilişkilerine değinen ilk kitap olma özelliği taşıyor. Kitap birkaç konuda Osmanlı çocukluk tarihi araştırmalarına katkılar sağladığını, en azından yapılacak yeni araştırmalar için sorular ürettiğini umuyor. Birincisi, çocukların yaşamında ve onlarla ilgili algılarda 19. yüzyılın başlarına ya da modernleşme sürecine kadar bir devamlılığın olduğu hususunda ısrar etmek. İkincisi de Osmanlıların, 19. yüzyıldan önce de çocuklar üzerine düşündükleri, tartıştıkları ve yaşam döngüsünde çocukluğu yetişkinlikten tamamen ayrı, kendine özgü özellikleri olan bir dönem olarak tanımladıklarına yönelik vurgu. Yeşilçam’da Öteki Olmak / Dilara Balcı / Kolektif Kitap / 252 s. Sinema, Osmanlı Devleti’ne yabancı uyruklular ve azınlıklar sayesinde girmiş ve yaygınlık kazanmış bir sanat. Gayrimüslimlerin sinema sektörü üzerindeki emekleriyse tartışılmaz. Osmanlı Devleti’nin son yıllarından 1960’lara dek gayrimüslimler, yapımcılıktan işletmeciliğe, oyunculuktan görüntü yönetmenliğine, yönetmenlikten kurguculuğa kadar hemen her alanda çalışmış ve pek çok ilke imza atmışlar. Bu bağlamda, Gayrimüslimlere dair toplumsal yapıda nasıl bir algı yaratıldığını, sadece sinemayı değil, aynı zamanda geleneksel gösteri sanatlarını da inceleyerek ortaya koyan Yeşilçam’da Öteki Olmak, Osmanlı’nın son zamanlarından 1980’lere kadar Türkiye’nin sosyolojik ve siyasi bir panoramasını da sunuyor. Tanrılar ve Dilenciler Diyarı / Ayhan Satıhan / Kaynak Yayınları / 252 s. Dünyanın dört bir yanını dolaşan çağdaş seyyah Ayhan Sarıhan kitabında okuyucuyu, Türkiye’ye uzak ama insana bir o kadar da yakın iki Asya ülkesine, Nepal ve Hindistan’a götürüyor. Nükteli bir üslupla anlatılan bu ilginç ve bir o kadar da tanıdık iki Asya C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1229 lambalı radyo, televizyon yeni çıkmış. Aya inen adam, Zati Sungur, Ümit Yaşar, Mata Hari Saklambaç’ta, Rüçhan Adlı Türkan Şoray’a bakıyor. Mehmet hatırlıyor, Salih Güney “Bildiğin gibi değil,” diyor: “İzah edeyim”. Eskişehir’e uçak düşüyor, PEREJA kolonyası kokuyor Hilâl ile Nihâl. Yılmaz Güney, Mahir’i saklıyor. Böyle böyle geçiyor zaman. Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür, bir hastalık olarak çocukluğa bakıyor. Nezih Erdoğan, eksile eksile büyüyen çocukları, naftalin kokulu orta sınıf evlerini siyahi bir dille anlatıyor. Gezi Fenomeni: Bireyselleşme ve Demokrasi / Nurten Özkoray, Erol Özkoray / İdea Politika Yayınları / 266 s. Elimizdeki kitapta sosyolog Nurten Özkoray ile siyaset bilimci Erol Özkoray, ‘90 kuşağından Hayri Gökşin Özkoray ile İmre Özkoray’ın da katkılarıyla Gezi fenomeninin bireysellik ve doğrudan demokrasi açısından analizini yapıyor, ayrıca hareketin karşısına dikilen Yeşil Faşizmi’i inceliyorlar. Türkiye’de Bireyselleşme ve Demokrasi adındaki bilimsel çalışmaya referans veren kitapta ele alınan bireysellik parametreleri Gezi Fenomeni’nde harikalar yaratan ‘90 kuşağı ile kendilerini sadece din ve milliyetle özdeşleştiren farklı kitleleri anlayabilmek için ışık tutacak. Toma’lardan sıkılan kimyasal suların, öldürücü gaz kapsülü atan tüfeklerin ardındaki devlet ve vatandaşlık anlayşının temellerine inen kitapta, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri çoğulculuğa kapalı olmasının demokrasiyi nasıl engellediği ve bu sorunun nasıl çözülebileceği de anlatılıyor. Yurttaşını Arayan Demokrasi / Maarcel Gauchet / Derleyen ve Çeviren: Zeynep Savaşçın / İletişim Yayınları / 320 s. Bireysel olarak çok daha özgürüz, aynı zamanda ortak kaderimizi biçimlendirirken bu özgürlük çok daha az öneme sahip.” Marcel Gauchet bu kitabında, liberalizmin antipolitik özünün radikal bir eleştirisini yaparken, bugünün toplumlarının yaşamakta olduğu siyasetsizliğin krizini de inceliyor. Gauchet, yeniden özgürlüğün herkesin iktidarına dönüşmesinin olanaklarını gösteriyor okuyucusuna. Toplumların, en az siyasetle, bir dünya pazarında, piyasa toplumu olarak varlıklarını sürdürebileceklerine inanan liberal hegemonyaya karşı, siyasetin kurucu gücünü hatırlatıp bunu yeniden öne çıkararak “sol”da yer alıyor. Yeni Bir Aydınlanmaya Doğru / İsmail Tunalı / Remzi Kitabevi / 176 s. İsmail Tunalı’nın 1970’lerden bu yana sanat felsefesi üstüne görüş ve değerlendirmelerinin bir bölümünü retrospektif olarak toplayan bu kitap, çağın temel sorunlarına ışık tutuyor. Kültür alanında doğruyu, kalıcıyı aramak, sanat sorunlarının çözümünü farklı bir eğilimle ele almak ise Tunalı’nın temel yaklaşımını oluşturuyor. Bu bakımdan kitaptaki değerlendirmelerin sanat ve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle