23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

W oody Allen’ın ünlü bir film repliği vardır. Film kahramanı, arkadaşına hızlı okuma kursuna gittiğini söyler ve ekler, “Savaş ve Barış’ı okudum. Olay Rusya’da geçiyordu...” Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eser uygulaması kapsamında yayınlanan kitapları gördükçe aklıma hep bu diyalog geliyor. Ama artık hızlı okuma kursuna gitmeye gerek yok. Bu proje kapsamında yayımlanan kitaplardan birini almanız yeterli. Daha önce de yazmıştım, 100 Temel Eser projesinin temel amaçları öğrencilere okuma alışkanlığını kazandırmanın yanında Türkçenin doğru ve güzel kullanılmasını sağlamak olarak belirlenmiş. Bu hedefe ulaşılırsa “düşünen, düşündüğünü doğru ve açık bir şekilde ifade eden, algılama gücü yüksek, yorum yapan, analitik düşünen, sentez yapan, tartışan; doğruların tek noktadan değil, çeşitli bakış açılarıyla bakmak suretiyle ortaya çıkacağını kavramış, güzellik duygusu ve estetik anlayışı gelişmiş, kültürlü” gençlerin yetişeceği düşünülüyor. Düşünülmeyen, öğrencilerin kitapları ne zaman okuyacağı. Bu kitapları okumaları için herhangi bir özel zaman, okuma saati önerilmiyor. Sınav stresi içinde yaşayan, üniversite ya da lise giriş sınavları için dershanelere, özel hocalara koşan öğrenci derslerle ilgilenmezken bir de “okuma zevkini kazanmak için” kitap okuyacak!.. Bunun pek olanak dahilinde olmadığını yazmıştık. Neyse ki yayınevleri öğrencilerin bu sıkıntısına (!) çözüm bulmakta gecikmediler. Milli Eğitim’in önerdiği eserler kısaldıkça kısaldı. Kitap fiyatları da sayfa sayısı azaldıkça ucuzladı. 2168 SAYFA MI, 112 SAYFA MI? Birkaç örneğe bakalım, sanırım ne demek istediğimi anlayacaksınız. Woody Allen’ın konu ettiği Tolstoy’un ünlü eseri Savaş ve Barış örneğin. En az 27 çeşit “Savaş ve Barış” var kitapçı raflarında. Ve bu “Savaş ve Barış” çevirilerinin sayfa sayısı 112 (Arkadaş Yay) ile 2168 (Engin) arasında değişiyor. En ucuzu 2.5 en pahalısı 55 YTL. Cervantes’in Don Kişot’unun 41 çevirisi var. Sayfa sayısı 64 (Oda) ile 752 (Morpa) arasında değişiyor. Fiyatlar 1.90 ile 34 YTL arasında. 52 çeşit Tom Sawyer var. Sayfa sayıları 45 (Doğan Egmont) ile 309 (Şule) arasında değişiyor. Fiyatlar ise 1 YTL ile 9.90 YTL arasında. Victor Hugo’nun Sefiller’inden 36 çeşit var. Sayfa sayısı 80 (Erdem) ile 2250 (Sosyal), fiyatı 1.90 ile 55 YTL arasında değişiyor. Durumun sadece çevirilerle sınırlı olmadığını görmek açısından birkaç tane de Türk yazarlarından örnek vereyim. Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre’sinden 14 çeşit var. 80 sayfa (Birey, Elips) ile 264 sayfa (Morpa), fiyatı 1.75 YTL ile 9 YTL arasında değişiyor. Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe’sinden 27 çeşit var, 21 sayfa Metin CELÂL Okuduğum Kitaplar Yüz Temel Eser ya da ‘Olay Rusya’da geçiyor’ (Bordo Siyah) ile 263 sayfa (Konak) arasında, fiyat aralığı da ona uygun: 1 YTL ile 9 YTL arasında. Ahmet Rasim’in Falaka’sından 32 çeşit var ve kalınlığı 25 sayfa (Bordo Siyah) ile 158 sayfa (Parıltı) arasında, fiyatı da 1 YTL ile 6 YTL arasında değişiyor. Siz öğrenci olsanız yukarıda verdiğim örneklere bakarak hangi kitabı tercih edersiniz, 2168 sayfalık “Savaş Barış”ı mı, yoksa 112 sayfalık olanı mı? 2.5 liralığı mı, 55 liralığı mı? Yaklaşık 2.5 milyon öğrenci var ortaöğretimde ve lisede. Bunların tamamının 100 Temel Eser’i okuması öngörülüyor. Zaten uygulamada da öğretmenler töhmet altında kalmamak için bu listenin dışında kitap önermiyorlar. Rakamın büyüklüğü, potansiyel alıcı durumunda olmaları ister istemez ekonomik sıkıntılar içindeki yayıncılık sektörümüzü bu listedeki yayınları üretmeye yöneltiyor. Çünkü Milli Eğitim tavsiyeli 100 Temel Eser dışında bu öğrencilere yönelik kitap basarsanız satımanız olanaksız. Kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Öğrencilerin alım gücünün düşük olduğu biliniyor. Kitap fiyatlarını aşağı çekebilmek için her yolu deniyorlar. Yazara, çevirmene telif hakkı ödememek ilk akla gelen yol. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre yazarının ölümünden 70 yıl geçmiş eserlerin kullanımı serbest. 