Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Benim yaralı yurdum,yavrum, gözyaşlarım, tutkum 1924'te Nikaragua'nın Esteli kentinde doöan Claribel Alegria kendısıni daha bir yaşındayken ailesinin El Salvador'a sürgiin gitmesi yüzünden bu ülkeyi anayurdu olarak benımsemiştir. Daha sonra Meksika, Şili, Uruguay vc Ispanya'da da yaşayan Alegria 1943'te Arnerika Birleşik Devletleri'ne giderek George Washington Üniversitesi'nde okumuştur. Şiirlerinde Orta Amerika ülkelerinin başına bela olan siyasal sarsıntıların, şiddet ve işkencenin acılarını dile getirmiş, sanatını yaşadığı dönemin ödünsüz bir tanıklığı olarak tanımlamıştır. 1978'de Küba'nın ünlü Casa de las Âmericas öaülünü alan AJegria yapıtlarını ölüleri barındıran ve dirilmelerini sağlayan bir mezarlık sayıyor. Claribel Alegria / Şiirler / Çeviren: Cevat Çapan Beceriklilik Kara kedim bilmiyor bir gun öleceğinı benim gibi dört elle sarılmıyor hayata tüy gibi hafif atlıyor damdan dama bir çizik bırakmadan tırmanıyor demirhindi ağacına ne köprü geçmekten korkuyor ne karanl'k ara sokaklardan kara kedim o.kalleş akrebin aşk tuzağına da düşmüyor öyl benim yaptığım gibi rastladığı her kediye yalnız seninim demiyor. Gece Ziyaretleri O adsız çocuklarımızı düşünüyorum o kavruk kahramanlarımızı kolları bacakları kesilen o sakatları iki bacağını iki gözünü yitiren kekeleyen yeniyetmeleri. Geceleri onlann hayaletlerinin çığlıklarını duyuyorum beni miskinliğimden sarsan komutlar yağdıran onların parçalanmış hayatlarını ellerimize uzanan ateşli ellerini. Bizden bir şey dilenmiyorlar bize komut veriyorlar hakları onların buyruklanyla bizi bu uyuşukluktan silkip uyandırmak. Köprüden Kendimi kurtardım sonunda kolay olmadı özgürlüğe kavuşmak: koprünün sonuna yakın bir yerde duruyorum köpürerek akıyor aşağıda sular SAYFA 14 alıp götürüyor ne çıkarsa önüne: Carmen Lira'nın sesi yitip giden sevdiğim yüzler. Buradan bu köprüden değişiyor bakış açım geriye bakıyorum yolun başlangıcına: çekingen gölgesine küçük bir luzın elinde oyuncak bebeği sallanan bebeğini yere atıp bana doğru geliyor artık büyüme çağında saçlarını tepesine topluyor bifiyorum bu hareketi dur kız dur orada öyle kal konuşmak zor olacak biraz daha yaklaşırsan Don Chico öldü yedi ameliyattan sonra onu bir düşkünler evinde ölmeye bıraktılar Ricardo'nun okulunu kapattılar o da öldü depremde yüreği dayanamadı. O kıyımı hatırlıyor musun Izalco'yu insansız bırakan? Sen dana yedi yaşındaydın. Nasıl anlatayım sana hiçbir şeyin değişmediğini her gün durmadan insan öldürdüklerini? Sen orda kal daha iyi o yaşını çok iyi hatırlıyorum sevimli şiirler yazardın ödün kopardı şiddetten okuma yazma öğretirdin mahallede çocuklara. Ne dersin en iyi öğrencin Pedro'nun hapiste çürüdüğünü ve masaflar uyduran o mavi gözlü küçük Sarita'nın patronunun büyük oğlu tarafından baştan çıkanldığını sonra da kendini yirmi beş sente sattığını söylersem? Bakıyorum başka bir yol tutmuşsun saçlarını kısa kestiriyorsun koltuğunun altında ders kitaplan zavallı şaşkın demek felsefeden medet umuyorsun neden avunman gerektiğini daha anlamadan sana adaletten söz etti kitaplann içine gömüldüğümüz pisliği özenle bir yana bırakarak sen sürdürdün şiir yazmayı düzen aradın kargaşada ereğindi bu senin belki de yargın. Daha yakına geliyorsun şimdi kollarında çocuklar oyalanmak daha kolay analık oynayarak ve dünyayı küçülterek bir eve sığdırmak. Orada dur daha fazla yaklaşma daha taruyamazsın beni Roaue'nin Rodolfo'nun ölümlerine seni aşan seni kovalayan seni tanımlayan bütün o sayısız ölümlere katlanmak gerek daha bu tüylere bürünmen için (benim yas tüylerime) bakabilmen için bu acımasız CUMHURİYET KİTAP SAYI 3 8 0.