18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Necati Abacı; İnsanlık ansiklopedisi için bir madde" dan bitme bir çocuk". Annesinin de babasının da çok giizel cl yazıları var kitapta. Annesi 1963 yılında o bcş yaşındayken yazdığı günliıkte şöyle diyor: "Giizel Sanatlara karşı istidatlı bu çocuk. Şıı anda Serhatçığım uyuyor. Saat 2.30. Necaticiğim resım yapıyor." Küçükken bütün harçlığını kırtasiyecide harcaınıı^; kakm, kâğıt, karton, defrer... Son ra da küçiik kardeşinden borç istermiş... Kendine çok mıı çok benzeyen bir çocuğıı oltnuş, sonra; kendi çocukluk lotoğrahyla oğlunun fotografı yan yana duruyor kitapta. Onlarca yazı, fotoğral, şiir, anı, çizgi var kitapta. Hcpsi "oçocıık"la yaşananlan anlatıyor. Hayretle hayranlık, hüzünle coşku, sevgiyle acı iç içc geçiyor. Onun yaşamına dcgdiği ınsanlar, o yaşamlaıında olnıasa ne kadar eksik olacaklarını anlatiyorlar. Necati Abacı geçen yaz aylannda 46 yaşında yaşama vcda ettiğinde, onunla haya tı kcsişcn lıtrkfs derin bir lıü/.nc boğuldu. Çünkü o ögrencilerinin tutkuyla bağlandığr bir eğitmen, lıımpeııleşcn hayatımızda giderek örncklerine daha az rastlanan bir bcyefcndi; varlığı ve yaşam sevinciyle insanlan mutlu eden bir "crmiş"; eskilerin deyişiyle "iyilik timsali" birinsandı. Onun sanatçı kişiiiği, yaptığı o güzelim, hayranlık uyandıran sanatçı portreleri; kıvrak zekâsınııı iirünti karikatürleri; ödülleri; yenilikçı tiim işleri; kitap, albüm kapakları; afişleri, hcpsi o "Insan Necati"nin gerisinde kaJdı. Bu iyi mir1 Belki iyi belki kötü. Belki dc sanatçıdan çok "insan" görmeye hasret kaldığınnzdan; belki dc yaşama ve insana dair umutlarımızı Necati gibilcr yaşattıgından. Necati Abacı yaşamının son yıllarında Beykent Üniversitesi'nde görev yapıyordu. Ünivcrsıtenın güvenlik görevlisi Ra mazan Ağıır şöyle yazıyordu arkasından: "Sabahın ılk erken saatlerinde güne sizin güzel tebessümünüzle başlamaya alıştırmıştınız bizi. En erken gelirdiniz okulumuza ama erken gitmeyccektiniz." Bir aralar çalıştığı RekJamajansı adJı şirketteki mesai arkadaşlarından Deniz Hanım ise şöyle sesleniyordu ona: " Ne tatlı adamdı Necati Bey... Böyle bir insaru bir daha da hiç görmedim." Onlarca insanın ardından yazdıkları, söyledikleri onu giderek bir masal kahramanı yapıyor; kendincc bir mit oluşturu yor admın çevresinde. Oyle ki, ölümünün ardından geçen zaman içinde tüm sevenleri, arkadasjları, ailesi ve dostları onun anısına, onunla ilgili her şeyi bir araya gctirdikleri, "Ne Janti Abimizdın Sen" isimli bir kitap toparlıyorlaı. Ba^ta Ali Sclen, Merih Akoğul ve Omer Hlvcr olmak üzere lcitapta emeği geçen lıerkes Necati'nin, bu güzel insanın unııtulmaması, suda yazı olmaması için, onun hayatını göz önünde duran bir nesneye dönüştiirüyorlar. Kuşkusuz ki, o sanatçı olarak zateıı yapıtlanyla hep yaşayacak. Ama "Insan Necati"nin hiç unııtulmaması lazım. Şiıııdi de baijta lstanbul olmak iizerc sırasıyla Izmn 'de, Ankara'da ve di^cr şchirlerde de bu kitabı tanıtmak, Necati Abacı'nın işlerinı ınsanlara göstermek için çaba sarf ediyorlar. • n Semih ÇELENK* > İYİLİKLE ÖRTÜŞEN BİR İMGE Kimlerin yazıları yok ki kitapta; onıı"ö/leınle gözlerinden öpen" Asım Bezirci; onu "içi dışı bir endeı insanlardan biri" olarak gören Turhan Selçuk; "portresi kalbimdc dıırur, Necati de oradadır çünkü" diyeıı Hilmi Yavuz; "vcfasına her zaman saygı duyduın" diyen Semih Balcıoglu; onu "kimliğiyle sanatçı kişiiiği örtüşen gerçek sanatçı" olarak tarif eden Ozdemir Nutku; "sen ölmuyorsun, ölümsüzleşıyorsLin" tliyen Adeın Cîenç; "Necati'nin yarattığı mutluluk yüreğimde ve kalamda" dıyen YılJı/ Ken E limde bir kitap var. Kapağı siyah. Üzerinde gözlüklü, sakallı, gülen bir adam. Kitabın içinde bir fotoğraf var. 1415 yaşlarında gözlerini kısmış bakan bir çocuk. Bir eli kalın tokalı kemerinde öteki elinde bir Aşık Veysel tablosu var. Bclli ki kendi yapmış; gururla poz veriyor. 1958 yılında tçel'de, Mut'ta doğan; hani Can Yücel'in dcyişiyle "Çalılargibi yar Efdal SEVİNÇLİ N ecati'ylc, nerede tanıştıgımızı düşünüyonım...Doğrusu aklıma özcl bir "gün" gelmiyor.. .Tiyatro Bölümü'nün koridorıından, gülücükler dağıta dağıta hemcn herkesi selamlayıp geçişi, odalarımızın kapılarını açıp sevecenlik dolu bir sesle, yakınlaşnıaların getirdiği bir alaysılığı koruyarak yaptığı taklitleri, takılmalan, gözümün önünde... Güzellikleri paylaşan, çoğaltan bir gönülçelen...[Seni unııtmak mı.. .Temnıuz sıca^ında, Adem Genç ile telefonda çocuklar gibi ağladığımızı anımsıyorum...] 28 Haziran 1958 doğumlu olan Necati Abacı'yı yitirmeseydik iki gün önce hep birlikte 47. yaşını kutlayacaktık. cular (!) çevremden eksik olmuyor.. .Biz, Sözcükleriyle de Gönülçelen bir scrgi oluşturduk ve öğrencilerin çoğıınun ilgilenmemesi... Necati'nin kahroluşu vebulduğu çözüm... "Abicim sııç benim... Çocuklara Italyan kızını anlatsaydım.. .bak nasıl gelirdi keratalar... Osmanlıca da bilmiyor çocuklar... abicim..." 80'li yılların fırtuıası fakülte koridorlannda esiyor... Rcktörün masasındaki "malum listede" adımın varlığını, sıra numarusına dc^in gidip gclip ılııyııııın mııştıı Nc zaman odama gelsc, duvardaki dergi fotokopileriyle tek tek ilgilenir, ilginç sorularla grafik sanatının inceliklerini birleştirip espriyle kanşık "eski ustaların" büyükJügünü konıışurduk... Hayâl, Diyojen, Temâşâ vb. dergilerinin yanında Resimli Kitap (191112) dergi kupaklarını görcİüğü günii bugün gibi anınısıyorunı... Musa Ccvad imzalı sııluboya resmin süsledigi dergi kapağının yaratıcısının Halikamas Balıkçısı olduğunu öğrenince söylcşimiz "bir başka minvala sürüklenmiş", espriler, görünüşte Osmanlıca öğrenmeye çabalayan bir öğrenci alaysılıftıyla , birbiri ardına sökün etmişti... "Cevat Şakir muhteremin tngiltcrc'den Italya'ya azimetiyle Roma'nın nasıl karıştıg'ı, Güzel Sanatlar Mektebi'nde tahsil ile iştigal ederken bir Italyan kızıyla da münasebetinin ve muhabbetinin derecâtı" kahkahalanmıza karışmış koridora ta§mıştı...Ancak gülüşmelerin ardından Osmanlıca yazı tiplerinden çerçeve süslerine, grafikerlerc değin sorular hazırdı... Berberyan'dan Nişanyan'a, Salah Cimcoz'dan îhap Hıılıısi'ye, yeni söyleşilerde buluşmak Izmirli dergi tutkunları, Hiiseyin Yurttaş, Hidayet Karakuş, Ahnıet Yurdakul, Aydoğan Yavaşlı, ycni bir derginin hazırlığı içindeyiz...Dönemeçsonrasında, 12 Eylül fırtınasının bungunluğu içinde, toplumsal karmaşaya, cdebiyattan kopmadan, sanatla, edebiyatla ve "mizahla" karşılık vermeyi düsünüyor ve muhalif tavrımızı ÇELEBT'yle duyurmaya karar veriyoruz... Dergimizin adı Çelebi.. .Bay Keçi Hazretleri...Hemcn derginin "logosıınu" hazırlama telaşı başlıyor.. .Necati'yi anyorıım.. .Ricamızın karşılığı, birkaç gün sonra muhteşem bir Bay Keçi Hazrctlcri çizimi olarak geldi: "Efdal Hocam, bak bu Çelebi, iyi kafa vurur.. .Muhterem bir keçidir..." Oğlak Yayınları'nın logosunu gördükçe, hep Necati'yi anıyordum... Artık cebimizden para koyup dergi çıkarmanın olanaksızlığını bizlere öğreten dergi oldıı Çelebi.. .Derginin iki sayılık yazısını da hazırİamıştık...Ancak dağıtımdan baskı giderlcrinc dergi çıkarmak kolay değildi...liu;:ün de Çelebi'yi ve Necati'yi scvgiyle anımsarken kitaplığımda bulanıadığım abone makbuzl.ınndaki çizimin güzelliğini unutamıyorum... Necati'yle tanışıp da nice güzellikleri paylaş,ınamak olanaksızdı... Kitaplarım için yaptığı tasarımlar... Hüseyin Rahmi'nin ve Muhsin Ertuğrul'un eskitilmiş fotoğrafları... renkleri tutturulamayan kapaklar için îzmir'den Istanbul'a gönderilen nağmeler/ "nâmeler"...Hele Can'ın, Semih'in, Uğur'un odasında, dersten çıkmamı bekleyip, elindcki dosyayi yavaşça ıızatması... kesip ayırdığı yazılarımın üstüne ispirtolu kalemle imzamı attırması... "Abicim, ben btınlarla farklı bir sergi yapacağım, imzalı yazılar sergisi..."Gönülçelenin imzalı yazılar sergisi... Dostlarının armağanı Nc Janti Abimizdin Sen kitabına baktıkça, grafik sanatımızdaki Necati Abacı için yeni bir yayının, kuramsal içerikli bir albümün düzenlenmesinin gerekliligine bir kez daha inandım... Bu güzel insanlar, sevgili dostlan, canları Eminc ile Alican... grafik tarihimizdc, O'nu bu albümle ölümsüzlüğe tanıtabilirler... [ Seni unııtmak mı... Temmuz sıcağında, Adem Genç ile telefonda çocuklar gibi ag'ladıg'ımızı anımsıyorum...] • üzcrc aynlışı, kapıyı açıp Musa Cevad'm Is tanbul'a "yiiklii" getirdiği Italyan kızın adını tekrar tckrar sorıışu, gözliiğünün üstünden ba lup gülüşii ve kapıyı kapatışı gözümün önünde... Kitaplığımdaki Resimli Kitap dergisinin kapaklarını çerçeveletmiştim. Masamda dııran 16 çerçeveyi görünce hcmcn bir sergiye dönüştürme önerisi Necati'nin işiydi.. .Fakülte koridorunda Osmanlı grafik sanatını yansıtan küçük SAYFA 6 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 80 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle