30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cehennem, satranc ve safir Cihan Oğuz, yeni kitabı Girdap ve Safir'le şiirsel serüvcnini iyicc pckiştiriyor, anlatımını ve imge dünyasını şiirinin tüm gövdesine ustaca yaymayı başarıyor. Acemiliklcrden arınmış, daha dolu ve daha coşkulu şiirlerde, yitirmck üzcre olduğumuz umudumuzu da tazeliyor. GÜLTEKİN EMRE elbette! 18 bölümden oluşan uzun şiiri Girdap vc Safir'le (1998) iyicc dilini, sözcüklerini bilc yen (^ihan Oğuz, üslubunubulmuş bir şair olarak çıkıyor şiirscvcrfcrin karşısına bu yeni kitabıyla. Biçimsel yenilikleri de bünyesinde barındıran Girdap ve Safir'de Cihan Oğuz, yalın olduğıı kadar da yoğun bir şiir dili yakalıyor: "vurgunun mavisi/haramîkıldı kelebekleıi (]o!jku, parlaklık, dcğcrlilik vc tchlike arasında salınan insanbğın dramına gön dermelcr dc içeriyor bu uzun şiir: "Geccbizim kül kalbimizi yıldızla sarar". Ya ratma, yaratılma arasında boy veren scvdanın kıldan ince, kılıçtan keskin dünyasındaki çalkantılara ayna tutmaya çalışıyor şair bu şiirlerde: "Evvah krıstalı çatlayacak düşlerimn/ mcleklerdcn yoksun bir dünya yâni". I'utku ve ölüm arasındaki yalnızlıkta dokıınan aşk şiirlcre yön veriyor: "Geceydi, kinıseye anlatamadık günlerin körlü ğünü." Cihan Oğuz'dan "Girdap ve Safir" F arsça "Safir", 'gökyakut' olarak Türkçeleştirilmiş. "Gökyakut" da şöyle açıklanıyor Ali Püsküllüoğlu'nıın sözlüğünde: "Menekşe mavisinden gece mavisine değin değişen mavi renkli ve saydam, çok renkli bir korindon türü. "Anlamıböylesineçok zengin olan, çağrışımı bol, "salir" yine Farsça "Girdap'Ma yan yana gelince, şiirde anlam daha da yoğunlasır clbetct. Girdap, yani 'burgaç', "tehlikeli yer ya da du rum." olarak şiirkitabının kapağındayer alırsa, o kitaptaki şiirleri okuyanların vay haline! Şiirlcrdcn nasıl tat alırlar kim bilir! Cihan Oğuz, Hoşbulduk Cehennem'le (1994) şiirseverlede buluştuğunda, şiiri epeydirdolaşımdaydı. Parçalanmış bir gençliği vc tarihi sorgulayınca şiirlerinde, "imtiyazlı yaralar"İa da bulıış tu elbettc. "Otuz yaşın telaşıyla" yazılan olgun şiirlcrinde Cihan Oğuz, "Bu kör düğüm,asksızkalınnjbu mavinıyer1" diye sormadan cdemez Insanlığın dramı Cihan Oğuz, yeni kitabı Girdap ve Sa fir'le şiirsel scrüvenini iyicepekiştiriyor, anlatımını ve imge dünyasını şiirinin tüm gövdesine ustaca yaymayı basanyor. Acemiliklerden arınmış, daha dolu vc daha coşkulu şiirlcrde, yitirmck üzcre olduğumuz umudumuzu da tazeliyor. Öteki Yayınlan/ 1998/47 s. Girdap ve Safir/ Cihan Oguz/ Şür/ Aşkların Gizli Defteri TİMUÇİN ÖZYÜREKLİ ircyscl ılüjkilcnn fırtınasına ncfcs vcren bir başka kitap yine Bilgi Yayınları'ndan mart ayında geldi. Hüseyin Yuittaş'ın "Aşkların Gizli Defteri". . Çok yazılmış çok söylenmiş, bir konuda, (aştc kavramı insanlığın tarihi kadar cski olan duygu seli) örselenmiş yüreğimizin feryadı "şiirler'V döniişür. Uer yaşın güzelliği duyguları yaşam biçimi farklıdır. Görıinenin ardında gizli olan görünmeyeni bulmak, çıkarmak, sergilemck ÇOK daha zordur. Hüseyin Yurttaş deıgilerde yayımlandığı şiirlcrlc böylc bir kitabın gelmekte olduğunıı bizc hissctüriyordu. Oylumlu bir çalışma "Aşkların Gizli Defteri"... Giriş bölümunü saymazsak, altı bölüm... (îirişte yer alan "defteıımlc konuşma" böliimü bii lün duruluğu, çocukluğuyla bizc de kapılarını aralıyor: "gencim ben. belki de çocuğum. kendi rüzgânmla savruluyorum. sevginin, deli bir yağmur gibi camlarıını dövdüğü günlerin içinden sana sesleniyorum." Hüseyin Yurttaş "Aşkların Gizli Defteri"ndc farklı bir şiirsel sesi yakalayarak korumuş. Dilde olabildiğinee yakınlığa sığınmış. Anlam yüklü uuygular çıplak kelimelcrde zenginlcşmiş olarak karşımıza çıkıyor. Şairancfiğe düsmedcn verilmiş aktarılmak istenen. Aşka kapılarımızı açarkcn sokulduğumuz "hoşgcldin aşk" bölümündc yer alan "dörtlük": "gcldin vc içimin ormanlarına yağdın pencereme vuran yağmurdu scsin ıssızlığıma düşen gölgc, unutulmuş söz bcnı sevgiye kilitleyen sensin." Ikinci bölüm "aşk masallan" gerçck Kâbuslaıı, bilmecelcıı, akan kanlan, yolları, ayrılan yolları, durmadan sorulan soruları ve bir türlü alınamayan yanıtları, kırılan aynaları, yürümekle aşınma yan', ama yürüyeni yıpratan sokakları, gözü kaıa aşkları, kadavraya dönmüş insanları vc o insanların yaşadığı ülkeyi, yalnızlıkları, inanılması güç ama ölen rcnkleri, yanhşları, "mağdur"ları ve de mağdure"leri, gizli sözcüklcri, bir şeylcrc, 'cinnet' geçiregeçire bir yerlere ve birilcrinc vc dc zamana karşı gcç kalmaları, üstünc 'gül lekesi' bulaşmış günleri, içimizdc çalkalanıp duran suları... ve dahn neler neleıi şiirlerinde bir bir ağırlı or vc dünyasına bizi de ortak ediyor Ci an ()ğuz, cehennemle kucaklaşırken... Aşkla Satranç'taysa (1995) benliğimiz den kopan parçaları, çıkmayan, inanılmayan ama yine dc baktırılan falları, klarnetlerin gördüğü düsleri, yönsüzlüğü, 'hicaz beste'leri, kırılan 'kelâm'ları, çatlak seslcri, dar ve de geniş ufukları, 'çağın tragedyası'nı, ürkütülen gülleri, anılarımızda çok ycri olan trcnlcri, haritaları çiğneyen nallan, ikilemleri, yaralı kırlangıçları, hayattan verilen fireleri, çağın dışına düşmeleri, çağın vc havatımızın çclişkilerini, 'gayrimeşru'lukfarı, aşkın haritasında dönüp durmaları, kırgınlıkları ve kırılmaları buluşturuyor bizler le şiirlerinde, dizclcrinde Cihan Oğuz. Dilinde eksik etmediği espriler, sevecen gülücüklcr vc aşka, sevgiye olan inancın yaktığı fenerle yolumuzu aydınlatması, unutulacak gibi değil. Aşkın nasıl satranca dönüştüğünü, hamlelerin ne dcnli bclirlcyici olduğunıı da sevenler bilir SAYFA 10 Yürüyeni yıpratan sokaklar B Hüseyln Yurttaş "Aşkiann Gıziı Defter1"nde farklı bir şiirsel sesi yakalayarak korumuş. ten, kullanılan dil ve söylem kadar seçilcn konular vc yansıtmalarla masal aşklarına yönelik. "büyük ayna"yla aşka cğilmiş pek çok şairin çağrıştırmalarıyla ku rar şiiri vc günümüze savrulur/gclir. "gördümse, düş stivlcdimsc, yalan ben oııları yaşadım da geldim bir varmış bir yokmuş." Dizclerde yaslanılan çarpıcılık, bazı şiirlerde insanı sarsacak kadar "ironi"yle yüklü. Bu kcııdinle dalga gcçme, muziplik, alaycı tavır "hain" şiirinde: "bir nainim ben yine onu düşündüm seninle sevişirken" diyerek bir yanlış ilişkilerabidesinc "alınlık" oluyor. Ya da "öğretmenim" şiiri. Çocuksu ama hayat kavramına sarılırken yaşanılan çocuksuluğun parıltısıdır. Belki dc kitabın en il ginçbölümü "geleceğin insanları içinyazılmış: aşk tablctleri" yapısal oldugu ka dar söylemiyle de farklı şiirlcr. Bu sekiz "tablet şiir" biraz da düz nıetne yaslanarak varlar. Bir arayışın sonucıı olarak çok anlatılmak istenen, göndermelereen uygun anlatımın bulunduğunıı düşündü rüyoı. "göz yalnızları" bölümü beni en çok etkileyen şiirler oldu. Tekrar cski söylenıine döncn Hüseyin Yurttas duyarlık olarak en yüksek şiirleııni (bana göre) bu bölümde vcrnıiş. 1 ler şiirin arkasında müthiş bir tluygusal fırtına giz liduıuyorsanki. "Kırgın kadınaşiir'den: "sözler seyrek, dokunuslar sıradan hergün biraz daha çorak vc ıssız kapıları sürgüleyip girdiğiniz geceler içinizi saran bosluk: yalnızlığınız." Kendisi de yatılı okumuş bir şair olarak benim hançerlediğim şiirse "Edirne Zamanlan"... Yaşanılan kırgınlıkları, yalnızlıkları, sarsıntıları bir şiir ancak böy lesine verebilir. "Aşkların Gizli Defteri"nden başlangıcında ve sonunda yer verilen aşklar ehli şair Fuzuli'nin beyitleri kitabın içindeki şiirlerin yalın söylemine biraz aykırı durmuş gibi. Oysa günümüz şairlerinden gizli, çarpıcı derinliği olan aşkların belalı şairi Attilâ llhan'ın dizelcri daha çok yakışırdı. Sonuç olarak "Aşkların Gizli Deheri" duygusal sıçramaların cn yoğun yaşandığı, günlere/gecelere/mevsimlere yataklık edecek bir güzcl şiir kitabı... • Aşkların Gizli Defteri//iüscyin Yurttai/1. Baum Mart,,l'J98/Bilgı Yayıncvı CUMHURİYET KİTAP SAYI 450
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle