Katalog

1 A 6 U 8 T 0 8 1 8 8 B ü B.Ü. Folklor Kulübü yayın Organı "Folklora Doğoı" yeniden çıkıyor 3 \ayfaJa U I. Oktay Anar'ın "Kitabül Hiyel"ini Faruk Öztürk değerlendirdi 7 \ayfada ü "Üç yazardan, Çağlar Tuncay'ın "Uygarlığın Seyir Defteri" U) sayfada U Melisa Gürpınar, M. Buyrukçu'nun yeni öykülerini değerlendirdi 13. sayfada Cumhuriyet Mehmet /u yaşında vehala aydınlatıyor Başaran 70. yaşını kutlayan, 35. kitabı "Eylül'ün Kızgın SoluğıTnda yine doğduğu, yaşadığı toprakların sevdasını yazıyor. Bu topraklardaki yaşam dilimlerinden aldığı soluğu bugünlere taşıyarak ve "Çocuk Mehmet Başaran"ın "Aydınlanma ve Yazın Ustası Mehmet Başaran"a yürüyen dününden acılı, sevinçli, hüzünlü kesitler aktararak anlatıyor. "Eylül'ün Kızgın Soluğu"nda okuduğumuz bu serüven, bize, Mehmet Başaran'ın yaşam ve yazın serüveninin ana çizgilerini sunuyor. Bu sunumda, aydınlanma kavgasının 70 yıllık önemli dönemeçlerinin de sıcacık duyarlıklar ve sevgiyle dolu yaklaşımlarla aktarıldığını görüyoruz. Belki de 70 yılının hesabını veriyor bu romanıyla Mehmet Başaran. "Şairliğimin, yazın ve düşün adamlığımın nesabı" diyor belki. ONER YAGCI £{ "TT' 7" öylünün okumasını istemezler Mahmııt. •^ Köylü kör kalsın isterler hcp. KüçümserJL * . lcr, alay eclerlcr, daha olmadı iftiraya boğarlar okuyan köy çocuğunu..." Sülman Aga. Sülnıan Aga'nın oğlu Mehmet gitmişti önce okumaya... Ne katlar süreceği, nereye varacağı belli olmayan coşkıılu bir yolculuğa çıkmıştı. Sııtında kara, çizgili bir mintan vardı. Boz keten pantolonunu iJk kcz o gün ayağma geçirmişti. Babasının yanına büzülmüştü, şaşkın şaşkın yöreyc bakıyordu. Anası, HÖğsünii yumruklaya yumrııklaya ağlıyordu samanlıkta. Yuınruk kadar bir çocuktu Mehmet. Boynu çöp gibi ınce, sıska bir çouktu. Zor dııruyordu ayakta. Bir metre bile yoktu boyu, üflesen yıkılacak gibiydi. Dokuz yaşına değin, anı/lı, dikenli'tarlalarda yalınayak gezmisjtı, ne gczmesi orak biçmişti, çobanlık etmişti. Ceylanköy kırlarında, Ardıçhk'ta, KorualCUMHURİYET K İ T A P SAYI 3 3 7 tı'nda. Üç sınıilı köy okulu, içine bir ateş yakmıştı. Babası yüreKİendirici sözler etmişti. Çete Amcası, eline sıcacık bir lira sıkıştırırken, "(jöreyim seni koçıım. Bu köyden de bir okumuş çıksın bakalım. Umudumuz sende!" demişti. Kaynarca Deresi boyunca uzanan tozlu yolda, bir muhacir taligasının içindevdi Meh. met. Okumaya gidiyordu. Bakarsın, okur da bir büyük adam olurdu. Gittikçe küçülüyordu arkalannda bıraktıkları Ceylanköy. "Hamallık, çıraklık edip bu çocuğu okutacağtm" demişti Sülman Aga... Işte Mvasız yapıları, ycni dikılmiş fidanları, işlenmiş toprağıvla, kırlar ortasında bir top ışık gibı kcpirtepe... Ilk kez Enstitü'dc katıksız ougdav ekmeği yemişti. O ekmeğin tadını dile getiremezdı. Suyu, ışığı, barınafiı olmayan Kepirtepe'de günde üçyüzclli gram ckmcklc tuğla kesmenin, temel açmanın, lüks lambalannın ışığında ders çalışmanın ne demek olduğunu, bunıı nasıl coşkuyla yaptıklannı anlatsa mıydı? Sonra, yoksulluk ve acı kokan, Idrisdağı eteklerindeki Hasanoğlan; anımsadıkça burnıınun diregini sızlatan, Akda^ eteklerindeki Akpınar; vosun, portakal, limon çiçeği kokulu, Akdeniz ııygarlıklarıvla bütünleyerek ortaya çıkan pırıl pırıl Aksu Enstitüleri... Ilk ögretmenliği, ilk aşkı; Troya rengi yörük, Tiırkmen köyleri ve Edremit Kör(e/i .. Sonra uğıırsuz ya rasalar ve zaman tünelinde gördiikleri... Ve Mehmet Başaran'dan Eylül'ün Kızgın Soluğu'ndan (1) söz ediyorum, onun son kitabından. Bir kitap nasıl anlatılır, bir roman? Yaşam izdiışümleriyle, yaşanmışlıklarla dolu bir aydınlanma kavgacısının zaman tünelinde gördükleri nasıl aktanlır? Hele bu kavgayı veren aydınlanma ustasının ak saçlan, pırıl pırıl beyni ve yorgun yüreğiyle bir tutam ışık dana salmak için sancıları göze alarak yarattığı bir gerçekliğin romanı nasıl anlatılır? 70. yaşını kutlayan, 35. kitabı Eylül'ün Kızgın Soluğu'nda yine doğduğu, yaşadığı toprakların sevdasını yazıyor. Bu topraklardaki yaşam dilimlerinden aldığı soluğu bugünlere taşıyarak ve "Çocuk Mehmet Başaran"ın "Aydınlanma ve Yazın Ustası Mehmet Başaran"a yürüyen dününden acılı, sevinçli, hüzünlü kesitler aktararak anlatıyor. Eylül'ün Kızgın Soluğu nda okuduğumuz bu serüven, bize, Mehmet Başaran'ın yaşam ve yazın serüveninin ana çizgilerini sunuyor. Bu sunumda, aydınlanma kavgasımn 70 yıllık önemli dönemeçlerinin de sıcacık duyarlıklar ve sevgiyle dolu yaklaşımlarla aktarıldiMinı görüyoruz. Belki de 70 yılının hesabını veriyor bu romanıyla Mehmet Başaran. "îjairliğimin, yazın vc düşün adamlığımın hesabı" diyor belki. Kimdir Mehmet Başaran? Devamı 4. say/aJa * "