28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Nasıl SosyalizmPHangi Yeşil? Niçin Tinsellik?/ RudulJ Bahro/Dcr.Çcvırcıı Taml Bora/ Ayrıntı Yayınlart/ 196 s Rudolf Bahro, yakın dönemdc sosyaNASLSOSYAUZM? list, sol, özgürlükçü, düşünce içindeHANfilYESL? ki özcleştirel radikalizmin en "heyeNigNTMSBJJK? canlı" kişiliklerindcn birisi. Bütün söylediklcrini büyük bir heyecanla söyleyen, fıkirleri "şıklık" olsun diye abartma saikiyle değil sahidcn bu heyccanla uçlaştıran birisi. akademisycn ve teorisycn kaygılarıyla değil, her zaman "ne yapmalı, nasıl etmeli?" hevesini taşıyarak ve yansıtarak yazan bir düşünce insanı. Elimizdeki kitapta, Bahro'nun düşünsel mactrasın] etraflı bir şekilde özetleyen Tanıl Bora'nın ıızıın bir makalesi yer alıyor. Bıı maceranın değişik evrelerinden dcrlcnmiş 8 makalede ise, Bahro'nun kapitalist sistcm, sınıf mücadelesi, devrimci özne, yeni sosyaüst perspektifler, siyaset, ekoloji, barış, zihniyet devriminin gerekliliği, tinsellilc vb. üzerine görüşlerindcn bir demet sunukıyor. Kitabın Nasıl Sosyalizm? Hangi Yeşil Ne Için Sanayir" adlı ilk baskısı cpeydir tükenmişti. Bu yeni baskıda, Bahro'nun tinselliği öne çıkaıtan yeni görüşlerini yansıtan ekler yapılmış. Kitabın adı da, hem Bahro'nun düşünce çizgisini daha iyi özetlemek için hem de yapılan bu eklerin gereği olarak değiştirilmiş. Sömiirgeci ve Sömürgeleştirilen Insan/ Albcri Mcımı/ı/ Çcvırcıı. Salıh Akl ötchı Yayıııcın/ 116 s Sömürgeleştirilen insanlarm yurtseverliğini, sömürgecilik ortaya çıkarmaktadır. Bir baskı sistemi tarafmdan hayvan düzeyinde tutulan bu insanlara hiçbir hak, hatta yaşama hakkı bile tarunmamıştır. Yaşam koşulları her geçen gün kötüleşmektedir. Eğer bir halkın, kendi ölüm biçimini seçmekten başka hiçbir şeyi kalmadıysa, eğer ezenlerden aldığı tek armağan umutsuzluksa, o halkın kaybedecek neyi olabilir? Bu halkın lelaketi, onun cesareti olacaktır; sömürgecilik taralından sürekli reddedilişine, sömürgcciliğin mııtlak reddedilişiyle yanıt vcrecektr. Marx bir zamanlar, proletaryanın sırrı, kendi içiııde burjııva to|ilumıınun yıkılışım taşıyor olmasıdır demişti. Menınıi bi/e bıınıı hatırlatıyor. Osmanlı Engizisyonu/ Alı Yıldmn.ı/ ölchı Ytiymcvı/ "Bu kitap bir sorunun yanıtmı aıama serüvenidir. Ve yanıtı kadar sorunun kendisi de can alıcı değerdedir. ()smanlıca'da da Batı'da olduğu gibi resmi dinsel anlayış dışında yeralan inanç ve düşüncelere karşı bir Engizisyon uygulaması yaşandı mı? Yanıtını aradığımız sorıı budur. Soı u ilktir ve ilk olmanın kinıi eksikliklerini taşıması doğaldır. Aşmak, reddetmek, taşları yerli yerine oturtabilinek için kuşku duymak ve soru sormak gerekir. Soru sormak bir hesaplaşmaya başlamak anlamına gelir. Resmi tarih anlayışı ile hesaplaşmaya girişmek, yüzyüze gelmck, sorarak, yanıtlayarak bir tavır alıştır. Yeni bir duruş noktası bclirlemektir. Her duruş noktası, her soruş noktası kcndisine özgü bir bilinci ve eesareti zorunlu kılar. (smanlı'ya ilişkin soru sormak, yaşadığımız şu günc dair yanıt vermek demektir. Çünkü tarih perspektifi bir turnusol kâğıdı hükmündedir. Kimin yanında, kimin penceresinden hayata bakılıyor? Hangi dünyada yaşanıphangi dünyanın havası solunuyor? Zalımin mi, mazlumun mu? Celladın mı, kurbanın mı?" diyor Ali Yıldınm. Sevginin Uçlan/ Dunun Özden/ Marmara Yayıncıltk/ 79 v. "'Sevginin Uçlan' aslında harnıp balı tadında, gerçeğin ötesinde ya da gerçeğin ta kendisi olan deliliklerin ve aykırılıklann yaşandığı bir düş. Çig düşünce çiğliklere, göSAYFA 18 etik değerlerde görülen erozyon, toplumun aynası sayılan sanatları, özellikle sinemayı etkiledi. Helc, 1987'de , Yabancı Sermaye Kanunu'nda yapılan değişiklik, Türk Sinamısı'nı, Amerikan film şirketleri karşısında, fırtmaya tutulmuş bir kuru dal parçasına ılöndürdü. îjükran Esen, bu çalışmasında, bir yandan 80'li yılların Türkiye'sini incelerken, bir yandan da aynı dönemin Türk Sineması'nı irdeliyor. Sinemamızın 80'lerdeki durumunu merak eden ve toplumbilimle ilgilenen herkese öneririz kitabı. lun golgesı sıner satırlara. Dolunay dinginliğinde gizemli, açık... Düşüncenin ayaklar altına düştüğü, düşde düşülüveren sevilere özünle bakın der Ozden bize. Sevginin Uçlan'ndan alaşağı Lnen sokkalrada, fanatiklerin, fahişelerin, kaçıkların, delilerin ve şairlerin voltaladığı çocuksu yaşama dokunun her an... "Bir solukluk sevide paylaşılan yaşamdır en güzel armagan..." Dursun Ozden Onat'ın yolunda, çok bilinmeyenli bu denklemde oıtak paydası insan olan Sevginin Uçlar'nda yarına koşuyor, doludizgin. Dursun hiç durmasın diye..." diyor Aziz Ncsin. Hayatta Kalan Oniki/ Robcrt Mycrs/ Çcvirenlcr: Rcmztye Ağış BakayErden Ünlii/ Annc Çocuk Eğüim Vak/t Yayıııı/477 s Neden az gelişmiş ülkelerde çocuklara yönclik geliştirme programlarının çoğu sadece çocuk ölümlerinin azaltılmasıyla sınırlı kalıyor? Bu çocukların daha iyi büyümeleri ve gclişmeleri için nclcr yapılabilir? Bugün dünyadaki her onüç çocuktan onikisi birinci yaşgününü kutlayabiliyor. Ancak bu gerçeğe rağmen birçok uluslararası kuruluş, hayatta kalmayı başarmış bu çocukların gelişim ve refah düzeyine gereken önemi vermek tslam ve Avrupa/lnanç AyrılığıYaşam Birliği/ higmar yerine çocuk ölüm oıanlannın daha da azaltılmasını vurKtirh soıı/ Çcvırcıı • GüUcrcn Ergiml Ccm Yayınevı/ 24H sgulamaya devam etmekle yetiniyor. Dr. Robert Myers kiIngmar Karlsson, ku kitabında lslam tabında, temel olarak yaşatmayı hedef alan programların ve Müslüınanlar hakkındaki önyargıötesine geçerek hem çocukların büyüme ve gelişmelerine larla, efsaneleri ve lslam'ın yeşil baykatkıda bulunma hem de onların bireyscl ve sosyal değerragı altında öne çıkarılan tehdidin arlerinı anlamalarına yardımcı olma doğrultusunda hazırkasındaki gerçeklerle, yutturmacaları lanmış programlara daha büyük boyutlarda yatırun yapaçıklamaya çalışıyor. Islamın, Batı mamızın zorunlu hale geldiğini ikna edici bir tarzda taıtıdünyasına karşı bir tehdit oluşturup şarak anlatıyor. oluşturmamasının tamamen Batı'nn tavrına bağlı olduğunu vurgııluyor. Aydınlanma Bilgesi tlhan Selçuk/ / lazırlayan Alpay K<ıMüslüman kökenli göçmenlerin içinbacalt/ Çııitv Yayuılm/ 207 \ de yaşadıklan ülkelcre entegre edilIlhan Selçuk, binlerce okurun hemedikleri takdirde, BatıDoğu arasındaki güç denemesinmen her sabah bir pusula gibi doğII>IANSEICUK tlen kaynaklanan bir "kutsal savaş" yerine, Avrupa'da büruyu gösterdiği inancıyla i/ledikleri, yük kentlerin gettolaşmış banliyölerinde, gerılla savaşı nio/deşlcştikleri bir yazar.. Aynı zateliğinde bir "kutsal savaş "ın beklenildiğinden daha ermanda, yazınımıza "köşe yazısı/deken gerçekleşeceğini kaydediyor. Bu tür bir gelişmeden neme'ler kazandıran bir usta.. Her kaçınmanın tek yolunun "getto lslamı" yerine, hoşgöriiye dönemde, yaşamm her alanında gedayanan "Avnıpa lslamı"na götürecek bir göçmen politileksinim duyduğumuz Aydınlanma kası ııygulamak olduğunu \urguluyor. Kitapta bu tür bir düşüncesinin simgesi olan yazılara, politikanın, koşul ve olanakları taıtışdıyor. sanatın aydınlığuıı da getiriyor: Bılimin, politikanın açıklayamadığı kimi insani durumlar, sanatsal şimşek çakımlarıyla aydmlanıyor. Böylece o, "dünGençler tçin Hayat Bilgisi El KitabıGündelik Hayatta yada ilk kez, yazın taıihine önenıle geçmiş bir köşe yazaDevrim/ Rıioııl Vaııcı^cın/ Ç.cvtrcıılcr Alı Çdkıroglıılyh n" diye nitelenmeyi hak ediyor. Birçok şey gibi "MedErgihlcıı/ Ayrıntı Yaytıihıvı/ >()> \ ya"nın da kirlenmeye yüz tııttuğu günümüz Türkiyesinde (jiderek sıradanlaşan gündelik hayaIlhan Selçuk, basın yaşamındaki öılünsü/ tavrıyla "Aytımızdaki sefalcti hangi yanılsama dınlanma'nın ışıkü Pencere'si" olarak kalıyor.. Eİinizdcki gizleyebilir? Topluluk halinde yaşadıkitap, Ilhan Selçuk'un bu yönlerini, yaşamını, görüşlerini, ğınıızı sanırken yalnızlığımizı ve tccyazar kimliğini tanıtmayı amaçlıyor. Taoıklıklara başvurarit oluşumıı/u kcşlcttığimi/de ölü birak, kendi anlatımına dayanarak.. Ve Aydınlanma Bilgerer nesneılen hırkımız kalm.ıtlığını si'nin dünyamıza bakışlarını yansıtan "köşe yazısı/deneda görmüyor muyuz? Birbirimize me'lerintlen örnelder sıınarak. dokunuyoruz sadece; kimse kimseyle karşılaşmıyor, yüz yüze gelmiyor. Bilgi Mafyası/ Eg/noıtl R. Koch]od?cıı Sperbcr/ Çevircn Aştk olarak birliktc olduğumuzu saKaaıı Öhtcn/ Sarmal Ytıytncvı/ İ44 s. nıyoruz, oysa çoğu zaman sıradanlığın içinde iflas edip giYirminci yüzyıhn sonuna geldiğimiz diyor aşkınıız. Nesneleştikçe toplumsallaşıyoaız. Sürekli şu günlerde lnternet benzeri yüksek bir aşağılanma ve saldırganlık birikiminden başka ne ki kapasiteli elektronik iletişim ağları hayatlarımız? I langi toplumsal düzende yaşarsak yaşayayaşamımızın sınırlarını çizmcye başlım kaçamayacağımız bu gündelik hayat sıkıntısının kökladı. Bir yanda bu teknolojik geüşme lerini dcşen Gençler tçin 1 layat Bilgisi El Kitabı, çürüyen dünyayı insanlar için bir "kürescl gündelik hayatlarımızda devrimin imkanlarını sunuyor köy" haline getirirken öte yandan bizlere. küresel iletişim ağlarından yararlanan gizli servisler, neredeysc istedik80'ler Türkiye'sinde Sinema/ Şükran Eacn/ Papiriis Yayın lcri bütün kapalı veri bankalarına giDağıtıw/214.\. rerek özel her şeye uzanmaktalar: Telefonlar dinlenmekSinema, Türkiye'de uzun yıllar, yalte, faks ve teleksler okunmakta, inanılmaz bilgiler toplanızca bir eğJence aract olarak görülnıp işlenmekte. Kısaca elektronik casusluk artık kontroldü. Salonlara akın akın seyirci topladen çıkmışa benziyor. Elimizdeki kitap, dijital bir dünyayan Türk filmleri incelemeye değer da geçen gerçek bir polisiye öykü: Bu kitapta ihanet ve cibulunmadı. Oysa, bu filmlerin her nayet, casusluk ve silah ticareti, para ve güç konularını biri, birer sosyolojik malzeme, toplubulacaksınız. ABD'ntn NSA (Ulusal Güvenlik Dairesi) mun aynasıydı. Son yıllarda Türk Siile israU'in Mossad'ı, en üst düzeyde bazı hükümet görevnaması'nı irdcleyen çalışmalarda lilerinin yardımlarından yararlanarak küçük bir yazılım gözle görülür bir artış gerçekleşti. lşfırmasından "Promis" adındaki bügisayar programını çate, 80'ler Türkiye'sinde Sinema böylarlar. Bu yazılun bankalann holdinglerin ve devlct dairele bir araştırma. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle başlayan lerinin veri bankalanna fark edilmeden gjrme imkanını 10 yıl, toplumsal, ekonomik, siyasal açıdan olduğu gibi, tanımaktadır. Bu konunıın üzerine giden bir gazeteci ölgünlük yaşamımız, düşünce yapımız açısından da etkili dürülür. Kitap yaklaşmakta olan her şeyi duyan, gören oldu. Bu baskı dönemi eşüğinde, topluma sunulan, siyasi bilen Onvel devletine uzanan yolun gerçek öyküsü. ve ekonomik yeniden biçimlenmelerle birlikte kültürel ve CUMHURİYET KİTAP SAYI 332
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle