Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş iir Atlası Erich Fried/ Şiirler/ Çeviren: Danyal Nacarlı CEVAT ÇAPAN “Bilmemek kimseyi incitmez, incitebileceklerimizin dışında, kimse bilmediği için” E rich Fried 1921 yılı Viyana’da doğar. Yazarlığa erken soyunur. Başarılı, Avusturyalı bir liseliyken ülkesinin Naziler tarafından işgal edilmesiyle birden istenilmeyen bir Yahudiye dönüşür. Babası bir Gestapo sorgulamasında işkencede öldürülür. Bunun üzerine Londra’ya iltica eder. Orada çeşitli işlerde çalışarak güç bela geçinirken 1952 yılında BBC’de sunuculuğa başlar. Bu görevi 1968’e kadar sürdürür. Ama BBC’nin Soğuk Savaş’taki değişmeyen katı duruşundan dolayı görevini bırakır. Aşk şiirleriyle büyük kitlelere ulaşan şair hızla ünlenir. Ama sık sık da sert eleştirileriyle kamuoyuyla ihtilafa düşer. Su yüzden hak ettiği takdiri ve ödülleri siyasi kutuplaşmanın yumuşadığı yıllarda görür. Birçok şiir kitabı ve bir roman yayımlayan şair 1988’de uzun bir hastalığın ardından Londra’da ölür. Şimdi kocayınca düşünüyorum ki: acaba onları kurtarırsam hiç yılmadan sonuna dek kim bilir gelir belki ikisi, üçü? SÜRGÜN Budur da: hani sürüldüm ya çocuk yaşta. Altı yıl gurbet soldurur her sözcüğü. Yazılı kalır, ne yazmışsa mürekkep bir defa. Ama durdu sılada dağlar! Kokusu ahırların, yamaca kurulu köy, taşkın dere ve yöremizin dili, şehir ve çoktan mezarlıkta, sevdiklerim: Hepsi bekliyor Salt ben, yokum orada. FAKAT Önce âşık oldum parıltısına gözlerinin gülüşüne yaşama sevgine senin Ağlamanı da seviyorum şimdi ve yaşama korkunu ve çaresizliğini o gözlerinin Ama korkuya karşı destek olacağım sana çünkü benim yaşama sevincim hâlâ o parıltısı gözlerinin ESPRİSİZ Oğlanlar Taşlar fırlatıyor şakacıktan kurbağalara Kurbağalar ölüyor ciddi ciddi S A Y I 1228 İŞTE O Saçma diyor akıl Neyse işte o diyor aşk Bir uğursuzluk diyor hesapla çıkar Acıdan başka bir şey değil diyor korkular Bunun sonu yok diyor kabullenmekle anlayış Neyse işte o diyor aşk Gülünç diyor gurur Bir düşüncesizlik diyor ihtiyat İmkânsız diyor tecrübe Neyse işte o diyor aşk SONUNDA İnanıyordum çocukken: kurtardığım her kelebek her salyangoz ve her örümcek her kulağakaçan ve her sivrisinek hatta her solucan gelip ağlayacaktı defnedilirken ben Mademki kurtarmıştım onları ölmeyeceklerdi Gelecekti her biri varacaktı cenazeme Sonra büyüyünce Anladım ki: Na kadar saçma biri de gelmeyecek hepsinden sonra ben öleceğim C U M H U R İ Y E T K İ T A P n www.yabanciyayinlari.com facebook.com/yabanciyayinlari 29 A Ğ U S T O S 2013 n S A Y F A 19