25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

settiğini yazdı. Yapıtlarının çoğunu îngifizceye çeviren Donald Keene'e şöyle dedi: "Başük, yani 'Bereket Denizi' aslında bu adı yalanlar biçimde, avın luraç denizi anlamındadır. Şöyle de söyleyebilirim: Bereketli denizin yerine kozmik hiççiliğin imgesini koyar." Eylül 1965 'te kansı Yoko ile bir dünya turuna çıktı; bu yolculuğu Bereket Denizi için yaptığına kuşku yoktu. Bahar Karlan'nın kahramanı Kiyoaki dünyaya üçüncü kez, Taylandn bir prenses olarak gelecekti; Mişima Amerikan Elçiliği'ndeki dostlannın onu Tayland sarayı'na tanıtmasını sağladı. 1966 yazında, Kaçak Atlar'da kullanacağı kahramanlar için, 1874 ayaklanmasını inceledi. Imparatora, geleneklere, Japon olana duyduklan bağnaz bağlılık yüzünden ölüme ve intinara sürüklenen bu kahramanlar Mişima için yurtseverliğin ulaşabilcceg'i en uç noktayı simgeliyordu. Kaçak Atlar, yapacağı seppuku'nun yazınsal bir provasıdır. Bir dergiye Yeni Yıl için yazdığı makalede şöyle diyordu: "Bereket Denizi'ni bitirmek en az beş yılımı alacak. Bittiğinde kırk yedi yaşında olacagım. Bir başka dcyişle, muhteşem, kahramanlara yaraşır bir sona kavuşabilmek için eserin tamamlanmasını beklemek zorundayız." Böylece çalışmaya koyuldu ve kendi deyişiyle, "her sözcüğü bir eczacının özeniyle tartarak" yazdı. Aslında dörtlemeyi tamamladıktan sonra yayımlatmak niyetindeydi, ama okurun ve eleştirmenlerin ilgisizliğine bir an olsun katlanamayan bir yazar oldugu için, birinci ve ikinci ciltleri 1969'da vayımlattı. Dörtlemenin ılk kıtabı olan Bahar Karları soylu Kiyoaki Matsugae ile güzel, gözüpek Satoko Ayakuro arasındakiimkânsız aşkıanlatır. 1912yılında Tokyo'da, sarayın ve köklü aristokrasinin kapalı çevrelerinde, yeni gelenlerin kendilerine zorla yer açmaya çalıştığı, dışa kapalı bir dünyada geçer. Sırtlarında geleneklerin yükünü taşımayan taşralı zenginler paralarının yardımıyla sosyal ve politik güç kazanmak için mücadele etmektedirler. Bahar Karları geçmişi kusursuz bir biçimde anlatışı, güzellikle mutluluğun düşselliğini ortaya koyuşu, kültürel güçlerle bireysel yaşamlar arasında ustaca denge kuruşuyla Japon edebiyatının en büyük romanlarından biridir. Dörtlemenin ikinci kitabı olan Kaçak Atlar, yurtsever gençlerin hazırladığı bir ayaklanmanın güncesidir; Japon bağnazlığının doğasını, sonu savaşa varan gelişimini anlatır. 1930'lu yıllarda, toplumsal değerlerin değiştiği, esneklikten yoksun politikalara şiddet ve suikastlerle karşılık verildiği, karmaşanın egemen olduğu, ekonomik bunalımlar içinde kıvranan Japonya'da geçer. Bahar Karlan'nın kahraCUMHURİYET KİTAP SAYI 239 Viıkkı Mt»tnı<ı »A1WR Yukio Mljlm KAI,;AK AIL\R Bahar Karları/ YukıoMışıma/ Çeviren: Püren özgören/CanYaymları/378s. Kaçak Atlar/ Yuhı Mtşima/ Çeviren: Püren Özgören/CanYaytnla n/416s. Şafak Tapınağı/ Yukio Mişima/ Çevıren: Püren Özgören /Can Yayınları/319s Meleğin Çürüyüşii/ Yukio Mtşıma/Çevıren. Püren Özgören / Can Yayınlart/ 228s. Mlşlma her gün en az Ikl saatlnl llmnastlk salonunda geçlciyor, aflırlık kaldınyor. boks yapıyor, bol bol da yüzüyordu. Sonra kendoya, 1966 da da karateye başladı. Mlşlma namlsl Yasunarl Kawabata ıie blrilkte. (A$agıda) mkânsızaşk Mlşima Eylül 1965te kansı voko İle bir dünya turuna çıktı (Üstte) Atesll bir mllllyetçi olan Ml$lma. polltlkayı fantezlye ve delllioe ulasmak için bir arac olarak kullanmaktan da ceklnmedl. manı Kiyoaki anlatıcının, yani yargıç Honda'nın anılarına sık sık yansırken Mişima yeniden doğuşun suskun ezgiIerinidinletirbize. Üçüncü kitap, Şafak Tapınağı yazarın Budist felsefeye ve estetiğe yaklaşımıyla aydınlanan ve Japonya'ya özgü niteliklerin birer birer yok oluşuyla kararan bir romandır. Ruhunu güzel bir kadını ele geçirme tutkusuyla, mistik aydınlanmaya ulaşma çabası uğruna harcayan bir erkeğin öyküsüdür. 1940'ta, savaşın padamasından bir yıl önce başlar ve 1950'li yıllarda sürer. Yeniden doğuş zinciri kınlmamış, sürmektedir. Kiyoaki'nin ruhu bu kez bir kadının bedeninde can bulmuştur. Bereket Denizi adlı dörtlemenin dördıincü ve son kitabı olan Meleğin Çüruyüşü ise daha önceki kitaplarda pek çok dala ayrılan olaylan bir araya toplar: Saray gelcncklerinin ve samu rai ulküsiınun çöküşü, Budist düşüncenin ve estetiğin özü ve değeri, her şeyden önce de Mişima'nın geleceğe bir kâhinin gözleriyle bakışı. Roman 196O'lı yılların sonunda geçer; bunlar yazarın da son yıllarıdır. Dörtlemeyi sona erdiren, olağanüstü güzellikteki son sahnede Honda, altmış yıl önce Kiyoaki'nin bıraktığı izleri sürerek, Geşu Tapınağı'na çıkan yokuşu ağır ağır tırmanır. Salt Honda'nın ölümünü değil, Mişima'nın törensel intiharını da simgeleyen, içi boşalmış güneş ışığı artık yalnızca boşluğu aydınlatmaktadır. Çağlar boyunca insanı da, dünyayı da beslemiş olan ahlâksal ve kültürel süreçlerin sona erişidir bu. Yukio Mişima'nın, İmparatora baglılığın ve Japonya'nın eski görkemli günlerine duyulan özlemin bir araya getirdiği, 100 kişilik, özel bir ordusu Kaftan nmğr vardı. Polısle başları hıçbır zaman derde girmedi, çünkü silahsızdılar ve hiç şiddete başvurmadılar. 25 Kasım 1970'te Mişima 'Kalkan Birliği' adh ordusunun dört askeriyle Japonya Sivil Savunma Karargâhına gitti. Adamlarının yardımıyla komutanı esir aldıktan sonra askerlerin ön avluda toplanmasını emretti. Balkonda onlara hitaben yaptığı konuşma öfkeli askerlerin haykırışlarıyla kesilince, komutanın odasına çekildi ve seppuku yaptı. Hançeri karnının sol yanına doğru çekti, sonra arkasında duran yoldaşına işaret etti, o da kılıcıyla Mişima'nın kafasını keserek intiharın başarıyla tamamlanmasını sağladı. Öteki dört yoldaşı da sırayla seppuku yaptılar." (*) Can Yayınlart tarafından yayınlanan 'Bereket Denizi' adlı dörtlemenin çevırmeSAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle