Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nobel Odullu bir sovtarı REKİN TEKSOY ario Fo'yıı ilk kez Carlo Lizzanı'nin 1950'Icrtlcn kalma filmi Lu Svitato'da (Delibozuk) gordüm. Büyük kentin kargaşasına ycnik düşen şaşkın bir gazeteciyi canlandırır ken asık suratıyja Bııster Kcaton'ı, sarsak yürüyiişü ile Charles Chaplin'i çağrıştı rıyordu. C) filmdekı sıska adamın, bugünkü Dari» Fo ilc tek benzerliği yine yerleşik düzene, dahası yerleşik sincmaya karşı çıkmasıydı. Bclki de bu yüzden Film, solun o yıllardaki öncii yönetmenlerinden Carlo Lizzani'nin hayranlan dışında pek ilgi görmedi Ama Dario'nun, daha sonra nayatını birlcştireceği Franca Ramc ilc birlikte RA1 televizyonu içın hazırladığı Canzonissima programı, bu ikiliye olağanüstii bir iin saöladı. Ne var ki, merkez solun iktidara gclmesiyle devlet tclcvizyonu RAI'dcn çağrı alnıış olan Dario, mizahının oklarını sanayicilcre, din adamlarına, mafyaya yöneltip, emekçilerin sorunlarını gündeme getirince, çok geçmeden RAI'nin kapıları yüzüne kapanuı. lnşaat sektörünü eleştiren bir skecin kuşa çevrilerck yayımlanmak istenmesi üzerinc, Dario programı bırak tı. Ama bu deneyimden iki ders çıkarmıştı. D olmalıdır. Soyut konıılara, fclscfc tartışmalarına tiyatroda yer yoktur. Tiyatrocu halk tiyatrosu gclcncğini sürdürmcli, tıpkı Commedia dell'Ârte'de olduğu gibı güldürmeli, eğlendırmeli, güldürürkcn deeleştirmclidir. Bu nedenlc, Dario'nun oyunları "bitmiş" metinler değildir. Her metin, ele aldığı günccl konunun gelişmcsine bağlı olarak, gerekirse her gece yeniden düzenlenir. Eklemclcr, çıkarmalar yapılır. Çünkü Dario'nun tiyatrosu, bir anlamda günccl olayların sözlü bir gazctesidir. Oncmli olan deöişmez bir metin değil, oyııncuların toplumsal bir olayın perdc arkasını didikleyerek seyir ciyi "kıssadan hisse çıkarmaya" davct ctmesidir. Dario'ya gore oyun masa başında dcgil, sahnede yazılır ve asıl yazarıar oyun culardır. Bu nedenle, oyunun yola çıktıgı olaylar gelişim göstcrdikçe oyun da gc lişir. üyun son biçimini, ancak gosterimden kalktığında alır vc Dario ancak bu aşamadan sonra kitap haline getırır bu oyunu. Metnin kitap olarak basılması bilc, yeniden sahnelendiğinde değişıklıkler yapılmasına engel değildir. Dahası, Dario oyunlarının oynandığı yabancı ülkelerde, yazdığı metnin o ülkenin özelliklerine uyarlanmasından d»yanadır. Oyım sahnede yanhr Dario Fo'va göre. tlyatrocu seslnl geniş seylrcl kltleslne ulaştırmaiıdır. cenl$ kltleye ulaşmanın en önemll koşulu. kullanılan dilln anlaşılır olmasıdır Bir yandan, sola açılışın bıle devlct sansürünii engeİleyemcdigini bir kez daha görmüş, bir yandan da geniş kitlelere seslenmenin onemini kavramışü. Bu olay dan sonra gösterilerini geleneksel tiyatro salonlanmn dışına taşıyarak, sesini mümkün olduğunca çok sayıda kişiye ulaştırmayı amaçladı. Daha Milano'da Geniş kitlalape sastanmek mimarlık öğrenimi görürken eski Roma kiliselerini incelediğinde, bu yapıların okuması yazması olamayan duvarcı ustalarının, taş işçilerinin ellerinden çıkmış olması ilgisini çekmisti. Milano'nun Duomo Katedralini siisleyen yüzlerce yontu da, isimsiz taş ustalarının ürünüydü bu. Bu gözlemler, sanatın seçkinlere özgü olmadığı ilkesini bcnimsetti ona. Halk da, cstetik açıdan kusursuz, yetkin üriinler verebilirai. Cjcleneksel halk tiyatrosu nun ağızdan ağza aktarılan metinleri de halkm toplumsal olaylan gözlemleme ve eleştirme yetisinin Dario'yu destekleyen bir başka örneğiydi. Dario'ya göre, tiyatrocu sesini en geniş seyirci kitlesinc ulaştırmalıdır. Bu ilke, uyulması gereken bir dizi koşul getirir beraberindc. Genis kitleye ulaşmanın en önemli koşulu, kullanılan dilin anlaşılır olmasıdır. Tiyatrocunun dili sokaktaki insanın dilidir. üyunun konıısu günccl tstediğin Kadar Bagla Beni, Yine Kırarım Zincirlerimi; Bir Şeye Yaramayacağını Bilsem De Bu Âkşam Ölmeye Hazırım; Giim, Güm! Kim O? Polis; Hepimiz Bir Arada, Hepimiz Yanyana, Patrona Bak Patrona; Patronun Cenaze Töreni; tşçi 300 Sözcükle, Patron Bin Sözcülde Konuşur, Patron Bunun Için Patron Olur; Ve Yedinci Gün Tanrı Cezaevlerini Yarattı; Yedinci Emir: Biraz Daha Az Çal!... Dario'nun kırka yakın oyunundan bir bölümünün adları bunlar. Yalnızca bu adlar bile, yazarın çizgisini belli etmeye yeter. Ülkesindeki siya UZAY EFSANESİ RAMA'YLA BULUŞMA RAMA II HALKA DÜNYA BİTMEYEN SAVAŞ EJDER UÇUŞU Poul Anderson'dan "ilk Karşılafirw"Ya dair alıştlmadık tıirden bir bilimkurgu klasiği. 1345 yılında Sir Roger komutasmdaki bir haçlı ordusu, dünyayı istilaya gelen Wersgorlar'la karfilafiyor. Tabii ki onları 'yeniyorlar'. Ve ardmdan kendilerini yabancı bir gtzegende görebilecekleri en tuhafkafırlerle savaşırken buluyoıiar. Fl'RN DIZISI II POVİ ANDERSDIM LU LU İiîcCaffrcv Birbafka Devir... öldürücu gümüf İplikler yeniden yağmoya başlıyor. Cesur ejderadamlar gökyüzüne çıkıyor ve onlann uçan muhtefem ejderleri, parlak iplikleri yok eden atefler püskürterek boflukta fırtınalar koparıyor. Fakat F'lar Pern halklarını ve ülkelerini korumak için daha iyi bir yol bulmak zorunda olduğunu biliyor... EJDER UÇUŞU BİTMEYEN SAVAŞ HALKA DÜNYA RAMA II RAMA'YLA BULUŞMA FAHRENHEIT 451