Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 7 T E M M U Z 18 8 7 ü "Cezanne Üzerine Anılar" kitabını Kaya Özsezgin tanrttı 3. sayfada ıİ Necdet Neydim, Susanna Tamaro'nun "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" adlı kitabını değeriendirdi lO.sayfada U Nermi Uygur'un Başka Sevgisi'ni Betül Çotuksöken değerlendirdi 12 \ayfada ü Şiir Atlası'nda, Gustavo Adolfo Becquer'in şiirieri yer alıyor 14. sayfada Cumhuriyet P A R A 8 I Z E K Yetmiş yıldıp sesi ve kalemiyle var KITAP ii Şiikran Kurdakul SENNUR SEZER Şükran Kurdakul, 1940 ToplumcuKuşağı'nın yanısıra günümüzün en genç ozanlarından biri. Şiirini şiir geleneğimizin bütün kaynaklarından yararlanarak oluşturan DU çalışkan şairimiz, Geçtiğimiz günlerde altı şiir kitabını yeniden yayımladı. Yetmiş yaşında olan ve elli üç yıldır şiir üreten Şükran Kurdakul, "bize özgü sözcüklerle" yeniden okur karşısında. Sevdasını, umudunu, acısını, inancını aktarmak için seslenerek: "Al beni sevecenliğine.." H er ozanın bir scsı vardır. Türkuye, şarkıya, agı da, koçaklamaya benzeyen söyleyişi değil kas tcttiğim, cdası. Hiç sesini duymadığınız, tanı madıg'ınız bir ozanı okurkcn düşlediğiniz ses. Nedim'in çapkın, Nâzım'ın özlemli ve sevdayla coşkun, Ahmed Arif'in hep kırgın ve öfkeli olduklarını düşündügümüz seslerini biz dizclerindcn üretiriz. Şükran Kurdakul'un sesi de sevecen bir sestir bence. Ege türkiilerinin ölümii, savaşı, sevdayı söylerken bile sevecenliğini yitirmc yen edasına benzeyen bir edası vardır Kurdakul'un. Bu eda, her zorluğa direnmenin, yaşamı savunmanın, acılarla olgunlaşmanın sonunda gcnclerdc bilc görülen, tanıdık bir tavırdır. Sevginin gerçelc değerini bilen, çıkarlanna yenilmeycn, bir anlamda dönüşmüş vc dönüş türülen bir tavır. Âcıyı umuda, karanlığı ışığa dönüştürmeyi amaçlayan bir sevecenlik. Belki de sabırlı bir öfke. Şükran Kurdakul'un altı kitabı art.arda yayımlandı geçtiğimiz günlerde: Acılar Dönemi, Ölümsüzlerle, Bir YürtKten Bir Yaşamdan, Öksclerin Yöresindc, Nicc Kaygılardan Sonra, thtiyar Yüzyıla. Ilk baskısı bu yıl yapılan thtiyar Yüzyıla adlı kitabının dışındakilerin çoğu üstiiste basılmış. Bir.Yürckten Bir Yaşamdan altıncı baskısında örneğin, Ölümsüzlerle dördıincü baskısında. Çoğunu ezberlemiştik bu şiirlerin bir dönem. Benim gözdem bir dokııma işçisini anlatan Diyorum'du. Sıtmanın yaygın olduğu yılları anlatıyordu. Kinin, atebrin içtiğimiz yılları. Ben 1943'tedoğmuşum Şükran Kurdakul 1927'de. Benim çocukluğum, onun ilkgençliği. Duyduğum yakınbk benzer şeyleri yaşamaktan mı? Diyorum'daki sevecen ve dirençlİ sesi aktarmak için, Kurdakul'un yeni baskı kitaplarını karıstırıyorum. Bulamıyorum. Cıiderayak'ta mıydı acaba? Yoksa bir seçmeylc, bir elemcyle dışında mı bırakıldı yeni baskıların? DÎYORUM Durdum baktım, içlenmekse herkesler içleniyor Durdum baktım, herkcs ince, herkes kırık Nöbet gecelerinde saatler sabahlamak bilmiyor Ampul sönük, yürek garip, tavan basık Beri yanda bir sıra iplik çıkar Bir sıra iplik girer Beri yandan ayakta durmak ister artık Bütün tezgâh başındakiler. Durdum baktım, içlenmekse herkesler içleniyor Bir diyorum göz kapaklarına yazık Bir diyorum diz kapaklarına Düşüversem evimin sokaklarına bir Bir diyorum Asiyemin sıtma ignesi Bir diyorum yoksulluğun buncası Bir diyorum onca dokumanın parası Elimize binde kaçı verilir Durdum baktım, içlenmekse herkesler içleniyor Ampul sönük, yürek garip, tavan basık Hikâyelcr gazctelcrde aynen devam ediyor Dinmemiş gözyaşlan Ferdane Teyzenin Postacının çantasına merak boşuna Radyolara boşuna kulak veriyor Bir diyorum göz kapaklarına yazık Bir diyorum Asiyemin sıtma iğnesi Bir diyorum yoksulluğun buncası Diyorum yetmeli artık. Bu şiirdeki ses, yorgunluktan çok dinginlik taşıyor. Kararlılıfiın dinginıiği bu. Acılı insanlara, emekleri sömürülenlere acımanın yetmeyeceĞini söylerken kuUandıöı sözcüklerden taşıyor sevecenlik: "Durdum baktım, içlenmekse herkesler içleniyor". tçlenmek, herkesler gibi günlük konuşmanın sözcüklerinden. Hcrkeslcr'de bir okuryazarlık azlığı da sezilir üstelik. Şiirde örtülü bir öykü var. Işıkları kararttık bir dokuma atölyesinde, gece mesaisi boyunca varılan bir kararın öyküsü bu. OyDevamı 4. sayfada. <*~ CUMHURİYET KİTAP SAYI 387