06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kendisinden sürekli söz ettirecek bir roman Sıcak Külleri Kaldı Oya Baydar'ın son romanı, Türkiye'nin yakın geçmişini merak eaenlerin mutlaka okuması gereken kitaplardan. HASAN AKARSU "Sıcak Külleri Kaldı" Oya Baydar'ın son romanı. 2001 Yılı Orhan Kemal Roman Armağanı'nı aJdı. Siyasal bir roman olarak çok sözü edileccğe benziyor. 19401950 doğumluların siyasal ortamda yaşadıklarına tanıklık ettiği için "68 KuşağY'nın romanı denilebilir. Çok yaşlanmış bir ölüniin tanınmasıyla, başlıyor roman: "Ben bu... bu... "Ölü"yü daha önce de görmüştüm. Beş yü önce miydi, yoksa yirmi beş yıl önce mi? Hatırlamıyorum. Ölüler yaşlanmaz derler, ama yaşlanmış işte. Çok... çok yaşlanmış." Matmazel Öztürk, gramer dersinde, burnu havada. Fransa da burslu öğrenci. Bir ceset, yıllar önce öldürüldüğünde gencecik olan. Şimdi yaşlı ceset. îskence odaları, morglar... Şahver Hala öldüğünde beş yaşında bir çocuk Ülkü. Ölümün kokusunu ilk kez o zaman duyuvor. Ülkü Öztürk, bir Fransız gazetesinin dış haberler bölümünde çaüşıyor. Türk hükümetinin Paris'te düzenlediği "Demokratikleşme Sürecinde Türkiye" konulu bir konferansa katılıyor. Ülkü ile Ülker iki kardeş, babaları öğretmen. Babaları onlar küçükken ölür, anneleriyle sıkıntılı bir yaşam başlar. Ülkü, evlere ders vermeye gider. Paris: "Sanki koca şehir bir kuru yaprakmış gibi gelir insana." (S. 17) 197 l'in bir haziran günü, Ankara Yıldırım Bölge'de tutuklu yirmi genç kız. Ülkü de içlerinde. Devrimci gençlerin toplantılarına kanlmalar. Ömer Ûlaş'la tanışma. Ev baskınlarında yasak kitapların aranması, 12 Mart'ın zor günleri. Ülkü, koğuştan alınır, gözleri bağlı olarak bilmedıği bir yere götürülür. Işkence görür." Askersivilbürokrat kadroların devrimci öncülüğüne tse hiç inanmadım, işçi sınıfi öncülüğünden niç şaşmadım" der Ülkü. (s. 26) Ülkü'nün Paris'te teşhis ettiği ölü Murat Arın'dır. Gençliklerinde başlayan sevgileri ölünceye değin sürmüştür;ama yaşamın akışı onları ayırmıştır. Ulkü, oradaki sorguda, Murat'ın evli olup bir dekızının olduğunıı öğrenir. Kendisi ise Ömer Ulaş'la evlidir. Murat Arın, Paris'e konferans için geldiğinde gençlik sevgilisi olan Ülkü'yü arar telefonla. Murat'ın çocukluk arkadaşı olan Cem, Murat'ın da 68 Kuşağı'ndan olduğunu, sola bulaşmadığını söyler. Cem: "Iktidar kirletir* der Murat'a yıllar sonra içkili bir yemekte. Murat, Dışişleri'nde olup 1980'li ydlarda özel göreve atanır. MlT'le ilgisi vardır. Ülkü, 1980 sonrasında yurtdışına kaçar. 1992'de ise bir hücre evinde polisle çatışıp öldürülen oğlu Umut Ulaş'ın cesedini almak için yurda döner. (Ev, hücre evi değildir, öğrencilerin kaldıklan bir evdir ve açıklandığı gibi silahla karşılık verilmemiştir. Polisin yanlışlıkla bastığı bir evdir.) Murat Arın, Umut'un ölüm raporundan gerçekleri öğrenir. 12 Mart'ta tutuklanan Ülkü'ye yardım etmerniştir. Ülkü, oğlunun cenazesi için Türkiye'ye geldiğinde gördüklerini, duygularını şöyle yansıtır:"... Kimseye söyleyecek bir şeyi yoktu. Ülkeleri, şehirleri, aşkları, insanları anlatmak kolay, ama öıü oğullar nasıl anlatılır? Yerde yatan genç ölüler, morgda yatan yakışıklı ceset ler nasıl anlatılır?" (s. 63) Otele dava arSAYFA 10 kadaşı Mehmet lliç (K.ıflavdnr ziyaret için gelir. SICAKKfil.I.FRt Ömer ile Ulkü ayrı KAI.D1 y aşamaktadır, Ömer, oğlunun öldüriıldüğünden h a b e r s i z d i r. (Ömer, Ülkü hami leyken onunla evlenip Ulkü'yü zor duıumdan kurtarır. Kendi oğlu değildir, Ülkıı ile Murai'ın oğludur. Murat da Umut'un kendi oğlu olduğunu bilmez, yalnızca kuşkulanır.) Bir zamanlar Ülkü Ocakları'nda çalı şan (çatışan) gençler, katiller şimdi devletin önemü yerlerine gelmislerdir. Ülkü, oğul acısını unutmak için ilaçla birlikte içki içer, kendinden geçer, hastaneye kal dırılır, iyileşir. Gençliğinde ders verdiği Erim (Murat'ın kardeşi) doktor olmuştur. Ülkü Hanım'a geçmiş olsuna gelir. Ülkü, hastaneden çıktıktan sonra Levent'e annesinin evine gider. Onunla yeterince ilgilenemediği için.üzülür. lstanbul'dan Ankara'y.a geçer Ülkü. Yirmi yü sonra Ankara'da Ömer'le buluştuğu otele gider. Nasıl evlendiklerini anımsar. (1972 yılbaşından birkaç gün önce Ankara'nın bir üçesinde yddırım nikâhıyla evlenirler Ömer'le. Hamiledir. Kalc ye tırmanan yollarda dolaşmayı sevdiğini anunsar.) Ülkü, Murat Ann'la Dışişleri'nde gazetesi için bir görüşme yapar. (Asıl amacı gençlik sevgilisini görmektir.) Murat, Dışişleri'nde yakınları olan Ipek'le evlekonumunu güçlendirmiştir; ama eşi ıliktir. Kızı Derin ise Isviçre'de öğrenim uörür. Ülkü, Fransa'ya döner. Düşünceleri uyuşmasa da Murat Arın'ı sever. Genç luzhğını ona vermiştir. Çocuğu ondan olmustur. Lise yülarında çılgınca sevişmişlerdir. Arın, üniversiteyi bitirip askerliğini yapar, bu arada Ülkü, Erim e ders vermeyi sürdürür. Arın'ın annesi, Ülkü ile oğlu Murat arasındaki ilişkiyi bitirmek ister. Ülkü, 1965'te TÎP'in seçim konuşmalarını dinler, ilgi duyar. Çetin Altan'ın yazdığı Akşam gazetesini alır. Arın, boykotçu üniversite öğrencilerini kınar, onlara karşıdır. Ülkü, kendini toparlamaya çalışır, devrim sürecini yaşar. Mehmet Iliç'le tanışması bu sıradadır. Ant, Sosyal Adalet dergilerini okur. Mehmet'in Zeytinburnu'ndaki evlerine gider. Orada Dr. Şelim'letaniijirÜl kü. Arın'la Büyükada'ya gidip sevisirler. Sabahleyin sıkıyönetim ilan edil diğini öğrenir. (27Nisanl971) Bekçi Salih Efendi'nin topladığı bir de OyaBayaar X met mimozayla adadan ayrıbr. (O geceki scvişmeden hamile kalmıştır.) Murat Arın, Paris'te serirenin kızı îpek'le tanışıp evlenir. Ülkü, Arın ın Paris'teki konferafısına dinleyici olarak katılır. Arın'ın Türkiye'de bir şey görmediğini düşünür. 12 Mart gelmiijtir, faşizm acımasızdır, ayrım yapmaz. Ülkü, sıkıyönetim ilanını duyduktan sonra Ankara'ya gidip Ömer'le buluşur. Ömer, çocukluğu Eskişehir'de geçen bir işçi ailesınin oğlu. Lise yıllarında işçi Müslim Usia'nuı düiüııcelerinden etkilenip sola ilgi duyar. \ Jniversitede asistan olıır. 12 Mart'ın acımasızca çöreklenişi karşısında Ömer'in düşünceleri: "... Atatürkçü millici darbe beklentisi içinde 12 Mart'ı alkışlamış olanlar başta, ne kadar aydın, yazar, gazeteci, politikacı, akademisyen varsa "armut gibi" toplamaları sadece iki gıın surdü. Balyoz Harekâtı balyoz gibi inmişti... Bu ilk dalgayı sendika, parti, işçi çevrelerinden adlar izleyecektir..."(s. 185) Ömer, kendilerinipapatyaya, Murat Arın gibilerini tnimozaya benzetir: "Papatyalar alçakgönüHü ve dirençlidir, mutlaka yenerler" der. Ülkü, Arın'ın konıeransta söylediklerine karşı çıkar: "Sen Hiroşima'da hiçbir şey görmedin Arın Murat' der. 12 Mart, 12 Eylül ve 1990 sonrası Türkive'yi Iliroşima'ya benzetir. 12 Mart'ın ilk dört yılını Ülkü, Istanbul'da annesinin evinde geçirir, Ömer'le yaşar, oğlu Umut'u büyütür. Ecevit rüzgân eser. Bu "umut kabarışı"dır. 197073 ve sonrasında kontrgerilla ve gladio ortaya çıkar. 1977'deuyanışınsindirilmesine geçilir. İşçi hareketi güçlendikçeterör artar. 1 Mayıs 1977'de Mehmet, Ömer, Ülkü ve Dr. Selim de yürüyüştedir, otuz dört ölü verilir o gün. Mehmet îliç yaralanır, Harbiye yönüne doğru kaçar. Olay üzerine yapılan yorumlarda Maocuların, CIA ajanı gibi, ajan provokatör gibi cösterilmesi doğru olabilir mi? Ne yazık ki o zaman da böyle yanlı bakışlar olmuştu. Ömer'in yorumu: "Neresinden bakılırsa bakılstn yollar iki adrese çıkıyordu: Kontrgerilla ve antiSovyetik Maocu goşist gruplar..." (s. 221) Arın Murat, 19801990 yüları arasında geçenler anlatır. "Çekiraek Devlet"in güçlenmesini açıklar. Anıacına ihanet eder, kendi adına konuştuğunu belirtir, konferanstaki görevliler şaşırmışlardır. (Bu konuşmaları öldürülmesine neden olaçaktır.) Ömer, Ülkü'ye Sovyetler'de kaf alarındaki sosyalizmi bulamadıklarını söyler. 12 Eylül sürgünüdürler Moskova'da. Ülkü, Leipzig'de de bulunur, orayı sevemez, havası kirlidir. Parti Merkezi'nin önemli bir bölümü oradadır: "Burası, 'kitlelerin içinde balık olma' hayaliyle yola çıkmış devrimcilerin yakalanıp hapsedildiği daracık bir akvaryuma benziyordu..." (ş. 244) Ülkü, ()mer'i görüp söyler: "İşte bir insan yaşam ının özeti, yaşamlarımızın özeti... Alevler çoktan sönmüş, ama küller hâlâ sıcak." (s. 245) Hüzünler incelmiş bir güzellik vardır Ülkü'de. Ömer umutla rını yitirir, boş ve anlamsız bulur ütopyalarını: "Kendini tarihin öznesi sanırsın ve bir gün bir de bakarsın ki sadece basit bir nesne, malzeme, belge olmıışsun." (s. 254) Sosyalizmin çöküşü hazindir. Sov yet devrimci Falin, bu konuda bilgiler verir. Ömer, Norveç'e geçip Moskova'da tanıdığı lngrid'le yaşamak ister. Arın Murat, konferansında bir devlet görevlisi olarak Türkiye'deki kitle katliamlarını, siyasi cinavetleri doğrular ve açıklamaları şaşkınliK yaratır. Ülkü, 12 Eylül sonrasında Münevver takma kimliğiyle iş arar ve Arın'ın arkadaşı Cem'le karşılaşır. Cem de sola sıcak bakan bir işadamiüir, yardımcı olur. Paris'te Arın ile Ülkü, konferans sonrası buluşurlar. Arın, yirmi beş yıl önce Ülkü'nün yatakta ıınuttuğıı saç tokasını verir: "Çoktan sönmüş, kullenmiş bir aşkın ardından, yıllar sonra buluşrnuş iki eski dost değiller. Dost olmuşlar mıydı hiç? Nokta kovmaktan korkulmuş, bitirilmemiş, yüzleşilmemiş bir ilişkinin bir ömrün hesaplaşması için bir araya gelmiş gibiler..." (s. 289) Cem, Moskova'ya bir tekstü ihracatçısı olarak gittiğinde Ömer Ulaş'la karşıla ır. Geçmiştelu sosyalist hareketi tartışırar, çöküşü anlatırfar. Mehmet lliç'in oğlu Deniz, sosyalizmin çöküşünü babasına onun gibilerin yaptığı yanlışlara bağlar. Solun gerilemesini kınar. Deniz'in Kardeşi Barış ise ülküçülerle dolaşmaya başlar. Ülkü, sonunda iki sevgilisinin; Ömer ile Arın'ın yollarının kesiştiğini görür. Murat, değişip arınıp Ülkü'ye gelen bir Murat Arın'dır artık."... Kendini kandırmak pahasına da olsa, henüz küller soğumadan tutunmalı umut kırıntılarına." (s. 331) Murat Ann, konferanstan sonra Ülkü'yle buluşup yemek yer, geçmisi sorgular. Yemek sonrası Ülkü'den ayrüır, izlendiğıni anlar. Susturuçu takılmış silahla vurulup öldürülür. "Özgürlüğün ilk şafağını" yaşar. Ülkü, cinayet sonrası sorgulanır; çünkü son görüştüğü kişidir. Sovyetler'de tanıştığı r'alin'den yardım ister. Evine gittiklerinde her yerin aranıp darmadağın edildiğini görürler. Elçiliğe gidip bugi verir. Mehmet îliç, kalbi hasta olduğu halde Diyarbakır'da hapisteki oğlu Deniz'i zi yaret eder. Yollarda sık sık durdurıılııp aranırlar. Güneydoğu'da çatışmalar sürmektedir. Oğlu ölüm orucundadır. Diğer oğlu Barış ise askere gidip PKK'li avlamak ister. Arın'ın cenazesi Ankara'ya getirilir. Ülkü, savaş muhabiri olarak Yugoslavya'ya gider. Saraybosna'da savaşın "gaddarhğını" görür. Daha çok kalamaz, Paris'e döner. Falin'le özeleştiri yaparlar. Tekneyle Bozcaada'ya giden Ülkü, Falin'in sözlerini anımsar: "Herkes ölmek için kendi toprağına dönmek ister." (s. 411) Daha önce 1976'da Ömer'le gitmiştir Bozcaada'ya. Yine beğenir. Cem, orada.bağcüığa başlamıştır. Ülkü, Arın'la özdeşleştirdiği Paris'ten ayrılmıştır artık. Bu arada Susurluk olayi yaşanır. Türk Gladiosu ortaya çıkar. Ülkü, adadan dönüp Levent'e çocukluğunun geçtiği eve döner. Huzıırevinde kalan annesini ziyaret eder. Bundan sonra annesini de yanına alıp onaracakları evlerinde yaşayacaktır. Romanda, düşünceleri ayrı iki genç, sevgilerinin rüzgârında hiçbir şeye aldırmaaan yaşar. îki ayrı yol, ileri yaşlarda sevgi ateşiyle birleşir. Yaşam acımasızdır, bir daha o aşkı yaşamalarına olanak vermez. Bu arada son kırk yılda Türkiye'de ve dünyada yaşanan acı olaylara tanıklık sürer. 2001 Örnan Kemal Roman Armağanı'nı alan bu romanı, yanlışları ve doğrularıyla yakın tarihimizi daha iyi bilmek isteyen herkes okumah.H Sıcak Külleri Kaldı/ Oya Baydar/ Can Yayınları/ 2000/ 6 Ba.um/ 438 s. KİTAP SA Y I 609 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle