Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLA R A Atilla Birkiye’den olgunluk dönemi eseri Onur Bilge Kula ‘Marx, Benjamin, Adorno Sanat ve Edebiyat’ta başta Karl Marx olmak üzere Walter Benjamin ve Theodor Adorno’yu irdelerken, bu düşünürlerin insanlığın insanlaşma ve insancılaşma uğraşını her türlü evrensel üretimin veya yaratımın temeli olarak felsefileştirmelerini esas almış. Marx’ın felsefi birikimini temel alan, ancak Adorno’nun belirgin olarak yaptığı gibi, bu birikimin aksayan yönlerini de açıkça eleştiren iki filozof, Marksist birikimin sanatsallaştırılmasının olanaklarını ortaya koymuşlardır. Cemal Sakallı, Kula ile kitabını konuştu. “Başka Bir Yerde” Selçuk Demirel’in son albümü. Kendisi başka bir yerde olmalı. Burada yok. Çizimlerine bakılırsa bambaşka bir yerde, Taksim Gezi Parkı’nda. Demek ki Selçuk hem kendisi hem de bizim için yeni şeyler düşünüyor ve çiziyor. Kara mizah mağarasının galerilerini genişletiyor ve bizi de kitabıyla açılışa davet ediyor. Demirel’in albümünü Tarhan Gürhan değerlendirdi. Devleti kuran parti olarak CHP’nin 27 Mayıs sonrasında “ortanın soluna” gelişi, sadece CHP tarihi açısından değil Türkiye’nin siyasi hayatı açısından da önemli bir dönemeçtir. Yunus Emre, “CHP Sosyal Demokrasi ve Sol”da bu “dönüşüm”ü farklı açılardan ele alıyor. Kitapta, sosyal demokrat partilerin tarihsel biçimlenişleri, sınıf ilişkileri ve bunların CHP’deki izdüşümleri eleştirel bir noktadan incelenirken bir yandan da Türkiye’de 19601966 arasında etkili olmuş sol hareketlerin CHP üzerindeki etkisine yoğunlaşılıyor. CHP’nin arayışları ile dönem solunun siyasal talepleri kesişti mi? Toprak reformu, antiAmerikancılık, antiemperyalizm ve planlı ekonominin CHP politikalarının belirlenmesinde nasıl bir etkisi oldu? CHP’nin örgütü, ideolojisi ve siyaseti böylesi bir dönüşüme ne kadar hazırdı? Emre’nin kitabı bu soruların yanıtlarını da veriyor. Kitabı Prof. Dr. Hurşit Güneş değerlendirdi. Bol kitaplı günler... İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt Atilla Birkiye’nin yazımının bir buçuk yıl sürdüğü kitabında duygu durumuna ev sahipliği yapan “aşk ile aşksızlık”, İstanbul’un iki kültürel mirası “Doğu ile batı”, yazarın değişken mavi dediği, kurşuni siyahlardan alaca mavilere tanıklık eden “geceyle gündüz” ve romantizmle gerçekçilik kadar hem yakın hem de uzak olan “dünle bugün” tüm kitabın “tematik meseleleri”, biraz da paradigmalarını oluşturuyor. q Füsun Öztürk BAYSAN imi eserler vardır, kimi kitaplar, okur, bir yere kaldırır sonra bir daha kapağını açmazsınız. Hatta kütüphanenizde var mıydı, aradan geçen zaman onu bile unutturur size. Bu ya size göre öyledir, ya da eserin niteliği gereğidir. Bazı eserler ya da kitaplar da vardır ki, vedalaşamazsınız. Aklınızla okuduysanız, duygularınız sindirmek için zaman ister, onu hep yeniden görmek ister. Duygularınızla okuduysanız aklınız zaman zaman yeniden gezinmek ister sayfalarında, bazen edebiyatın iyi bir örneği olduğu için, bazen içindeki bir bilgiye ihtiyacınız olduğu için, bazen de hep hatırlamak ve asla unutmamak için. İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt, hep yanı başınızda tutmak isteyeceğiniz eserlerden. İstanbul’u, onu dün ve bugün ikileminde sanki tereddütte kalmış gibi görünse de, aslında zamansız ve hep tutkuyla sevilen olarak anlattığı için belki de. Ya da bir yazarın kendi yaşamöyküsünü İstanbul’un semtleriyle kovalamaca oynar gibi roman tadında yazdığı için de olabilir. Edebiyatımızın gözbebeği denemenin, güzel ve duru bir Türkçeyle yazıldığında, okunmasının tadını almak için belki de. Mısraları denize, güneşe, dolunaya, martıya, vapura yüklemiş, kelimeleri İstanbul Boğazı’na sermiş bir şairin, onlardan yarattığı şiirleri okumak için de olabilir yanınızda tutmak istemenizin nedeni. Atilla Birkiye İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt’ü roman yazar gibi kurgulamış. Siz sayfaları çevirdikçe, küçük mavi gözlü bir oğlan çocuğunun ergenlikten yazarlığa, polis takibinde kaçak olmaktan, yalnız bir babalığa geçişine tanıklık ederken, İstanbul’un birbirinden ünlü ve tarihi semtleri Eyüp, Bakırköyü, Beşiktaş, Kuzguncuk, İstinye, Arnavutköyü, Şişli ve Gümüşsuyu yalnızca geride bıraktığımız o özlenen halleriyle değil, bugünün üzen, şaşırtan, zamana direnemeyen çaresiz semtleri olarak da anlatılıyor. Roman gibi kurgulanan ve çoğu zaman bir şiir içinde olduğunuzu hissettiren bu kitaba “deneme” demek haksızlık mı diye düşünecek olurken, sonra herkesin yazar olduğu, her düz yazının deneme sayıldığı, bu sapla samanın iç içe geçtiği günümüzde, aslında deneme tam da bu, diyeceğiniz bir kitap yazmış Atilla Birkiye. Yazarlık serüveninde otuz beş yılı geride bırakırken bir olgunluk dönemi eseri armağan etmiş aslında okuyucuya. Yazar susmuş, kitabı konuşmuş usulca. K turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr TURHAN GÜNAY eposta: BOĞAZ MANZARALARI Her bölümün başında şiir tadında anlatılan Boğaz manzaraları yer alıyor. Atilla Birkiye’nin babasından yadigâr ahşap masasına oturup görüp de yazdığı manzaralar. Değişen mevsimlerde, günden geceye dönen saatlerde, dolunaylarda, fecirde, karşı yakadaki evlerin camlarında meşaleler yakan güzelim gün batımlarında, kimi zaman bir vapura yüklenmiş özlemiyle, kimi zaman bir martının çığlığındaki müziğiyle, bazen bir köpeğin tek başına kafa tutan kimsesizliğiyle anlatılan Boğaz manzaraları. Sizi bir şiir içinde miyim diye düşündüren anlatımlar, onlar. Birkiye’nin yazımının bir buçuk yıl sürdüğü kitabında duygu durumuna ev sahipliği yapan “aşk ile aşksızlık”, İstanbul’un iki kültürel mirası “Doğu ile Batı”, yazarın değişken mavi dediği, kurşuni siyahlardan alaca mavilere tanıklık eden “geceyle gündüz” ve romantizmle gerçekçilik kadar hem yakın hem de uzak olan “dünle bugün” tüm kitabın “tematik meseleleri”, biraz da paradigmalarını oluşturuyor. Kitabın kavramsal çerçevesi içinde anlatılan ve anlatıcı ile kurduğumuz düşünsel bağ bu temalarla beslenirken, naif ve çocuksu anlatımın, yer yer hüzne dönüşmesi ve Atilla Birkiye İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt’ü roman yazar gibi kurgulamış. Sayfaları çevirdikçe, küçük mavi gözlü bir oğlan çocuğunun ergenlikten yazarlığa, kaçak olmaktan, yalnız bir babalığa geçişine tanıklık ederceksiniz. kimi zaman da bizi gülümsetecek denli esprilerle dolu olması duygusal bağ kurmamızı sağlıyor. Denemenin kendisine sağladığı özgürlük alanını sonuna kadar kullanıyor Birkiye. Kitap 12 bölümden oluşuyor. En sonuna her bölümle ilgili açıklamaların yer aldığı Ardındakiler Bölümü eklenmiş. Biraz da meraklı okuyucular için hazırlanan Ardındakiler’de, ilgili bölümde kendisinden şair olarak bahsedilen kişinin adı, o ünlü lokantanın hangisi olduğu, sözü edilen şiirin tamamı, bir şarkının sözleri, bahsi geçen eserin adı yer alıyor. Atilla Birkiye’nin İstanbulu’nun dipnotları onlar. Gökten üç elma düşmüş. Biz okuyucular İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt’ü bitirip de, başucumuzdaki diğer kitapların arasına koyduğumuzda gökten üç elma düştü. Biri bu kitabı yazması için Atilla Birkiye’ye esin kaynağı olan Nermi Uygur ve onun Bunalımdan Yaşama Kültürü eserine, biri Atilla’yı kendi İstanbulu’nu anlatması için teşvik eden Adnan Azar’a ve son elma da biz okuyuculara. Yazara ne mi kaldı? Yalnızlık. n İstanbul’da Mavi Bir Tereddüt/ Atilla Birkiye/ Literatür Yayıncılık/ 214 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Petek Öztürk t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1217 13 H A Z İ R A N 2013 n S A Y F A 3