Katalog

"Dergilerde" köşesi kişisel sürtüşmelerin yeri olmayacak. Ama birtakım görüşleri tartışmazsak, gerçeklerden kaçarsak, kendimize saygıyı yitirmiş sayılmaz mıyız? Yeter ki okuduğumuzu doğru anlayalım. 0 zaman tartışmaya gerek de kalmaz. nlamı ortuk şıırlerde yorumlama yanlışına duşebılırız Dıvan şı ırını anlamayı kolay laştıran "metin şerhi" derslerı vardı Çağdaş şurımızde kımı kavramlan çozmeye yarayan ıpuçları yok Dıl ozellıklenn dcn, ımge yorumlanndan ken dımıze gore bır çozıımlemeye varmaya çalışıriz Talat Sait Halman anlatmıştı Melih Cevdet Anday'ın bır şnrınde anlamına varamadıkları bır dızeyı nasıl çevıreceklerını bılcmemışler Halman, Anday'a bır mcktııp yazarak anlamını oğrenmek ıstemış, dızeyı yazan usta o/anımız da anlamına va ramamış Sozcuklerın bır gızılgucu var dır îçımızdekı bclırsızlığı anla tacağı umulur üzan da sozcuk lerın çağrışım gucune bırakır kendını Mustafa Şerif Onaran Dergilerde Yeter kı okuduğumuzu doğ ru anlayalım O zaman tartış maya gerek de kalmaz EDEBIYATÇILAR DERNEĞI Ozgen Seçkın'ın Damar'dakı yazısının ıkıncı bolumu, 24 Ocak'ta Ankara'da yapılan Edebıyatçılar Derneğı 12 Ola ğan Genel Kurulu uzerıne bır değerlendırmeydı Derneğın kurucus.u Ahmet Say'dan sonra uç donem genel başkanhk sorumluluğu alan, sonrakı yonetımlerle de olumlu ılışkıler kuran bır uye olarak gcncl kurul benı dıvan başkan lığına scçtı (, alışma raporıı konuşulur ken hep dıleklerle bırlıkte ele alınma alışkanlığı vardı Seçım lerden sonraya kalan dıleklen de kımse dınlemıyordu O ıkı maddenın bırleştırılmesını onerdım Bır karşı lıste de çıkmadığı ıçın genel kurul pek tartışmalı geçmedı Gene de vonetım bı çımımı eleştıren "ezelı muhalıf" Attila Aşut'tan dersımı aldım Aydın Çubukçu'nun duzeylı konuşmasında, ozellıkle derne ğın toplumcu tavır koymaktakı eksıklığı belırtıldı Çoğuleu demokrasımızde bır yazar orgutunun, yazar hakları nı savunmak, edebıyatın duzc yını yukseltecek etkınlıklerde bulunmak kadar, çağının sorumlusu olarak, toplumcu tavır sergılemesı gerektığı de genel kurulca benımsendı Yedı yuzu aşkın uyesı olan bı derneğın "karşı lıste" çıkarma ması da bır başka eksıklık sayıl malıdır Insan, "Derneğın ku ruluş yıllarındakı coşku azalı 1 yor mur " dıye kuşkuya duşu yor Ozgen Seçkın dıyor kı ' Kırgınlıkların kuskunlukle rın derneğı zayıflattığını sezer gıbıyım Orneğın bıı Ali Cengizkan'sız, bır Huseyin Atabaş sız bır Ahmet Telli sız Mahzun Doğan sız Adnan Satıcı sız, Alaattin Topçu suz vb bır derneğı ıçıme sındıremıyo rıım " Bu kırgınlıklara eklenecek daha nıce ad sayılabılır Ozcl hklc Ahmet Say, Ali PuskullUoğlu, Mehmet Taner, Hayati Baki unutulmaması gereken kırgın edebıyatçılardı Ozgen Seçkın bu kopuşların nedenı uzerınde dururken, kışı sel surtuşmelerde, onur kırıcı suçlamaların da payı olduğunu anımsatmalıydı Demokratık kıtle orgııtu olan bır yazar derneğı once ıç banşı sağlamalıdır Edebıyatın gunde mını oluşturan bır etkınlık gos termelı, toplumcu ışlevını yerı ne getırmelıdır Çoğuleu demokrasımızın bu na gereksınımı var Umarım yenı genel başkan Gokhan Cengizhan boyle bır cykm ıçındc dcrnt^ın kurum laşmasını sağlayacaktırB Okuduğunu Anlamak A YANLIS ANLAŞILMALAR Ama ben yazıda açıklıktan yanayım Hn sovııt kavramın kolay anlaşılır bır bıçıme sokul masını ısterım Gene de yanlış anlaşılmalaıa yol açabılıyor muş "Sapanca Şür Akşamları" uzerıne ızlenımlerımı yazarken gol soyleşıleıını de anmıştım (Kitaplık, Eyjul 2003) Ağabcyım Alitn Şerif Onaran sınemayı kapsamlı bır ders ıçın de oğreten ılk oğretım uyesıydı Belkı de bu ılgı yuzunden sıne mayı yucclten însanlara yakın T lık duyarım Yazları Sapanca'da geçıren Halıt Refiğ sınemeya kışılık kdzandıran bır kultur ın sanıydı Sofranıızın onur konu ğuydu Sapanca'ya gelen ozan lar arasına halk şım geleneğını surduren ozanlar da vardı Şı ırını gormezden geldıklerı Nâzım Hikmet'e uzak duruyor, onyargılı olarak, kcm gozle ba kıyorlardı Haht Refığ (Veysel Çolak'ın yanlış anımsadığı gıbı bır Nâ zım Hıkmet ıızmanı değıl) Ke' mal Tahir hayranıydı "Karılar Koğuşu"nu fılme çekmenın otesınde, Kemal Tahır'ın dost luğunu kazanan bır gonul ınsa nıydı Kemal Tahır'ın ıncelıklı, mert, sağlam kışılığını anlata rak, hıçbır zaman Nâzım Hık met'ı kuçuk duşurecek bır davranışta bulunmadığını soy ledı Ben de bu goruşu paylaştı SAYFA 20 ğım bır anımı anlattım Yetmış lı yıllarda Ahmet Kuflu'nun evındc, Kemal Tahır'ın hıç ço cuğu olmadığını soylcrken, kı taplarına çocukları gozuyle baktığını anımsattım Içkı masalarında meze gıbı kullanılan dedıkodulara, on yargılı gelenekçılerın Nâzım Hıkmet'ı kuçuk duşurucu do kundurmalarına yanıt sayılabı lecek bu sozler, Nâzım'ın oğlu sorunundakı yanlış anlaşılmala ra da noktayı koymuş oluycır du Bır yazar, açıklıkla anlatılan bır konuyu neden anlamak ıs temez? Bır onyargı mı soz ko nusudur? Veysel Çolak 2003 yılı şurını değerlendırdı ğı yazısında bu konuyu açtı ğım ıçın benı eleştırıyor, ku çuk duşurucu sozleı soyluyor (Edebiyat ve Eleştiri, Ocak, Şubat2004) Üstelık Agora Ytllığı'na da bu konuyu ta şımış Bemm bulunmadığım şur toplantıla rında bu konu ) ıı konuşup duruyormuş Oysa Veysel Çolak oncm verdığım bır ozan, şur uze rıne kuramsal goruşlerı olan, çalışkan bır edebiyat ınsanıdır Bır zamanlar TRT 2'de "Sozun Buyusu" adında bır edebiyat ızlentesı hazırlıyorduk Edip Cansever'ı onunla konuşmak ıstemıştık lletışımsmlık yuzun den bırlıkte olamamanın uzun tusunu çekmıştık Neyse, bun lar gerılerde kaldı lyısı mı ben sozu Ozgen Seçkin'e bırakmakla yetıneyım "Veysel Çolak'tan so? a^ıl mışken şur yıllığının değerlen dırmesını yaptığı yazısından bır bolumunu hıç mı hıç tutmadı ğımı behrtmek ıstenm Nâzım Hıkmet sorunu Bunu şıır gunlerındekı konuşmasında da yıneledı ama zerre katılmadığımı soyleyebılırım Çunku M. Şerif Onaran a haksızca bır sal dırı var M Şcrıf Onaran'ın bu olayı aydınldtmadakı gerçek amacı anlaşılmamış, olaya bır nokta koymanın gercklılığını, olayı çok yakmdan bılenlerle paylaşmak ıstedıgını kavraama mış Çolak Boylece asıl 'dedı kodu'yu kendı yapıyor Bu da bır yıllık ıçın 'değcrlendırme' olmuyor Onyazıyı bır dedıko du fısıltısına donuşturuyor Dı ğer bazı dokunmaları da bu yolda kaleme alınıyor Bılınen, yaşanan bu tur olayların yıllık sayfalarına taşınması doğru de ğıl kanımca Bır de ustııne ııst luk beş ay once yazılmış bıtmış bır olayı yenı dıllendırıyor Ço lak Neden şaırlerın, dergıcılerın bu olaya karşı çıkmadıkları na kızıyor, onlara ver yansın edıyor" (Damar, 2 lzmır Şur Gunlerı Edebıyatçılar Derneğı 12 Olağan Genel Kurulu, Şu bat 2004) "Dergilerde" koşesı kışısel surtuşmelerın ycrı olmayacak Ama birtakım goruşlen tartış mazsak, gerçeklerden kaçarsak, kendımızc saygıyı yıtırmış sdyıl maz mıyız1 Bu sayfayla iletişim kurabilmeniz içitı dergilerinizi ve kitaplarınızı aşağıdaki adrese gönderirseniz memnun oluruz. Mustafa Şerif ONARAN Hekimkoy Sitesi 20. Sokak No: 8 06800 UmitköyAnkara Tel.:(0212)235 91 11236 23 46 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 736