Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Yeraltındaki Melekler Yerüstündeki Şeytanlar/ Sevil Atasoy/ Doğan Kitap/ 356 s. Tecavüzler, intihar süsü verilmiş cinayetler, seri katiller, 22 yıl idam hücresinde bekleyenler, ihbarı ciddiye almayan ihmalkâr polisler, işbilir dedektifler, masum aile reisi görünümlü sapıklar, Michael Jackson’ın ölümü, yıllar sonra mezarı açılan Özal’ın ölümünün ardındaki sırlar, ölümden şans eseri kurtulanlar, betona gömülenler, müneccimler ve medyumlar, parmak değil kulak izinin peşine düşenler, ünlü TV dizisi Dexter’dan ilham alanlar... Adli tıp ve suçbilim uzmanı Sevil Atasoy’un Yeraltındaki Melekler, Yerüstündeki Şeytanlar adlı yeni kitabında tüm bu sırlar, garip olay ve kişilikler adeta resmigeçit yapıyor. Atasoy bundan önceki beş kitabında da olduğu gibi yine meslek hayatı boyunca karşılaştığı gerçek olaylara dayanan polisiyegerilim örneklerini anlatmaya devam ediyor. Kitapta ayrıca, polisiye roman yazmak isteyen yazar veya yazar adaylarına ipuçları da veriliyor. İstanbul’un Planlanmasının ve Gelişmesinin Öyküsü/ İlhan Tekeli/ Tarih Vakfı Yurt Yayınları/ 464 s. İlhan Tekeli, “Türkiye’de yaşayan kent plancıları ya da araştırmacılar için İstanbul gibi bir dünya kentine sahip olmak önemli bir olanak ya da ayrıcalıktır. Bu ayrıcalığı yeterince değerlendirdiğimiz söylenemez. (…) İstanbul Türkiye’deki her kent plancısı ya da araştırmacısının gözünü diktiği çok değerli bir laboratuvardır. Kent plancıları bu olanaktan yararlanmak isterler. Bu fırsattan ben de yararlandım” diyor. İstanbul’un Planlanmasının ve Gelişmesinin Öyküsü, Osmanlı’nın son dönemlerindeki “utangaç modernite”den Cumhuriyetin “radikal ve popülist modernitesi”ne geçiş sürecinde, İstanbul’un gelişmesini ve bu gelişmede planlamanın rolünü betimlemeye çalışıyor. Kitap, geçmişten bugüne, İstanbul özelinde, Türkiye’deki kent planlama dinamiğine ışık tutuyor. Hüsniye Hanımın Ağzı/ Ferat Emen/ Notos Kitap/ 122 s. Ferat Emen önce dergilerde yayımladığı öykülerle ilgi çekmeye başladı. Çıplak, yer yer sokak ağzından çıkan bir dil kullanıyor Ferat Emen. Çoğu kez epeyce sivri. Özel, bazen yerel sözcüklerle vurgusunu artıran. Öte yandan, nereden geldiğini elbette merak ettiren hikâyeler. Hayattan ama nasıl bir hayattan? Sert. Yeraltından da alıyor suyunu. Protest. Bazı öykülerde irkiltici. Ferat Emen için öyküsü yazılmayacak hayat yok. Hüsniye Hanımın Ağzı’ndaki öyküler yaşadığımız kötücül hayatın içinden çıkıyor. Deli Filozof/ Hüseyin Rahmi Gürpınar/ Everest Yayınları/ 370 s. Batılılaşma meselesinin günlük hayata etkilerine romanlarında sık sık değinen Hüseyin Rahmi Gürpınar, Deli Filozof’ta, aklıselim sahibi bir bilgenin gerek sokakta gerekse kendi ailesi nezdinde düşüncelerini savunurken karşılaştığı zorluklara değiniyor. Roman, S A Y F A 2 0 n 4 T E M M U Z 2 0 1 3 Vakit gazetesinde tefrika edilmeden önce, Refik Ahmet Sevengil’e yazdığı 8 Eylül 1980 tarihli mektubunda usta yazar, bu yeni eserinden şu sözlerle bahsediyor: “Şimdi Deli Filozof namında bir roman yazıyorum. Filozof, her şeye karşı muhaliftir, her yerde doğruyu söyler, ya kovulur, ya dayak yer; fakat fikirleri eksantriktir, romanda pek şık sahifeler vardır... Ah, insanların gözlerini karartan hırs ve tamah... Deli Filozof tam zamanında yazılan bir eserdir. Ona hemen hepsini söyleteceğim.” Kadehteki Aşk: Şarap/ Mehmet Ömür/ Caretta Yayınları/ 218 s. Mehmet Ömür’ün dünyanın gelmiş geçmiş tüm bağcılarına adadığı bu kitapta; şarabın kalp, damar ve midemiz üzerindeki etkilerinin yanı sıra duygusal dünyamız, aşk ve arzularımız üzerine etkileri, bağcılık, şarapçılık, tadım deneyimleri, üzüm çeşitleri ve aşkla içeceğiniz, dünyanın en güzel şarapları hakkında pek çok bilgi bulacaksınız. “Kadehteki Aşk Şarap”, meraklıları için eşsiz bir referans. Şarabın geçmişini ve bugününü öğrenmek, lezzet sırrını çözmek isteyenlere “şarap sözlüğü” ile de bir sürpriz yapıyor Mehmet Ömür. Hangi yemekle hangi şarabın içileceği konusunda okuyucuyu özgür bıraksa da küçük ipuçları vermeyi ihmal etmiyor. Envai çeşit üzümün emek ve aşkla işlenişini şiirsel bir anlatımla yazıya döktüğü bu çok özel kitapta Türk şarapçılığı ve şaraba gönül veren Türklerin keyifli öyküleri de yerini alıyor. Şölen/ Platon/ Çeviren: Furkan Akderin/ Say Yayıncılık/ 118 s. Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir. Şölen, Platon’un entelektüel ve sanatsal açıdan gücünün doruk noktasında olduğu bir dönemde yazılmış, en özel, en önemli ve etkili diyalogların başında gelir. Uygarlık tarihinin ilahi aşk, romantik aşk ve Freudyen aşkla birlikte dört büyük aşk teorisinden biri olan SokratikPlatonik aşk diyaloğun temel konusudur. Aşkın yani Eros’un doğasını, amacını ve doğuşunu inceler. Sokrates’e göre aşk, hayatın itici gücü, enerjik ilkesi olarak insanı kendisini gerçekleştirmeye sevk eden, hayatı ve insanı tamamlayan, onu gerçekleştirip zenginleştiren, tam ve mutlu kılan bir şeydir. Şölen, edebiyat ile felsefeyi eşsiz şekilde bir araya getiren bir şaheser olarak nitelendirilmektedir. Sahi Beni Neden Almadılar?/ Serdar Akinan/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 236 s. Polisiye bir roman mı yoksa çılgın bir macera anlatısı mı? Gazeteci Serdar Akinan, başından geçenleri ve Türkiye’de olan biteni anlatmak üzere bir roman yazmaktadır. Romandaki karakterler ve olaylar günümüzdeki bildik simalardır. Ancak Ahmet Şık’ı, Nedim Şener’i, Soner Yalçın’ı bir gecede terörist yapan o gizli el Akinan’a da uzanır. Böylece Münih’e, Cenevre’ye, Viyana’ya, İsviçre Alpleri’ne, Paris’e, Şam’a, Kandil’e uzanan nefes kesici bir kaçış öyküsü başlar. Sahi Beni Neden Almadılar? bir solukta okunacak çok ses getirecek ve tartışılacak bir kitap. Yirminci Yüzyıla Yön Veren 20 Büyük Filozof/ RogerPol Droit/ Çeviren: İsmail Yerguz/ Say Yayıncılık/ 248 s. Modern düşünceleri anlamanın mümkün olmadığına mı inanıyorsunuz? Derrida’nın yapısöküm, Levinas’ın yüz, Foucault’nun insanın ölümü dediği şeyleri öğrenmek ister miydiniz? William James’in pragmatizm, Husserl’in fenomenoloji, LéviStrauss’un yapısal antropoloji dediği şeyleri açık bir biçimde kavrayamıyor musunuz? Deleuze’de hayvan olmayı ya da Habermas’a göre iletişimsel eylemi anlamak istiyor musunuz? Büyük bir pedagog olan Roger PolDroit sadece kuramcıları anlatmıyor, aynı zamanda çalkantılı bir dönemin önemli şahsiyetlerinin insani yanlarına da işaret ediyor. Onların amaçlarını, mücadelelerini, yüzyıl üstündeki etkilerini anlatırken günümüzdeki önemli tartışma konularını açıklığa kavuşturuyor. İkna/ Jane Austen/ Çeviren: Serim AS Özdemir/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 264 s. Jane Austen’ın ölümünden önce tamamladığı son romanı olan İkna, yazarın sıkıntılı yıllar geçirdiği Bath kentinde geçen dokunaklı bir aşk hikâyesi üzerine kurulu. Romana adını da veren ‘ikna’, işlenen temel konularından biri. Romanın kahramanı güzel, hassas ve iyi yürekli Anne Elliot, kibirli, para ve mevki düşkünü Sir Walter’ın ortanca kızıdır; 19 yaşındayken nişanlandığı ve sevdiği genç donanma yüzbaşısı Wentworth’ten ayrılması için ailesi genç kızı ikna eder. Nedeni, yüzbaşının parasız olması ve soylu bir aileden gelmemesidir. Sekiz yıl sonra genç adam geri döndüğünde, katıldığı savaşlarda kazandığı paralarla servet sahibi olmuş, donanmada da terfi etmiştir. Yirmi yedi yaşına gelmiş olan Anne ise artık evde kalmış bir kız sayılmaktadır. İki genç birbirlerini unutamamış olsalar da Yüzbaşı, Anne’i bağışlamamıştır. Çevrenin müdahaleleri ve ikna çabaları bu kez nasıl bir sonuç verecektir? Jane Austen yaşadığı toplumu ironik ve sert bir dille eleştirirken 19. yüzyıl başı İngilteresi’ne ve İngiliz orta sınıfının aile, evlilik, servet, mevki konularındaki görüşlerine de geniş bir pencere açıyor. Tarih Nasıl Yapılır?/ François Cadiou, Clarisse Coulomb, Anne Lemonde, Yves Santamaria/ Çeviren: Devrim Çetinkasap/ İletişim Yayınları/ 446 s. Tarih Nasıl Yapılır? tarih disiplininin güncel bir sentezini ortaya koyuyor. Tarih yazımı, tarihin yöntemleri, sorunları ve araçsallaştırılması gibi epistemolojik boyutları irdelerken Antikitwe’den Modern döneme uzanan geniş bir bakış açısı sunuyor. Hukuktan toplumsal cinsiyete, savaşlardan dinlere “tarih”in alanına girebilecek birçok başlığa değinirken anlatımını güncel örneklerle güçlendiriyor. Alanında uzman dört tarihçi tarafından hazırlanan kitap, bilimsel kaynakları tanıtırken sınırlarına da işaret ederek tarih eğitimi için bir kılavuz oluşturuyor. n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1220