70 yıllık süreyi aşmış eserlere yönelirseniz (örneğin Victor Hugo, Balzac, Tolstoy, Ahmet Haşim, Ömer Seyfettin vb.), ikincisi çevirmeni bir biçimde telif hakkı talep edemeyecek ya da telif hakkını kontrol edemeyecek (yani kitabı bandrolsüz yayımlanacak) hale getirirseniz maliyeti düşürürsünüz. Çevirmen devre dışı bırakılıyor. Ya daha önce yapılmış iyi çevirilerden intihaller yapılıp yayınevi sahibi ya da editörünün imzası konuyor ya da çevirmensiz kitaplar çıkıyor. Örneğin Victor Hugo’nun Sefiller’i çevirmensiz yayımlanıyor. Bandrol kullanımını kontrol için gelen Denetim Kurulu üyesine yayıncı, “Bu eser 70 yıllık, çevirmeni de yok, o yüzden bandrol kullanmadık! Bildiğiniz gibi Victor Hugo eserlerini Fransızca değil Türkçe yazardı” diyor. Şaka değil gerçek! Tabii her zaman Denetim Kurulu üyesini bu gerekçeye inandırmak olanaksız. Tam bu noktada Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç imdada yetişiyor. 16 sayfa olan bandrol muafiyetini 96 sayfaya çıkartıyor. Bir başka deyişle, Atilla Koç’un kararı ile yasal olarak mümkün olmasa da yönetmelikle 96 sayfaya kadar eğitim öğretim amaçlı kitaplar bandrol kullanmak zorunda değil. Bandrol kullanmak zorunda kalmak istemeyen yayıncılar kitapları 96 sayfaya indiriyor Böylelikle çevirmen eserinin baskı sayısını kontrol edemediği gibi, bilmeden de olsa öğrenciye iyilik (!) yapılıyor. Öğrenciler 55 YTL yerine 1 YTL veriyor ve 2000 sayfa yerine 96 sayfa okuyup kitabı anlıyor; “Olay Rusya’da geçiyor!” “KİTAP ÖZETİ...” Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in iyi niyetle başlattığı projenin nereye vardığını görüyor musunuz! Ama bu da bazı yayıncı arkadaşlarımıza yetmiyor! Akıllarına bir televizyon belgeseli geliyor. Cüneyt Özdemir, 5N 1K programı için Başbakan Tayip Erdoğan’ın bir gününü izliyor. Aralarında şöyle bir diyalog geçiyor; “Soru: Kitap okuyor musunuz? Kitap okumaya vakit buluyor musunuz? Yanıt: Kitap okumaya vakit bulamıyorum. Bana sağ olsun arkadaşlarım kitap özeti getiriyor.” Başbakanımız kitabın aslı yerine özetini okuyorsa öğrenciler neden okumasın!.. Başbakanımızın zamanı yok da öğrencilerin zamanı bol mu? Hemen “100 Temel Eser Özetleri” adıyla kitaplar üretiliyor. Kitapçı raflarında benim tespit edebildiğim üç tane örnek var (Zambak, Toker, 7 Sanat Kültür Yayınları). Ama kısa zamanda çoğalacaktır. Bu kitaplar okuma arzusu olmayan ve tek amacı öğretmeninin gözünü boyamak olan öğrenciler için ideal. Sadece dört sayfada “Savaş ve Barış” ve yazarı Tolstoy hakkında tüm gerekli bilgiye ulaşıyorsunuz. Olayın Rusya’da geçmekle kalmadığını, bir de savaşın söz konusu olduğunu öğreniyorsunuz. Daha fazlasına da gerek yok!.. Yayıncılar işi özete kadar vardırıp kendi bindikleri dalı kesedursunlar, internet siteleri de hemen imdada yetişiyor. 7.00 YTL verip kitap almaya ne gerek var, giriyorsunuz bir ödev sitesine, arama motoruna, aradığınız kitabın adını yazıyorsunuz, geliyor istenilen uzunlukta bir özet. Okumaya bile gerek yok, kâğıda bas, götür öğretmenine, versin bir aferin!.. LİSTEYİ YENİLEMEK Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile örülüymüş. 100 Temel Eser uygulaması da ne yazık ki yaratıcıları için cennetlik bir hizmetken cehennemlik hale geldi gördüğünüz gibi. Projenin mimarı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e şimdi önemli bir görev düşüyor; 100 Temel Eser uygulamasını kurtarmak. Bence ilk yapılması gereken bu yayın rezaletine bir son vermek için hemen listeyi yenilemektir. Tartışma yaratır diye böyle bir uygulamadan çekinileceğini tahmin ediyorum. Ama tartışma yaratamamanın da yolları var, örneğin yazar adlarıyla oynamadan eser adları değiştirilebilir. Hatta o eseri en iyi kimler çevirmiş belirlenip en az üç çevirmen adı da verilebilir. Türk yazarları için de eserleri yayıma hazırlayanlara bakılarak aynı şekilde en az üç isim verilebilir. Bu uygulama eserlerin kesilip biçilmesinin, kısaltılmasının önüne geçmede etkili olur. Ama öğrencinin özet peşine düşmesini yine de önleyemez. Özet işini önlemenin de yolu, kitap okumak için ders programına özel bir “okuma saati” konulmasıdır. Bazı okullarda uygulanan ve öğrencinin okuma alışkanlığını arttırmada çok verimli olduğu görülen bu uygulama ile öğrencinin kitap okuduğunu öğretmeni bizzat göreceği, denetleyeceği için hile oranı sıfır düzeyine iner. ? KİTAP SAYI 857 SAYFA 12 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle