29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

pılmış bir suikasti araştırmak iizere açılan dava, kolluk ve sorgu güçlerinin yakın işbirliği neticesinde ve Marino'nun onlarca gafına rağmen hedcfine ulaşacak ve hapse atılmasına çok öncedcn karar verilmiş olan Marksist eğilimli Lotta Contunia örgütünün üç üyesi demir parmaklıklar arasına tıkılacaklardır. üyundaki gülmecc önc sürülen delillerin nercdeyse hcpsinin yalan çıkmasından kaynaklanır, ancak Marino'nun, Sorgu Yar^ gıcı'nın ve Marino'yu "eğiten" iandarmaların gaflarına atılan kahkahalar yüz lerde donmaya nıahkumdıır, çünkü hıı komik düzmece dava yoluyla suçlu konumuna sürüklenen üç kişi belki dc ölünceye kadar hapistcn çıkamayacaklardır. GuillareFo oyunu şu sözlerle noktalandırır: "îtalyan usulü bu trajikkomik eğlcnce burada sona eriyor. Herkes memnun, herkesin keyfi ycrinde, herkesin eli bir başkasının cebinde... Suçsuz kişiler ise içerde!.. Amin!". Fo, Marino oyununda kullandığı sahncleme tarzıyla mevcut iletişim alışkanlıklarına iki bıçimde müdahalc eder. Birincisi, Marino olayının sahneye taşınması vc belgesel niteliklerlc donatılması, olayı scyirci algısının odağına ycrleştirir. Böylelikle, art arda gelen telcvizyon görüntüleri arasındagörünüp kaybolan, kolayca gözden kaçan, ardından gelen reklamlarla etkisi zayıflayan herhangi bir haber ya da bir süre gazete köşclerini meşguf edip sonra da unutulan bir adli vaka sayılabilecek Marino olayı, seyircinin üzerinde kafa yorması gcreken bir sahne ctkinliği olarak baş köşeye oturtıılur. lkincisi, seyirciylc dolaysız bir iletişim kurmanın, oyun içerisinde tipten tipe girmenin avantajından yararlanan GuillareFo kimi zaman babacan kimi zaman da otoriter biçimde, ama samimi ve eşit bir dost sıfatıyla seyirciden olay iistüne yargı üretmelerini ister. öyun boyunca sunduğu ve uzun çabalar sonucu oluşturduğu bilgilerin heba olmasına, kolayta unutulmasına ya da tükeünı nesnesine dönüştürülmesine izin vermemeye kararlıdır. GuillareFo "enfomasyon bombardımanıyla" uyuşmuş beyinlere zihinlerini işletmeleri için çağrıda bulunur. Fo'nun tck kişilik performanslanndakilerc benzer yöntemlerle kurulmuş, Füsun Demirel in çevirisiyle yayımlanan Franca Rame'nin "Kadın Oyunlan"nda da bir çağrı vardır. Ancak, bu seferki salt zihinsel değil, oriaklık, duygudaşlık, em pati, kısacası dayanışma kurma yönünde bir çağrıdır. Rame, sevircilerin arasında, onlardan biri olarak anlatmak istediklerini, dert edindiği problemleri seyircisiyle paylaşır, söze uöker. Anlattığı yalnızca kendisinin değil, seyirci koltuklarında yer alan ya da alamayan (evli, mahkum, fahişe, işçi, tecavüze ıığramış, kocasını aldatan, dışiliğini pazarlayan, direniş hareketine katılmış, mahkum anası, işkence griren vb.) sayısız kadının da hikâyesidir. Raıne, Fo'dan farldı ya da Fo'nunkine ilave olarak oyunlarında iki kimliği bira" rada sergiler. Bir yandan seyircilerini dc (özellikle seyircileri arasınuaki kadınları da) kendisi gibi açık ve korkusuz bir söylem tutturmaya yüreklendirir, diğer yandan canlandırdığı kimlikleri kolektif nafızaya taşır. Sahne üstündeki kadın kimlikleri ister bir sıfata, bir isme sahip olsun ya da olmasın sadece kendilerinin defiil aynı zamanda içinde yer aldıkları kadın kolektilinin, tck bir kadının farklıyönlerinin temsilcileridirler. Dolayısıyla mevcut ilctişim nornılarına göre "ki şisel" ya da "öteki" olarak tanımlanamazlar. Onlarla iletişim kıırmak demck kendindcki bir parçayla ilişkiye geçmck demektir ki, bu da narsistik söylemin ötesinde, doğal vc kamııya açık bir diyalog kurgulamayı mümkün kılar. Egemen Bcrköz'ün çevirdiği "Sıradan CUMHURİYET KİTAP SAYI 486 Bir Gün ve Diğer Oniki Komedi" ile Füsun Demirel'in çevirdiği "Açık Aile" oyunlarında tek kişilik pcrformansların dolayımsızlığına rastlamayız. Bazen bir oyuncunun doğrudan seyirciyle diyaloga geçmcsine izin verilir ya da "oyun içinde oyun" tekniği aracılıöıyla şimdiki zamanla anlatının zamansaîlığı arasında esnek bir ilişki tutturulabilir oelki ama, iletişimin asıl niteliğini sahnedeki oyunculuk değil, sahneue sergilenen durum belirler. Saçmalığın sınırında gezinen grotcsk tiplemcler ve kısa, çarpıcı diyaloglar aracılığıyla günümüz toplumunun ürettiği ya da ona empoze edilen değer yargılarının, hayat tarzlarının çarpık yönleri su yüziine çıkartılır. îtalyan Tuluat Tiyatrosu'na, Fransız farslarına ve halk kabarelcrine özgü gülmece öğeleri çağdaş sorunların aeşifre edilmesi, açığa çıkarılması için scfcrber edilir. Seyircüerin sahnede gördükleri kendi yansımalarıdır, ama komikgroteks'in "sihirii ayna"sı vasıtasıyla düzeni bozulmuş, çığ rından çıkmış, eciş bücüş yansımaları. Fo ve Rame, seyircilerin kendilerine hayatları içinde biçtiklcri rollerle, sahnede gördükleri vansımaları arasındaki derin çelişkiden kahkaha üretirlcr, ama diğer yandan gündeme getirdikleri ciddi hayati olgular (intihar eğilimi, tüketim çılgınlığı, ırkçılıksömürgecilik, vücut retişiz mi vb.) aracılığıyla, onlara sahnede sergilenen saçmalıktan kurtulmaları çağrısında bıılunurlar. 1k>tlflınçağı"mnmupitl8Pl Bu çağrıya sırt çcvirmek elbette ki mümündur, ancak çağrıyı önccleyen koşullarla bir yüzleşme yakalayabilen seyirciler için Fo ve Rame'nin sahnclemeleri, gündelik hayata taşınan ve mevcut ileti jim normlarıyla bağdaşmayan bir diyaloğun başlangıcı demektir. Dünyayı ol duğu gibi kabullenmeyen onu aeğiştirmeyi nedefleyen bir tavrın başlangıcı. GuillareFo, "iletişim çağı"nın muritleri olan bizlere sahneden seslcnir: "Ben bu durumdan utanç duyuyorum. Sizin de aynı utancı duymanızı istiyorum. Çünkü, bütün bu olup bitenlerin arka sında nclcr yattığını anlamadınızsa, bu oyunu sürdürmenin de bir anlamı kalmaz. Burada kesebilirim oyunu. Söyleyecek sözüm biter!.. Size ders vermeye kalkacak değilim... Ama her birinizden olaylarıdeğerlendirmenizi, gerekli sonucu çıkarmanızı istiyorum... Bir düşünün bakalım!" Bir düşünelim! • l (*) Kerem Karaboğa, tstanbul Vniveriitesi Edebiyat Fakültesi Dramaturji ve Ttyatro Eleştirmcnlijli Böliimü Öğrcttm Görevlisi uzante'Jen söz ediyordum, Molicr'le birliktc benim büyükmtamdan. Yazur ve uyuncu olarak her ikisi de kendi yaşadıklart dönemde edebiyat ntnritelerince alaya alındılar Günlük alışılagelmi; olaylan, halktn umutsuzluklartm ve coşkularım, iktidann ikiyüzlülüpi ve kirlitifani, değişmez adaletsizliğisahneye taştdıkları için küçümsendiler. Ruzante komedi sanatının babastydı. lamamen tıyatroya ozeü bir dil, bir sözlük yarattı. Bunun içinde çok delişik lehçeler vardi: Padan lehçesi, Latin, hpanyol, Alman anlatım hıçimlcri... lial ta değisik doğal seslerin taklidim biiyük bir ustaukla kullandt Kurumlarca Jeabul edilmiş yazılt edebiyattan nasıl kurtulmam gerektigini Ruzante'den öğrendım. Sözcükleri çiğneyerek, alışılmadtk ritmik sesler çtkararak, farklı nefeuerle Cırammclot'nun uzun anlatımlarına kadar ıılaşıp kendimi ifade etmeyt (iğrendim. Eğer izin verirseniz, bana tunduğunuz bu saygın üibarın bir kısmınt da Ruzante'ye ilhaf etmek isterim. Birkaçgün önce, çokycteneklı bir komedyen olan ögrencim arayarak, tü'm enerjimi hayramm olan gcnçlcre ayırmam ıçın bem yüreklendirmek istcdi. Dvğru, ama enerjimlv gençlerin bu hayranlıklanm ne amaçla, neyt tasarlatmak için, nasıl yö'nlendirebilirım? Son aylarda Yrance ile birçok üniversiteye gidip gençlerin staj çalısmalarını ızledik, kon/erans ve scjylesilere katıldık Bizı en çok yaralayan ve şaşırtan, yaşadığımız çagtn çok geminde, oldukça cahil kaldıklarım ögrenmemizdi. önlara l'ürkiye'deki Stvas katliamım anlattık. Anadolu'da 35 aydtn, demokrat, ülkenin en saygın, en itibarlı aydtnlart Osmanlı 'da yaşamı\ bir ortaçağ halk ozanını anmak, onu hattrlamak için bir araya geldıklerinde bir otelin içinde mahsurbırakılarak dıridiriyakılnn\lardı Bu atesı yakanfanatik köktendincilcr çetesi daha sonra da iktidar tarafından himayeedilmişti. Birgecede 35 ünlü uınatçı, yazarlar, yönetmenler, oyuncular, AleviKürt dansgeleneklerinin temsılcıleriolan Semahlar bir anda ycryüzünde silinip gidiverdıler. Biztdinleyen binlerce öğrena saşkın ve inanmak istemcyen ifadeyle yü'zümüze bakttlar Bu katliamdan hıç rrtı hıç haberlen olmamıştı. Üstelık liirkiye şurada, Akdenız'de, neredeyse yanthasımızda, Avrupaya katumak iizere... Ama onların bu katliamdan hıçbır bılgılerı olmamıştı. Gerçekten bizim bih'ük demokratımız Salvın ne demişti: "Cehaletin yaygınlasmamıda en biiyük etken adaletsizliktir.. " Ancak gençlerin bu eksiklivi onların kım tarafından ve nastl efcitildig'ine, nasıl bilgılendırıldığıne dayanıyor... Aslında bırınct derece cahtl ve bilgnız olanlartn okulun torumlulart ve eğitimcilerin oldug'unu snylemehyım. ...K Dario Fo'nun Nobel Edebiyat Ödül konuşmasmdan bir bölüm Töreni "Kadın Oyunları" Gençlerin çoğunluğu, biiyük Medya'nın her gün kendilerine bedavadan yutturduSu o önemsiz, ahlak dısı, bayagtltk bombardımanı programların karsısında yenik düşüyorlar... Şiddet yüklü TVfilmlerinde her on dakikada i tecavüz, 2 anayete tantk oluyorlar... Bir kaza: Köprü üzerinde on araç birbirine giriyor. Araçlar, sürücüler, yoîcular hızla köiprüden aşag't, denize uçuyor... Aralannda sadece bırı kurtuluyor, ama o da yüzme bilmiyor ve kahkahalar arasında diğerleri gibi boğulup gidi yor. bir başka üniversitede Avrupa Parlamen/osu'ndan tasarı olarak geçen ve gerçeklesme yolunda olan canlılar projesi patentinden söz ettik... Salondakiler sessizcedinliyorlardı. France ile o çok güçlü, çok uluslu sirketlerin desteklediği Avrupakratlarımtztn (AB fanatiği polıtikacılar) "Frankestein'tn domuz kardesi'' adlıvahsibirbilimkurgufilmineuygunbirplan hazırladtklannı anlattiK. Yani sanayi sektorüne canlılar projesipatenti verilmesi için gerekli belgeyi kendileri tasdik etmek istiyorlar. (huluşa dikkat edin). Bu canlılar ya da onların parçalan genetik hileler yapan acemi bir büyücünün tekniğiyle yaratılacak. Olay si'ryle gelisir: Bir oilgin, bir domuzun genetik donatımıyla uğrasarak domuzu insana henzetmeyi basartr. Bu keşfin sastrttct neticest sayesinde, istedigU gibi domuzun karaağert ya da böbreg'ini çıkarıp bir insana kolayca nakledehilir. Ama nakledilen organlartn uyum sağlaması, vücutyapı.sının deg'isiminden olumlu etkilenmesi için ilk önce domuz hücrelenni nakletmek gerckli. Böylece "Domuzoğlu" ya da "tnsandomuzu" clde cdilır. (Şımdı diyeceksiniz ki onlardan bizde fazlasıyla var ) Bu yeni canltnın her birparçasına patent alınabilir ve telij hakkı taglanahılır... Bu insartlaştmlmıs domuzdan bir parça isteyenler "onu kesfetmiş" sanayiciye telifhakkı ödemek zorunda kalır. Bunahaglıgelişcn tümhastalıklar, tuhaf deformegövdeler, tüm topluma yayılan marazların hepsifiyata dahil, yani isteğe bağlı aksesuarlardır. . Bize bu grotesk gerçeğı ortaya koyarken, genç kızlar vc oglanlar çok eğlendiler ve gülmeye basladılar. Sonunda söyle bir yorum gctirdiler. "Bize saka yaptılar... Tabii bu bir/ars öykü... Bu öyküyü de kendileri uydurdular..." lşte Franca ile cnerjimizi nereye yönlendırmemiz gerekttğınianladık. Gençlerin boş suurlartmn elestirhiniyaparken, omarı bilgılendirmek, pek çok olayda derin bir boşluk içinde olduklarını ortaya kaymak gereğini anladtk..." • (10 Aralık 1997'de Stockholm'deki Nohel ödül töreninde Dario Fo'nun teşekkür konuşmasmdan bir bölüm.) SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle