Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
çeluyor, kıtap "Yeni ekonomik duzenin hiçbir sosyal boyutu yok; bu nedenle en zengin ulkelerdc bile kaldınmlarda yaşayan insanlar, işsizler giderek çoğalırken, çevrede ekonomik sorunlar daha ciddı boyutlara ulaşırken kureselleşmenin erdemlerine hiç kimse karşı çıkmıyor. Yenı ekonomik duzenın "başarı, etkinlik ve kaynak dağılımında olçut olarak karlılığı aldığını" belırten Kazgan, Neo Klasık ükul mensubu bırçok ıktoatçının, "gelir boluşumunun de bir sosyalrefah olçutu olarak modelc içcrilmesini" savundukları nı belırtıp çclışkıyı ortaya koyduktan sonra ekJıyor, "Yeni ekonomik düzen aslında öğretiye de pek uymuyor." Prof Kazgan'ın kıtabını ıthaf ettığı ıkıncı grupısco7elleştırmecıler Oradan hareket lekonumu/ozelleştırme Insan dus,unmeden edemıyor 1929 kn zınden sonra hatta daha da gerılere gıdıle bılır kamu gırışımcılığınde çıkış arayan, kapıtalıst blok değıl mıydı dıye Bugun ozelJeştırmeyı çıkış yolu olarak goren de Bır çelışkı soz konusu ılk bas, ta 7O'lı ydlarda Allendc sonrası Şılı'de "tekil" gorulen ozellcşlırmenın "80'lerde bir kasırga halini almasının" Prof Ka/gan'a gore en onemlı nedcnı "1980'Ii yılların başında dış borç krizlerinin patlamasıyla, borç faİ7İerini dahi odeyemez duruma duşen çevre ulkelerin borç odeyebılir duruma girmesiyle ilgiliydi". Dıs, borç konusunda Prof Kazgan'ın da ha onceden yazdığı şu satırları aşağıdakı tablo ıle bırleştırınce bazı şeyler çok net ola rak ortaya çlkıyor "Bizim gibi buyuk vizyon sahibi onderleri olanları da gırtlaklarına kadar borçlandırıp kendilerınin peşinden suruklemekteler, kendi çıkarları için. Turkiye bu yolda batıyor, daha da batacak ve sonunda Şili'leşecek" (4). Tabloda da gorulecegı gıbı ulke 80'lerle bırlıkte vergı gelırlerının neredeyse tumunu kaplayacak bır borç yukune gırıyor Bunda borçlanmanın yanı sıra kurtarılan ozel sektor kuruluşjannın borçlarının dev letçe yukJenılmesıyle, vergı gelırlennın azalmasının da payları buyuk Fakat yıne de butun bunjar tablonıın dılını bağlamı yor Tablo Prof Kazgan'ıteyıdtedercesıne "Vizyon sahıbı yonetıcılcrce borç batağına ıtıldık" dıyor Ve bu dış borçların bır şekıl de odenmesı gerekecektı Çozum ıse, vız yon sahıbı yonetıcılerımızın kulağına fısıl danmıştır Ozelleştırme Özclleştırme dış borçlarda ındırım ıçın tek çozumdur "Buna karşı (dışborca)borç/hissesenedi değişimi (debt/equıty swap) ongorüluyordu. Kamu şirketlcrinin hisscleri borç anaparaları karş ısında satılmak yoluyla bir indirim sağlanabilırdi Uluslararası bankaların uzerındeki riziko boylece azaltılabilirdi. Nitekim,.1980'li yılların başında Latin Amerika'daki ağır borçlular, (başta Brezilya, Meksika, Arjantin, Şili) ile Turkiye bu yolu kullandılar... ...Kamu girişımlerının satışlnda temel oğe dış borçların indirimi olduğu için, bunların onemli bolumu merkez tarafından satınalınıyor." Burada bır şeye dıkkat çekmek ıstıyo rum Ozelleştırmecılerce kııllanılan slo ganlardan bırı "sermayenin tabana yayılması." Bunu soylerken taban olarak merkezın CU MH URİ YET KİTAP SAYI 242 guçlu şırketlerınden mı soz edıyorlar? Eğer dedıklerı gıbı, taban merkezın guçlu şırket len ıse, haklarını teslım edelım, sermayenin "tabana" yayılması gerçekJeşıyor (') Bu kuruluşların merkezce alınmasının ardından dıkkat çekılen bır nokta da tekel konumunda olanlar Bunlarla ılgılı satışla rında ve satış sonrasında olmak uzere ıkı noktada rastlanabılecek/ rastlanılan du rumlarhakkında Satışlarına Prof Kazgan şu şekılde değı nıyor "Kamu tekelleri, genellikle, tekel konumlarından yararlanarak tekel fıyatı uygulamazlar. Ozel kesime dışsal yarar sağlamak için rekabet fiyatıyla, hatta zarar ct gibi), yarın boyle bir durumda ne benzin verir, ne elektrik verir vb. Oysa ozel şirketler, Turkiye'de bu gibi stratejik onemi olan alanlarda faaliyet gostermemekte." (Bu paragraf, "stratejik ne demek anlamıyorum, teknolo|inın bu kadar gelıştığı gunumuzde stratejıkhk, gızlılık kadar an iamsız bır şey duşunemıyorum" dıyenlere ıthafedılmelı) Çok yerınde bır ıfade ıle po lıtıkacılardan burokratlara, basınyayın araçlarını elınde tutanlara kadar varan bır grubu "mısyoner" olarak nıtelendıren Prof Ka/gan, bu mısyonerlerın ustlendığı ağırsorumluluklara (') değınıyor "KİT'lerin bilinçli biçimde, emirle zarar ettirilip, kamuoyuna "sırtımızdaki kam TABLO VI a Borç Anapara + Faiz Ödemelerinin Vergı Gelırlerıne Oranı (9): 197593 Yıllar 19757 19789 1980 19813 19847 1988 1989 1990 1991 198891 1992 1993 Iç borç AP + F 19 11.3 10 15.3 39.8 65 58 46 61 57.5 74 Vergi gelirine oranı (%) Dış borç Toplam borç AP + F AP + F 2.3 13.3 2.5 13.8 2 12.0 8.3 24.6 23 62.8 29 94.0 27 85.0 22 68.0 30 81.0 23.3 80.8 19 93.0 100+(?) bur" diye pazarlanmalan. Hele kapatılma noktasına iş getirildiğinde, sonuç belli: O KtT bedava fiyata birilerine peşkeş çekilebilır, tabıi, bu arada ilgililer yurtdışında kendılerine dıişen buyiık odulu bazen banka hesabı, bazen gayrimenkul ya da başka biçimde alabilirler. Nıtekim, Karabuk DemirÇelik'te işi tezgâhlayanın bir ABD tekeliyle yurtiçinde yerleşik bir demirçelik trostiı olduğu basına yansıdı (A. Yalçın 1994). Ancak açığa çıkmayan, politikacıbürokrat duzeyındc bu tezgâhı kimin kurduğu. Şimdilik, Turkiye'nin bu tek (entegre) dikey tamlaşması olan, demir cevherinin çıkarılmasından mamule butun aşamaları kapsayan tesisi, once kapatılıp sonra bedava fiyata gitmekten kurtuldu. Dikkat edilirse, KtT'ler için yapılan kampanyada, bu 'misyonerler' surekli 'Bedava verilim, kurtulalım' kampanyası yurutmekte." 60'ların, 70'lenn soldan esen ruzgânna yelken açanlar yon değıştıren ruzgâra da yelken açmasını bılmışler, kureselleşme, ozelleştırme ve benzer kavramlann ateşlı savunucuları olmuşlardır Ne dıyelım Kolaygele AhınKıtaplardan "altın"bırkjtap • (1) KEYDER, Çağlar, 'htanbul a Nasıl Sat malt" tslanbulDergısı, Sayt 3 1992 (2) I tvanelı llı Roportaj ksquıre Mart 1994 (1) MANİSAU Lrol "Yem Dunya Duzensız lığı , Cumhurıyet. Ocak 199) (4) KAZGAN Gullen, 'Vahji Kapıtalızm ve Yoksulluk Dengest", Cumhurıycl, 10 Nısatt 1994 Yeni Ekonomik Düzende Turkiye'nin Yeri/Cjulten Kazgan I' Altın Kıtaplar/104 J Kaynak: DPT. AP: anapara, F: faiz. mek pahasına, bunun altında fiyatlarla yetinirler. Kârları duşuk olduğundan, bunların sermaye piyasasındaki satış fiyatı da bu duşuk kârlara gore oluşur. Ozelleştirildiklerinde, boylece (doviz fiyatı veriyken) iki boyutlu kâr artışı kaynağı ortaya çıkar: Satış fiyadarı duşuk olduğu için, bir de özel tekele dönuştugunde tekel fiyatı uygulanacağı için. Eğer ozelleştirme, çok zaman olduğu gibi, makrodengesi bozuk bir ekonomide, para ikamesi ve spekülatif faaliyetlerin yerli para değerini çok duşürduğu bir sırada yapılıyorsa, yerli paranın dunya paraları itibarıyla satınalma gucunun çok duşmuş olması, yani reel devaluasyon da buna eklenir.. Tabii, yerli sermaye, aynca, kamu kaynaklarını arttıran ozelleştirmeden, aksi halde kcndi vergi yuku artacağı için, çok yararlanır. Geçiçi bir sure için dahi olsa, vergi yuku artışından kurtulma, vergi sonrası net kârları arttırmış dcmektir. Meksika'daki gibi dolar/yerli para kurunun sabıüeştirilmesi ise yabancıların kâr transferlerini tatIılaştırır." Yıne tekel konumunda olanların satış sonrasına ılışkın saptaması da şoyle "Orneğin, petrol rafinerileri, enerji santralları, PTT'nin T'si (telekomunikasyon hizmetleri), ozel bir yabancı tekele geçtiginde, Turkiye yalnız ekonomik değil, siyasal açıdan da çok guç durumda kalabilir. Turk hukumeti yabancı tekelin ulkesinin onaylamadığı hiçbir uygulamayı yapamaz duruma duşebilir. Kıbrıs çıkarması sırasında (1974) Turkiye'deki bir yabancı rafinerinin Turk uçaklarına benzin vermeyi reddettiği bilinmeyen bır olay değil. Ya da, bugun PKK'ye karşı mucadelede kendilerinin verdiğı silahın kullanılmasına ambargo koyanlar (Almanya, Isviçre Oğlak'lar çogci/ıyor... Ciittikçe çoğalıyor Türk edebiyatının iyi yapıtlan Oğlak'ta! Fethı Nacı 40 yıllık emeğmi taçlandtran 40 Yılda 40 Roman'la Adalet Ağaoğlu erotizmin oda romant Ruh Uşumesı'yle. tsmet Özel, şiir uzerıne yazdığı temel kıtabt Şıır Okuma Kılavuzu'yla Ersın Salman ılkyapıtt Mısafır Terlıklerı'yle Oğlak'ta Turk edebiyatının tyı yapıtlan Oğlak'ta ŞIIR lsm«ı Ozel Q«e*l«y<n Bir Kofu • Ismet Ozel Ev«l, l*y«n Ismel Ozel ChuyMtor KHHH • Ismel Cne\ C^Udınu O0Mırawt(*n Sylvıa Plath Üç Kadm ROMAN Adalel AflaoOlu Flkrlmln inc* 0010 Nahıd Sırıı önK Kıdunınak HİKAYE Dojan Yarıcı Kamlk 1 K YAP1TLARI Gulayşe Koçak ÇHM Kapılann btt • Nuı NakKa; 1 Httn D«1|J| . Dogan Yaııcı EvM • Umıt Unal AlMrikan GOz^l k'OĞLAK YAYII\LARI Türk okurunun hak ellığı yazarlann bekledığı kalıle S AY F A 17