25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sancı.. Sancı..y Necati Tosuner/ Yapı Kredi Yaytnlart/229s. Gündelik yaşamın sıradan örgüsü içinde, ince duyarlılıklan, pamuk ipliğine bağh olan ilişkileri, özellikle de adı konmamış acılarıyla insanı işleyen Necati Tosuner," Sancı.. Sancı..."da.birAlmanya portresi çiziyor. Gazete kupürlerinden fırlama, sıradan ırkçılık, kaba sömürü, "yabancı"nın birinci dereceden dışlanması değil romanda anlatılan. Belki de herkesin "yabancı" olduğu bir dünya. Ilk bakışta farklı yaşamları işliyor Necati Tosuner. Kiminde aşk, kiminde düş kınklığı, kiminde isyan egemen, ancak hepsinin ortak paydası: Sancı. Sonuçta varoluşun sorgulandığı bu romanda saf bir iyimserliği aramamalı okur ancak en iyicil anlamıyla umutun da bir yerlerde pusuda oldugunu görebilmeli. 1978 Türk Dil Kurumu Roman Ödülii'nü kazanan "Sancı.. Sancı...", özellikle de genç kuşakların mutlaka keşfetmeleri gereken bir roman. Pasaport/ Antonis Samarakis/ Çeviren: Mü/ide Pekin/ Yapı Kredi Yayınları/ 92 s. Çağdaş Yunan edebiyatının usta yazarlarından Antonis Samarakis," Pasaport" adlı öykü kitabında insanın doğallığını (yeniden) keşfe davet ediyor okuru. Katı, baskıcı sistemlerin ya da konformizmin görülmeyen duvarlarının ötesinde, bireyin insani duygulardan güç alarak, direnişine tanık oluyoruz. Ölümden aşka, yalnızlıktan kaçış arzusuna birçok duygunun, buruk mizahla örülü bir dokuda aktarıldığı bu öykülerde Kafka'yı çağrıştıran bir şeyler var... Çözüm önermiyor Samarakis, ustaca sergileyerek kendi çözümlerimizi bulmamıza zemin hazırîıyor. Gündelik olgularla gerçeküstü olaylar arasında süregiden bir yolculuğa çıkmak için "pasaport"unuz hazır mı? Proust Senaryosu/ Harold Pinter/ Çeviren: Nigar Çapan/ Yapı Kredi Yayınları/132 s. Yapı Kredi Yayınlarf ndan edebiyatla sinemayı buluşturan ilginç bir kitap: Proust Senaryosu. Çağımızın önemli oyun yazarlarından olan Harold Pinter, daha önce birkaç filminin senaryosunu yazdığı yönetmen Joseph Losey ve Proust uzmanı Barbara Bray'le birlikte, Marcel Proust'un ünlü roman dizisi "A la Recherche du TempsPerdu" (Yitik Zaman Peşinde)yü senaryolaştırdı. Bu güç ve ürkütücü iş büyük bir yetkinlikle çözüldü ve Proust'un hem hacmi hem de edebi nitelikleriyle dev boyutlardaki yapıtından, hacmi küçük ama sinemasal değeri büyük S A Y F A 12 bir senaryo çıktı ortaya. Bitirildiği 1973 yılından beri ne yazık ki hâlâ filme alınamamış olan bu çalışmayı ilginç bulacağınızı sanırız. Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Kısa Bir Roman/ Süreyya Evren/ Şizofrengi Yayınları/ 88 s. Süreyya Evren, ilk kitabı "Postmodern Bir Kız SevdirrTden sonraki ikinci kitabında bir gazete haberinden yola çıkarak postmodem bir metin içerisinde yolculuğa çıkıyor. Yolculuk esnasında uğradığı yerler: Şehrazat, Sarı Selim, Reşatın Arabası, Atların lntiharı, Ivan Ivanoviç'in Aşkı, Rebetico vs.. İlk kitabını sevdinizse bu kitabını da seveceksiniz Evren'in. Ya?a>ıp (Mittfk taşıdığı gibi her ikisinde de Binbir Gece Masallan'na gönderme yapılıyor. Bizde örneği çok sık görülmeyen bir yaklaşımla tasarlanan yirmi bir tanc vinyet, Küçük Hasır Sepet adlı öyküye aynı zamanda görsel bir tat kazandırmakta. Ninnenin Ninnisi, baskın polisiye kurgusuna karşın, yetmiş yaşındaki iki aşığı anlatıyor. Şairler Şehri, Buket Uzuner'in öykücülüğünde egemen olan karaumutlu mizah, yarı fantastik kurgu ve düşlerimiz kadar gerçekçi bilincin 1994'lere denk düşen saatlerindeki örneklerden oluşan bir koleksiyon. Şairler Şehri için söylenecek en kısa ve sonsöz belki de kitabın başında yer alan epigramlardan biri olacak: "Kendi kitabımı bırakayım, düş kursun isterdim." (Lawrence Durrell) Şizofrengi Kitabt/Seçki/Şizo/rengi Yayınları/15!> s. "Şizofrengi" Dergisi'ni çıkaranlar Seçki için şöyle diyorlar: "Şizofrengi Dergisi 1992 yılının Şubat ayında gezegene fırlatılmış bir boşlukta asılı kalmıştır. Şizofrengi'de, delilerin şiirleri, metinleri; psikiyatriye, psikolojiye ilişI kin çok sayıda eleştirel makale, j konuşma, tartışma yayınlanmıştır bugüne dek. Tükenen eski sayilara yönelik talep, bu yazıların bazılarını bir kitapta bir araya getirmeye zorlamıştır. Böyle bir talebi karşılamanın ötesinde, Seçki, okunduğunda hemen farkedilebilecek yönleriyle de alanında ilk örnek olma özelliğini de taşıyor... Seçki'de yer alan, Phil Brovvn'dan yapılan bir çevirideki şu satırlar oldukça ilgi çekici: "Kitlelere dönük, kitleleri harekete geçiren, delileri zindanlara yuvarlayan psikiyatri. Ve biz, hiç kimse duymasa da, duyacak bir şey olmadığını düşünse de haykırmayı bırakmayan; tanımlanmış, rolü belirlenmiş, şaşkın bir insanın ötesinde, delinin ne olduğunu bile bilmiyoruz. Söyleyişler, haykırışlar, anlaşılabilir, yanlış da olsa..." Yasalar (I.XII. Kitaplar)/ Platon/ Yunanca aslından çevirenler: Candan ŞentunaSaffet Babiir/ Kabalcı Yaytnevt / 496 s. Daha önce 1988'de birinci ve 1992'de ikinci cildi olmak üzere Ara Yayıncılık tarafından yayınlanan Platon'un Yasalar'ı bu kez iki cilt bir arada Kabalcı Yayınevi tarafından aynı çeviri ile yeniden yayınlandı. Platon'un onlarca yapıtı arasında Yasalar'ın özel bir yeri ve önemi vardır. Filozof, "Ideal yönetim biçimi"ni anlattığı Devlet adlı olgunluk dönemi yapıtmdan sonra Syrakovsa'da kurmaya çalıştığı, fakat başaramadığı devleti ardından biraz da hayalkırıklığıyla ve idealin gerçekliğe oturtulması çabasıyla Yasalar'ı yazmıştır. Yasalar ayrıca Platon'un en son yapıtı olmasıyla da önemlidir. Kendi felsefesi içindeki aksaklıkları düzeltmek üzere son bir bakış, son bir veda armağanıdır. "Bir devlette yasa güçsüzse ve çiğneniyorsa, bence yıkılış çok yakındır" (Yasalar, 715a) diyen Platon, 'insan', 'toplum', 'yönetim biçimi', 'yönetici', 'devlet' ve 'yasa' altıgenini kendi felsefe üslubuyla irdeliyor. 2400 yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 2 24 Iı»a Bir Roraan Şaşkın Karayolu Balinaları/ Fatih Alttnöz/Şizofrengi Yayınları/124 s. "Şaşkın Karayolu Balinaları, mçkânı denk getirememiş canlı türleridir. Zamanı da... Ve bunun farkına vardıklarından beri yalpalamaktadırlar. Yalpalamak komik bir sözcüktür. Yalpalamak. Hah hah. Şaşkın Karayolu Balinaları eskidirler. Yaş itibariyle değil, düş itibariyle. Düş, cümlelerde güzel duran bir sözcüktür. Düş... Güzeel. Şaşkın Karayolu Balinaları unlarını elemiş, eleklerini asacak yer aramakta, fakat bulamamaktadırlar. Bütün yerlerin dolu olmasıyla ilgili değil, herhangi bir yerin varolduğuna dair önlenemez kuşkularıyla ilgili. Varolmak kışkırtıcı bir sözcüktür. Girdiği bütün cümleleri tedirgin eder. Varolmak. Enteresan. Şaşkın Karayolu Balinaları'ndaki "şaşkın"dan atın ilk ş'yi, çok hoş olur. Oradan doğru aşka gider. Çok daha hoş olur. Yani "şaşkın" boş bir sözcük değildir. Çok güzel sözcüklere gebedir. Gün gelir, doğurur..." diyorkitabın yazarı Fatih Altınöz. Şairler Şehri/ Buket Uzuner/RemztKitabevil'41 s. Remzi Kitabevi, Günümüz Türk Yazarlan Dizisi'nde Buket Uzuner'in yeni kitabı "Şairler Şehri'niyayımladı. Buket Uzuner'in sekizinci kitabı Şairler Şehri, özgün edebiyat geometrisi, yalın dili ve usta kurgusuyla, modern Türk hikâyeciliğinin eriştiği noktaya dair yetkin bir örnek olacak düşüncesindeyiz. Beş öykü, iki roman ve bir gezi kitabı yayımlanan Buket Uzuner, çevrebilim ve biyoloji konulannda öğrenci, araştırmacı ve gezgin olarak uzun yıllar Avrupa, Amerika ve Afrika'nın kuzeyinde yaşadı. Şimdilerde Küçük Asya'nın kuzeyinde yazıyor. Kitapta yer alan Şairler Şehri ve Zehir Dansı adlı öyküler, hem birbirinden bağımsız, hem de konusal bütünlük özellikleriyle bir 'nehirhikâye' kurgusu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle