02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Anayasa Yargısı ya da... Demokrasi kavramımn dönüşiimii Ibrahim Ö. Kaboğlu "Anayasa Yargısı"nda, ülkelerin demokratik yapı içinde Anayasa Yargısı yoluyla denetleme prosedürünü, karşılaştırmalı olarak inceliyor. Yeri geldikçe "Türkiye ve Türk Anayasa Yargısı" da elcştirel bir yaklaşımla değerlendiriliyor. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirleriyle ilişkilcrinin meşruiyet boyutları, demokrasi kavramımn dönüşiimii bağlamında ortaya konuyor. DR. MUSTAFA YILDIZ lan değerlendirme ve eleştiriler, yazarın konuyu "fonksiyonel" açıdan ele aldığı üçüncü bölümde farklııaşmakta; dördüncü bölüm ise daha çok kuramsal tartıs,maya ayrılmaktadır. Türkiye giin celi açısından son derece önem taşıyan bu son bölümün özü; "... norm koyma iktidarı, hangi organ ya da organlar tarafından kııllanıîmaktadır? Yürütme nin bu alanda payı nedir? Anayasa Mahkemesi normatif karar sürecinde nasıl bir konuma sahiptir? Normatif iktidarın kullanımında gözlencn dönüşüm, Devletin her üç erkinin tanık olu nan değişiminin sonucu değil midir?" soruları çerçevesinde ortaya konan sorunsal kapsamında tartışılmıştır*. Zamanın akışı içindeki gelişmelere dayanılarak varılan ilk sonuç şudur: "Modern devletlerin çoğunua yasalar, birçok organın kısmi katılım siirecinin ürünüdür. P'arklı organların ortaya koydukları iradeler, genel iradenin oluşu muna katkıda bulunurlar. lşte yasa vapımında "tekelci rejimden yarışmacı bir rejime geçişin anlamı da bu olsa gere kir. Bu, yasanın Parlamento'nun eseri oldugu şeklindeki klasik anayasal anlayışın günümüzdc aşılmış olduğunun ifadesidir"'. Yapıtta, bu tespitin ardından Anayasa Mahkemeleri için Prof. Cappelletti'den yapılan; "Demokratik meşruiyetten yoksun iseler, özgürlükleri korumak için çok içten bir biçimde çalışan vargıçlar bile, arzu etmedikleri halde, uzun döncmde kendiliklerinden baskı 1 araçlan haline gclirler'" alıntısına bitişik olarak, "Anayasa Yargısının meşruiyeti" sorununun tartışılmasına7 geçilmiştir: "...Hak ve özgürlükler yalnızca demokratik yönetim sistemlerinde saygı görme şansına sahiptir. Bu nedenle Anayasa yargısının demokratikliği sorunu, devletin diğer kurumlarının demokratikliği sorunundan bağımsız olarak ele aunamaz"". Bu bağlamda meşmiyetinin tarnşılması; (1) "yaptığı iş ya da faaliyetinin niteliği" ve (2) "kuramsal açıdan gördüğü işlcv" noktalarında yoğunlaştırılmıştır. Birinci noktada Anayasa yargısının yorumlama çalışma "Anayasa Yapgmmn meşpıHyetf" 1 9. Yüzyılda parlamcnto egemenliğine dayalı rejimler, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olarak görüldüğünden, geçen yüzyıl mutlak monarşiye karşı parlamentonun kurumsallaşması yönündc mücadele ile geçmiştir. Parlamentolu sistemlerin yerîeşmesinden sonra ise, îkinci Dünya Savaşı öncesi demokratik sistemin ve insan haklarının teminatı bağlamında "anayasa yargısı" eksikliği farkedilmiştir. Bu nedenle, savaş sonrası anayasalarında "anayasa mahKemelerinin" öngörülerek kurumlaşması, öncelikli hedeflcr arasında yer almıştır. Bu bağlamda "XIX. yüzyıl parlamentolar yüzyılı olmuşsa, XX. yüzyıl anayasa mahkemele ri yüzyılıdır.'u Prof. Kaboğlu'nun "Anayasa Yargısı" başjıklı yapıtında, "demokratlaşmanın üçüncü dalgası"nda' Anayasa Mahkc melerinin demokratik sistem içinde vc demokratiklcşmc sürccindeki vazgeçilmez konumu incelenmiştir. Kitap döıt bölümden oluşmaktadır: Birinci Bölüm: Anayasa Yargısının Orgütlenmesi Îkinci Bölüm, Anayasaya Uygunluk Denetimi Üçüncü Bölüm: Anayasa Yargısının îşlevi Dördüncü Bölüm: Anayasa Yargısı vc Demokrasi. Avusturya, Almanya, ltalya, Fransa, Türkiye, Portekiz, Ispanya, Polonya, Macaıistan, Romanya ve Bıılgaristan Anayasa Mahkemelerini kapsamın;ı alan çalışmada, Türk Anayasa Mahke mesine ağırlıklı olarak yer verilmiştir. Sistematik ve karşılaştırmalı yaklaşımda Anayasa Mahkememizin rejim içcrisindcki yerınin sorgulanması dikkat çek mektedir. llk iki bölümde sık sık yapı sı üzerinde durulal rak iki görüşe yer vel rilmiştir: (a) "Anayasal hükümler, kendi başlarına bir anlama sahiptirler. Bu objektif bir anlamdır. Yargıç kendisine ait olmayan bir normu, anlamı önceden belirlenmiş olan ve kendilerine empoze edilen normu uygular. Yargıç, sadece "anayasa'nın agzf olduğundan anayasal adaletin meşmiyeti sorunu, denetim işlcmi nötr olduğu ölçüde ortaya çıkmaz'"'. (b) Diğer görüşe göre, "anayasal hükümler, yasanın içeriğini kesin bir biçimde belirleyecek objektif anlatıma sahip değildir. Her hüküm, birçok anlatımı kapsamına aldığından yargıç, karar vermeden önce anayasal metnin anlamını belirlemek zorundadır. Parlamento, yerinde addettiği bütün yasaları oylamaya yetkilidir. Her metin, birden çok anlatımın taşıyıcısıdır. Değişik anlatımlar arasındaki seçim, bir yorumlamadır. Yorumlama ise, bir irade işlemidir. (...) yasayı oylayanlar, onu nasıl anladıklarını her zaman belirtmezler; belirtseler de SAYFA 12 CUMHURİYET KİTAP SAYI 267
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle