Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bugün artık ö/güıı olmak çok /or gibı gorünüyor. I lerkcsin çııbası ö/giin bir btıluşa kişılığinın damga.sını atabil mek. Bıınu da genellikle mimarinin liziğinı degil, kuramlarmı irdeleyerek yapmaya çalışıyorlar; sanki biçim tüketilebilccck bir şeymiş gibi. Sanki biçimin bütüıı olanakları üretilmiş ve yeni bir ş,ey üretmek soyııt bir bakışı gerektiriyor gibi davranılıyor. Sinan'a bakarsak şıırası kesin ki, onıın günündc de nıimarlık tarihi oldukca cski vc tamamlanmış görünüyordu. Çeşit çeşit mckan vardı bir yenisini yaratmak aynı derecede zordu, ama o, kendi döneminde ve 20. yy'a kadarki birçok kişi gibi gelenekleri irdeleyerek, var olanı clcştirerek ycniyi buldu. Belki dc günün teknik zorlukları bu tür bir yaklaşımı gerekli kılıyordu. Bugün isc hcr türlü teknik imkana sahip olunca artık eskiye bakmak ihtiyacını duymuyorsunuz, hatta strüktürü incelemek bilc lüzıımsuz gibi görünüyor. Oğrencilere, mimarlık cğitiminc, mimarların tartışmalarına baktığım vakit herkesin üslııplarla, modernizm postmodcrnizm gibi genel konularla ilgilendiğini, kimscnin yapı konusuyla ilgilenmediğini görüyorum. Bcnce mckanı soyııt bir kavramdan yola çıkarak üretmck imkansızdır, zira onıın dinamiğini yaratacak olan onıın altyapısı yani strüktür, onıın sınırlarını vc ayakta dıırabilirliğini oluşturan yapıdır. Sinan'da mekan estetiği kültürün gcnel estetik niteliklcrini içcrmcktcdir ama bu onıı oluşturan strüktür ıle ortaya konmaktadır. Bugün ise tcknoloji yi kullanarak bcrhangi bir biçimdc mckan yapabilme imkanı mckanın dram vc dinamiğini oluşturan nitcliklcri mimara unutturmuş gibi gorunüyor. Sinan'da strühtürüıı yeryüzü vc titcsı ıle olan cn temel ilişhıyi sağladığını söylüyorsun. Bu temel ilişki aığer mahedlere gittiğımizde ne gibi farklt bi cınıler gostcrıyor''' (liıııihnüzde boylv kdygıltir var ı>/ı> Sinan illc dc ozgiin bir bıçim aramadı, daha iyi çcizünıler gctirmcyc calıştı. Ozgün lıir biçım tcmclsiz, kaynaksız, havadan diişmc yaratılama/. Mimaridc bcncc öz yapının yer vc gök arasındaki ilişkisidir, yani çatkı, yani strüktür. Temel, gövdc, çatı, ya da örtü. Bu ili^kinin kozmik noyutu dinle, ya da mimarinin mabcd olması ilc ilgili deöil bu tür yapılarda bu tür ilişkiler dana (,'ok aransa da Bcncc ycryüzüniin, evrenin güçleri, dinamizmi ile il i oyduğunu/ \akıt kar^ınıza bir mabcd Bıınu c.ırpıtı bir (ilçcktc ortaya eıkar. Temcldc bu güçleri ilade cden mekanlar hcr din ıçin kulianılabilir; nitekinı birçok kilisc cami olarak kullanılmıştır, ya da tersi olnıuijtur. Bu etkilı mckan saglandıktan sonra her dine göre her mezhebe görc özcl mckan türleri aranabilir. Ama mimaridc mekanın tinscl nitcliği yalnızca dini yapılarda aranmamalı; bir ev eski adıyla bir oeak da kcndine göre bir ruhsallık içermeli. Galiba bugünün mimarisindc ya da sanatında eksik olan bunun gereksinimi nin saglanması. Sanıirt Dernefcı'nin \<m scnıpozyıımuıulıi bir konu^ına yapaıı \cinat eley lırmcnı EJıvarJ Lıttıc Smttb Jınler lonusuncla bir hıya\lama yapmt\lı C.aıııı dc mckan hapalıdıı; kıfısede tse acıklır, diyordu. Bu bağlaıuda farklı mabcdlcr dckı mekan ilişktleri iizerınde ne duy'ı nüyorsun '•> • Hcr farklı kültürün mckanı larklı yorumlayıp, dünyadaki verini algılayışına göre farklı duzcnlcuiğinc inanıyorum. Ama cami vc kilise arasındaki böyle genel bir farklılıktan çok, zaman içinde caminin ve kilisenin içinde bulundukları kültürc göre de değıştiklerini söyleyebiliriz. Güney Amerika'da Ispanyollar'ın baskısı ilc Hıristiyanlaşmış bir kültürün kilisesi bir Bavyera kilisesinden ne denli farklı ise bir Osmanlı klasik dö nem camisi ile bir crken dönem Arap camisi arasında o denli büyük farklar var. Kuskusuz dinlcr arasında büyük farklılıklar var, ama bazen 1 lıristiyan dini lslam dininden çok daha kapalı olmuş, bazen lslam Hıristiyan'dan daha tutucu döncmler yaşamıştır. Sinan'ın mekanına gelince bencc radyal, yuvarlak olarak algılanan, yani aksiyal olmayan bir mckandı: Sinan'ın yaptığı yapılarda mekanı çevrenizde hissedersiniz, kcndinizi hep mekanın ortasında gibi algılarsınız: Bu biçimscl nitelik minyatürlerin spiral duzeninde de mevcuttur: Ama mekanın hcp ortasında olmak bir tür Humanism değil mi? Şunu iddia ctmck isterim ki Sinan ve klasik Osmanlı mimarisine önyargılardan annıp bakabilirsek şimdiyc kadar görülmcmiş olanların ötesinde, sahip çıkmak isteycceğimiz insancıl değerler bulacağız. • Mimar Sinan Estetik Bir Analiz / }ale Nejdel Hrzen / Şevket Vanlı Mimarlık Vakfı Yayınlan / 154 t. Istanbul, Suleymanlye camlsl 1996 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü alan Orhan Duru'yu Kutluyoruz! Orhan Duru'nun Yapı Kredl Yayınları'ndan yayımlanmış yapıtları: • Hormonlu Kafalar • İstanbulin • SarmalToplu Öyküler • O Pera'dakı Hayalet ooo Y A P I K R E D İ Y A Y I N L A R I " s 1 r a d a n 11 ğ 1 a ş, m a k i ç i n " İstanbul: 212293 08 24, I/.mır: 232463 S2 '«), Ankara: 312435 85 94