23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

meyal gortıyordu Robınson, yalnızlığın da, adayla, doğayla dolaysız, yuz yuze ılışkı kurabılme ımkânından dolayı başka bır hayatın mumkun olduğunu da sureldı, alt tan alta Sezmekteydı Balçığın ıçındekı Ro bınson'un sannları onu bır ruya alemıne sokmuş, ama bu ıçe donuk duşunme saat lerınden sonra 'kurtaran' rasyonel akh ' Yonetılen Ada' evresının bataklığına firla tıp atmıştır Adanın kalbıne ınen mağara da zamanı hcr an bıldırcn su saatınden uzakta Adayı bır çocuğun annesını sevme sı gıbı (Ana Ada evresı) sevmış, Speranza adını verdığı adanın dışıl doğasının, anaç varlığının çekırdeğınde, varolmama duru munun muhteşem buyuleyıcılığını tatmış tır Speranza'yı tohumuyla dolleyen Ro bınson cınsellığın uremeye, aıle babası ol maya donukluğunden kurtularak toprağa, bıtkıye yonelmenın sahıcılığını, doğallığı nı yaşamıştır (Eş Ada evresı) ve adayı bır kocanın eşını sevmesı gıbı sevmıştır "Çalışmak ıçın çalışan " Robınson, ne ya parsa yapsın ınsanlıktan çıktığının farkın dadır ve ada ıse, tersıne ınsanı doğasını gı derek daha fazla Robınson'a gostererek, yok edılemez ışleyışıyle tum duzenı yutabı leceğını sezdırmektedır "Robınson, Spe ranza'nın kışısel dışkısı"ndan başka bır şey değıldır Robınson'un ağır ağır Guneş'e yonelen donuşumlerını sonuçlandıracak ve nıhayet sıstemın yıkılmasıyla bırlıkte oyunu surdurecek olan ıse artık Cuma'dır Robınson'un oldurmek ısterken tesadu fen olumden kurtardığı bır Arokan yerlısı olan Cuma, Robınson'un bekledığı "baş kası" kendı gıbı bırı değıl, hem bır Kızıl derılı hem de çocuk denecek yaştadır ("bır vahşı butunuyle bır ınsan değıldır ") Cuma'nın bu kulturel ortamda kole olması zorunludur Tam bır ıtaat ıçındedır Cuma ve çahşmasının karşılığında gemıden kur tarılmış bozuk paralar kendısıne venlmek te, o da bunlarla fazladan yıyecek ve boş za man satın almaktaydı Robınson, bır efen dı olarak yaptırdığı saçma sapan ışlerle ona "en yuce lyılık" olan çalışmayı oğrettığını, arada dovmesının dc lyılık ıçın olduğunu duşunuyordu ("Hayvanlara ınsanlardan fazla acımakîngılızruhunaozgudur ") Ama Cuma'nın adayla, hayvan ve bıtkı lerle kurduğu kımı zaman gızlı, kımı za man alenı ılışkı Robınson'un yapay sıkıdu zenının sonradan olma varlığında cıddı bır sapma, bır yarık olarak başka bır adanın varlığını somutluyor ve sıstemı yıkmakla tehdıt eden potansıyel bır guç oluşturuyor du Ve Robınson ılk kez Cuma'nın yuzun de bır Başka Cuma'nın varlığını da gordu ğunde onu bır ınsan olarak algıladığında Batılı rasyonalıtesınde derın uçurumlar oiuşur Artık sıstemın çokmesıkaçınılmaz dır Robınson yalnız yaşadığında bu çalışma ve uretım ahlakının (kalabalıkların arasın dayken fark edılmeyen) delıcc ve manyak ça nıtelığı çok çabuk ortaya çıkmıştı Ro bınson'un kısmen sezebıldığı bu gerçektı Cuma ıse başlangıçta bır kole olarak bu manyakça orgutlenmeyı onaylamış olsa da krallığın tek tebası, generalın tek askerı, tek vergı odeyen, vs olarak Cuma'nın var lığı, zıhınsel ışleyışının farklıltğı adadakı orgutlenmeyı sarsmaya yeter Çunku bun dan hıçbırşey anlamadığı açıktır ve sıstem CUM H URİ YET K İ T A P SAYI 224 ancak kor bır ınançla ayakta durabıleceğın den Cuma'nın ektığı en ufak kuşku tohu mu bıle hızla fılızlenmektedır Bu yuzden yıkım, Robınson tarafından neredeyse bı lınmekte, beklenmekteydı, tepkısı oldukça cılızkalır Cuma'nın ıstemeden neden olduğu pat lamaya yol açan aslında ınsan doğasıdır Batılı adamın tum etığı sonaermıştır Sade ce Cuma değıl, Robınson da artık ozgur dur Çalışma 'gereklılığı' onadan kalkmış tır, geçmış ya da gelecek zamarı kavramı yoktur, şımdıkı zamanın ıçındedırler Ada'yla, doğayla, Guneşle ve yıldızlarla dolaysız, ama sımgesel anlamlarla şıırle dolu gerçek bır ılışkının, yenı bır mıtolojı nın ımkânları bu yıkımın ardından ortaya çıkmıştır Doğa kulturunun ve kultunun one çıktığı bu ortamda efendı kole ılışkısı nın koşulları yoktur Çunku bır mıtoslaya şamak ınsanın doğayla dengelı ve eşıt bır ılışkı kurmasını, hatta doğaya tabı olmasını mumkun kılıyordu Robınson'un Cuma'yı gormesı, farklılıklarını kavraması sahıcı bır ılışkının de koşuludur, Cuma'yla bırlıkte kendını, kendı bedenını de keşfedıyor, oyunu ve vucut hareketlerını tanıyordu Bırbırlennın eşıtı olduklanndan bırbırlerı ne kızabılırler, hatta kavga edcbıhrlerdı, taklıt ve oyun doğayla ve kendılerıyle ılışkı de başattı Yenıden vahşı yaşama donen hayvanlar bıle ınsanın dayattığı kargaşa ıçınde değıl, en guçlu ve bılge hayvanlann denetımınde bır duzen ıçınde yaşıyorlar dı Ve Robınson'un seyır defterıne yazdı ğı son bolumler bır Cuma Destanf dır Gu neşe yonelen Robınson, Cuma ya benzeme ısteğıyle doludur Cuma, başkası değıl, ıkı zıdır Artık hayatta kalmak eğlence ve oyunla ıç ıçedır, başka ada yuzeye çıkmış tır Masumlarla dolu o araftaydılar "Ço cuklarınpazargunu nde Yırmısekız yıl, ıkı ay, ondokuz gunun ar dından adaya bır gemı geldığınde fazla ko nuşmaz Robınson, susar ve gozler Subay ların ve gemıcılerın davranışlarında ve ko nuşmalarında gorduğu şeyler artık gerıde bıraktığı bır değerler dızgesının, anlamını çoktan yıtırmış olan talancı ve sıkıduzencı bır etığın ıfadesıdır, onu gotureceklerı dunyada karşılaşacağı gerçcklıklerle ara sındakı tum bağları koparıp atmışkcn ora ya gerı donmenın ıç sıkıntısını ve boğucu luğunu şımdıden hıssetmeyc başlamıştır Bu adamların olası dunyalarını kabul et mek Speranza nın gerçeklığını yok etmek anlamına gelecektı, ışte buydu başkası' Ro bınson onların kotuluğunun bunca kaba kuvvet, nefret ve açgozluluğun çok daha derınınde olduğunu, o dunyadakı "ıyıle n"ı de kapsadığını hayatın amacına daır bır sorun olduğunu artık bılıyordu Robınson, ebedı gençlıkten yararlanmak, yaşlıların dunyasındayaşlanmamak ıçın adada kalır Bu Robınson'un hıkâyesıdır Cuma ıse, belkı kendı mıtosunu da yıkmak ıçın, gıde cektır Speranza, yanı Umut, başkasının olma dığı bır dunya olarak kalacaktır Sadccc ıkızler(kopyalardeğıl)gırebılır' Romanın formulu, Tournıer'ye gore şu ıkılı denklemdedır Toprak+Hava= Guneş Toprak Adamı Robınson+Cuma= Gu neş Adamı Robınson Tournıer romamnın yapısının Spıno za'nın Etık adlı eserının yapısıyla uyum ıçınde olduğunu belırtır Spınoza'da bılgı nın bırıncı turu olan duyumlar, duygular, oznelık, rastlantısallık ve dolaysızlık Ro bınson'un balçık evresıne denk duşer tkıncı tur olan bılım teknık, rasyonel ama yuzeysel dolaylı.yararcı bılgı Robınson'un hayatındakı Yonetılen Ada evresıdır Nı hayet, uçuncu tur olan ozun sezgısı Robın son'un guneşsel esrıme aşamasıdır Robinson mttosuna yoneük elfişttrl Bu uç aşama gundelık hayattakı uç tavra da denk duşer Bırıncı aşama, edılgen ve al çaltıcı zevkler aşamasıdır (alkol, uyuşturu cu vs ), ıkıncısı, çalışma ve toplumsal Iıırs tır, uçuncusu ıse sanatsal ya da dınsel tefek kurdur Hayatın anlamını ve utopyayı çalışma etığının (ve bunun uzerınden yukselen so murucu ve otorıter bır sıstemın) dışında arayan Cuma ya da Pasıfık Arafı, Batı kul turunun dayandığı modernıst rasyonalıte ye, Robınson mıtosuna yonelık şıddetlı ve koktencı bır eleştırıdır Kıtabın yırmıbeş yıl sonra Turkçe'ye kazandırılmış olması, emperyalızmın 'yenı dunya duzenı'nın tek tıpleştırıcılığının, ırkçı ulusçu devlet ıdeo lojılerının ve medyalarının belırledığı bır ortamda yoksullardan, ezılenlerden farklı olanlardan yana saf bır çığlık olarak hafıza ların pusulasını ayarlayabılır Yazıyı, kıtabını Defoe'ya ıthaf etmesını soyleyen bır okuruna Tournıer'ın verdığı cevapla noktalamak yerınde olacaktır "Evet, bu kıtabı Fransa'dakı dev gıbı ve sessız goçmen ışçıler kıtlesıne, uçuncu dunyadan bıze doğru koşturan butun bu Cumalara, bu uç mılyon Cezayırlıye, Faslı ya, Tunusluya, Senegalhye, Portekızlıye, aslagorulmeyen,aslaışıtılmeyen,oyhakkı, sendıkası, sozcusu olmayan ve toplumu muzun dayanağını oluşturan bu ınsanlara ıthaf edıyorum Her turlu mantık, her tur lu adalet, yazılı basının, radyonun, televız yonun sadece onemlı bır bolumunun onla ra verılmesını değıl, onlara aıt olmasını ge rektırır Bızım tuketım toplumumuz onla rın uzerıne oturmaktadır, yağlı ve beyaz kı çını kesın bır scssızlığe mahkum edılmış bu guneş yanığı halkın uzerıne koymuştur Butun bu çopçulerın, frezecılerın, toprak ışçılerının, vasıfsız ışçılerın, aylaklann, açıktır kı, soyleyeceklerı hıçbır şey yoktur, bıze soyleyeceklerı, bıze oğreteceklen hıç bır şey yoktur, tam tersıne bızım okulu muzdan her şeyı kazanacaklardır, oncelık le uygar bır dılı, Descartes'ın, Corneılle'ın ve Pasteur'un dılını konuşmayı, polısıye yontemlen benımsemeyı ve ozellıkle bız hepımızın aptal ve dar kafalı bırer Robın son olduğumuzu unutmayı oğrenecekler dır Susturulmuş ama yaşamsal onemdekı, hoşgorulu ama vazgeçılmez bır topluluk Fransa'da var olan tek gerçek proletarya dır Bu suskun kalabalığın sesının bırgok gurlemesıyle kulak zarlarımızı anıden par çalamamasına dıkkat edelım' "• Cuma ya da Pasifik Arafı IMıchel Tour nte/Çev MelısEcei'224sayfa/'85 000TL /Ayrtntı Yayınları SERBEST TtCARİ İLETİŞİM VE ULUSLARARASI DENETİM ESASLARI Kıtapta, halkımızın reklama karşı duyarlılığı ıle ılgılı araştırmaya dayanan bır değerlendırme ve Reklamda Ozdenetım (Selfregulatıon) Uygulaması'nın uluslararası kaynakları yer alıyor Iletışım dunyasını yakından ılgılendıren bır kıtap SERBEST TİCARÎ ÎLETİŞİM VE ULUSLARARASI DENETİM ESASLARI Prof Dr Kemal Kurtuluş ve Reklamcılar Dernegı tarafından hazırlanan bu kıtabı Reklamcılar Derneğı nden edınebılırsıni7 Fiyatt 100.000 TL. REKLAMCII.AR DKRMCil VAYIM.ARI Reklamcılar Dtnugı Yüdız (Tıte^ı Sok No 19EHler hl 2S7HH 7Vihat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle