Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A Y R I N N M FELSEFEYİ YAŞAMAK Ahlâk Düşüncesine Giriş İnceleme/Çev.: Abdullah Yılmaz Ray Billington Kendimize sahip çıkmak, hayatla kurduğumuz ilişkide aktif olmak, giderek hayatımızı bir sanat eserine dönüştürmek bilgi ve çaba ister. İnsanoğlu varolduğu günden beri mutluluğu, o "imkânsız laneti" aradı. Hâlâ arıyoruz. Arayış ise felsefenin ta kendisidir. Ve felsefe yaşanan bir şey değilse hıçbir şeydir. Ray Billington "Felsefeyi Yaşamak" adlı kitabında felsefenin yaşanan, gündelik sorunlarımıza, sevinçlerimize yakın olan bir şey olduğu noktasından hareket ediyor. Ona göre felsefe, bize, kendimize/hayata derinlemesine bakmak, gerçeklerle korkmadan yüzleşmek ve hayatımıza yön vermek ıçin gereklı bilgi ve güveni kazandırır. Böylesi bir felsefe ise kişisellıkten arınmış, kuru, teknik bir dille yazılamaz. Hayatı kuşatan, güldürürken düşündüren, kaygıya açık olan, neşe ve umut saçan bir dille kaleme alınmalıdır: "Felsefeyi Yaşamak" gibi... Etik kurallarının kökeni, ahlâki yaklaşımların neler getirip neler götüreceğı gıbı konular bu kitabın özünü oluşturuyor. Gündelik hayatta sık sık karşılaştığımız bazı konuları daha yakından tanıyabilmek, bu konulara bir felsefecinin nasıl bakabileceğini görmek ve daha da önemlisi, genel olarak felsefe ve özel olarak da etlk ile gündelik hayat arasındaki bağın nasıl oluştuğunu anlamaya yardımcı olmak için yazılmış bir kitap "Felsefeyi Yaşamak". "Felsefeyi Yaşamak"\a sonuçlar yok, arayışlar var. Şöylesı soruların peşıne düşülüyor: Felsefenin kapsamı nedir; felsefeciler hangı alanlarda çalışırlar ve bu alanların gündelik hayatla ilişkisi nedir? Etik nedir? Etiğin felsefe ıçindeki ve hayattaki yerı nedir? Yaşamın bir amacı ya da anlamı var mıdır? Zor durumlarla karşılaştığımızda seçimlerimizi nasıl ve hangi kıstaslara bağlı olarak yaparız? Belli bir durumda karar mekanizmamızı harekete geçiren etmenler nelerdir ve bunlar hangi ahlâk kurallarına paralel olarak çalışır? Ahlâkın kaynağı olarak Tanrı bize neler söylemektedir? Çeşitli dinlerin ve felsefi yaklaşımların ahlâk anlayışı hangi temellere dayanır? Kendi varlığımıza ve ölümümüze tahammül etmenin tek yolunun yaratmak, kendimizi ve hayatımızı yaratmak olduğunu düşünenlerel.. Michael Ryan & Douglas Kellner Çağdaş Hollywood Sinemasının İdeolojSsi ve Politikası İnceleme/Çev.: Elif Özsayar POLİTİK KAMERA ^^HMtv^^M(fff^3B^^E Politik Kamera, altmışlı yılların sonlarından seksenlerin ortalarına kadar uzanan ve ABD toplumunda politik ibrenin giderek artan bir hızla sağa yöneldiği bir dönemde Hollyvvood sinemasının bu yönelime nasıl karşılık verdiğini ele alan, kültür ile politika arasındaki ilişkiye dikkat çeken bir üslupla yazılmış eleştirel bir mceleme. Ryan ve Kellner, altmışların özgürlükçü ve eşitlikçi değerlerle örülü toplumsal atmosferinden Reagan'ın vahşi kapitalizmıne giden yolu, Hollyvvood sineması üzerinden kat ediyorlar. Ryan ve Kellner'a göre sinema ideolojik üretim açısından vazgeçilmez bir araç; çünkü her ikisinin de sıkı sıkıya ilgili oldukları bir ortak nokta var: Temsil. Sinema dışarıda "duran" bir şeyi bize "göstermez", onu temsilin süzgecinden geçirerek, şu ya da bu biçimde dönüştürerek, bize bir yapıntı sunar. Sinemada gördüğümüz her şeyin arkasında, temsil biçimine ılişkin bir tercih yatar. Ideoloji de temsiller üzerinde yükselir; toplumsal kurum ve değerlerle, cinsiyet rolleriyle, kişisel varoluşumuzla ilgili yapıtaşları temsilin vazgeçilmez katkısıyla oluşturulur. Böyle olunca, örneğin, Saba'nın erkeklerini bu kadar "erkek" yapanın ne olduğu, Şeytaridaki masum kız çocuğunun neden şeytanlaştığı, Jaws'öak\ köpekbalığının aslında kime ve neden dehşet saçtığı, Havaalanı ve Yangın Kulesigibi felaket filmlerinde felaketle birlikte nelerin savuşturulduğu, Kıyameüe Vietnam'la nasıl hesaplaşıldığı, Rambo'nun neden şiddete doymadığı üzerinde yenıden düşünmek gerekiyor. Patolojik bir eril cinsel kimlikle, bireycı alternatiflerle, seçkin lideriere bağlanmış umutlarla yüklü, karşılanmamış özlemlerin ve hüsran duygularının saldırgan bir şiddete dönüştüğü babaerkil muhafazakâr toplumda, imdat çağrılarını görmek için muhafazakâr kültürel üretimi geri şifrelemek bile yeterli olabiliyor. Ryan ve Kellner, Hollyvvood'un ideolojik şifrelerini ustalıklı bir içgörüyle çözerek, Hollyvvood formüllerinin bize gerçekte ne söylediğini anlatıyor. Muhafazakârlık sözlüğünde "erkek" ve "kadın" olmanın, özgürlüğün, başarınm, doğanın, ailenin, teknolojinin vb. ne anlama geldiğini merak edenlere ve daha eşitlikçi alternatiflerden umudunu kesmemiş olanlara... FLORT UZERİNE İnceleme/Çev.: Özden Arıkan fips Flört denince kimimizde belli belirsiz bir tebessüm, kimimizde ise hafif bir kızgınlık ifadesi belirir. Her iki durumda da esas olan, tepkimizdeki "hafiflik"tir; yani flört ya fazla cıddiye alınmayacak, gülünüp geçılecek harcıâlem bir uğraştır ya da kaçınılması gereken, ama ciddi bir mevzi savaşını da gerektırmeyen "hafif" bir tehlike. Daha önce yaymlarımız arasından çıkan Opüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma ÜzerineYıin yazarı olan Adam Phillips, bu kitabında "delilik", "ölüm", "öteki" gibi ciddi şeylerle de flört ettiğimizi hatırlatarak, bizi, bu hafife alma eğilimini sorgulamaya davet ediyor. Yalnızca cinsler arası beraberliklere yönelişte kat edilecek bir yol değil, "bir insan, bir ideoloji, bir hayat tarzı" gibi bütün bağlılıklarımızdan kopuş riski ile yeni bir şeye bağlanma ihtimali arasında hayat boyu oynamak zorunda olduğumuz tehlikelı, ama haz verici bir oyun olarak flört üzerine düşünmeye çağırıyor. Flörtü bir "kaza" olmaktan çok hayatın "asıî durumiarından biri olarak ele almaya, hatta hayatın bütününü yaşamla ölüm arasında bir flört deneyimi olarak yeniden anlamlandırmaya kışkırtıyor. Kısacası flörte, belirsizlik ve kaos tehlikesinın olduğu kadar, olumsallığın ve özgürlüğün alanı olarak da bakmayı öneriyor. Phillips'in kendi hikâyesi kadar "kendi hikâyeniz"i de bulacaksınız. ı ı . . % ,. ı. Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme İnceleme/Çev.: Abdullah Yılmaz VATAN AŞKI AYUNT1 Maurızıo Vırolı Piyer Lotı Cad 17/2 34400 Çemberlıtaş/lstanbul Tel (0 212)518 76 19 Fax: (0 212) 516 45 77 GENEL DAGITIM PSA OKURLARA ÇAGRI A YRINTI YAYINLARI İSTANBUL: Ktodfarer Cad Bınbırdırek Sk llelışım Han No 7/B1 Cağatoğlu 34400Tel (0 212)638 55 45 638 55 71638 55 75 Fax: (0 212) 517 71 57517 71 58 ANKARA :SelanıkCad No 72 Yenışehır 06640 Tel (0 312) 417 78 35 Fax (0 312)425 06 82 IZMİR : 859 Sk Saray Işhanı No 1/8 Konak 35250Tel (0 232) 483 10 40 Fax (0 232) 484 46 65 NleUsche Ağladığında, Cehenneme Övgü, Ctnnotln Dlbl, Senl içlme Gömdüm ve Hırsıım Günlüğünun korsan basımları yapılmıştır Yazarın, çevır menın, yayıncının emeğını gasp oden bu alçaklar yuzunden yayın programımız aksamaya başlamıştır Yayınlarımızın surmesını ısteyen okuıianmızdan kor san kıtapların satıldığı sokak sergılerını "ıkaz" etmelerını, korsan kıtap bulunduran kıtapçıları bize bıldırmelerını rıca edıyoruz Slz varsanız blz varız!