Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hazırlavan: Cevat Çapan B/3M8 Andrey Voznesenski/ Şiirler/ Çevirenler: Gertrude Durusoy, Mirbatır Husanov, Ahmet Necdet ndrey Voznesenski 1933'teMoskova'dadoğdu. Mimarlıköğreniminin son yılında okulda çıkan yangında hazırladığı bitirme projesinin yanması • üzerine yalnız şiirle ilgilenmeye karar verdi. En önemli ustalarından biri saydığı Boris Pastemak'tan büyük destek gördü. Böylece şiirlerinin yayımlanmasında güçlük çekmedi. Stalin sonrası dönemde Okucava ve Yevtuşenko ile birlikte Sovyet Rusya'nın en seçkin şairlerinden biri sayıldı. Şiirlerinde gerek ülkesinin rejimini, gerekse batı toplumlannı eleştirel bir yaklaşımla değerlendirdi. Yapıtlarının yoğun düşünsel içeriği, çarpıcı imgeleri ve gür ses tonuyla uluslararası üne kavuştu. • "...inceciktir, doğrusu, bir dal kadar ince..." Paris Uyaksız Paris'i kazıyorlar. Paris süsleniyor. Kum püskürtüyorlarbirtakım araçlarla. Charcot kuşu temizliyor Rokoko döneminin şişko kadmlarını! Ve beyân ettim ki ben: "Ne kadar gereklidirnesnelerin dış katını kazmak, dünyayı kabuksuz algılamak, hatalı çizimler ve barok duvarlar olmaksızın!.." Birpeygambergibi gülünçtüm ben, ama patronumuz Madame Lanchon dedi ki: " O la la mon cher!.." Ve birdendeğişiverdikent, duvarlar yok oldu, saydamlaştı daha doğrusu, sokakların üstünde, rengârenk balonların ipleri gibi asılıydı odalar, ayrı ayrı ışıklandınlmıştı her biri, içeride, iizüm çekirdekleri gibi, yanmaktaydı figü rler ve yataklar, kılıflarından,örtülerinden,zartabakalanndansoyundueşyalar, masanın üzerinde çay kahverengi bir şekilde eğiliyordu, çaydanlığın şeklini koruyarak, veaynen.şeklinikoruyaraksuhortumunun tavanda koşuyordu baştanbaşa gümüş rengi su, Paris'in Notre Dame Katedrali'nde âyin vardı akvaryumdangeçergibi, parıldıyorduavizelervekırmızıkardinaller, mimarisi bııharlaşmış, ve yalnız yuvarlak vitray gülü süzülüyordu nedense, meydanın üzerinde bir işaret gibi: "geçmekyasak", s AY F A 10 Louvre üzerinde 16 somyanın yayı gibi, kaideleri üzerinde titremekteydi iskeletleri heykellerin, her şeyin içinde yay, herşeytiktak. Hey Paris, örümcek ağlannın, antenlerin ve çıplak tellerin dünyası, ne kadar titriyor, ne kadar da çat pat ediyorsun yarış motoru gibi, ey, mor bir zar altındaki yürek, Paris (Göğüs cebinin yerinde dikey olarak, balık gibi yüzüyordu "Gilette" firmasının jileti)! Paris, nasıl yaralar seni, Paris, tnce alayın kabuğu altında, açıkseçikliğin altında, korumasızlıkla sınırdaş, Paris, yalnızsınız Paris'te her zaman, gerçi tek başına değilsiniz hiçbir zaman, ve gülücükte acı, vişnedeki çekirdek gibi, Paris, yanarsu, Paris, ne kadar tersyüz edilmişsin, ne kadar beyaz senin Boulogne Ormanın, gencecik yıkanan dilberler gibi, pembe köpekler koşuyor, koklaşıyorlardı şaşkın şaşkın, iç içe geçebilirlerdi civa damlacıkları gibi, ve içlerinden biri çıplak, adeta yılan, dediki: "gümüştilkiyimben", insanlar geçiyordu, kafataslarının vida gibi söküldüğü yerde C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 2 3 2