25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Marquez Latin Amerika'mn dünya kamuoyunda ilkel güzelliğin ve eldeğmemiş geriliğin "egzotik" kıtası olarak genellestirilmesine belki de en çok katkıda bulunan yazarlardan biri. Marquez'in son yapıtlarında, özellikle deSitnon Bolivar'ın son günlerini romanlastırdıg'ı "Labirentindeki General" (Elgeneralen su laberinto)'de canalıcı bir öğe olarak beliren tarihscl doğruluğa büyük bir özenle bağlı kalma çabast, kitaplarıntn yüzeysel biçimde okunma tehlikesinigiderme kaygıst olarak görülmeli. Marquez son zamanlarda imgeleminin yabancı sımrboylannda ancak kısa süreli yolculuklara çıkıyor; nitekim son romant "Aşk ve Öbür Cinler'in (Delamoryotros demonios) önsö'zünde vurgulandığı gibi kökleri gerçeklikte yatanbiryapıt. Yakında dilimizde de okuyacağtz bu romanı. Hepinize bol kitaplı günler!... TURHAN GÜNAY Almanyanın en ünlü edebiyat eleştirmeni Marcel ReichRanicki Alman edebiyatıyla yakından uzaktan ilgilenen herkesin tanıdığı bir isim var: Marcel ReichRanicki. "DieZeit" gazetesinde (196073) edebiyat sayfası yönetmenliğiyle etkinliğini yaygınlaştıran, 1973'tenl988'ekadar "Frankfurter Allgemenie Zeitung"un "Edebiyat ve Edebiyat Hayatı" sorumlusu olarak bu etkinliğini pekiştiren ReichRanicki, yazarların korkulu rüyası. PROF. DR. GÜRSEL AYTAÇ Iman edebiyatıyla yakından uzaktan ilgilenen herkesin tanıdığı bir isim var: Marcel ReichRanicki. "DieZeıt" gazetesinde (196073) edebiyat sayfası yönetmenliğiyle etkinliğini yaygınlaştıran, 1973'den 1988'e kadar "Frajıkfurter Allgemenie Zeitung"un "Edebiyat ve Edebiyat Hayatı" sorumlusu olarak bu etkinliğini pekiştiren ReichRanicki, yazarların korkulu rüyası. Astığı astıkkestiği kestik bir eleştirmen çünkü: Tuttuğunu tam tutuyor, ama tutmadığını da yerin dıbine batırıyor. Bir kitap hakkında kesin yargının gereğine inanıyor: Ya kötü ya iyi, ya nayır ya evet. Birçok eleştirmenin, özellikle akademik kökenlilerin, "Jein" (hayır) demeden yana olduklarını ileri sürüyor. biyatıhayranıbırı. Urmersıteöğrenimigörememiş, ama tam bir hırsla kendini yetiştirmiş. Hayatı, kitap ve okumak ve yazmak! Öyle ki kendisi de hayatı yaşamak yerine edebiyattaki yansımasıyla yetinme alışkanlığında oluşunun farkında vebu huyundan memnun değil. Edebiyata sevdalı. Bu tutkusunu, Tucholsky'nin bir özdeyişinde aynen dile gelmiş buluyor: " Ya bir kadını okursun ya da bir kitabıkucaklarsın." zarların metinlerini yorumlama biçiminde yazar. Yaptığım yorumlamaların her biri benimle ilgilidir, hatta hayatımdaki çok somut durumlarlailgi'Hir." Eleştirmenin kenüi motiflerini, ele aldığı yazarda keşfedişinin söz konusu yazar ne kadar büyükse o kadar sık olduğunu ileri sürüyor. Mesela Goethe gibi çok yönlü dev bir yazarda eleştirmenin kendinden çok %eyler keşfetmesi gibi. Görevini geniş anlamda edebiyata hizmet olarak niteleyen ReichRanicki, ner şeyden önce okuyucu kitlesine yardımcı olmak için yazdığını vurguluyor. Okuyucuya iyi kitabı kötü kitaptan ayırt etmesi için hizmet veriyor. Bu, ona göre dolaylı yoldan yazara hizmettir. İyi yazar böylece okuyucusuna kavuşacak, okuyucu ise değersiz yazarla vakit geçirmekten korunmuş olacaktır. Eleştirmenlik deneyimi kendisine, etkili olmalc için abartılı yazmak gereğini öğretmiş: "Meramını anlatmak için abartacaksın, şişireceksin" diyor. GazetecNikle bilimln kesişme noktası Eleştirmenin kurmaca yazarı ve şairden farkı konusunda da ReichRanicki'nin yerindesaptamalanvar: "Eleştirmenlerin yazardan bambaşka bir yeteneği olmak zorunda. Romancının, şairin belli bir duyarlılığı olmalı ve de belli bir ifade gücü. Ya eleştirmenin ? Keza, ama her şeyden önce edebiyata karşı duyarlılığı, işte bu baska bir şey. Eleştiri nedir? Sanırım gazetecilikle bilimin kesişme noktası." Yığınları etkileme sanatını gazetecilikten almışa benziyor ReichRanicki. Bilime gelince, onun son onyirmi yılında desteğinden yararlandığı bilim, edebiyat tarihi. Kendisinin Alman edebiyat tarihi üzerine kitapları var. Eleştirilerinde edebiyat tarihinin büyük isimlerinden ahntılar yapıp görüşlerini onlarla güçlendirmek, onun nerdeyse üslup özelliği. Edebiyat tarihinin elestirmeci yanı güçlü yazarlarını kendine yakın buluyor. Mesela bir Lessing'in, bir Fontane'nin eleştiri ilkelerini yeri geldikçe anıyor. "Dolaysız duygulanma", "aklı selim" bu tür ilkeler. Keza Benjamin'in şu sözünü benimsemiş: "Ancak mahvetmeyi bilen, eleştirmeyi bilir." İşte bu becerinin kendisine çok kimseyi düşman ettiğinin de farkında. Ama yine de diyor ki "Düşmanı olmayan eleştirmen beş para etmez. Edebiyattan beklentisini ise çok yalın ve somut bir ölçüte bağlıyor: Hoşa gitmek, hoşça vakit geçirtmek. Frankfurter Allgemeine 2eitung da yayımlanan en veni kitap tanıtmasında (21.5.1994) şu satırlar yer alıyor: "Bizler ne diye romanlar, hikâyeler oku RelctHtanJcki'nln eleştiri anlayışı ReichRanicki, elestirmenliğinde hocasının Georg Lukacs ofduğunu söylüyor. Aydınlanmacı çizgide yetişmiş, 1960'larda toplumcu görüşün edebiyatta izini sürerken şimdi edebiyatın toplumu değiştirme gücünden süphe eden, solculara göre geride kalmış, rıatta gerici bir eleştirmen." Korkarım biz hepimiz' diyor bir söyleşide (1983) "edebiyatın toplum üzerindcki etkisini abartmaya eğılimliyiz. Edebiyatın dünyayı değiştirmeye katkısı ne olabilir? Bu konudaki görüşlerim, yaşımilerledikçedeğisti."l ReichRanicki, edeDİyat tarihinin büyük isimlerinden seçmiş kendi ustalarını. Bunlar, Alman edebiyatından Lessing, Heine, Goethe, Keller, Fontane, Thomas Mann, yabancı edebiyatlardan Dostoyevski, Tolstoy, Balzac ve Flaubert. Romanlar arasında "Lotte Weimar'da" (Th. Mann) en çok tuttuğu eser. Çağdaşlardan Heinrich Böll'ü ve Max Frisch ibeğeniyor. Eleştiri anlayışına, yazma tarzina gelince... " Edebiyat kalitesi söz konusu olunca, en çok güvendiğim şey, kcndi sezgi gücümdür" diyor. Eleştiri ona göre "tabıi ki öznel" dir. Hatta eleştirmenin, hakkında yazdığı kitapta kendini bıılduğunu, yaptığı yorumîarda söz konusu ettiği yazarlardan çok kendini anlattığını söylüyor: "Eleştirmen, kendi itiraflarını, başka ya EdeUyat hayatmın "Papa"sı Şimdi yaşından dolayı yan emekli konumunda etkinliğini sürdürüyor ReichRanicki. Ama kendisi çalışmasının yoğunluğunu azaltmış olsa da etkinliğini azaltmamış; tersine artırmış: Televizyonda edebiyat tartışmalarına katılıyor, kitap tanıtıyor, edebiyat iürilerinde oy sahibi. Kendisinin, hoşlansa ua pek açığa vurmadığı bir sıfatı var: Edebiyat nayatının "Papa"sı. Hakkında yapılan bir televizyon filmine de bu adı vermişler: "DerLiteraturpapst." ReichRanicki'nin eleştiri anlayışına geçmeden, onun hayat hikâyesini özetlemek gerek, çünkü bir izlenimci eleştirmen için bunlar iç içedir: Hayat hikâyesieleştiri anlayışı. 1920 yılında Polonya'nın Wİoclawek kentinde Yahudi bir ailenin oğlu olarak doğmuş: Babası Polonyalı, annesi Almanyalı. Çocukluğu ve lise öğrenciliği Berlin'de geçmiş, Nazi döneminde Polonya'ya sürülmüş. llk eleştirmenliği Polonya'da. 1958'de Almanya'ya dönüyor. Nazi kamplarını yaşayan, ama Alman düşmanı olmayacak kadar Alman cdc Imtiyaz Sahlbl: Berin Nadl o Basan ve vayan: Yenl Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncıltk A.$. ocenelYayın Koordinatörü: Hlkmet Cetlnkaya ^CenelYayın Danı$mani: Orhan Erlnçovazı Islerl Mudürleri: Ibrahlm Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu) o Yayın Yönetmenl: Turlian Cunay ocraflk Yönetmen: Dllek llkoruro Reklam: Reha Işıtman ve neler yaşamak tan korktuğumuzu gösteren şey ler okumak tan daha güzel, daha ilginç bir zaman geçirme var mıdır hiç?" ReichRanicki, açık seçik üslubu, akılcı ve çarpık yargılarıyla Alman edebiyatına damgasını vurmıış bir eleştirmen. Karşı görüşte olanlar kendisine, çoğu zaman da kişiliğine saldırıyor, ama bu, tam tersine onu yüceltiyor.B 1 Haz. Peter Wagnewsk:', Betriff Literatur. ÜberMarcelReıchRanicki, Stuttgart 1990, s. 160. S A Y F A 3 L C U M H U R İ Y E T K İ T A P SA Yl 2 2 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle