Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tam tersi gerçekleşti. Emirler, aşiret reisleri parti yönetimine yerleştiler. Sloganlar ve kalıplaşmış kavramlarla hem iç hem dış kamuoyu kolayca kandırddı. Bugünkü yapı hâlâ feodal, sosyal düzey son derece ilkel demeyelim ge rikalmıştır. ~ Peki, böyle bir yapı içinde, bugün, siyasi ilgi ve tercihler ne yöndedir? Bir yol ayrımına doğru gidiliyor. İki ana tercih var: tslama dayalı bir düzen ya da akılcı, aydınlanmacı, Türkiye'deki gibi laik bir düzen. Radikal İslamcılık burada Türkiye'dekinden çok daha güçlü, çünkü buradaki yoksulluk daha derin. Bu da bizim için büyük tehlike oluşturuyor. Hiçbir demokratik gelenekten söz edemiyoruz. Biliyorsunuz, yüzyd başında, Atatürk'ü yaratan Jöntürk harekeiinden esinlenen bir "Genç Buharalılar" hareketimiz vardı. Siyasi programı Türkiye'de cumhuriyetin ilanı öncesindeki saltanata muhalif siyasi programlarla benzerlik taşıyordu. Eğer bu "Genç Buharalılar" hareketi durdurulm'asaydı, sınırlı ve ölçiilü de olsa demokrasiye giden yol açılabilirdi. Türkiye'de de demokrasiye giden yolun düz olmadığını biliyorum. Siyasi yaşam üzerindeki "askeri gölge" hep varoldu orada, müdahaleler vs. Anıa son yıllarda güçlenen demokrasi bilinci, Türkiye'deki demokratik gelişmelere omuz veriyor. Bize dönersek, bizim cumhuriyetlerde merkezi giicün buraya demokrasinin gelmemesi için çaba göstereceğini sanıyorum. Neden? Demokrasi, demokratik düşünce, parti yönetimi için en büyük tehlikeyi oluşturuyor. Halk ise gücünü ve zamanını yiyecek bulmaya verdiği için siyasi gelişmeleri zorlamada pasif kalıyor. Eğer dışardaki demokratik gelişmelerden cumhuriyetleri tecrit etme çabaları başarısız kalırsa, öyle sanıyomm ki komünistler, demokrasi yanlısı güçlere karşı İslamı kullanacaklar. Bildiğiniz gibi Saddam öyle dini bütün bir Müslüman degil. Aına Kuveyt'e saldırırken Komünist Parti'ninkiyle henzerlikler taşıyan Baas ideolojisiyle, İslama dayalı duygıılar üzerinde ustaca oynadı. Bu iki düşünsel yapı birbirine çok yakın. Biriki slogan değiştirdiniz mi birçok insanı kandırabiliyorsunuz: SözgelimiFilistinlileri.... SSCB, Türkiye'yi önemli bir ticaret ortağı olarak görüyor. Sizi destabilize etmek niyetinde de değil, ama eğer orta Asya'da teokratik düzene dayalı rejimler ortaya çıkarsa bütün bölgenin, özellilde de Türkiye'nin destabilize olma tehlikesinin ciddi bir şekilde artacağını sanıyorum. D Yeni Başlayanlar için Virginia Woolf Virginia'nın cizgi pomanı Virginia Woolf (Yeni Başlayanlar İçin) / Aaron Rosenblatt Resimleyen: Naomi Rosenblatt Çeviren: Fatih Özgüven / Karum Yayınları / 176 s. lölümünün üzerinden elli yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın hala bir bilinmezlik olmayı sürdüren Virginia Woolf üstüne bir belgesel çizgi roman yayımlandı. * Karum Yayınları arasında çıkan Kitap "Yeni Başlayanlar İçin Virginia WoolP admı taşıyor. Amerikalı politika profesörü Aaron Rosenblatt tarahndan yazılan, Naomi Rosenhlatt'ın resimlediği yapıt, ünlü İngiliz kadın öykücünün aile rarihi, eğitimi, akıl hastalığı, evliliği, politikası ve son yıllarını kapsıyan bilgileri içeriyor. Fatih özgüven'in dilimize çevirdiği kitaptan tadımlık satırlar sunuyoruz, bakalım beğenecek misiniz? * Annesiyle babasının sağladığı sosyal ve entelektüel avantajlar, Virginia'nın yaşama ayrıcalıklı başlamasını sağladı. Her zaman "kendine ait bir oda"sı oydu, yazmayı öğrenmek için gerekli yılları satm alacak parası da. Yemeğini pişiren, temizlik yapan, ihtiyaçlarını gören hizmetçilere yetecek kadar para da her zamanvardı. Yirmi iki yaşında babasının ölümü, bundan iki yıl sonra da özellikle hayranlık duyduğu kişilerden biri olan ağabeyi Thoby'nin ölümü üzerine bir şok daha yaşadı. Anasız babasızdı, cinsel tacize uğramıştı, Stella'yla Thoby'si yoktu, artık Virginia kendini hiçbir zaman tamamıyla güvende hissedemeyecekti. Bütün bu kay ıplar üst üste binince, Virginia iyice incinebilir oldu, yaşamının gerginliklerini taşıyamıyordu, zaman zaman denetimi kaybediyor, akıl hastalığına boyun eğiyordu. Başarılı bir yazar olduktan sonra, Virginia Woolf, çoğıı orta kara öğretmeninin, kimseye eleştirel gözle okumayı öğretemeyeceklerini düşündüğünü söylemiştir. Shakespeare okumanın yolu, diyordu, onun oyunlarının iyi, ucuz bir basımını almak, sonra oturup okumaktır. Okur Hamlet'i anlamakta zorluk çekiyorsa, onu tanımalıydı, eve çaya çağınnalı, onunla biraz vakit geçirmeliydi. Başkalarından yazmayı öğrenmenin mümkün olduğundan da kuşkulııydu. Babasının dersleri kısa, basit ve yararlı olmuştu. Gerisini yazar adayına bırakmak en iyisiydi. 9 Eylül 1913'te, yalnızca 13 aylık evlilikten sonra, Virginia yaşamını çıkmazda hissederek intihara kalkıştı. Bu intihar denemesi, birincisinden çok daha ciddiydi. Budela lOOgram veronalyuttu, bu onu öldürmeye yetecek bir dozdu. Şans eseri, Brunswick Meydanı'nda otııran dostlardan biri, St. Bartholomew hastanesinden cerrahtı. O ve Leonard, hastahaneye koşup bir pompa kaptılar ve Virginia'nın midesini yıkadılar. Virginia'nın yaşamını kurtarmalarısaatleraldı. Romanlarını yazarken Virginia çektiği zihinsel acıların anılarından ve kendisinin tedavi eden doktorlarla edindiği deneyimlerden yararlanır. Leonard Woolf harika bir bakıcı saymandı; sadık, guvenilir, dürüst ve gösterilen güvene layıktı. Virginia'ya hastalığıyla başa çıkmakta elinden geldiğince yardım etti. Kendini ona adadı, Virginia ise ona gereksinim duydu ama cinsel arzu duymadı. * Ergenlik çağında, Virginia kendisinden büyük birçok kadına karşı duygusalyakınlıklarbeslemişti.Kırkyaşlarındayken büyük göğüslü, selviler gibi ince uzun bacaklı aristokrat bir kadın olan Vita Sackville West'e tutuldu. Virginia için, vita kendisinin olmadığı herşeydi; emirlerine kulak asan uşakları ve finoları vardı; iki oğul anasıydı. T Ü R K Ç E D E «VOOLF Mrs Dolloway / Çeviren: Tomris Uyaf / İletisim Yayınları Deniz Feneri / Çeviren: Naciye Aksekil / MEB, Can Yayınları Kendine Ait Bir Oda / Çeviren: Suğra Öncü / Afa Yayınları Dalgalar / Çeviren: Oya Dalgıç / Ara Yayınlan Perde Arası / Çeviren: Tomris Uyar Can Yayınları CUMHURİYET KİTAP SAYI 117 s A Y F A 12