06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

r rih öğretmeni hayalini bir Viyana kır lokantasında yakalarken edebiyatımızın öğretmen yazarlarını, onlann eser isimlerini dü^ünürken, romanın ilk anıştırması ortaya çıkıyor: "Günlerim sayılı. Umudum kırık. Fakat güneş henüz batmadı. Akşamın en dürtükleyen saati, önünde, pembeliği gittikçc baskınlaşan mavimsi sis. Sisin içinde eriyen asmalar. Asma yapraklarının yarı yarıya gizlediği koruk salkımları. Ncrdeyse olgunlaşmış salkımlar. Jülide, Kınalı Yapıncak, Akşam Güneşi, Maarif Müfettişi. Anadolu yolları. Küçiik kentler. Şair öğretmenler..." (s. 32) Alıntıladığım bu satırlar, anlatıcı tigürün kır lokantalarında, çevresini bir betimlemeyle verirken, o atmosferin çağrıştırdığı roman ve öğretmen yazarların adını geçiriyor. Söz konusu bölümün son satırları, "Romantik Bir Viyana Yazı"nın odak tigürü tarih öğretmenine getirir sözü: "Tarih Dersleri" başlıklı böliime böylece geçilir. Anıştırma, böylece sözcüklerin kiiltür tarihinde yoğrulmuş anlam yükü sayesinde önemli bir edebî işlev gerçekleştirir. Edebî alınıılardan roman dnkusuna çok uygun dizeler veya cümleler seçerek metnin kültürcl ufkıınu genişletmede Adalet Ağaoğlu eskiden beribaşarılı. "Romantik Bir Viyana Yazı"ndaki biliın lelsetesini, bilginin ancak, insanııı hayatınu yön verecek ka(,1ar hayatın icjne girmişse bir anlamı olduğunu, tarih öğretmeni Kâmil Kaya'nın yaşam serüveni gibi, Mevlâna dan su alıntula ılıle getiriyor: "Ten ehli ilnıin yükünü taşır Gönül ehli ilme binip ulaşır. Kalbe giden bilgi taydalı mutlak Tende kalan bilgi bir yüktiir ancak" (s.47) Anlatım tekıuklerı arasında leitmotiv, Kânıil Kaya'nın "kruvaze takım elbisesi", hem bu ligiirün tanıtıcı özelliği olarak sık sık lekrarlannıakta, hem de cmun yaşama üslubunu yansıtan soınut bir ayrıntı niteliği taşımaktadır. Romantik bir ba^ka leitmotivi Kâmil Kaya nın "sehir " derken hemen "pardon kent' kelimelerini sıralaması. Bu leitmotiv bir iki ycrde, anlatıcı yazar figürün konuşmasında da gecjyor ve bir zamanlar oıuın öğrencisi olmuş, olduğunu, ondan cok şeyler aldığının dile yansıması, yani birçe^it göstergesi işlevini yükleniyor. Romanda bu türlü anlatım tekniklerini ustaca seçilip dokuya katılışının örnekleri, ayrı bir inceleme konusu verecek kadar çeşitli ve önemli. Benim, son örnek olarak, rornanın BatıDoğu kiiltür ufkunu sezdirmesi açısından vurgulamak istediğim, kentor sembolü ve bu sembolün çeşitli yerlerde anılıp varyasyorılar halinde değerlendirili Adalet Ağaoglu'nun oyunlart topluca yayımlandı. Tiyatpomuzun örnek yazarı Mitos Boyut Yayınları iki kitapta, Adalet Ağaoglu'nun da'na önce yayımlanan ya da sahnelenen oyunlârını bir araya getirdi. Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak, Sınırlarda, Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, Kozalar, Kendini Yazan Şarkı, Çok Uzak Fazla Yakın Toplu Oyunlan I ve H'de yeralan oyunlar. dalet Ağaoğlu, öykücülüğü ve romancüıgının yanı sıra, tiyatromuza oyun yazarı olarak da katkıda bulunan yazarlarımızdandır. Üretken olduğu kadar, dili ve bicemiyle de tıyatromuüun örnek yazarlarındandır. Ayrıca, yaptığı çeviriler ve tiyaıromuzun vurtdışında tanıtınıı iı,in gösterdiğı çabalarla da, tiyatrorruızun eağdaj kinıliğinin oluşniasına katkıda hıılıınmııştur. ne duyarlı bir yazarın yaklaşımı hemcn gözlemlenir. Oyunlarında ele aldığı her konuda, yaşam ve toplum kar^ısında kendini sorumlu kılan ya/.ar kimliğinı hissettirir. l latta, oyunun öyküsünün yöneli^ini ve bıçemini, bu sorumluluk anlavışı belirleınijtir. Kurkıı, ölüm, barış, kadınerkek ili^kisi, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük vb evrensel temalar, yazarın güncel kaygılarıyla, dünyaya bakışıyla, toplumsalgelişmelerle iciçeele alınır. I'oplu Oyunlan I'in ilk oyunu Evcilik Oyunu. Yazarın kadınerkek ılişkisine geniş açıdan baktığı bir oyun. İlk kez l%31964 sezonunda sahnelenen oyunda, iki insanın birbırine duyduğu sevginin, toplumsal kurallar, alı^kanlıklar, vargılar, gelenekler tarafından çocukluktan başhıyarnk baskı altında tutulmasının ortaya cıkardığı yanlışlıkları anlatır yazar. Oyun kişileri hangi toplumsal konumda olıırsa olsun, toplumun önv.ırgılarla dolu cinsel baskısından kurtulaınazlar I latta, hu haskıdan ı alıatsız olsalar da, baskının kurucusu olurlar çoğu kez. lıibanın kendısi dışında, toplum tarafından bıcımlendirilen degeıleri, hır süre sonra ki^inin yargıcına dönüsjiır ölüm bile kişinin kendi gcli^inıinden gc tirdiği ve toplumun bicimlediği sargılan yok edeme/ (Ünsel avrımcılık, geleneklle hıçımlenmıi} erkeğe yüklenen feodal sorumluluk, sevgı v.ını vokeılılmı^ evlılikleı, (.insel baskıvl yaşavan ya da uygulayan in sanları çevreleyen ekonomık ve diişunsel unsurlar, gündelık vaijamda insan ilı^kile rinde oluşan uluııısu/ yaıgıların maddı tcmelini olu^turuıiar. Ağaoğlu, Evcilik Oyu nıı'nıla, şaşamdakioluııibuzluklannanliitımını ciıibcllik teıııelinde ve kaılınerkek ılişkısındc ele almıij. Ama tünı alanlanna düşünsel gondermeler vaparak Y.ışlı k;ııı kocanın, tomh.ıla ovıınu çerçevesınıle, geçmişlerını ve bugunlerıni ıleğeılenılırdikleri, tartıştıkları Tombala, kıtabın ıkiııcı oyunu. Yaşlılık donemi soıunlarının, yalnulıklarıyla içiçe gectiği oyun kışilerı, küçiik kandırmacalar, tartı^malarla ya^a jnın dinamiginı yakalamaya calısırlar Bırhirlerine yönelttıkleri ele^tiriler, aslında toplumadır. Çünkü, ölüme yaklaşan ya!ju sözleri, Adalet Ağaoglu'nun roman boyıınca kanıtladığı kendi gerçeğinı dilegetiriyor. "yazdığım dile aşığım, onda her gün yeni yetenekler, tarif edilmemiş güzelliklerbuluyorum." (s.25) Eseri, Adalet Ağaoglu'nun yazarlık kariyeri içinde değerlendirirken, anlatımdaki zenginliği, öteki romanlarındaki anlatım teknikleri ve kıırgu ustalığının yanında üslupta kendini dııyumsatan derinlikle artıyor diyebilinm. C U M H U R İ Y E T KİTAP S A Y I 197 A Mitos Boyut Yayınları ıkı kitapta, Adalet Ağaolğu'nun daha once yayımlanan ya da sahnelenen oyunlârını biraraya getirdi. H.vcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak, Sınırlarda, Bir Kahramanın Ölumü, Çıkış, Kozalar, Kendini Ya/.an Şarkı, Çok Uzak Fazla Yakın Toplu Oyunlan I ve II de yeralan ovunlar. Adalet Ağaoglu'nun oyunlarında, toplumuıı soıunlarına, gününiin gelişmelcri Cok Uzak Fazla Yakın (19921993 sezonu ı Kenr Oyuncuları Yıldız Kenter, Musf ık Kenter şi:"Faruk'a Gottfried Benn adındaki Alman şairden söz etmişti; Behcet Necatigil'den bir şiir okumuştu, durup dururken nedense Sorum, adlı şiiri. [... Benn, kcndi kuşağının sanatçılarını yansı insan, yarısı hayvan mitoloji kahramanlarına benzetirmiş. 'Biz, olduğumuzdan başka türlü yazdık, umduğumuzdan da başka türlü düşündük' demiş. Bu doktorşair, daha ilk uluslar savaşına katıldığı sıralarda Yirminci Yüzyıl insanının parçalanmı; bir insan olduğunu söylemiş..." (s. 109) Romanın sembollcr ağı diyebilece ğim dokusu, okuyucuda belki de bir "tik'e neden olııyor; Kâmil Kaya'nın öğretmenlik yaptığı bütiin kentlerin, Kastamonu, Kütahya, Konya gibi, K ile ba^laması, Kafka'nın adı K'yle başlayan kahramanlarını anıştıran bir sembol ^eklinde alımlanması, gibi bir aşırı yorum olasılığı bu. "Romantik Bir Viyana Yazı", kurgusu ve anlatım tekniğinin yanı sıra dili, üslubu bakımından da özellikle incelenmeye değer. Anlatıcı yazar tigürün SAYFA 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle