04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Edebiyat eleştırisınin özellikle 18. yüzyılda ortaya çiktığı, edebiyatın dini ve ahlakı tcmsilcilik görevinden arınmasıyla kcndi yasalarını, kendi gelişme mantığını oluşturduğu söylenebilir. Büyük, bağımsız bir okuyucu kitlesi de o tarihlcrde ortaya çıktı. Bu kıtlenin ilgisi, öğrenme ve eğitilmeden ziyade estetik deneyimlere, dünyayi ve kendini tanımaya yönelıkti. Ve bağımsız bir edebıyatla aynı şekılde bağımsız bir okuyucu kitlesi arasında edebiyat pıyasası vc burıuva kamuoyu olu^maya başladı. Prof. Dr. GÜRSEL AYTAÇ Değerlendirme, elemeseçme süreci hıssettıımıştır. Edebiyat yaratıcısının ele^tırıcılığı ya nı sıra edebiyat tıı ketıusı durumun dakı okıırun clc^tı riLilığı soz konusu Eleştırmenın ozel bır okuyutu cl(!;tırmen çı/gısı,yara tıcı cdebıyatçının karşısında yeı alır Ldebıyat eleştırisınin o/ellıkk 18 yu/yılda ortaya <,ık tıgı, edebiyatın dı nı vc ahlakı temsıl cılık goıcvınden arınmasıvla kcndı yasalarını, kcndı gelişme mantığını oluşturduğu soylenebılır Buyuk ba öımsı/ bır okuyucu kitlesi deotaııhler dc ortaya çıktı Bu kıtlenin ılgısı og rcnmc vc egıtılmcden ziyade, estetık deneyimlere, dun yayı ve kendını ta nımaya yonelıktı Ve bağımsız bır edebıyatla aynı şekılde bağımsı/ bır okuyucu kıtlesı arasında edebiyat pıyasası vc burıuva kamuoyu oluşmaya başladı 18 yüzyılda en azın dan Almanva'da edebiyat kamuoyu, sı yası kamuoyundan once oluştu Muste bıt dcvlcttc kentsoylu kesım, sıyaset ve dın u/crınc dcğıl, sanatlar ve edebiyat uzerıne scrbestçe konuşabılıyordu Cdebıyat eleştırisınin tarıhı gelışımını ızlcrkcn dıkkatımızı çeken bır ozellık, bu eleştırının pozısyonunun sabıt kal mayıp uç ana nokta arasında durmadan yer uegıstırmcsıdır Kâh kamuoyunun mantık dunyasına, kâh sanata (ve este tık gchşıme) kah halkın ılgı alanlarına yonelır, yanı (Snun hoşça vakıt geçırme ıman ta/elemc vc sıyası yapılanma ıhtı yacını onemser Llcştırının nıtclığını "aracı' olmakla sınırlamak gorıışıı gıttıkce guçlenmck tcdır () kcndı vasaları olan, kısmcn sa nat kadar valnı/ kısmen okuyucu ve ka muoyu kadaı sosvaldır ve konumunu belırleye gelmış, hatta konusunu vehıtapettıgıkıt lcyı belırlcmıştır Nıtelıklı soy lcmdcn yana bır kamuovuna hı tapeden bıreleştııı, estetik kural larını ve olçutlen, evrensel yasa koyucu bır aklın uygulanma alanlan olarak kabul edcr Lleştırı, akıltı bır estetı ;ın kurallar kıtaışlevını ustle nır, cdebıyat urunlerı bu kıta ba uymak durumundadır Ede bıyat eleştırisınin 18 yüzyılda baş langıcı bu turlıı akılcı ve kuraltı bırpoetık anlayı şıyla olur Âl manlarda 18 yuzyıl akılcı eles tırıdeGottschea, kuralcı, dcduktıf (tumdengelımcı), Lessıngıseenduktıf (tumevarımcı) ve kural ları seçerck onların bır ornektc uygulayıcısı olarak eser vermışlerdır Akılcı ve kural koyucu cleştınye gunumu7clc sanatın, etfebıvatın ve yaratıcılığın akıldışı ogelerının, kısacası sanatçı o/gurluğunun hakkını verememıştır gerekçesıyle aşılmış go7uyle bakılmaktacıır Ama yıne de kuralcı poetıkaya dayalı goruş, lenqu ıstık ve narratolojık anlatı bılgısı metod lannda suıegelmektedır Postmodern edebıyatta geleneksel anlatı turlerının yenıdcn canlandırılmasıyla bu tur bır kuralcı poetıkçı eleştiri yınc guncleme ge lır Patrıcıa Hıgsmıth yınc ("Suspense" başlıklı ıncelemesınde) ve ] Luis Bor gcs, dcdcktıf romanların de^erlendırılı şınde bu turun klasık kuıalcılıgını vur gularlar Umbcrto \ 10 <.\A 19 yu/yılın tehıka ıomanı taı/ını venıden havatage tırmcklc kalmamış, kendı romanları da edebıvat bılımının sinırlarını rahatça aşan bır yorıımlama mekani7masının ko nusu olınuştuı Ldebıyattan kaynakla nan edebiyatın sunılıgı, bıçımsel eleştı rcl suıcçlcr başlatmıştır Metınlerarası lık Akdeni7 ulkclermın gtıncel yayınci lık problcmlcrı arasına gıımıştır Edebiyat Bilimi'nde eleştiri uzerınc ya/dığı c leştırılcr bu kapsama gı rer Schıller'ın Burgcr şıırlerınc yonelttı ğı eleştiri, bu şıırlerı I lomeros yalınhfiından ziyade halk yığmlarının zevksızlığı nc hıtap cttığı goruşu, bu edebiyat ele§ tırısının nıtclığını yansıtması açısından tıpıktır Sanat seçkıncılıgı ıle tarıh fclsc fesı, eleştiri modern ayrımcılık surecını estetik alanda gerçekleştırdıftı olçude yanyanadır Scnlcgcl Kardcşler'ın romantık eleştırtsı, yaratıeı ozellıgıyle ken dını gostererek sanatta çafiın eğılımlerı nın ıbresını okumuştur Klasık roman tık edebiyat eleştırisınin mırasına sahıp çıkanlar, Rudolf Boıchaıdt, Fhcodoı W Âdorno, hatta Karl Kraus olmuştur Eleştırının uçuncu ana tarzı, kaıarlı bu şekılde okuyucu kıtlesını ve onıın ıstek lerını esas olçu alır Bu cleştırı taı/ında eleştırmen, eerçı sanatsal duyarlılığa sa hıptır, ama kendısı sanatçı değıldır, olmak zorunda da değıldıt Okuyucunun alışkanlıkları onun ıçın dcncyımdır, hat ta uzmanlıktıı Farklı beklentiler E debıyat urunlerının yazarlardan okuyucu kıtlesıne, vc daha <İA onemlısı ılu de ya/ılaeak edebiyat tanhlennc naklcdılmcsı, cleştırının, de geılendırmenın, clemc ve seçme surec lcnnın sonucudur Ldebryat bılımınde bu sureçlerı ırdeleyen kuramsal ıncele meler var "Lleştın"nın Batı dunyasında ıngılı/ (Anglosakson) Alman vc Fransız edebı yat gcleneğındt ayrı çağrışımlar yaptı ğından soz edılıı Anglosakson dunya sında "t rıtıcısm" deyıncc sanat escrlerı nı ve teknıklerını açiklayıp değerlendı rcn mantıklı ve sıstematık "common sense "a karşı sorumlu bir ınccleme an laşılırkcn Almanya'da farklı bır anlayış egemendır Ldebıyat uyarılanna dogru uan tcpkı anlamındadır cleştırı ve mer kezınde eleştırmenın hukmu ve değer lendırmesı yer alır rieştırmenın duyar lılığı, dencyımı ve otontesının hedefı, okur kıtlesını etkılemek