Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O K U R L A R A TugrulTanyol, 1953 htanbul doğumlu. îlk siirleri 1980'li ytllatdan üibaren dergilerde oörülmeye baslandı. îlk kitabı 1983 tarihini taşıyan "Elinden Tutun Günü", son kitabı ise I995tarihli"îhanet Perisinin Soğuk Sarayı". Arada "Ağustos Dehlizleri", "Sndaki Anka" ve "Oda Müziği" adlarım tasıyan üç kitabı daha var Tanyol'un. "Ağustos Dehlizleri" kitabı ile 1985 yılı Behçet Necatigİl Şiir Odülü'nü de kazanan Tuğrul Tanyol Geçen ünlerde ilh iki itabının yeni baskılannı, "îhanet Perisinin So&uk Sarayı" adıyîa da yeni siirlerini yayımladı. Biz de kendisiyle şiiri ve kitaplan üzerine bir söyleşi erçekleştirdik. Jzutı zamandtr sadece deneme kitaplan yayımlayan Melih Cevdet Anday, epey bir aradan sonra yeni bir şiir kitabtyla çıktı okurların karşısına: Yağmur Altında. Anday'ın siirlerini, Gültekin Emre değerlendirdi. Kitaplar yantnızdan hiç eksik olmasın duekleritnizle. TURHAN GÜNAY Türk yayımcılığının başlangıçtan günümüze değin geçirdiği scrüven ve evrim içinde, bugünkü genç kuşak yayımcılara devredebileceği bu 'meslek'c ait cn ufak bir mirası dahi yok.Bu ncdenlc günümüz yayımcılarının kendi alanları ile Dİlgileri kendilerinden sonraki kuşaklara aktarmaları gerekiyor. VEDAT ÇORLU ayımcılık vc kıtap ticareti bu ülkcde, hakkında cn az yazılan vc konuşulan konularm başında gelir; kendisi ya zılı kültürümüzün çoöalmasına, yayılmasma ve gelişrncsinc dogrudan aracı olsa da.Yüzyılı aşkın bir süredır yayımcılık yapılan bu ülkeJe, yayımcılık konusunda birkaç inceleme araştırma dışında hiçbir kaynagın bulunmayışı hayret vcricidir. Daha hayret verici olan ısc, yayımcılarımızın, özcllikle de, kumlıışları cumhuriyetin ilk yıllarına kadar gcriye giden yayımcılarımızın, bu türden kaynakları yaratmamış olınaları ve bilim adamlarını yayımcılık üzerine araştırma yapmaya özendinııemiş olmalarıdır. Bilim adamlarımızın, yayımcılıgı vc kitabı bir ar.ıştırma konusu olarak ciddiyc almaması da ayrı kunu, üstelik hepsinin yayımcılıga gereksinimi var ikcn. îjunu söylemek miim künr Türk yayımcıltgının başlangıçtan günümüze degin geçirdiği scrüven ve evrim(?) içinde, bugünkü geııç kuşak yayımcılara devredebileceği bu mcslck(!)'c ait en ufak bir mirası dahi yok. Şunları sor mak miimkün: Bugüne ka dar Türkiye'dç kaç yayıncvi kimlcr tarafından kurulmuş, yayımcılık anlayışları neymiş, günümüzdeki yayıncvi sayısı kaçtır, yılda kaç adct hangi türdcn ve dildcn kitap yayımlanmaktadır? Yayımlanmış/yayımlanan kitapların kaçı telif, kaçı çeviridir? Yabancı dilfe re/okura aktarılmış/aktarılan kaç eserimiz vardır? Ülkcdc kaç cditör kaç çcvirmcn vardır, bunlar ne yapmış nc yapmaktadır ne kazanmaktadır (ne ver ne içerler)? Kimlere yayımcı denir kimlere denmez? Nasıl yayımcı olunur, cğitim gcrekınez mi? YayımcıIığımızın toplumsal, kültürelsiyasal işlevi/etkisi ne olmuş, ne olmaktadır? Yayımcılık yazara, çevirmenc, editöre, yayımcıya, kitabevine, okura, topluma, ülkeye hatta dünyaya ne kazandırmış/kazandırmaktadır? vs. vs. vs..1 Yayımcılık sorunları Adı vap, tadı yok tumda yatıyor. Yayımcı bu konudaki ciddiyetsizliiini, içinde bulunduju sözdesektürün gelişmesini, kurumlasjmasını ve örgütlenmesini bugüne dck saglayamamış olmasıyla ortaya koyuyor; yazar öteden beri, yayımcıların kendisini sümürdügTı idefix'inin üzerine yatarak ve bu konuda (hâlâ) farklı bir söylem yaratamayarak, ama yine bu işin tedavüldekı halinin edilgin bir parçası olmayı sürdiirerck; devlet tüm bunlardan haz alarak; okur ise, bu gidişin sessiz seyirci'si kala rak. Bir yanda öncelikle bilimsel araştırmalar, diğer yanda bir ölçüde ilkine bağlı olarak örgütlenme, yayımcıhgımızı bugün içinde bu yınevi, kitaplarının satmıyor oluşundaki dinamikleri sadece ve sadece 'kâgıda gelen zam', 'millet okumuyor'a indirgemektedir ve bunu, Dolunay'ın dedi^i gibi, 'kaderi olarak benimsemektedir'. Ancak tüm sorunlar, yalnızca yeni pazarlama ve sunum taktiklcriylc, baska türlü söylendikte üründen (kitaptan) yofa çıkılarak çözülememektedir en azından, çözelemcdigi oıtada Yeni bir yolun ya da anlayışın dcnenmesi kendini artık zorunlu kilıyor: Bir kavram / meslek / sektör / iletişim aracı olarak, bir kültürel / toplumsal / ekonomik / siyasal bir kurum olarak yayımcılığımızın araştırılıp ortaya konması. Bu da, tek başına yayımcıların yapabilece^i bir iş değildir; bu Konuda, kitaplan yine yayınmcılar tarafından basılan ve yayılan bilim adamlarına / araştırmacılara da iş düşmcktedir. Yayımcıhgın yüzyıllara varan bir gelenek olduğu ülkelcrde, yayımcılık üzerine yapılmış araştırma, inceleme, istatistik, ansiklopedi, sözlük, e^itim kitaplan, anı, mektup vc sairden on bininin üzerinde kaynağın bulundugu özel kütüphaneler bulunduğunu biliyoruz. Bu kaynaklardan dnğal olarak herkes yararlanabiliyor yayıncılar da. Belki biraz abartmış olacağım ama, yayımcılık, yazılı kültürün biricik dcğilse de en önemli aktarıcısı. Bu nedenle de hakkında konuşıilması ve yazılması gereken z(s)orunlu bir ko nu. Nasıl ki, kitaptan söz ctmenin Nermi Uygur'cası 'her şcyden söz etmek' ise, yayımcılık da böyle bir şey benim sözlüğıııiHlc Bu alanda, yanı doğrıı dan do£rtıya yayımcılık ki tap yayımcılıgı alanında, Alpay Kabacalı'nın Türk Yayın Tarihi adlı yarım kal ınıs çalı^ması neredeyse lek ciddi öınektir. Buna, /a man /aman, ga/ele ve dergilerde yayımlanmış birkaç yazı ve sektör içi biriki pazar araştırması eklenebilir. Ülkcmiz için söylüyorum bu konuda edilgin kalındıgı sürece, yayımcılığın gelişeceöi, işlcvini (hiç değilse) birkaç yüzyıl daha sürdüre cegi yok. Yayımcılıgı vc/vcya kitap ticaretinin, edebiyatın, daha dogmsu yazılı kültürün var olabilmesinin zorunlu bir koşulu olduğunu ve Batı'da (Amerika ha riç) yayımcılık üzerine yapılmış ilk ciddi araştırmaların tarihi iki yüz yıl öncesine vardıgını düşünürsek geç kalmış sayılmayız. Bilim adamlarımızı bu konuda araştırma yapmaya özendirmek, sanırım öncelikle biz yayımcılara düşüyor. Yayımcılık tarihi, yayımcılık sosyolojisi, yayımcılık eğitimi, yayımcılık hukuku, yayımcılık ekonomisi, yayımcılıgı n toplumsal ve kültürel işlevi, kitap sanatı, kitap tarihi gibi araştırma Konuları araştırılmayı bekliyor. Bunların eksikliği yayımcıhöın adını var, tadını yok kılıyor. Bu hağlamda defiinmeden geçemeyeceğim bir güzellik var. Yayımcılıkla ilgili belki araştırma kitaplan mız eksik ama, bugünlcrde kitabevlerinin vitrinlerini vc raflarını siisleycn güzcl bir kitap var: Tadı Damağımda. Filozof ve deneme üstadımız Ncrmi Uy gur'un kalcmindcn çıkmış bir Kitap Felsefesi. • SAYFA 3 YüzyıHara varan gelenek Y f Türk Yayın Tarihi f KİTAP Imtfyaz sahibl: Bertn Nadi o Basan ve Yayan: Yeni cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.$. oCenelYayın Yönetmenl: orhan Ertnc ocenel Yayın Koordlnatörü: riikmet Çettnkaya oYazılşleri Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) .DlncTayanc o Yayın Yönetmeni: Turhan Cüna y o Craflk Yönetmen: Dilek ilkorur 0Rekiam:MedyaC Ote yandan yayımcılık, nc yayımcının kendisi tarafından, ne yazar çevirmen editördüzeltıncn vd. tarafından, ne devlet ne de okur tarafından ciddiyc alınmamışalınmıyor. Bunun nedeni, büyiik ölçüde, hem yayımcının ve yazarın hem de okurun ve devletin yayımcılıga karşı sergiledikleri tu SAYI 281 Cldıflye abnmayan yaymcılık lunduöu krizden kurtaracaktır. Son zamanlarda, bu halin dışına çıkmaya yönclik arayışlar ve girişimler, yalnızca pazarlamaya ve sunuma yönelik, aynı zamanda da tekil ve özscrmayenin varlı^ına bajlı örnekler olarak kalmakta, topyekün yayınmcılığı/yayınmcıları kuşatamamaktadır. Yine son zamanlarda, bu son söylediklerimizin baölamında, yayırncılar tarafından özellikle de fuar sonu döncmlcrindc vcrsız olumluolumsuz (vc yıldan yıla hiç degişmeyen, aynı türden demeçlerle) bir hava estirilmektedir. Hangi dö nemde olursa olsun, göze çarpan bir tutum var: Yayınıcılıgınııza ilişkin deAerlendirme vc yorumların, bızzat üründen (kıtaptan) yola çıkılarak yapılması. O da şu ölçü ve sınırlarda: Satıyor, çok satıyor, satmryor, satmaz! Herhangi bir yayıncvi, yayımladıgı kitaplan, diger yayınevlerine oranla daha çok sattığınıla/sjtıyorsa, o yayınevininin gelişmişli^in den/kurumlaşmı^lığından söz edilebiliyor; bu, bir bajjarı olarak dcgerlcndiriliyor yayımcılık adına yeterli görülüyor. Yine bir ya L CUMHURİYET KİTAP