23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Büyük projelerin yazıcısı Enis Batur Melun Bir Bukalemun MEHMET SARSMAZ düncü Düş"ünde 35 yaşlarındaki bir belgesel film yönetmeninin, herkesle alabildiğine yumuşak, anlayışlı bir ilişki kurarken yaşlı ustayı, ustasını handiyse nırpalamasına bir anlam veremezken, birden ortada iki ayrı adamın olmadığını, genç yönetmenin yaşlılığı üzerine bir film yaptıgını dehşetle fark ederek okuru şaşırtmayı sürdürüyor. Mecmua H'de: "Gün geldi prospectusleri, mönüteri, kuflanım kılavuzlarını handiyse Rene Char'ı okumuşçasına zevkle katettiğini görünce" o dünyadan korkarak biraz uzaklaşan Batur, benzeri duygulan yaşamış olanların bulunduğunu bilmekten mutluluk duyar mı acaba, şiiri şiirin ötesinde arama gücünden yoksun 'ozanların' bulunduğu böylesine bir ortamda? Ya o "Yanlış Şairler" "alıntısız" bir tarihi sergilemiyorlar mı? O Swift, ki Kara Mizah'ın tsa'sı, o Holderlin, o Nietzsche çağ kapayan, o Trakl birçok 3 şubat doğumlu gibi sisler arasından çıkan... Bukalemun'un 97'nci sayfasındaki somut şiir örneğini nereye koymalı Enis'in? Leitmotiv Düş'ündeki "dil" karabasanını o "AUTOPORTRAlT"nin neresinde aramalı? Homeros'un kör olduğunu hiçbir zaman anlamamış olmasını, karanlığı görmeyi bilmemesine bağlayan Batur, bu aydınlığından dolayı JamSession'dakileri merak etmememizi bağışlıyor. "Üç Kişilik Söylence / Güven Turan ve Selim tleri tle"de ciddi bir metin incelemesine çağınyor bizi. "Kızkulesi / îlhan Berk ile (1978)" bir şiir çalışılıyor, elyazısıyla llhan Berk'in "Ve çocuklar ilk kez ellerini nereye koyacaklarını bilmiyorlar" dizesine karşın, sayfaya boydan boya yayılmış "çarpı" okuru düşündürüyor. Basılı el ve daktilo yazılarındaki "yaşam kokusu" kendini ele veriyor. "Yeni Noktalama lşaretleri"ni okurken kendimin Enis Batur ve Leyla Erbil'den habersiz yalnızca "üç nokta üst üste" ve "çift parantez"i bulmuş olmama amma da içerliyorum? "Bin dokuz yüz kırk altı Kışı (1977)"de 1952 doğumlu olmasına karşın Batur'un "Bu Kalem Melun"undaki 19 Ocak 1946 tarihli günlüğünden,o 1958 tarihli Iş Bankası yayını Goğ'u, o büyük keyif aldığım Gog'u... Gog'u 1935 kışında ilk kez Napoli'de okumuş olmasına da... ancak geçen yu okuyabildiöim Gog'u... Einstein'i ziyaret'i, Freucı'u ziyaret'i, Lenin'i ziyaret'i, Edison'u ziyaret'i, Wells'i ziyaret'i, Knut Hamsun'u ziyareti ki Hamsun'un "Şöhret bir mükâfat olmaktan ziyade bir lanet, bir cezadır. Eğer bpyle olduğunu bilseydim, 1890'da gider, ilk yazuığım Brandes'i öldürürdüm. Meşhur olmaktansa aç kalmak daha iyidir" sözünü içeren Gog'u Fisagores'in dönüşü'nü içeren Gog'u... Giovanni PAPINI'nın Gog'unu: (üç nokta üstüste) Enis Batur arka arkaya kitap yayımlamayı büyük bir hızla sürdürüyor. Yeni iki kitabı "Bu Kalem Melun" ve "Bu Kalem Bukalemun" üzerine bir yazı sunuyoruz. onduğu konunun rengine bürünmcktc zorlanmayan Enis Batur, bu "bukalemunluğunun" ayrımında olarak kendisiyle uğraşmayı sürdürüyor. Büyük projelerin yazıcısı o. Ama öyle sanıyoruz ki o "büyük projelerini" yeterince büyük duyumsamamış olmalı ki, gerçekleştiremediklerini yansıtan bir kitap ve ardından ikinci bir kitap yayımlıyor. Okurdan umar arıyor. Kendi okurundan. Okuruyla kavga etmek istiyor, okurunun onu zorlamasını istiyor, okuruna kızıyor, ondan intikam alıyor ve "gel beni döv ey okur" diyor sanki. Okurla kurulan bu "keyifîi samimiyet" bütün büyük projeleri sanki gerçekleşmişçesine bir etki yaratıyor. Ve o projeler gerçekleşmese de okur o projelerin COPYRIGT'ını Enis'e bağışlıyor, onu seviyor. Ama bu sevgiden rahatsız o. 66 kolu var ve her biri öyle yerlere uzanıyor ki sanki bir "söylencebilîmsel varlık" nalini alıyor. Ve "acısı" büyük. Onunla aynı çağda yaşamak zor ve damaklarımızdabıraktığı "yaban tad", bağışlatıcı. Onun 19721986 yıllarına ait "bir (kişisel) yazı tarihi" olarak tanık olduğumuz "Bu Kalem Bukalemun" adlı yapıtında düşleri, gündüşleri, librettolan, kuruntuları, oyunları, romanları, parçabaşı dikişleri ve hurufi notlannda bir baş dönmesine yakalanıyoruz. Kitaba değil de sanki evine giriyor kitabın ilk yazısında: "Enis'in kendi evi bu, kapıdan ya da bacadan girmesi kimi ilgilendirebilir" derken kendini nesnelleştirebilme yetisinde "kendi gücünün ayrımında' bir ozanı görmek Dİr duygudaşlık kanalında bizi sarmakta gecikmiyor. "Kediler îçin Tırmalama Kurslan" başlıklı sinopsiste de siyahbeyaz filmlere tutkun ben'in ortak coşkusunu paylaşan yazar, kedinin "vengeçgibi yanlamasına yürüyecek" olduğuna üişkin belirlemesinde, kaçınılmazcasına Ece Ayhan'ın "yengeçliklerini" anımsatıyor... (Bkz. Sivil Şiirler) Adamla uğraşmayı bırakan kedi, çöp kovasına yönelerek, bu yaklaşık iki yüz kırk saniyelik filmde, adama çöp kovası kadar bile değer vermediğini söylemek istiyor sanki. Onurlu. Yoksa Nietzsche'nin hayvanları insanlardan daha soylu bulması bu mu? Ya Imparator LouTse'nin düşlerini yazdıracağı bir kalem ustası aramasına ne demeli? Adayların hiçbirini beğenmeyerek, ülkenin her bir yanına ulak salarak ve görevlerini kesin bir gizlilik içinde yürütmelerini salık vererek, "düs yazıcısı" olabilecekkcn başvuruya kulak asmamış adaylan toplayıp getirmelerini istemesine... Ve şu sözcükîerdeki şiirsellifie: "Ne demişti ulak? 'Yokuz biz. Yokuz biz de, Moğollar da. Dağlann ve açık denizlerin ötesinde de yok kimse. Düğünler ve talanlar yok, yok ölüm ve doğum, aşk ve güç yok aslında. Her şey, herkes onun düşünde var oluyor yalnızca'." "Atmacalık (düzmesel) 'in ilk tümcesinde bir bilgenin sesi duyuluyor sanki: "Kuşun vurulmadığını görse de, av ahlâkına sahip kişi, bir başka avcının ateş ettiği kuşa ateş etmez." ( • Batur "Dör. ) • K şünülen kimi ortak projelere kadar yazmadığı 65 kitabın 66'ncısı olarak "Bu Kalem Melun"u sunan Batur, nürde 66. kitap olarak "Kimi Kıtaplarımı Nasıl Yazmadım? (1996)"yısunarkenJacquesRoubaud'yla Paris'teki buluşmalarına ki < mi göndermeler yapar. Öyle anla ^ şılmaktadır ki Batur'a göre kitap yayımlamak yalnızca kendi kitaplarını yayımlamak olarak da görünmemektedir, çünkü o benini aşmıştır ve dilin kendi dışına çıkmasını yaşamaktadır... Böylesine lusa bir tanıtımın ötesinde bir güçle. • Yapı Kredi Yayınları / Temmuz 1997 6 124 syf. / Bu Kalem Bukalemun / Enis Batur / Yapı Kredi Yayınlan / Temmuz 1997/200 syf. GOB / Giovanni Papini/ Çev.: Fikret Adil / işBankası Kültür Cep Kitapları: 9 / Türk Tarih Kurumu Basımevi / Ankara 1958 / 388 syf. CUMHURİYET KİTAP SAYI 401 'Açlık' isimli kitabımı Avrupa'ya tanıtan Bu Kalem Melun / Enis Batur / Kara Din'den, llmi Simya Sözlüğü'ne, Yazı/m: Yazı ve îletişim Tarihi'ne, Bilge Karasu'yla birlikte çalışmalarının zorluğuna, Berk, Akaş, îskender'le dü SAYFA 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle