07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Iumsal varoluş arasında btr açıklık" olma dığı," rasyoncl bır ahlakı pratığı mumkun " kılacak (s 210) bır toplum bıçunı arzula maktadır Bu nedenle, Poole'un bu goruş lennın, ozneyı temel alan etık teorderı egolojik ahlak olarak nıteleyen ve eleştıren, ahlakın esas olarak oznelerarası bır pratık olma ozellığım vurgulayan Habermas ve Apel gıbı teorısyenlerın goruşlerıyle bellı paralellıkler ıçerdığı soylenebıhr Gerçek ten de, Poole, ahlakın ancak modernıtenın ozerk bırey uzertndekı a$ırı vurgusunun çokerttığı "oznelerarası uğrak"ın kurul masıyla, yanı ancak karşılıklı bır tanıma yapısı ıçınde ınşa edılebıleceğını duşunmek tedır Ona gore, ınsanlar ancak bu karşılık lı tanıma yapısı ıçınde, kendı "ıyı ha yat"larının mahıyetını kendı adlarına be lırleyebıleceklerdır Gorunen o kı, ahlakı bır pratık ımkanı, buyuk olçude koklu bır toplumsal donuşum projesının hayata ge çırdmesını gerektırmektedır "Projemız zaten varolanı yenıden uretmek, hatta yer leşık bır turun (genre) yenı bır orneğını uretmek olmayıp, yenı bır tur yaratmaktır, modern dunya feodalızmden ne kadar farklrysa modern dunyadan ne kadar farklı olan kokten yenı bır toplum turu" (s 204 205) Yukarıda oldukça yuzeysel bıçımde ozetlemeye çalıştığım goruşlerın kendı ıçınde temel bır gerılım ıçerdığını duşunu yorum Bu gerılım, buyuk olçude, ahlakı bır tavrın, karşı duruşun muhalıf konu mundan bır ıktıdar konumuna kadar ge nışletılmesınden kaynaklanır gorunmek tedır Başka bır deyışle Poole, modernıte nın ahlakı eleştırısınden, ahlak adına ger çekleştırılecek koklu bır toplumsal donu şum projesı tasarlamaya yonelıyor, kı be nım kuşkulanm tam da bu sıçramanın meşruıyetı uzennde odaklanıyor Moder nıtenm otesıne geçmeyı taahhut eden, an cak sadece ahlakı gerekçelere dayanan bır toplumsal donuşum projesını, tam da (post)modernıte denen, her turlu unıter toplumsal donuşum projesını paranteze alan koşullar altında tasavvur edemıyo rum Gerçı Poole, kendı projesının "ev rensekrbıryaklaşımadayanmadığınısoy luyor, ama benım ıçın boyle bır yaklaşıma dayanmayan herhangı bır global toplum sal donuşum projesı de hâlâ, en azından bı rıncısı kadar tasavvur edılemez bır şey ola rakkalıyor Poole, Habermas'ın "ıletışımsel etık "mı eleştınrken, "ıyı hayatı neyın oluşturduğu nu keşfetmeye çahşmaktan" vazgeçen her turlu lıberalızmın sınırlarına ışaret ederek, "adalet alanın otesıne" deyıp "ıyıye daır bıraçıklamasunmak"gerektığınısoyler(s 210) Ancak ona gorc, bu ıyı duşuncesı unı ter olmak zorunda değıldır Gorunen o kı, Poole, tek ıyı toplumun herkesın "kendı ıyısı"nın peşınden gıdebıldığı toplum ol duğu fikrıyle, bır bakıma Nozıck'ın "gerçek Ütopya'nın ıçınde tum dığer utopyala rın gerçekleşme şansı bulduğu bır dunya tasarımı" olduğu goruşunu paylaşmakta dır Boylesı fikırlenn pratık uygulanabdırlık açısından ne kadar makul oldukları so rusu bır tarafa bırakılsa bıle, ortada hâlâ yanıt bekleyen başka cıddı bır soru daha kalmaktadır Boylc bır fıkrc sahıp olmak bıle, sonuçta bır bakıma unıter bır ıyı anla CUMHURİYET KİTAP SAYI yışına dayanmak anlamına gelmıyor mu? Genel olarak modernıte karşısında alı nan etık polıtık konumların, ozel olarak da Poole'un etık teorısının ıçerdığını duşun duğumuz bu genlımın buyuk olçude onla rın Nıetzsche gıbı soykut ukçulerın ahlakın hemen herzaman bır "Hakıkat" adına ko nuştuğu ve hıçbır zaman " ncsnellık " ıddıa sından vazgeçemeyeceğıne ılışkın tezlerıy le doğrudan yuzleşmemelerınden kaynak landığı da soylenebıhr Gerçekten de, ev renselcı olmayan bır ahlakı toplum nasıl mumkun olacaktır? Ya da daha da onemlı sı, herhangı bır evrensellık ve nesnellık ıd dıası taşımayan bır toplumsal donuşum projesı, "toplumsal"ın bızzat kendısıne na sıl sunulacak, bu "toplum sal "a nasıl sesle necektır Modernıtenın krızınden soz ettı ğımız, yanı bıze bu krızı algılama ımkanı veren konumun statusu ne? Hangı statuye dayanarak, modernıtenın aşılması gere ken bır toplumsal duPum olduğunu soyluyo ruz? Poole'un modernıtenın neden aşıl ması gerek tığıne ılış kın goruşle rı son dere Sonuç ce nettır olarak "Eğer duşkı ben, ınsan rıklığını kaçıml lann tatmın maz kılan ve kımlı sızlıklennın, bu ğımızı tehdıt eden koyuk olçude sıstemın ıç şulların tam da rasyonel bır ah dınamıklen nedenıyle "nes lakı pratığı ımkansız kı nesızleşüğı", dolayısıy lan koşullar olduğu go la bu tatınınsızlıklcrı * Poole'e göre, rulurse, o vakıt ıçınde yenı bır toplumsal ha ahlakın mumkun olaca "kapitalizmin başardığı yat arzusuna tercume ğı bır toplumu arzula etmeye uğraşan butun şey tatmin değil, mak ıçın nedenlerımız duşkırıklığıdır" veyeni ç«*ni"™. Bmıdnl var demektır" (s 191) lard'ın tanımladığı bı "Bızı başka bır hayat bır toplumda yaşama çımde "sessız yığınlar" tarzını arzulamaya sev tarafından tuketıldığı, arzumuzu harekete kedecek nedenler ola yutulduğu, ancak gcn geçirecek olan en b caksa, bunlann şımdı ö n e r n f i n e d e n d e İşte b u yehiçb.ryankımndon ş surdurmekte olduğu ınedığı muz hayat tarzından (post)modernıte koşulduşkırıklığıdır. duyduğumuz tatmın larında, bu tur bır tat sızlığe seslenmesı ya da boyle bır tatmınsız mınsızlığe "seslenme"yc ya da bu tur bır lığı kışkırtması gerekır" (s 190 191) Poo tatmınsızlığı "kışkırtma"ya çalışan etık le'e gore, "kapitalizmin başardığı şey tat polıtık teorılerın, tavırlann yazının başınmın değıl, duşkırıklığıdır" (s 193) ve yenı da sozunu ettığım kankaturdekı "asık su bır toplumda yaşama arzumuzu harekete ratlı adam"ın ıronık konumuna duşeceğı geçirecek olan en onemlı neden de işte bu kaygısını taşıyorum Boyle bır durumda, duşkırıklığıdır Ancak asd sorun da burada sanırım Erıck From'un ddegetırdığı şu so başlıyor sanırım Kapıtalızmın genel bır ruları kendımıze sormak zorunda kalaca duşkırıklığı ya da tatmınsızlık yarattığı tar ğız "Koleler kendı kaderlennden oturu tışma goturmez Ancak, asd tartışdması ge acı çektddennı fark ctmıyorlarsa, dıştan reken, bu duşkırıklığının ve tatmınsızlığın bakan bırı, ınsan mutluluğu adına kolelığe modern bıreylerce yaşanma tarzıdır, sanı nasıl karşı çıkabılır? Eğer çağdaş ınsan rım Modernıtenın kendı bıreylerınde ya sandığı kadar mutluysa, mumkun olan rattığı aslmda bır tatmınsızlık duygusu de dunyaların en ıyısını kurmuşolduğumuzu ğd de, eğer sozcuklerı zorlamamı hoşgo kanıtlamaz mı bu? Mutluluk yanılgısı ye rursenız bır tur tatmin olmaktan tatmin olterlı değd mı, ya da daha doğnısu "mutlu mama halıymış gıbı gelıyor bana Poole'un luk yanılgısı" kendı kendısıyle çt kendısının de belırttığı gıbı," tuketım esna duşmeyen bır kavram değd mı? sında ulaşılan şey tatmın değd, yınelenme Kuşkusuz bu sorular, modernıteye ya da dır" (s 66) Dolayısıyla, (post)modernıte kapıtalızme "bırden" adına değd, onceiık koşullarında bıreysel ve toplumsal huzur le kendı adımıza karşı çıkmak durumunda suzluğun, tatmınsızlığın hatta yakınma olduğumuz hatırlatdarak yanıtlanmaya nın, tıpkı psdcolojdc kaygı yaşantısında ol çalışdabılır Ancak ben boylesı bır yanıtın, duğu gıbı bır tur nesnesizleşme surecıne bu soruların onumuze koyduğu asd prob gırdığınden soz edılcbılır Modernıte kar şısında alınan/alınmaya çalışılan muhalıf konumların ncden zorunlu olarak ahlakı bır renge btırunduklerıne ılışkın sorunun yanıtının, buyuk olçude bu nesnesızleşme surecıne bağlı olduğunu duşunuyorum Çunku modern ınsanın huzursuzluğu nun, tatmınsızüğının ve yakınmaiarının nesnesını tanımlamak, kaçınılmaz bıçım de ahlakı bır dıl kullanmayı gerektınyor Boyle bır dıl de, ıster ıstemez fülen yaşanan bu "sozde" huzursuzlukların, tatmın sızlıklerın, yakınmaların "asıl" nedenle rınden soz etmeyı mumkun kılan, açık ya da ortuk bıçımde evrenselcı bır konuma yaslanmak durumunda kalıyor Bu ıse, bı zı yazının başında ıfade ettığımız entclek tuel ve populer alemler arasındakı ıızaklık, mesafe sorununa gen goturuyor sanırım Bu noktada, Poole'un kendı etık projesı nın dc bızzat kendısı tarafından yetkın bıçımde eleştırden etık teorılerın kadcrını paylaştığı soyle nebdır Fıden yaşanan ha yata te massız bır kulvarda kalma' lemı çozduğunu soyleyemem Çunku eğer bır toplumsal donuşum projesınden soz edıyorsak ve ustelık bu donuşumu bır ahlak adına talep edıyorsak, bu projenın bu talebın zemının sadece kendımıze gore değıl, otekılere gore de tanımlamak zorun dayız Zıra bu toplumsal donuşum projesı nın sonuçlarından en azında n"bızım" ka dar (belkı de daha çok) "onlar" kadar "ayak dıretenler", "gerıde kalanlar" da he saba katdmalı Ustelık ben, kışısel olarak Poole'un "duşkırıklığına uğramayanlar ya da bunu modern dunyanın sağladığı ıktı dar ve hazların kuçuk bır bedelı olarak go renler" dıye tanımladığı "otekı"lerın şım dılık "bız'den sayısal olarak çok daha faz la olduğunu duşunuyorum Eğer bu "duş kırıklığına uğramayan" ya da bunu çeşıtlı nedenlerle katlanılır bır şey olarak goren lerle bırlıkte, duşkırıklığına uğramış olan ların onemlı bır kısmının da boyle bır top Iumsal donuşum projcsının dışında kal maya teşne olduğu gozonune alınırsa du rumun çok daha cıddı olduğu rahatldda soylenebıhr sanıyorum Oyleyse, asıl onemlı olan, modernıteye karşı aldığımız muhalıf konumun, dığer konumlar, hatta daha doğnısu "konumsuzluk"Iarkarşısın dakı statusunun ne olacağı uzerıne duşun mek, bu statuyu tanımlamaktır, dıyebılı nz Bu yazıyı, ılerıde başka bır yerde daha ayrıntılı bıçımde açmayı umduğum bır ınançla noktalamak ıstıyorum Aslına ba kılırsa bır ıtıraf bu Felsefeyle, kıyısından koşesınden de olsa dgdenen, hayatının an cak bu şekılde bırazcık renklendığım du şunen bır kışı olarak, ben de felsefenın bır gun hayata gerçekten dokunabdeceğı ınancını taşıyorum Son derece basıt bır dayanağım var Poole, pıyasa toplumunda paranın oynadığı rolu çozumledığı bır yer de, bır yanılsamanın (para gıbı), "yeterın ce ınsan bu yandsamayı paylaştığı takdırde hakıkat statusu" kazanabdeceğını soyler Ben de, etığın "ıyı hayat" yandsamasının en azından boyle bır şansa sahıp olabılecc ğı, bır gun en azından "para" kadar değerlı ve gerçek bır şey halıne gelebıleceğı ınan cını taşıyorum İşte boyle bır ınançla, bu gun ıçınde yaşadığımız dunyada, etdc polıtık tavırlann, duruşların "ıyı hayat"ı tanımlamaya başlamadan once fıılen yaşa nan hayatın "rahat"ını kaçırmak, "ger çek'ın konforunu, huzurunu bozacak bır "ılltızyon" yaratmak zorunda olduğunu duşunuyorum Felsefe belkı dc ancak bu şekdde hayata gerçekten "dokunabıle cek", hem temas etme, hıssetme hem de durtme, acıtma anlamında Nıhayet, bu kıtabı yazana, çevırene ve yayırdayanlara teşekkur etmek ıstıyorum Umarım Poole'un bu kıtabı hayatımızı, bı zı yenı bır dunya tasarlamaya kışkırtacak kadar "acıtır" 1 » NOTLAR C) Ross Poole, Ahlak ve Modernlık, Çev Mebmet Kuçuk, Ayrtntt Yayınlart, tst, 1993 (") Rosalınd Hursthouse, "Arıstotle, Nı conmachean Ethtcs", Phtlosophers Anctent andModern, 1986, s 20, ss 33 53 ("*) Erıck Fromm, Erdem ve Mutluluk, Çev Ayda Yorukan, Turktye 1; Bankast Yay,1993 SAYFA 9 239
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle