Katalog

Yaşayanların ve yaşatanların anlatımıyla Cinsel göpünümlü şiddet Sunuş Türkiye'de geçen yıl 16 bin kadına tecavüz edildi. Uzmanlar gerçek rakatmn çokdaha yüksek olduğunu düşünüyor... Nedeni, kadınların tecavüzden sonra adlt tnakamlara başvurmaktansa, olayt gizlemeyı yeğfemeleri; örselenmişlikleriyle yaşamayt seçmeleri... Bu nedenler yüzünden, cinsel şiddet konumnda sağlıklı veriler hetnen dünyamn hiçbir ulkesinde kolayltfda elde edüemiyor. Bu yüzden cinsel şiddet hiçbir toplumsal sorunda rastlanmayan boyutlarda gizleniyor, bastmlıyor, zararstz gösteriliyor. Alberto Godenzi Zürih Universitesi'nde kurduğu bir araşttrma grubu yardımtyla bu zorluğu asıyor ve cinsel şiddet yaşayan kadınlara ve yaşatan erkeklere kendilerini anlattınyor... Erkekler kendilerini şiddet kullanmaya iten nedenleri ve neden şikayet edilmediklerini, kadınların hangi durumlarda şiddete maruz kaldıklartnt, sokakta ve evlilikte yaşadıklanm ve bunlann Alberto Godenzi " Şiddet kadınların hareket sonuçlartnı, çevrenin tepkilerini açtkltyor. Godenzi, cinsel şiddetin "şiddete dayalt cinsellik" değil "cinsellik görünümlü şiddet" olduğunu belirterek, erkekleri kendi cinslerine ihanet etmeye çağtrıyor. Asağfda Godenzi'yle yapılmış bir söyleşimn çevirisini sunuyoruz. Cinsel Şiddet (Yaşayanların Yaşatanların Anlatımlanyla) Alberto Godenzi / Çeviren: Sultan Coşar Yakup Coşar Ayrıntı Yayınları /176 s. / 22.000 sorumlusu ya da tek sorumlusu haline sokulurlar. "Kadınlar da akşamları yalnız dışarı çıkmasınlar", Restaurantda erkeklerle konuşmaya çalışmasınlar", "Kadınlar başka türlü giyinsinler" yolunda öğütler gelir sorira. Daha da bayağı iddialar ise, "Kadınlara istekleri dışında tecavüz edilemeyeceği" ya da " Kadınların gizliden gizliye tecavüz edilmek istedikleri" biçimindedir. öte yandan erkeklerin yükünü hafifleten çok sayıda tez vardır. Örneğin tekrar tekrar, tecavüzün esas olarak cinsel güdülerin esiri olmuş erkekler tarafından gerçekleştirildiği iddia edilir. Böylece de cinsel saldırgan genel olarak hasta ve cinsel sapkın sınıflamasına sokulur ve sık sık olayın mağduru kadınlardan daha fazla anlayış görür. Bu "savunma modelinin" işlemediği yerlerde ise saldırganlık "küçük bir hata" ya da "centilmen suçu" olarak lanse edilir. Bir başka ön yargı da, "saldırganların çoğunlukla yabancı" olduklarıdır. "Gerçek tecavüz" olarak ise, sadece, karanlık bir parkta, yabancı bir erkeğin bir kadına saldırması, "sadece" tecavüzle de yetinmeyip kadını bir güzel dövmesikabul edilir. Telefon gntemi En azından 15 yıldan beri kadınlar yaptıkları araştırmalarda tecavüzlerin çoğunun karanlık parklarda değil (kendi evleri de dahil olmak üzere) dört duvar arasında yaşandığını ortaya koymuşlardır. Kadınların ortaya çıkardıkları bir başka gerçeklik de, cinsel şiddet faillerinin çoğunlukla içgüdülerinin esialanlannı sınırlamaya ve onları erkekler lcln hlzmete hazır hale getirmevl amaclıvor' MTHRIN SPRING lsteyen cinsel şiddet hakkında çoktan bilgi sahibi olabilirdi aslında: Ydlardan beri kadın hareketi içinde yer alan kadınlar, cinsel şiddetin toplumumuzdaki yaygınhğına dikkat çekiyorlar; AcilDurum Telefonları, Kadın Evleri, Yardımlaşma Grupları yardımıyla büyük bir dikkat çektikleri halde destek görmeyen cinsel şiddeti yâşayan kadınların acılarını hafifletmeye, sorunlarını çözmeye çaba harcıyorlar. Ve gene bu gruplar yıllardan beri tecavüzün, toplumumuzun acil çözüm bckleyen sosyal ve politik bir sorunu olarak değil, tersine, bireysel bir sorun olarak değerlendirilmesinekarşıçıkıyorlar Cinsel şiddetin görmezden gelinip, zararsız bir olgu olarak gösterilmesine, varlığını inatla sürdüren sayısız önyargı katkıda bulunuyor. önemli bir önyargıya göre, "cinsel şiddeti genellikle kadınlar kışkırtır." Kadınlar, böylesi yanlışlarla suçlanıp tecavüzün ortak S A Y F A 4 ri olmuş yabancıların değil, sıradan erkeklerin, kurhanın arkadaş, akraba ve tanıdık çevresindeki erkeklerin olduğuydu. Ama cinsel tecavüz ile ilgili kökleşmiş önyargılar ve mitler etkili olmaya devam ediyor. Birçok kadın, kurban olarak ciddiye alınacağına inanmadığı aşağılayıcı sorgulamalardan çekindiği, olayın gelişiminin tüm ayrıntılarıyla yeniden anlatıldığı, kadınların suç ortağı dunımuna sokulduğu duruşmakrdan korktuğu için yaşadığı tecavüzü ihbar bileetmiyor. İsviçre'de her 10 tecavüz olayından sadece birinin ihbar edildiği tahmin ediliyor (Yılda yapılan 400 tecavüz ihbarından yola çıkılırsa, gerçek sayının 4000 civarında olduğu söylenebilir). Bu sayılara bu ülkede hâlâ suç sayılmayan evlilik içi tecavüzler dahil değildir. 22 Ağustos ile 2 eylül 1988 tarihleri arasında Zürih Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma çerçevesinde, erkek saldırganlar ve kadın kurbanlarla rastgele görüşmeler yapmak amacıyla telefon bağlantıları kuruldu. Medyalar aracılığı ile şiddet kullanan erkekler ve şiddet yaşayan kadınlara çağrıda bulunularak telefon görüşmelerine katılmaları istendi. Dört erkek ve dört kadın görevli vardiyalı olarak (22 Ağustosla 2 eylül arasında) gelen tüm telefon görüşmelerini kaydettiler. Ayrıca birkarşılaştırma olanağı verebileceği düşüncesiyle cinsel suçlardan hüküm giymiş ve ceza evlerinde bulunan 13 hükümlüyle görüşmeler yapıldı. Telefon yönteminin ortaya koyduğu ilk ve önemli veri, cinsel şiddetin çoğunlukla yabancılardan değil, tanıdıklardan, güvenilen insanlardan geldiğiydi. "Bizim araştırmamızda çok önemli bir olgu, erkeklerin bunu itiraf etmiş olmalandır", diyor araştırma grubunun yöneticisi Alberto Godenzi. Godenzi, "Gene çok önemli bir şey, tecavüz olaylannın toplumun tüm tabakaları içinde meydana gclmcsi vc telefon eden erkekler arasında her tür meslekten ve her seviyeden insanlann varbğıydı" diye devam ediyor. Araştırma cinsel şiddet eyleminin motifi konusunda da önemli ipuçlarıveriyor: "Birçok erkeğin ana motifi, cinsel zorunlulukolmadığı gibi, çoğunluk ani bir itki ile de harekete geçmiyor", diyor Alberto Godenzi. Şiddet kullanan erkekler açısından ön plandaki motifler, güç hesapları, nefret ve öfkeyle bir şeyleri kabulettirmekve kadını egemenliği altına almaktır. Erkekler CUMHURİYETKİTAP SAYI12$