ve edebiyat ha vatının gelışımını aynı zamanda stratejık bır şekılde yonlendırmektır Bu muca delenın yerı, uzman kışılcnn edebiyat bılımı dergılennden çok gazetelenn "are nabi"dır Waltcr Benjamın'ın eleştırmen ler ıçın ortaya koyduğu yasalardan bırı şudur Estetik yargılar "Taraf tutmayan açmasın ağzını " (Wer nıeht Parteı crgreılcn kann, der hat zu schvveıgen) "Ancak mahvetmesını bılen eleştırebılır " (Nurvververnıchten kann, kann krıtıserıeren) Anlaşılıyor kı eskının yorucıı eleştmsı artık ıstenmıyor Vc bu tar/, yanı eleştırıyle edebıyat tarıhının Hırbmnden ktsın nırşckıldcaynhşı Ro man (I ıansı/ Italyaıı Ispanyol) dun yası ıçın gcçcrlı olama/ ttalya'da huma nıst yotumculuk gelenegı, estctık yargı lardan çekınmemıştır Mesela Arıantınlı Borgcs butun devııleım ve ulkelcrın eserlerını, karşılaştnarak değerlendır mek uzcıc bır "hem/amanlık " çı/gısıne otıırtmııştur Otc yandan tc rsıne Almanya'da edcbı yat bılımı bıı u/nıan ugtaşisı sayılırken, eleştırı, ga/etelcrın kultur sayfası gcle neğının başlamasından ıtıbarcn gıderek bılımkaynaklarından ıı/aklaşmıştır ( ar eluetı, Cıocegıbı hem edebiyat profeso ru hem cdıtor hcm edebiyat çevırmenı hem eleştırmcn kışılık çıkarma/ Alman kulturıı (Bk? Seıbt, C.ustav von Lıte raturkrıtık drund^ugc der Lıteratur wıssensehaft, dtv 1996, s 623 624) Turkıye'dc ısc clcştırıye son 20 M) yil dır akadcmık çevreleıın ılgı gostermesı, ga/etelerın kultur sayfalarını ve kıtap ek lerını bu çevıelcre açınası, ozellıkle vur gulanması gerekcn bır o/ellık Lleştırı, eleştırel tutum olarak sanat eserındc hemen her doncmde kendını SAYFA 14 Entelektuel bırorta sını( okuyutunun sozcusu gıbıdır Bu sınıf eleştıııde kuıu bır ders navasından da coşkulu bır kıla vuzluktan da hoşlanma/ ve edebiyat onun ıçın hayatta 7cvk aldıgı şeylerdcn yalnı/ea bır tanesıdır Bu eleştn ı tar/mın da 18 yu/yılda oncıısu olmuştur O7ellık le Ingılız edebiyat eevrelerınde Burada eleştırmen, okuyutulannavukatıolaıak, eskının saray muvekkıllerının yenı bıçıl mıs kılığına gırmış gıbıdır dıyor Cıustav Seıbt Edebiyat Eleştırısı başlıklı yazısın da (Lıteraturkrıtık, Grundzuge deı Lı teraturvvıssenschaft, drv, 1996, s 630) Şımdıkı alanı, gazetelenn kultur sayfası dır, ya da televi7yon ckranıdır Okuvıı cu, kendısıne nelerın tavsıye cdıldıgını buralardan oğrenır Yenı çıkan bır kıta bın surukleyıcı mı, eölcndırıcı mı, kolaj okunur turden mı okluğunu bılmek ve seçımını yaparken bunu gozonunde tut mak ıster Kısacası, eleştırmen bu tar/ eleştırıde "çeşnıcı", bır şeyın tadını onceden deneyen kışı durumundadır Ne var kı onun vargısı, yalnı/ estetik tat veya çekıcılık belırlemesınden ıbaret de ğıldır So/ konusu kıtabın ahlakı vc sıya sı goruşlerını de haber verır \ ler done mın farklı bcklentılcrı olduğunu bılerek eleştırılen kıtabın bu beklentılere ne de receye kadar cevap verdığının altı çızılır Savaş zamanı savaşanları reneıde etme yecek, memlckct mcnfaatıne /arar ver meyecek, veya ahlkın kutsal saydıgı şey lere hakaret etmeyecek nıtelıkte olmak bu tur eleştırıde behrtılmcsı ıstenen nok talardır Keza yazarın hayatıyla patalel lıkler kurmak da okuyucunun ya/ar hak kında bılmek ısteyeceğı şeylerı aydınlığa kavuşturmak at ısından başvurulan yon temlerden bırıuır Alman edebıyatı tarı hındc Hcıne, bu tur bıyografık ve polı tıkdeğerlcndıımelı edebiyat eleştn ısıoı neklerı vermıştır Yaratıtı ya7ar kımlıöı nın kazandırdığı estetik duyarhlıkla celc bıyat eserlerını kendı /evklerıne gore vaıgılayan eleştınuler hep varolagelmış tır Lleştırıde olçutun oııcmı buyuktur, hatta dıyebılırı? kı eleştırının dogrultu sunu ve sonucunu, yanı yargıyı bclırlc yen, olçııttur Isrergazetecı edebiyat eleş tırısınue ısterse akademık edebiyat eleş tırılerınde olsıın, edebiyat kuramları, o] çııt vc buna baftlı yontcm seçımındc bt lırleyıcı oluyor Ldebıyat eleştuısını eleş tıren ya7ilardan oluşan "Krıtık der Lıte raturkrıtık" (hazırlayan Olaf Schwenc ke) başlıklı kıtapta yer alan Norbert Mecklenburg, "Ldebıyat Eleştırisınin Şartları Nıtelığındekı C^lçutler Uzeııne On Tez" (Knterıen als Bedıngungen der Moglıchkeıt von Lıteraturkrıtık) başlık lı ıncelemesını ozetle şu noktalara da yandırıyor 1 "Eleştiri olçutlennın araştırılması, v<\ ıçerığe dayalı 'olçut eleştırısı' va da bıçıme dayalı 'olçut eleştırısı' tar/ında CUMHURİYET KİTAP SAYI 440 Edebiyat eleştirisinin ayrıcalığı l debıyat (.kştırısmın, muzık, sanat cleştııısındcn avıicalıgı dılın bu cleştı rıdc hcm arac, hcm dc konu olıışıı hcm de halk kamuovunun aracı oluşuduı Bu ncdcnlc butun otekı eleştırılerden daha yakındıı halka Ve ıştc asıl bu yakınlıgı, cdebıyat eleştırısıne kaygan oynak bır nıtclık vcrır Yalnı/ u/manların değıl, gc nış bır okuyucu kıtlesının beğenısını de hcsaba katmak gıbı bır kaygı gırer ışın i(,ıne Fdebıyaf eleştırisınin tarıhsel bır rıpo lo]isını ana hatlaı ıyla ozetleyecck olursak şunları soylcycbılıri7 Lleştırının uç tcmel ogcsı sayılan "ba ğımsi7 edebiyat" "aklı başıncla bır ka muoyu" "ozgurcc seçcbılen bır okuyu tukıtlesı" edebıvateleştırisıninyonunu Sanatın en iyl eleştlrlclsi Lleştırının bıııncı tcmcl bıeımı kural cı akılcı ıst ıkıntı temel bıçımı eclebıya tın bağımsı/lıgı ılkcsınden kaynağını alan tar/dır kı kendı yaratıeı yasaları uya rınca gelısır onteden hesaplanama7, ama anlaşılabılıı Deha estetığı ust baş lığıyla nıtclcnebılecek bu tar7 Alman cdebıyat tarıhınde Sturm und Drang vc Romantı/m donemlerınde orneklerını vcrmıştıı Sanatın en ıyı eleştırıcısı yıne sanattır anlayışını benımseyen bu eleştı rının kcndı dc urctıtı vc cdebıdır Yazar ve şaırleıın başkalannın edebı eserlerı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle