Katalog

Pek çok okul, çocuklara okuma kültürü kazandırmak için çabalıyor, etkinlikler, fuarlar, seminerler düzenliyor, öğrencilerini okuma projeleriyle buluşturuyor. ? Nilay YILMAZ nımsayacağınız üzere okuma kültürü kazandırma çalışmalarınızı bizimle ve diğer okurlarla paylaşmanızı istemiştik. Bize ulaşan pek çok proje tanıtımı oldu. Bazılarını ilerleyen haftalarda sizinle paylaşacağız. Ancak siz de biliyorsunuz ki okullarda yapılan her okuma etkinliğine sayfamızda yer verebilmemiz mümkün değil. Projenizin, yapılmakta olan diğer projelerden farklı bir içeriği olduğunu; uzun soluklu ve aktif katılım gerektiren çalışmalar sonunda gerçekleştiğini; çocukların okumaya yönelik ilgi, heyecan, tavır ve tutumlarında değişikliğe sebep olduğunu düşünüyorsanız siz de sayfalarımız aracılığıyla projenizi paylaşabilirsiniz. Çalışmalarınız sınıf ortamında gerçekleştirilen dar bir proje olabileceği gibi okul ya da il çapında yapılan uygulamaları da kapsayan çok bileşenli (akran, veli, öğretmen, STK vb.) çalışmalardan da oluşabilir... Sayfamız elbette sadece okulların değil, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının da projelerine açık. Sesinizi duymayı ve duyurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz... Bu hafta Kitap Kokusu’nda, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bir çalışması olan “Yazarlar Okullarda” projesine değinmek istiyorum. İstanbul’da yaşayan eğitimciler ve çocuk/genç okurlarımız mutlaka bu projeyle tanışmış, bu öğretim yılı içinde okullarında iki yazarı ağırlamıştır. Geçtiğimiz yıl Bağcılar ilçesinde Yusuf Çopur’un çabalarıyla başlatılan proje geçtiğimiz yıl İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteği ve projeyi sahiplenmesi ile diğer ilçelerde de uygulamaya koyulan bir çalışma oldu. Proje kapsamında Aralık 2011Mayıs 2012 tarihleri arasında 39 ilçede 78 yazarla 245 öğrenciyazar etkinliğinin gerçekleştirilmiş, yaklaşık 100 bin öğrencinin etkinliklere katılıp kitaplarını imzalatmış ve 39 ilçedeki 2000 öğretmenin bu çalışmalarda aktif olarak yer almış olması projenin sayısal değerleri arasında. Yazarların çocuklarla buluşması, okullarda ya da kültür merkezlerinde söyleşi ve imza etkinlikleri yapılması elbette yeni bir şey değil. Ne var ki bu projede yukarıdaki sayılara yansımayan pek çok yeni şey de var. Daha önce özel öğretim kurumlarının kişisel çabalarıyla gerçekleştirilen bu tür etkinliklerin ilk kez devlet okullarına taşınmış olması bunlardan biri ve bence bu bile tek başına önemli bir adım. Bu proje sayesinde dezavantajlı bölgelerdeki devlet okullarında öğrenim gören çocuklara da yazarlarla buluşma fırsatı verilmiş olması dikkate değer. Bu tür buluşmaların yıl içinde gerçekleştiren sosyal etkinlik sayısına bir tane daha eklemek için değil de, yıl boyunca süren ders içi çalışmalara da malzeme sağlayacak biçimde uygulanması ise projenin bir başka güzel noktası. Söyleşi öncesinde yazarın kitabını okuyan, araştıran, hazırlık yapıp yazarla tanışmayı heyecanla bekleyen çocukların ve gençlerin söyleşi sonrasında da Türkçe ve Türk DiliEdebiyatı derslerinin okuma saatlerinde tartışmaya devam etmeleri, farklı etkinlik ve sınıf projeleriyle yapılmakta olan buluşmaları desteklemeleri, okuryazar buluşmasını sadece bir söyleşi ve imza günü olmaktan çıkaran uygulamalardan... Projeyi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü dışında okulaile birliklerinin, kaymakamlıkların ve ilçe belediyelerinin de desteklemesi; gerek okullara kitap alımı, gerekse konferans salonlarının, kültür merkezlerinin ayarlanması; söyleşiler okullarda değilse çocukların kültür merkezlerine taşınması vb. işlerde sorumluluk üstlenmeleri projeyi sağlam kılan noktalardan... Bilindiği üzere bir proje yazıp bunun uygulamasını başlatmak zor bir iş değildir; asıl iş kâğıt üzerinde mümkün görünen çalışmaları uzun süre sürdürebilmekle, ilerleyen süreçte projenin ölçme değerlendirmesini yaparak ona göre projeyi geliştirebilmekle ve içeriğine yeni adımlar/kazanımlar ekleyerek projeyi sürdürülebilir kılabilmekle ilgilidir. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız’ın, projenin mayıs ayında gerçekleşen kapanış töreninde, önümüzdeki öğretim döneminde de buluşmaların devam edeceği müjdesini vermesi o yüzden sevinçle karşılandı. Yeni yazarlarla yoluna devam edecek olan Yazarlar Okullarda projesinin önümüzdeki yıl ne tür yeni K İT A P K O KU S U A İstanbul’daki okuma projeleri likleri kapsayacağını henüz bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz ki söyleşiler sonrasında yakalanan heyecan önümüzdeki yıl da ders içi etkinlikleri desteklemeye devam edecek. Benim gönlüm, proje kapsamına eleştirel ve yaratıcı okuma çalışmalarının dâhil edilmesi yönünde... Bilindiği üzere eleştirel düşünme sürecinde “uzun soluklu” çalışmalar yapabilmenin ilk adımı, çocuklarda okuma heyecanı ve isteği uyandırabilmektir. Böylece kitapların dünyasına sıkılmadan girmeyi başaran bir çocukla bu yolculuğu sürdürmek daha kolay ve etkili olacaktır. Yazarlar Okullarda projesi ile sanırım bu heyecan oluşturuldu. Bu ilginin ve heyecanın daha katmanlı ve boyutlu olabilmesi için pek çok şey daha yapılabilir. Eğitimcilerin de bu sürece aktif olarak dâhil edilmesini bu bağlamda çok gerekli buluyorum. Bir kitabı okuduktan ve yazarıyla buluştuktan sonra öğretmenlerin sınıf içinde/dışında öğrencileriyle birlikte neler yapabileceklerine dair hizmetiçi eğitim programlarının hazırlanması, ilçe çapında kitaba yönelik tartışma/münazara günlerinin düzenlenmesi, okuma sürecinin eleştirel okuma, yaratıcı yazma, yaratıcı okuma, yaratıcı drama ve diğer sanat etkinlikleriyle desteklenmesi ve elbette öğrencilerin de bir şeyler üretebilecekleri biçimde projenin sürdürülmesi çok önemli. Böylece seçilen kitapların birkaç kez okunmasına, üzerinde daha da fazla düşünülmesine ve yapıttan yola çıkarak başka şeyler üretilmesine de olanak sağlanmış olunacaktır. Projenin çıktılarından biri olan “Bir Hayalin Öyküsü: Yazarlar Okullarda” isimli kitap önümüzdeki yıl bu tür çalışmaların yapılacağının bir müjdesi gibi. Kitap, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız’ın “Okumak Soylu Bir Erdemdir” isimli giriş yazısıyla başlıyor. Ardından 39 ilçede çocuklarla ve gençlerle buluşan yazarların ve bu ilçelerde öğrenim gören çocukların/gençlerin izlenimlerine, en son bölümde ise söyleşi/etkinlik fotoğraflarına yer verilmiş. İzlenim yazılarının da gösterdiği gibi bu proje hem çocuklara, hem de yazarlara daha şimdiden çok şey katmış. Bu buluşmadan sonra yazarlığın genetik bir özellik olmadığına karar veren ve yazmaya başlayanlar, sil baştan yazmanın gerekliliğini ilk kez düşünenler, yazarların ciddi, asık suratlı ve sıkıcı insanlar olduklarına dair düşüncelerini değiştirenler, kadın şairler de olabileceğini görenler, bir yazarla ilk kez tokalaştığı için heyecanlananlar, kitaplığına imzalı kitabı koyup her gece ona bakıp hayal kuranlar, saçma olduğunu düşündüğü soruların bile ciddiyetle yanıtlanabileceğini görüp sevinenler... ve daha nice kazanımlar... Sadece öğrenciler değil, yazarlar da bu projeyle birlikte benzer heyecanlara bürünmüş... Projenin Tuzla ilçesi yazarlarından biri olarak diyebilirim ki ilçenin sanayi bölgesinde yer alan okullarında yaptığımız söyleşi ve etkinliklerin tadı benim için her şeyden başkaydı. İstanbul’un sahil ilçelerinden birinde yaşadıkları halde henüz deniz görmemiş olan çocuklarla birlikte deniz ve balıklar üzerine okumak, konuşmak, düşünmek ve deniz oyunları oynamak hepimizde farklı kapıları araladı... Eminim ki diğer yazar arkadaşlarım da benzer duygular içinde buluştular çocuklarla... Proje kitabında yer alan etkinlik fotoğrafları aslında bize sözle ifade edilemeyen fotoğraf altı duygularının ve anılarının bir izdüşümü gibi. İçimizdeki pek çok boşluğu dolduran kareler olarak aklımıza, ruhumuza dokunuyor... Yazımı, İstanbul’da okuma kültürü oluşturma amacıyla yürütülen diğer çalışmaları da kısaca anarak bitirmek istiyorum. İlköğretim birinci kademenin Okuma Kültürü dersine dair çalışmalarda da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çabasını görüyoruz. 20102011 döneminde 15. sınıfların serbest etkinlik dersinin bir saatinde uygulanmakta olan Okuma Kültürü dersinin artık bir programa kavuştuğu haberi hepimizi sevindiriyor. Uzmanlar tarafından içeriği hazırlanan öğretim programı bilinçli okur olmanın özelliklerine vurgu yapan yöntem ve teknikleri anlatıyor. Ne var ki okumanın bir ders olarak çocukların karşısına çıkması beni biraz tedirgin ediyor olsa da Okuma Kültürü dersinin, eğitimcilerin doğru yaklaşımıyla yüzü asık edebiyat tarihi derslerine dönüştürülmeyeceğini umut ediyorum. Bu bağlamda, bir gün yaratıcı yazma çalışmalarının da yeni eğitim programları içinde yer alacağı günlerin hayalini kuruyorum. Gerek okullardaki bireysel uygulamalarımdan, gerekse Çağdaş Drama Derneği bünyesindeki projelerde ve atölye çalışmalarında uyguladığımız yaratıcı drama destekli okuma ve yazma atölyelerinde yaşadıklarımızdan yola çıkarak diyebilirim ki çocuklara uygun ortam sağlanırsa, kitaplar arasında sıkılmadan saatlerce vakit geçirerek kazanımlarını yaratıcı ürünlere dönüştürme konusunda engel tanımıyorlar... Yeter ki eğitimciler bir yapıtın okunma sürecinde ve sonrasında onunla neler yapabileceğini bilsin ve çocukları doğru yönlendirebilsin... Konumuz eğitimcilerin ilgisine gelmişken, kendilerini okuma projelerine adayan pek çok sınıf ve branş öğretmeninin olduğunu söylemeden geçmek olmaz. Bu eğitimcilerin yürüttüğü yaratıcı okuma projelerine zaman zaman sayfalarımızda yer vereceğiz. Yazarlar Okullarda projesinin uygulanma sürecinde özveriyle çalışan ilçe ARGE birimlerinin, projenin sahne arkasında hizmetleriyle projeye katkıda bulunan bütün görünmez kahramanların ve projede emeği geçen eğitimcilerin umutları, hayalleri ve emekleri için herkese ayrı ayrı bir kez daha teşekkür edilmeli... Çocuklardan hiç söz etmiyorum. Eee onlar olmazsa işin ne eğlencesi olur ki! İstanbul’da gerçekleşen diğer okuma projeleri Adalar’da “Adalar İlçesinde Okumayı Teşvik ve Okuma Sevgisi Vermek” projesi ile okuryazar buluşmaları; Arnavutköy’de öğrenci, öğretmen, yönetici, memur, ev hanımı, esnaf, işçi ve köylünün aktif olarak katıldığı “Yazarlar Okullarda” projesi fikrinin doğuşu ve ilk uygulamaları; Ataşehir’in “Okurum” projesi; Avcılar’da “Avcılar Okuyor” projesi kapsamında gerçekleşen afiş yarışması; Bağcılar’da geçen yıl başlatılan “Çay ve Kitap İyi Gider” projesinin sürdürülmesi ve “Gezgin Kitap” projesi ile diğer illere kitap gönderimi; Başakşehir’de, “Okuma Alışkanlığının Geliştirilmesi” kapsamında okullarda oluşturulan okuma odalarında okuma sürecine velilerin de dâhil edilmesi ve kardeş okula kitap gönderimi; Bakırköy’de “Okuma Alışkanlığının Geliştirme” projesi kapsamındaki afiş ve slogan yarışmaları; Bayrampaşa’da “Okuyarak Gelişen Bayrampaşa” ile toplu okuma etkinlikleri; Beşiktaş’ta toplu okuma etkinlikleri ve fuar gezileri; Beykoz’daki “Beykoz Okuyor” projesi kapsamındaki okuma etkinlikleri ve afiş yarışması; Beylükdüzü’nde “Nitelikli Okuma Etkinliği” ile toplu okuma etkinlikleri; Büyükçekmece’de “Okuyorum Öyleyse Düşünüyorum” projesi kapsamındaki okuma saatleri; Çatalca’da “Okuyan Çatalca” projesiyle velilerin de katıldığı okuma etkinlikleri; Esenler’de Okuma Kültürü dersi kapsamında yapılan okuma etkinlikleri; Esenyurt’ta kitap fuarları gezileri ve yazar buluşmaları; Eyüp’te okuryazar buluşmaları; Fatih’te “Fatih Türkiye İçin Okuyor” projesi kapsamında veli okuma programlarının oluşturulması; Gaziosmanpaşa’da “Ailemle Okuyorum”, “Kendi Kitabım”, “Kitap Okuma Sınavım” ve “KitapÇay Buluşmaları” projeleri kapsamında yapılan okuma etkinlikleri; Göngören’deki okullarda gerçekleşen okuma saatleri; Kadıköy’de “Kadıköy Okuyor Okutuyor” projesi kapsamında etkinlikler ve kütüphane gezileri; Kâğıthane’de “Kitap OkuYorum ve Yazarıyla Buluşuyorum” projesi kapsamındaki okuryazar buluşmaları; Kartal’da “Kartal Okudukça Okuyor”, “Harflerin Feneri” ve “Bu İşyerinde Her Gün Kitap Okunuyor” projeleri kapsamında düzenlenen etkinlikler ve yazarokur buluşmaları; Küçükçekmece’de “Herkes İçin Kitap” projesi ile okul yönetiminin, öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin katılımıyla gerçekleşen okuma etkinlikleri; Pendik’te “7’den 77’ye Pendik Okuyor” projesi kapsamında gerçekleştirilen söyleşiler, film gösterimleri, kitap okuma yarışmaları, toplu okuma etkinlikleri ve geziler; Sancaktepe’de gerçekleştirilen okuma etkinlikleri ve geziler; Sarıyer’de okuma etkinlikleri yarışmalar ve okuryazar buluşmaları; Silivri’de velilerin de katıldığı kitap okuma saatleri ve fuar gezileri; Sultanbeyli’de “Annem Babam Okuyor” projesiyle okuldan eve taşınan kitap okuma etkinlikleri; Şile’de “Kitap Hayatı Okumaktır” projesi kapsamında velilerin okuma saatlerine katılımı; Tuzla’da “Yediverenler” projesiyle minik yazarların usta yazarlarla buluşması; Ümraniye’de “Bir Kitap Bir Dünya” projesiyle okuryazar buluşmaları; Üsküdar’da “Okuyan Üsküdar Esnafı” projesiyle okumaya teşvike dilen esnaf ve Zeytinburnu’nda gerçekleşen şairokur buluşmaları... İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaklaşımının yani okuma kültürünü destekleyecek çalışmaları okulların dört duvarı arasından öğrencilerin evlerine, yaşadıkları mahallede yaşayan esnafa, kardeş okullara ve hatta diğer illere taşımayı teşvik etmesinin uzun vadede çok daha kapsamlı projelerin yapılandırılmasına olanak vereceğini, okuma etkinliklerini sayısal değerlere odaklanmaktan uzaklaştırıp nitelik odaklı yaratıcı çalışmaların gerçekleşmesine cesaret vereceğini düşünüyorum...? www.nilayyilmaz.com Postaların bana ulaştığı İstanbul Bilgi Üniversitesi adresim değişmiştir. Yeni adresim: Nilay Yılmaz/ Pınar Sok. No: 9/2 Burgazada, Adalar, İstanbul Tel: 02163811750/ [email protected] 23 AĞUSTOS 2012 SAYFA 17 k a kitabı nın derlendiror. Mon annesi, al” incek şeur. “Evsır varbu sırrın mek için ında bir süre lında zaeri yüşka anların a birlikte rlar. Kia anlatde’nin m. Size, arşı iyi liyo diniz? Ne i? Neden? n yerler var resimiz: Sok. No:1 bize ulaşekcumhuri resinizi, tekitabın adıunutmayın. ur mu? Biz, ok merak 1175 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1175 ?