Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Öğrenmek istersen sessizliğin gizini: sağır mı, dilsiz mi yoksa yalandan mı ölü yıldırım gibi göründüğünü ilkin beni Tanımalısın. Labirentlerinde gizil canavann veya Madam Tussaud'nun müzesinde. Yüz sihirbaz tarafından yüz ağılı benzerim yapıldı. "Dirigibiler". Yüz intihar kurgumun betimleri. Zorlanacaksın. Elçi, biliyomm kolay değil. Ama mor yorgunluğumun arasından tanıyacaksındır beni hiç değilse. Sonra oturacağız seninle çay bahçesinin şemsiyeleri altına. Sonra kurtulacağız tüm gizlerimizden. Sonra tarihin alçalttığı çok insan geçecek. Fısıldasacaklar . • acıyarak bakarak bana: Şuna bakın, kendi kendine konuşuyor. Sonra sırtımı bambaşka şeylerin başladığı o çizgiye yasfayacağım. Tek şey, duyumsayacağım sadeceAşkla Özgürlüğün birleşmesini yüreğimde. Lyubomir Levçev / Şiirler / Çeviren: Kadriye Cesur Bulgaristan'ın Troyan kentinde 27 Nisan 1935 ytltnda doğdu. Sofya Üniversitesi'nde FelsefeTarih Fakültesi'nde okudu. Günümüz Bulgar üirinin dünyada en çok okunan sairleri arasında önde gelir. Şiirlerinden yapılan derlemeler bugüne değin 36 ülkede kitap olarak yayımlandı ve ounlann saytsı 56'ya ulaşmtş bulunmakta. Kemal Özer ile Gü%ab Özer'in Türkçe'ye çevirileriyle Haydut Otu (1979), Kurşun Asker (1984), Bir Yıldızdt Taşıdtğım (1999) başlıklart altında üç kitabı yayımlandı. Lyubomir Levçev, merkezi Paris'te bulunan Avrupa Bilım, Sanat ve Kültür Akademisi, yine merkezi Lüksemburg'da olan Avrupa Şiir Akademisi üyesidir. Amerıka da Yale Üniversitesi'nden araşttrma bursu almıştır. Fransız Akademesi'nce kendisine Alttn Şiir Madalyast ve "Şiir Şövalyesi" ünvanı verildi (1985), "Mate Zalka" ve "Boris Polevoy" ödülleri (1986), ayrtca Puşkin Enstitüsü'nce ve Sorbonne Üniversitesi'nce verilen büyük ödüller bulunmaktadtr. 1993'te "Fernando Rielo" Dünya Ödülü'ne de sabip olan Levçev'in en son yayımlanan Kaprisler (Sofya, 2002) adlt şiir kitabındandır. "Yer degiştirmekte sonuncularla ilkler / Sürünenlerle uçanlar da. Kapris No: 22 Batan güneşin önünden geçerken kuzgun sürüsünü anımsatıyor yaz bulutlan, siyah boyası olmayan bir bücürün çizdiği koyu yeşil kuzgunlar. Çocuksu bir şey titrekleşiyor içinde. Her şey, her şey titreşmekte ışık giderken hafirletmeden koşullarımızı. Ağaç silüetleri giyinmiş dişi karanlık dans ediyor daflardan yukarıya doğru. Altta çınlamakta keçi çanlan... Salt anı kalıyor durağan giderken ışık. Nasıl öğrettiğimi anımsıyor musun burçlar kuşağını okumayı sana? Burada yıldızlar çocuk kıtaplarındaki gibi iri. Harfleri unutuyorum ben. Özenle, yavaş yavaş yitirmekteyim okurluğumu. Salt resimleri için çeviriyorum yapraklarını bu dünyanın. Senin imgen için bir de... Düşünmekle yetiniyorum gerisini. O nedenle çok ciddiye alma şu sözleri. Okumam dayatıldığını düşün bu şiiri de gizemli biçimde, viten konuklann önünde ııçarak, kuruyarak, susarak... Bağışla, bu denli doyumsuzca sevdiğim için seni de. Kapris No: 14 Ancak diyecek sözleri yok balıkçının dileklerine ilişkin. Kibirden konuşmaz bunlar Susuz dereye, çamurlu patikayla. Beklenmeyen ikizleriymiş gibi dehşetle dıkerler gözlerini tana. Sakin olun, baylar, sakin olun! Bulut olmadım hiç, ama uçtum. Bana yeter. En cesur düşlerinizi bile aşmışımdır yükseklikte. Nice şafaklarla, ne günbatımlarıyla öpüştüm ben. Kum tanesiydim, ama dev bir fırtınanın gözünde. O nedenle su olup yitmeden sizler izninizle şunu söyleyelim: Marifet değildir şimşekler çaktırmak. Susuz karıncalan, otlan suya kandırmaktır asıl zor alan. Dostu Paul şöyle derdi: "Enginliğin ahlakı aydınlık olma gayretindedir." Su yüzünün altında günbatımını Anlamın altında özü Ve özün altındaki duyguyu Gördüğün O gözleri kim verdi sana. Ve... Dip görünmüyor. Dalsan bile Renk hengâmesinin O büyük anlamsızlığına değin. Salkımsööüt yansımaları içine işleyen O nilüferleri görsen bile düşünde, Duyumsasan Dİle dudaklannda lotus tadını, Yofa verdiğin sözü unutsan da... Işdtıb bir içdökümü kalır sana • Son kere bakmak Son tablolarına Claude Maunet'nin... Kapris No: 16 Mariya Stolarova'ya . . Kapris No: SON Yürüyorum. Babamı da kolundan tutmuş yürütüyorum. O ise gittikçe küçülüyor. Evin anahtarını yitirmiş. Ancak asla kabul etmeyecek. Bana cekmiş. Aslında nereye götürürüm şimdi onu Bilmiyorum. Internet kafenin temizlik günü. Öbür Dünya sayfasını açmak bilmem, o ayrı. Bildiöim dünyanın Tanrılar için yazılı uzun bir apokriften bir cümle oluşu. Sözcüklerden ev kurmayı deniyorum. O da çöküveriyor üstüme. Bağınyorum: Oksijen, Çabuk yanayım, daha çabuk, yardım et! Çekilir Dİr ağırhk değil bu! • , • Demir, * Defol, seni de istemem! Canın cehenneme, katılık! Dünya bir anlatım biçimi. Babacığım, Baba olmak istemiyorum! Çekilir gibi değil! Anne, Senden de çok yaşlanmayayım, lütfen! Son bir kaprise îzin ver. Bir şeyler yap! Yalvarmm! Nicedir topraktasın sen. Oysa gökyüzü sendeydi hep. Ana tanrıça olduğunu söyle Ben tüm seyleri kardeş kilayım. Kendimi karanlığa beğendirmeme izin ver. Birde Sonsuza dek Onun engin kucağında kalmaya. SAYFA 19 Bir şey saklanmakta tümüyle keşfedilmemiş bu dünyada. Birinin soluğu sızıyor yüreğime, pusuya yatıyor güz perdesinin arkasına. Gerçeğin uyumasını bekleyen kaçkın bir düs olabilir ya da tutuklu Dİr günbatımının son iç çekişi: Anne, karanlık! Hey, Görünmeyen, hırsızsan al istediğini: '; ' Düşler. Sannlar. Utopyalar. ' O somaklı, hayvan suratlılar âleminde fazla varsdlaşamazsın nasılsa güzel yalanlarla. • • Katilsengeciktin. lyi huylu ahlak maksimalistleri senden önce davrandılar. Ama ne yitirirsin, değmez mi denemeye yine de? Dene, dostum! Repetito est mater studiorum. Evsiz barksız biriysenkal! Ekmekle şarap sofrada. Asker arkadaşıyım dersin, yalan olsa da. Ya da: "Vakti geldi. O An'ım ben."de. Ama, Elçiysenkarşındayım. Kapris No: 15 Ağaçkakan tıklayışı değil bu. Altın saatini kuruyor belki güz yapraklardan. Kızıl anlar dökümü. Yaşlılık kapıda. O görünen de sis değil, bulutlar. Ne fark mı var? Sis düşer. Buludarsa yiikselir. Ancak bu ak hayaleder bu kaya sargılan sis değil, bulutlar. Alçalmış bulutlar. lncil öngörüsünün izdüşümü. Yer degiştirmekte sonuncularla ilkler. Sürünenlerle uçanlar da. Bunaltıcı. Alçalmış bulutlar sarıyor çevremi. Efsane kisvesinde karaya oturmuş düşler. Dikenli çam gerçeğine saplanmış büyük hayaller canhıraş... Uyakların teneke ışıltıstna aldanan sihirli balıklar. CUMHURİYET KİTAP SAYI 658 •t