07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mehmet Eroğlu'ndan Fay Kırığı üçlemesinin son romanı: "Rojin" Savaş karşıtı savaş romanı Mehmet Eroğlu'nun Fay Kırığı Üçlemesi, "Mehmet" ve "Emine"nin ardından geçen günlerde yayımlanan "Rojin"le son buldu. Eroğlu "Rojin"de, üçleme adına her şeyin başlangıcını oluşturan yıla, 1993'e geri dönüyor. Üç romanın da kesişme noktasını, on yıl sonra iki ailenin ve bir adamın yaşamını sil baştan edecek olayların fitilini ateşliyor Eroğlu "Rojin"de. r Eray AK ehmet Eroğlu, "Fay Kırığı" üçlemesine 2009'da ilk roman Mehmet'le başlamıştı. Eroğlu üçlemenin bu ilk romanında, klasik Yeşilçam filmleri tadında bir konudan bahsediyor gibiydi aslında. Zengin sevgilisi tarafından terk edilen ve bundan sonra başarılı giden spor yaşamını bir kenara bırakarak sevgilisi gibi zengin olma hayalleri uğruna yurt dışına çıkan fakir bir gencin hikâyesiydi anlatılan "kabaca" özetlersek. Ancak işin rengi göründüğünden çok farklıydı. Klasik Yeşilçam kurgularının ve zengin kızfakir oğlan edebiyatının çok ötesindeydi Eroğlu'nun dillendirdikleri. Bunun nedenini ise kahramanı Mehmet'in içine girdiği, hatta genel müdürlük koltuğuna oturduğu Kadıoğulları Holding'in zenginliğine zenginlik kattığı, semayelerini Kayseri'den kente taşıyarak İstanbul'a yerleştiği, taşralı zenginlerin kentli olma çabalarının ortaya çıktığı yılların, AKP'nin iktidara geldiği yıllarla örtüşmesi oluşturuyordu. Üstelik Kadıoğulları, "muhafazakâr" kesimden "nemalanan" bir aileydi. Genel müdürleri Mehmet'in ve ortakları Plevnelilerin ise daha önce böyle insanlarla hemen hiçbir yakınlıkları olmamıştı. Romanda özellikle Plevneli ailesi "laik" kesimin temsilcileri olarak var olmuşlardı. Üstüne Mehmet bir M Mehmet Eroğlu anlattığı savaşa ise iki cepheden bakıyor. Roman, hikâyesini anlatmaya acemi birliğinden sonra görev yeri Şemdinli’ye çıkan, üçlemenin her romanında merkezde yer alan kahrmanımız Mehmet Esen’in yolculuğuyla başlıyor. Bir diğer cephede ise Mehmet’in İstanbul ve zenginlik günlerinde “geçmişin hayaleti” olarak karşımıza çıkan Zeynep Bilmez’i yani Rojin’i görüyoruz. diğeri Gowende'de. Biri TSK'ya, diğeri PKK'ya hizmette. Onları buluşturacak operasyon ise birkaç ay uzaklarındadır. Eroğlu üçlemenin her romanında merkezdeki kahramanı Mehmet Esen'in yanına yerleştirdiği karakterlerle zenginleştirdi hikâyesini. Burada da merkez yine Mehmet Esen olmak kaydıyla güçlü bir karakter olan Rojin'le karşılaşıyoruz. Sürdürlen savaşın hem her iki cephesini görmek hem de her iki kahramanın geçmişlerini didikleyebilmek adına Rojin ve Mehmet savaşın ve karşılaşmanın yaşanacağı alana doğru eşgüdümle ilerletiliyor. Bu güçlü karakter Rojin'in dünyasına doğru birkaç adım attığımızda ise karşımıza ilkin "edebiyat" çıkıyor. Edebiyat doktorası yapan bir çevirmendir aslında Rojin. Dağlarda da edebi belleğiyle beraber savruluyor zaten sürekli. Rüyalarında hâlâ Boğaz'a karşı yaptığı çalışmalarını görüyor. Zengin bir aileyi terk ederek dağa çıktığını da yine Rojin'in geçmişine doğru yapılan yolculuklarda öğreniyoruz. Tıpkı Mehmet'in onu terk eden zengin sevgilisi Aslı'yı unutamadığı gibi onun da dağlarda yanında gezdirdiği aşkı vardır bir de. Durumu Mehmet'inkinden farklı olsa da karşılaşmalarında konuşacakları şeylerden biri olur "özledikleri". Rojin'in romanın önemli merkezlerinden biri olmasıyla dağların "diğer" yüzünü de görme, tanıma fırsatı yakalıyoruz ayrıca. ORTAK NOKTA: ÖLÜM Dağların "diğer" yüzü ya da "bu yakası" fark etmez, ortak olan en önemli nokta ise ölüm. Romanın her satırına işleyen, bir olgudan öte bir duyguya dönüşen ölümü öğreniyoruz okuyucu olarak bu dağlarda. Yine aynı şekilde Mehmet ve Rojin'in konuşabilmelerini sağlayan da yine bu "duygu". Yalnız ölemeyecek olmanın mutluluğunu duyuyorlar birbirlerinde. Üçlemenin her romanında, her karakterin kendi etrafında yarattığı farklı hikâyeler var ve bu hikâyelerin her biri tek başına bir roman konusu olabilecek güçte. "Fay Kırığı" üçlemesi gücünü ve birbirine dolanmış o girift yapısını buradan alıyor. Altan, Prof, Cenk, Yakup, hatta Saldıray... Her karakter, romandaki duruşunun yanı sıra art alanlarında gizledikleri ya da yavaş yavaş açığa çıkan kapsamlı hikâyeleri barındırıyor. Roman da merkezinde akan hikâyenin çevresine örülen hikâyeciklerle sağlam bir kurguyu yaşatıyor bize. Bu nedenle roman hakkında söylenecek daha çok şey olmasına rağmen yer darlığından yazıyı burada kesmek zorundayım. Son olarak da Rojin'in ilk iki romandan bağımsız, kendi ayakları üstünde durabilen bir roman olduğunu hatırlatmakta yarar var. Mehmet ve Emine, hikâyenin takibi açısından biri olmazsa diğerinin yarım kalacağı bir kurguda tasarlanmıştı. Ancak Rojin hikâyeyi takip edenler için güzel bir bitiş romanı olarak okunabileceği gibi tek başına da bir bütünlük oluşturuyor. n [email protected] Fay Kırığı 3: Rojin / Mehmet Eroğlu/ İletişim Yayınları/ 494 s. K İ T A P S A Y I 1234 (Fotoğraflar:Müge YEMİŞÇİ ÖZKAN) de Kadıoğulları'nın kızı Emine'yle aşk yaşamaya başlamıştı, evleneceklerdi. Bu da Eroğlu'na 2011'de yayımlanan ikinci romanın konusunu verecekti: Emine... Üçlmenin ikinci romanı Emine, Mehmet ve Emine'nin evlilikleri odağında Türkiye'deki "laik" ve "muhafazakâr" kesimin içeriden çıkarılmış tablosunu çizdi. Bir de tabii muhafazakâr bilinen yaşamların aslında ne kadar "maddiyat" merkezli yaşandığını gösterdi. Göstermelik Müslümanlığın yaşandığı bir âlemin sofralarına konuk olduk Emine'de okuyucu olarak. Yazar bu iki romnanında Türkiye'de AKP'nin iktidara gelmesinden sonra yaşananların gerçekçi bir resmini çizmişti bize. Bu iki romanın merkezinde ise bugünlerden uzakta gerçekleşen bir olayın varlığı söz konusuydu. 1993'te ilk iki romanda sıkça anılan ama derinliğine inilmeyen, şimdiki ortakların; Yakup Kadıoğulları, Cenk Plevneli ve Mehmet Esen'in birlikte askerliklerini yaptıkları Şemdinli'de gerçekleşen bir olay... Bu olay bugüne öyle yansıyacaktır ki Kadıoğulları, Plevneliler ve Mehmet Esen'in yaşamı sil baştan değiştirecektir. "Fay Kırığı" üçlemesinin son romanı Rojin, işte bu yıllara odaklanıyor. Mehmet Eroğlu, ilk iki romanında doğrusal akan zamanı Rojin'de geri sarıyor ve Türkiye'nin PKK'ya karşı yürüttüğü en kapsamlı operasyonlardan birinin içine taşıyor bizi. Mehmet Esen'in yaşamı boyunca bir sır olarak sakladığı olay ise romanın bitişine kadar beklenilen ve duygusal merkezinin oturduğu hattı meydana getiriyor. İlk iki romanda medeni yemek sof2 0 1 3 ralarında, davetlerde, kokteyllerde ya da "önemli" işlerin, toplantıların peşinden koşarken görmeye alıştığımız kahramanlar, Rojin'de bu kez dağ kovuklarında yaşam mücadelesi verirken çıkıyor çıkıyor karşımıza. SAVAŞIN DİLİ Her şeyden önce dürüst, gerçekçi ve savaşın dilini çok iyi bilen bir yazarla karşı karşıyayız Rojin'de. Yazarın, savaşın dilini çok iyi bilmesi sakın yanlış anlaşılmasın. Bir romanla da savaşa karşı direnilebileceğinin çok güzel bir örneğini veriyor Rojin'le Mehmet Eroğlu. Savaş karşıtı bir savaş romanı elimizdeki ancak savaşın Tanrıtanımazlığı ve savaşanların Tanrı'yı hatırlamaya, bulmaya çalışsalar da çaresiz kalmaları noktasında anlam kazanıyor yazarın savaşın dilini yakalama çabası. Savaşın ne zaman, ne için ve ne kadar gerekli olduğu hakkında yapılan ciddi sorgulamalar da yazarın tavrını anlama açısından okuyucuya yol gösteriyor zaten. Bunun yanında yazarın "gerçkelik" gibi önemli bir derdi de var. O yüzden, savaşanların kullandığı "jargon"un Eroğlu tarafından çok iyi aktarılması, romanın "gerçek" yanını desteklemekle birlikte okuyanlarda "yaşanmışlık" hissinin artmasına katkı sunuyor. Mehmet Eroğlu anlattığı savaşa ise iki cepheden bakıyor. Roman, hikâyesini anlatmaya acemi birliğinden sonra görev yeri Şemdinli'ye çıkan, üçlemenin her romanında merkezde yer alan kahrmanımız Mehmet Esen'in yolculuğuyla başlıyor. Bir diğer cephede ise Mehmet'in İstanbul ve zenginlik günlerinde "geçmişin hayaleti" olarak karşımıza çıkan Zeynep Bilmez'i yani Rojin'i görüyoruz. Biri Şemdinli'de S A Y F A 4 n 1 0 E K İ M C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle