Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ N T I N M ÖLÜME KARŞI HAY AT/Norman O. Brown rARİHİN PSİKANAIİTİK ANLAMI iıtc*l*m* Ç*v.ı Abdwll«h Yılı Bireyin bastırılması üzerine kurulmuş olan yaşadığımız toplumsallık biçimi, bugün insan türünü yok edebilecek bir noktaya varmıştır. Bunu dışa dönük ölüm içgüdüsüyle, yani saldırganlıkla ya da aşkı ve hayatı öldürerek yapmaktadır. Norman O. Brovvn, Ölüme Karşı Hayat kitabında Freud'un yazdıklarını bir bütün olarak görmekte ve onun sınırlarını genişletmektedir. Bu yolla insanın paraya ve ölüme teslimiyet tarihini incelemekte ve bu süreçten çıkış yolları önermektedir. Brovvn'a ve genelde psikanalize göre bireyin özü, kendi insan doğasının bastırılmasıdır. Bastırılanlar, aklın reddettiği hazlar, çarpık ikameler olarak (rüya, espri, nevrotik semptom) geri dönerler. Yani herkes nevrotiktir, "sağlıklı"nın diğerlerinden farkı, toplumsalbakımdan alışıldık bir nevroz yaşamasıdır. Brovvn'a göre ölüm hayatın karşıtı değil, parçasıdır. Oysa insan ölüm ve hayatı uzlaşmaz kutuplara ayırır. Ölümü bastırır. Bastırılmış ölüm içgüdüsü ölümü olumlayamaz; insana tek çare olarak ölümden kaçmak kalır. Bu kaçış yolculuğunda, insanoğlu, zamana meydan okuyan piramitler, ölümsüzlük vaat eden dinler, soyu devam ettirecek torunlar, ilelebet yaşayacak kurumlar, karşısında ölümün bile cüce kalacağı yüce amaçlar... icat etmiştir. Ölüm karşısındaki bu acizlik, ironik olarak insanı yaşamaktan uzaklaştırır, aktif ölüm isteğine yaklaştırır. Ölümden kaçmak için ölümün kucağına atlar insan. Ancak Eros (yaşama içgüdüsü) bedenin hayatını olumlayarak ölümü olumlayabilir. Çözüm, bedenin dirilişindedir. Çözüm, bilinçdışını dışa vurma kapasitesi olan sanattadır. Bakışımızı, dolayısıyla bedenimizi değiştirebilen şiirdedir. Çözüm, bedeni mükemmelleştirmeyi hedefleyen mistisizmdedir. Çözüm, zorunlu çalışmanın ortadan kalkacağı, bireyin yalnızca kendini geliştirmekle uğraşacağı günlerin ütopyasını kuran Marx'tadır. Bize bilinçdışını anlama araçlarını veren psikanalizdedir çözüm. Bedenin gizilgücünü harekete geçirmek, aklın kemikleşmiş tahakkümünden kurtulmak isteyenlere... lonın Ç«v.ı P#SVR Uaıar KALPSİZ AMANDA/Jurek Becker Kalpsiz Amanda Duvar yıkılmadan önce Doğu Almanya'nın muhalif yazarlarından olan Jurek Becker'in Türkçedeki ilk kitabı. Kalpsiz Amanda farklı bir aşk romanı. Farkı, üç ayrı kişilikteki erkeğin, aynı kadını sevme tarzlarının; kuyrukların, sansürün, jurnalcilerin ve polisin aktif roller oynadıkları reelsosyalist bir atmosferde anlatılması. Ayrıca, bütün hikâye erkeklerin dünyasından anlatılır; erkeklerin sevdiği kadın, erkeklerin gözüyle vardır kitapta. Amanda, zeki, güzel, roman yazmak isteyen, düzen karşıtı, kendine güvenen, hırslı ve arayışını hâlâ sürdüren bir kadındır. Hiçbir şeyi beğenmediği, her şeye kusur bulduğu için eylemsizliğe itilmiş ve bundan dolayı "ebedi seyirci" olarak kalmıştır. Amanda'yı seven her üç erkek de yazı yazarak geçinirler. İlki, parti rozeti taşıyan, düzen yanlısı bir gazetecidir. Evliliğe inanır. Amanda'yı "O benim için bütün kapitalist ülkelerden daha değerli" diyerek sever. İkincisi, kitapları batılı ülkelerde de yayımlanan düzen karşıtı bir yazardır. Polisin yakın takibe aldığı bir muhaliftir. Amanda'dan epeyce büyüktür ve onu "yaşlı" bir üslupla sevmektedir. Üçüncüsü, batılı genç bir gazetecidir. Amanda'yı. onu arabanın bagajında Batı Almanya'ya kaçırmak isteyecek kadar sevmektedir. Bu üç erkeğin Amanda'ya yakın olma ve sahip olma halleri, iç çatışmaları, terk etme ve terk edilme gerilimleri, erkekler dünyasının o bildik tereddütleri ile anlatılır... Erkeklerin kadını algılayışlarından ve samimi itiraflarından söz eden bir roman... Bir "erkek aşkı" çeşitlemesi... KUTSAL BÖLGE/Carlos Fuentes Sadece Meksika edebiyatının değil, dünya edebiyatının da büyük ustalarından olan Carlos Fuentes'ten sımsıcak bir roman: Kuisal Bölge. Fuentes bu romanında Ulysses mitini yeniden yaratıyor, Penelope ve Telemakhos'un, Kirke'nin kılık değiştirmiş çağdaş karşılıklarını bütün insanların tek ortak diliyle, duyguyla anlatıyor. Ünlü Meksikalı film yıldızı Claudia Nervo, güçlü kişiliği, "bugün"ü kararlı bir şekilde yaşaması ve zamana meydan okumasıyla herkesi büyüleyen efsane bir kadındır. Ama onu asıl efsaneleştiren, yirmi dokuz yaşındaki "mirasyedi oğul" Mito'dur (mit). Mito, zaman zaman gerçekleşmesi imkânsız aşkının acılarından ve "küfür"den kaçıp kutsal bölgeye, yalnız yaşadığı evine sığınır (maison d'âtre). Annesini ve ona karşı duyduğu karmaşık ilgiyi Mito'nun ağzından dinlerken, gerçekle efsane arasında gidip geliyor, imge denizlerinde yüzüyoruz. Bu hummalı gelgitlerde dünyanın gizemini araştırıyor, tinsel dünyayla nesneler dünyasının hesaplaşmasına tanık oluyoruz ve bazılarımız, belki de "Dünyanın gizemi görünendir," sonucuna varıyor. Şiir için birileri "çeviride kaybolan şeydir," demiş, ama bu kitap için geçerli değil bu. Başka zamanlarda sıradan, zararsız gibi görünen kelimeler Fuentes'in romanında art arda gelince okura tedirgin bir edebiyat hazzı veren tuzaklara dönüşüyor. Şiir tadında bir roman; kelimenin büyüsüne hâlâ inananlar için... Roman Ç*v.t Handan Akd«mir ^mA A Y R I N T I ATONTI Piy«r Loti Cad. 17/2 34400 Çemberiitaş/lstanbul Tel: (0 212) 518 76 19 Fax: (0 212) 516 45 77 YA Y I N LARI GENELDAGITIMPİA İSTANBUL: Klodfarer Cad. Blnbirdirek Sk. ilettşim Han No: 7/B1 Caflatoilu 34400Tel: (0 212) 636 55 45636 55 71638 55 75 Fax: (0 212) 517 71 57517 71 58 ANKARA : SelanlK Cad. No. 72 Yenişehlr 06640 Tel: (0 312) 417 78 35 Fax: (0 312) 425 06 82 İZMİR : 859 Sk. Saray Işhanı No: 1/8 Konak 35250Tel: (0 232) 483 10 40 Faıc: (0 232) 484 46 65