23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindeki Kızıl Orkestra/ Gtllcs Permult/ Çeviren. llkseıı lun cay/ E Yayınları/ 520 v Kızıl Orkestra, 1930'lu yıllarda yaklaşan raşizm tehlikesine karşı, başta Almanya, Fransa olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde her meslek ve sınıftan insanı örgütleyecek olan lkinci Dünya Savaşı'nı beklemeye başlayan devrimci bir örgüttür. Bu kitap casusluk tarihinin en başarılı örgütlerinden birinin, belkı de birincisinin belgelere dayalı gerçek öyküsüdür. Kadınerkek birçok militanı kurşuna dizilen bu örgütün başında efsanevi bir militan, "Büyük Şef" diye çağrılan Leopold Treppcr vardı. Akıl almaz bir irade gücü, zekâ, kurnazlık vc ustalıkla "orkestrasını" yönetmiş, inanılmaz eylemleriyle bugün bile tartışılan bir ad olmuştur. Oyle ki, yazar G. Perrault, savaştan yirmi yıl sonra geriye kalan militan ve hasımlan üç yılîık bir iz siirme ile çeşitli iilkelerde bulup konuşmuş ve kitabın ilk baskısı 1967'de yayımlanmıştır. Kitap büyük yankı uyandırmış, tartışmalar yeni belgeler ve tanıklıklarla 1989'da genişletilmiş, yeni basımı yapılmıştır. Yayınevimizce daha önce basılan kitap, bu kez Fransa'daki genişletilmiş yeni basımın yayın hakları satın alınarak yeni çevirisiyle sunulmaktadır. Sürüden AyrılanlarSiyasal tktidar Aydın Tarih ve Ozgürlük/ Tarter Tımur/ Imge Kıtabevi/ 259 s. Taner Timur'un, bir tarihçi ve toplumbilimci olarak, değişik gazete ve dergilerde yayımlanmış kimi yazıları bu seçkide bir araya getiriliyor. Makale konulan çok çeşitli: Güncel konular, Kemalizm, Jakobenizm, Susurluk analizi, Osmanlı maliyesi gibi üzerinde çatık kaşlarla düşünülen kavramlann yanı sıra Lord Byron'ın üsmanlı'ya bakışı, resim sanatında oryantalizm, tarihi romanlarda îsmail Kadare örneği, Mihailides Efendi, Son împarator filminin düşündürdükleri, tstanbul köpeklerinin makus tarihi gibi gülümseten konular da yetkin bir kalemle işleniyor. Taner Timur son yıllarda kavramlar üzerinde bilinçli yaratılan karmaşaya son vermek için üzerine düşeni yapıyor. Yazılarda, hem akademisyen titizliğini hem de ağızda dağılan lezzeti bir arada buluyoruz. Düşbilimi/ Barıs Tuna/ Imge Kttabevt/ 204 s. "Yazarın biri ille doksanlı yıllarııı romanını yazacağım diye tutturursa yazacağı roman bir arkası yann dizisinden farklı olmaz" düsturuyla yazılmış, çok kahramanlı bir roman. Düşbilimi'nde, aralarında şu ya da bu biçimde belli ilişkiler bulunan insanların kendileri ve birbirleri için ürettikleri düşüncelcr, kurdukları hayaller öykülenmiş. Bir düşten diğerine geçişler öylesinc düş gibi ki okuma tamamlandığında dönüp yeni baştan okuma isteği uyandınyor. Emine, Ozgür, Yazar, Aylin hapsoldukları dünyada edinilmiş davranışların yolunda yaşarken, paralel bir çizgide de sınır tanımayan düşler kuruyorlar. Düşlerin tadı gerçek olmayışlarında değil midir zaten? Marksizm, Ahlak ve Toplumsal Adalet/ R C Peffer/ Çeviren. YavuzAlogan/ Ayrıntı Yaytnları/ 506 s. R. G. Peffer bu kitapta, Marx'ın ahlak teorisini "yeniden kurarak" yeterli bir Marksist ahlak ve toplum teorisine ulaşmayı hedefliyor. Bunun ahlaki bileşeniyse erdemler teorisi ya da bireysel eylem etigi değil, "toplumsal adalet" teorisidir. Devletin sönümCUMHURİYET KİTAP SAYI 588 lendığı, zorunlu cnıegın oıtadan k.ılktıgı, sonsıı/. maddi bollıık olarak tarif edılen bir sonraki merhaleye gcçmemişken, sosyalizmde insan hakları ve toplumsal adalete ihtiyaç vardır. Rawls gibi Marksist olmayan düşünürlerin toplumsal adalet hakkındaki görüşleri revize edilerck kullanışlı hale getirilebilir. Peffer, Rawls'ı salt eleştirmekle yctinmez, "toplumsal adalet" bağlamında şu tip yeni önerilerde de bulunur: "Toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, ancak ve ancak en az avantajlı olanların yararına ve adil tasarruf ilkesiyle tutarlı olması halinde haklı görülebilir, ancak bu eşitsizlikler eşit ozgürlük değerini ya da özsaygı değerini ciddi biçimde zayıflatacak düzeyleri aşmamalıdır." Politikada ahlaki seçimlerin rolü yadsınamaz. Peffer, Marksizm, Ahlak ve Toplumsal Adalet'te Marx'ın eserlerindeki örtük ahlaki damarı açığa çıkararak Marksizmin ahlakla bağdaşmadığı iddiasını yanıtlar ve yeterli bir Marksist ahlaki ve toplumsal teorinin ana hatlarını geliştirir. Şatnanizm/ Michel Perrın/ Çeviren: Bülent Artbaş/ îletısim Yayınları/ 144 s Michel Perrin'in bu çalışması, şamanizme ilişkin geniş ve güncel bilgileri sergıleme savındadır. Şamanizm bir din midir, yoksa herkesin yapabileceği bir tür büyü mür1 Modern ctnologlardan bazılan şamanizmi kurumlann bütunünü ilgilendiren toplumsal bir olgu olarak algılarlar. Onlara göre şamanizm, dinsel, simgesel, ekonomik, siyasal ve estetik bir gerçekliktir. Bu bağlamda şaman da bir yönetici, hastalıkları tedavi eden bir uzman, zeki bir psikolog, yetkin bir sanatçı ve bir "teknisyen"dir. Tanrdarın ve doğanın kopmaz bir bütün oluşturduğu, gece ile gündüze kapıları her zaman açık olan şamanist evren, dııyu ve simgelerle yüklüdür ve bugün bile bizi hâlâ çekmekte ve büyülemektedir. Bu kitap, günümüz bilimlerinden yoksun insanların, olayların akışını açıklamak, doğayla yüz ağartıcı bir ilişki oluşturmak, acıları ve kaygıları gidermek için nasıl tutarlı bir entelektüel ve dinsel sistem oluşturduklarını keşfetmemizi ve anlamamızı sağlıyor. Hindistan'a Bir Geçit/ E M. Forster/ Çeviren Fıltz Ofltıo&lu/ lletışım Yayınları/ 368 s. Edward Morgan Forster, 1924'te yayımlanan Mindistan'a Htnciistars'a Bir Geçit'te, Britanya împaraBir Geçit torluğu'nun yönetimindeki Hindistan'ı, iki farklı kültüre ait insanların yakınlaşma çabalarını engelleyen önyargıları ve yanlış f r j 1*451"|S|* .ınlamaları anlatır, DoğuBatı so^ runsalını inceler. Genç bir Müslüman olan doktor Aziz, işgalci Ingilizlerle yakınlaşmak, onları anlamak ister, ama gördüğü muamele karşısında hayal kırıklıgına uğrar. Oğlu yargıç Ronny'yi ziyarete gelen Bayan Moore, Aziz'e sempati duyar. Yargıç, evlenmeyi düşündüğü genç bir kadını, Adela Quested'i yanında getirmiştir. "Gerçek Hindistan'ı" tanımak isteyen Adela, burnu havada lngiliz yöneticilerinden farklı davranmak, tabuları yıkmak niyetindedir. Doktor Aziz'in planladığı Marabar Mağaraları'na yapılan bir gezide beklenmedik olaylar meydana gelir ve iki ırk arasındalu düşmanlık had safhaya ulaşır. Forster'in en sevilen romanlarından biri olan Hindistan'a Bir Geçit, onun bu egzotik ülkede geçirdiği günlerin izlenimleri olarak da okunabilir. gili yayımlanan monografiler, uzun süre toplumsal ayrıcalıklardan yararlanmış seçkin zümrelerin, şehirli (îstanbullu) toplulukların tecrübelerinde yogunlaştı. Îsmail Arıkan'ın hatııHtı ise "öteki" Ermenileri anlatıyor. Küçiik bir Anadolu kasabasının çiftçiköylü, tenekeci, kunduracı yoksul Ermenileri. 1920'lerin Darendesi'nde, tehcir travmasıyla baş etmeye çalışan, göçe hazırlanan insanlar. Yıllardır yaşadıkları yurtlarında, Müsliiman komşularıyla ilişkilerini sürdürerek... "Türkiye köylüsü"nden ayırt edilmesi zor kültürleri, alışkanlıklarıyla... Mahallemizdeki Ermeniler, Ermeni trajcdisinin pek bilinmeyen bir yüzüne ışık tutuyor. tran'da Modern Olmak/ Fariba Adelkhah/ Çeviren îsmail Yerguz/ Metıs Yaytnları/ 223 s. Iran Islam Cumhuriyeti'nde bir İran'da modernlikten söz etmek mümkiin Modern Olmak mü? Mümkünse, Iran'da modern olmak ne anlama geliyor? 1979 devriminden beri Iran îslam Cumhuriyeti'nin yarattığı polemik, Iran toplumundaki gelişmelere önyargısız bir gözle bakmayı güçleştirmiştir. Yazar, çoğu araştırmacının "totaliter bir devlet" olarak gördüğü Iran'a kendi iç dinamikleri açısından bakmayı öneriyor. 1997 seçimleriyle iyice gözler önüne serilen gelişmeleri incelerken, ülkenin hem tarihini hem de bugün dinsel, siyasal, iktisadi ve kişisel alanlarda yaşananları ayrıntılanyla ele alıyor. Toplumda bireyleşmenin artışı, dinsel alanın rasyonalleşmesi, ticarileşmesi ve bürokratikleşmesi üzerinden îran'ın kendine özgü modernliğini inceliyor. Bu kitabın Îran'ın Türkiye'ye ne kadar uzak, ne kadar yakın olduğu konusunda ipuçlan sağladığını düşünüyoruz. Pisuvar Tedirginliği/ Gül Abus/ Çınar Yayınları/ 123 s. Gül Abus 32 yaşında, Ankara'da yaşıyor. Üçüncü kitabı Pisuvar Tedirginliği'nde birbirine benzemeyen beş adamın hikâyesjni anlatıyor. Hümi Çiçek, Cem Öztürk, Kaya, Atakan ve Ufuk'un bir araya geldiği iki yer var; umumi tuvaletler ve çatı. Dört Damla Bahar Yağmuru/ îlyas Halıl/ Toplum Yayınları/ HO s tion daml.ı ha)\ar em Bu kitapta dilin, duygu ve zckânın birbirine girdiği, birbirini beslediği şiirler var. Türkçe adına kıvandıncı örnekler hepsi. llyas Halil'in ilk şiir kitabı tam elli yıl önce yayımlanmıştı: Hal ve Hayal (1950). Sonra art arda çıkar şiir kitapları: Öpücük (1951), Mürdüm Dalı (953). Arada bir çevirisi vardır: Emerson'dan Şiirler (1954), sonra YalandırHerhalde(1959). Mahallemizdeki Ermeniler/ îsmail Arıkan/ îletişim Yayınları/ 126 s Türkiye Ermenilerinin 20. yüzyıldaki serencamıyla ilgili son yıllarda birçok kitap çıktı. Ermenilerin tehcir öncesindeki ve sonrasındaki yaşantılarıyla il Allah'ın Güneşi Avrupa'nın Üzerinde/ Sigrid Hunke/'Çeviren. Hayrullah Örs/ Allın Kitaplar Yayınevı/ 352 s. Çok geniş bir bilgi birikiminin ycr aldığı bu eserde S. Hunke, Doğu ile Batı'nın buluşmasının etkileyici bir tablosunu sunmaktadır. Ayrıca yazar, araştırmalan sonunda, bugünkü Batı uygarlığının teorik düşünce tarafının eski Yunan'dan, deneysel düşünce tarafının ise tümüyle eski lslam uygarlığmdan geldiğini belgelemiştir. Ne yazık ki Batı, Allah'ın güneşinin Avrupa üzerindeki etkilerini görmezlikten gelmiş, hatta reddetmiştir. Yazar Hunke, Hıristiyanlığın yüzyıllar boyunca Müslümanları Avrupa'ya kabul etmek istemediğini, onları türlü bahanelerle Avrupa dışına ittiğini açık bir biçimde sergilemektedir. Bu kitabı okuduktan sonra Müsliiman bir ülkenin Avrupa Birliği'ne kabul edilip edilmeyeceg'i konusunda oldukça kesin bir karara yaklaşacağınızı umuyoruz. . ' SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle