Katalog

Hidayet Karakuş yeni şürlerinde geçmişi ve günümüzü sorguluyor Yanmndan kurtarılan 'Ates MektuDlarr artık. Yaktılar onları. Yaktılar onları ey halkım, duy onları! (îör olanları! Onlar yok günlerdir, aylardır, yıllardır. Ne şiir yazıyorlar, ne mektup yazıyorlar, ne bir karikatür sergisinin davetiyesi ulaşıyor dostlara, ne de bir oyunun afişleri selamlıyor bizleri artık. Onlar, başka bir yerdeler, bizden çok uzaktalar. Belki de bııraları, bizleri konuşuyorlardır sık sık buluşarak. Sıvas katliarrundan sonra şiir nasıl yazılır? Yazılan şiirler nasıl yazıldı, yazılıyor? Yangından kurtulanlardan biri olaıı Hidayet Karakuş, Ateş Mektuplan'nı nasıl yazdı bunca şiiri? Elbettc, o şiirler, "isli bir telekle yazıldı"lar; elbctte "bu şiirler/ kömüre dönmüş çığlıkların/ gööiis boşluğuma çizdiğı/ ışıkla yazıldı lar, elbette, bu şiirler, isli bir tarihte yazıldı"lar, "giyilmemiş gelinliklere karanfil gibi/ yeşermemiş sevilere andolsun diye". Hidayet Karakuş, Sıvas'a göndermelerde bulunarak kötü bir tarihi ve talihi anımsatıyor bize şiirleriyle. Böylcsi utanılacak bir kıyımın unutulmamasmı sağlıyor şiirleri. Acıları, kavrulmaları, yobazların ürkünç çığlıklarını, devletsizliği, scvdayı, yaşanmamış düşleri, umudu bir kez daha gözler önüne seriyor: Sloganlaştırmadan, şiire yedirerek duygularını, uuyguları bastırarak iyice, acılardan süzülüp gelenleri, unutamayacaöımız şeyleri bir kez daha, yalın bir bıçimde anımsatıyor yalnızca. "Yüreklerde boğulan türkü"lerin yeniden söylenmesi için, li"nin yeniden açılması için, "dar bir geçit"ten kurtuhnak için, "ayraç içinde bir dipnot gibi" yaşamlardan sıynfmak için, "yaşamavı kitap şiir anlayışını belgeliyor. "Yangınlardan geçip/ kendini sınamalı şiir dediğin" derkcn o, yaşarrun içinde yer almadan, toplumun içindeki tüm kıvrımlara, kınlmalara, patlamalara, yükselmelere, coşkulara, acılara bulaşmadan, bulanmadan şiir kotanlamayacağını sezdiriyor bize. Sıvas'tan önce ve Sıvas'tan sonra yazılan şiirlerin de ayrıntılı bir şiirsel dokümü, eleştirisi, gözden geçirilmesidir Özelcştiri şiiri. Hidayet Karakuş, Ateş Mektupları'ndaki şiirlerle ölümü, yaşamı, günümüzü, geçmişi, dostluklan, siyasal çalkantılan yeniden sorguluyor, günümüzdeki gelişmelere ayna tutuyor. Küllenen acıların üstündeki külleri silkeliyor, koru, o sönmeyen koru, şürlerinde ağırlamaya çahşıyor, iyi de yapıyor! Sıvas, bunca mektuba nasıl yanıt verecek? Bunca acıya katlandı, katlanıyor, ama bunca ucu yanık, gözyaşlı, solgun mektupları nasıl yanıtlayacak? Çok merak edıyorum. Sıvashlar nasıl geçiyor Madımak otelinin önünden, bunu da merak ediyorum. SıvasLdar şiir okuyor mu, şiir dergisi giriyor mu Sıvas'a, kitap satılıyor mu orada, hele Metin'in, Behçet'in Uğur'un kitaplarını okııyanlar var mı? Çok merak ediyorum. Onların düşünceîerini, duygularını, acılarını döktükleri mektupları da, yanıt olmasın varsın, onları da merak ediyorum. Hidayet Karakuş'un ateşten dcrlediği, yanmaktan kurtardığı mektuplarına nangi Sıvaslı yanıt verecek, basalım? • Ateş Mektulan/ Hidayet Karakuş/ Şiir/ Bilgi Yayınevi/ Mart 1995/ 112 s Hidayet Karakuş, "Ateş Mcktupları"ndaki şiirlerle ölümü, yaşamı, günümüzü, geçmişi, dostlukiarı, siyasal çaflcantıları yeniden sorguluyor, günümüzdeîd gelişmelere ayna tutuyor. Küllenen acıların üstündeki külleri silkeliyor, koru, o sönmeyen koru, şürlerinde ağırlamaya çalışıyor. GÜLTEKİN EMRE S ıvas, bagnnda bir ırmaği mı ağırlıyor? Kendisi de destanlara karışan Slvaslı Karınca, hâlâ yuvasına yangından can mı taşıyor? Kentin tarihi gözlerini yumuyor mu günümüze? Tarihi yapılar, ncrcdcn, ne zaman ve nasıl geleceği bclli olmayan vahşet karşısında korkudan titriyorlar mı sürekli? Sıvaslı lar, alınlarına sürülen kara lckeyi nasıl atacaklar? Pir Sultan, sazıyla, sözüyle, özüylc yüreklere güzel şeyler söylemeyi sürdürmüyor mu? ne zaman bir mcktup okıısam, şiirsizse yazılanlar, pek yer etmez bendc için dekilcr. Ne zaman bir mektup okusam, şiirse yazılanlar, içimde acılar, fırtınaJar, sevinçler, umutlar afacan çocuklar gibi tepiniyorlarsa, işte, dcrim, mektup böyle olmalı, mektubun içindeki şiir böyle olmalı! Ne zaman Metin Altıok'u düşünsem, Kendinin Avcısı, bir Gezgin'in Yerleşik Yabancı olduğu Ankara Ankara Güzel Ankara gelir gözlerimın.pnüne. Kiiçük Tragedyalar'ı Gerçeğin Ote Yakası'nda arayan, tpek ve Kılaptan'a sarılı, Dörtlükler(ine) ve Desenler biçen scvdiğim bir şair buluşıır şiirleriyle gurbcttc benimle. Ne zaman Behçet Aysan'ı düşünsem, Karşı Gece'da yankı bulan Sesler(i) ve Külfer(i), bir Deniz Feneri gibi yanıp süncn yaşamımızın ortasında, hem de yıkımlarla gelen Eylül'de, anımsarım, bir kez daha kahrolurum; birkcz daha dalarım şiirleriyle Düello ya. Nc zaman Uğur Kaynar'ı düşünsem, Çiçekler(in) Halaya duruşundald inceliği, Gizemya'dakı hâlâ çözemediğim gizi, Aşkınam'claki cıkılan yolun uzunluğunıı, Elyazılan Yayıncılık'ta benim lc nuluşan yayıncılıgını yaşarım bir başıma sinırlar ötesinde, bir tünelde, yağmurlann dinmedigi bu güzel kenttc. Onlar, onlarla birlikte başkalan yok "aydınlığın" tutulan "di bil"mek için okumalıyız Ateş Mektupları'ndaki şiirleri. Kaletn ve Oliim arasındaki dayanılmaz günlerde, Kiiçük Fener'ın önünnue ışık dü şürdiiğü, Kalpağını Arayan Şehit'le buluşacafiımız yer olan Kül Kahvesi nde durmadan çalınan lnsanlık Şarkısı'nı daha ivi dinlcyebilmeniz için "şiirli kuyu' lara girmelisiniz sizlcr de Isli Yara'lara batıp çıksanız..da. Kitabın sonunda Özeleştiri şiiri Hidayet Karakuş un Hldayet Karakuş, Sıvas'a göndermelerde bulunarak kötü bir tarihi ve tallhl anımsatıyor Dlze ştirieriyle. SAYFA 12 CUMHURİYET KİTAP SAYI 282