Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GUN SONU Bcnde insanları heyecanlandıran hcr zanıarriheyecanlandırmış olanşev Abıaham Lincoln'e çarpicı benzeyişimdir o kadar ki tunçtan heykelimi Pire'de bir alana diktiklerinde , sessizce ayaklarımın dibinc durduğum yerden tam göremediğimiçi kor kömür , kalıntılartyla dolu bakır mangala benzer > bir şey bıraktılar havanın iyice kararmasını bekledikten sonra görmek için yaklaştığımda • ' ne cöreyimbuniar sevdiğim kadının karanlıkta parlayarı siyah gözlerinden başka bir şey değildi ELEONORA el diye bir şeyı yoktu, ne gözleri, ne ayaklart ne de bir altın Haztne ülan saçlart. (önden görünüş) saçları kartondjan ve bir balık gibi, iki gözü bir güvercin gibi, ağzı ic savaş gibi (lspanya'daki), boynu albır at, eUerı sık ağaçlı bir ormanın sesı sanki, iki memesi beninı resimlerim gibi, karnı Velthandros'la Hrisandza'nın aski, Tobias'ın hikâyesi, eşeğin kurtla tilkinin masalı, , seksi öğle saati sessizliğindeki kcskin Lir ıslık, bacakları yollardaki silindirlcrin sıradan sevinçlerinin son panltılan, ikidizi Agamemnon, osevimli iki küçük ayağı kırmızı gözlü teleton (arkadan görünüş) saçları sabahları hâlâ yanan bir gaz lambası, omuzları isteklerimin çekici, sırtı denizin gözlüğü yanütıcı işaret yazılarının sabanı, acı aeı ıslık çalıyor belindc, kalçalan, balık tutkalı, baldırlan VAT CAPAN Nikos Engonopulos/ Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan derken birer birer gizli niyetli gölgeler beliriyor sokak aralarında sessizce inen geceden yararlanıp kuşlar gibi görünmeden toplanmak için sözleştikleri yerde ve koca koca yaşlar boşanıyor ilençli gözlerinden ve faşistleri şasırtmak isteyen bir ana suikastçdann nsıldaştıkları vc tavanından kurusun diye kırmızı biber asılan karanlık odada tesbihli buruşuk elleriyle şişesini çıkarıp lambayı yakıyor sonra gaz bıılaşan buruşuk ellerini yavaşça önlüğüne siliyor ve önce de söylediğimiz gibi şasırtmak istiyor katilleri bu yüzden lambayı masadan alıyor ve hızla pencereyi açıyor dışarıya gecenin içinelambayı tutan o kocaman elini uzatıyor ana! ana! diye bağınyorlar ona nereye götürüyorsun lambayı? ama o sırada Avila'nın tarlalarında kuşkulu gölgeler dolaşıyor koltuklannın altında makineli tüfekler ve ışık birden uzanınca pencereden geceye ve bir yıldız gibi parlayınca uzaktan yavaş yavaş, gitarlar başiıyor çalmaya çingene kızları oynamaya başiıyor güzel kalçalan renk renk iarbalalı etekleriy Ie ve acı çığlıklar gibi bn >arlanın sözleri dökülüyor boyalı sıcak dudaklarından: "sana yalnızlığı anlatacağım ezgilerimle" cılgın havalar çalınıyordu gitarlarda faşist rezilleri toplanan kalabidığı tarıyorlar dı dans eden kadınlarsa yüksek ökçeli ipek iskarpinleriyle yüreğimi çiğniyorlardı kaldırun taşları üstünde sonra olanlar oldu: görsen aklım kaçırırdm kınalı bir boğa fırladı üzerlerine burnundan alevler saçıvordu boynuna ve sırtına saplanmış şişlerden canı yanmış, sağa sola saldırmaya başladı barsaklarını deşmek boynuzlarıyla gövdeleri delik deşik etmek ve tosladığı her'şeyi havaya fırîatmak için ye kan selleri içinae insan ve at cesetlerinden koca bir yığın yükseldi çevresinde (derisine saplanan kurdeleli şişler acıyla süslüyorlardı boynunu ve sırtını) ve güzel göğüslü kızlar sırtüstü yatıyorlar dı yerde ve onlann güzel gözlerinde güneşler batıyor günesler doğuyordu yeniden minik topukları / sabahın / kötü düslerini / avdınlatıyor Yunanistan'ın Andreas Embrikos'la birlikte en önemli gerçeküstücü sanatçılartndan birt olan Engonopulos (19101985) htanbul'da doğmus Ressam olarak ülkesini uluslararast birçok sergide temsil eden ünlü sanatçımn 10'a yaktn sitr kıtabt var. Engonopulos'un tek kaygıst yaratıa kisilığini herhangi bir anlattm yoluyla açtklayabilmek, bu konuda renkîerden, boyalardan olduğu kadar sözcüklerden de yararlanmak onun en doğal davranışt olmus. Eğer renkler ve sözcükleryetersiz kaltrsa, Engonopulos bir eytem adamı olarak ortaya çıkmayt seçmiştir. Gefeneğe büyük bir saygı duyan sanatçt, belki de bu köklü saygtya dayanarak sanatta devrtmci davramsın geleneg"i sürdüren en güçlü kaynak olduğu inananı hep korumustur. Kendı devrıma tututnunu tse kisisel ve köklü bir sorumluluk duygusuyla beslemeyi basarmtstır. Ona göre sanatta evrensele varan yol sanatçtntn bu kışısel sorumluluk duygusundan kaynaklamr. sanki şimşek çakışları, minik topukları sabahın kötü düşlerıni aydınlatıyor ve sonunda yarı denız atı varı gerdanltk r>ir kadın o, hatta belki yarı çam ağaa yarı asansör bir kadın TRAMVAY VE AKROPOL tekdüze yağan yağmurun çamurun ve külrengi havanın içinden tramvaylar geçiyor ve yağmurun ıssızlaştırdığı pazaryerinden son duraklara doğru ilerliyorlar aklım • . .• • heyecan içinde ve sevgi dolu arkasından gidiyor tramvayların kırların başladığı ve yaömurun son uuraklarda tarlaları &, sele boöduöu yerlere kadar ne acı bir yıkım olurdu, ey Tanrım, neacı yüreğim avunmasaydı eğer mermerin umuduyîa ve görkemli yıkıntılara yeniden can vereceğine inanmasaydım eğer güneşin parıltıstyla tıpkı yemyeşil yapraklar arasında açan kırmızı bir çiçek gibi. "" •* ' , (» ' , . .• ŞÎİR 1948 birhalkın çile çektigi bu çağ şiir ya da Denzeri seyler için hıç de clvcrişli değil insan bir şey yazmaya kalktı mı sanki arka sayfasına yazıyor ölüm ilanlarının işte bu yüzden bu kadar acı şiirlerim " (hem ne zaman öyle değillerdi ki?) veasıl bu yüzden bu kadar az . PICASSO Toreador artık Elassona'da oturuyof kaldınm taşı döşeli alanda çınarlann altında durmadan gidip gcliyor kahveci ve durmadan dolduruyor toreadorun bosalan flncanını ve tazeliyor ACININ ÇIRAĞI ; nargilesinde tükenen tömbekisini bu heykel •"J . • günun saatleri , sabah gün doğarken kalkıp t v ağır ağır geçip de ' : . yollara düştü binlerce kuş çalmak için ytldızlan ^ • <+.• günesin batmakta olduğunun belirtisi gece kalkıp ,,•*•'•' • ( • çınarlann yapraklan arasına yollara düstü ve bütün düşlerin • • ' tüneyinceye değin " • canına kıvdı ve vürüaükçe çahlara takıldı dikenlerden al kanlara boyandı çıplak ayakları ve o soylu, o kutsal elleri o ilkbahar kuşlanbir aşk gecesi adını verdiği sardunyayı kızlık düşlerinin ve menıelerinin kırrruzı gizli sanlışlarını çığlıklannı ve gizlenen perçemlerini okşadı SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 588