Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Anne karnında seyahat Almanya'nın ciddi ödüllerinden biri olarak bilinen Bachmann Ödülü bu yıl Emine Sevgi Özdamar'a verildi.Özdamar'ın romanının adı, "Hayat, birinden girdiğim, diğerinden çıktığım iki kapılı bir kervansaray". GÜNER Y O R E K Ü K BERLİN Özdamar, "Hayat İki Kapılı Kervansaray"la Bachmann ödülünü aldı Emine Sevgi özdamar'ın ilginç romanı: Annedüı Bir uzak akraba mı? Geçen ay başında Avusturya'nın Klagenfurt kentinde açıklanan bu yılki Ingeborg Bachmann Edebiyat ödülü, Alman basınında bir kez daha yoğun eleştirilere neden oluyor, sert bir tepkiyle kat şılaşıyordu. Ödül bu kcz, Almanya'da yaşayan bir Türk tiyatro oyuncusuna ve yazarına verilmişti. Emine Sevgi Özdamar'dı, 20 bin marklık ödülün bu yılki sahibi. "Der Spiegel", "Frankfurtcr Allgemeine Zeitung', "Süddeutsche Zeitung" gibi Almanya'nın yaygın ve saygın, biiyük dergi ve gazeteleri ateş püskürüyorlar, sonucu "bir skandal" olarak niteliyorlardı. 15 yıldır verilen ve Almanca konuşulan ülkelerin en ciddi edebiyat ödülü olarak bilinen Ingeborg Bachmann ödülü, artık, "acemi çaylaklara" ya da "eli yeni kalem tutmaya başlayanlara" verilen gayriciddi bir ödül haline gelmişti. Oysa bu ödül, Alman diline zenginlikler kazandıran, Alman diliyle cambaz gibi oynayan ustalara verilen ödüldü bir zamanlar. Çok önemli bir ağırlığı ve Alman dilinde çok saygın yeri vardı. Şimdi tüm ciddiyetini kaybetmişti, sıfadan bir "teşvik ödülü" olmuşru. Alman basını çok acımasızdı ve taşlarını ödülü kazanan genç Türk yazanna değil, jüri üyelerinin üstüne tırlatıyor' du. Sorun, ödülün Emine Sevgi özdamar'a verilmiş olması değildi. Jürinin son yıllardaki ciddiyetle bağdaştırılamayacak tutumuydu. Eleştiriler, jüri üyelerine yapılıyor, ödül alanlara pek dokıınulmuyordıı. Merkezi Klagenfurt'taki "Ingeborg Bachmann Ede biyat Ödülü" son yıllarda Alman basının baş hedefi olmuştu. Her sonucun açıklanısından sonra dergi ve gazeteler "skandal" manşetlerini atıyor, bombardımana tutuyordu jüriyi. Bu yıl da öyle oldu. 22 yazarın, 9 kişilik jüri önünde'f yarımşar saatlik okuma maratonundan sonra, ödül Emine Sevgi Özdamar'a verilmiş, ertesi günü Alman basını yine beklenen tepkisini göstermişti. Özdamar'ın daha önce de Berlin'deki Rotbuch Yayınevi'nde "Mutterzunge" (Annedili) adlı bir öykü kitabı yayımlanmış, ancak yazar ödülü yeni tamamladığı bir romanından derlediği 12 sayfalık bir bölümle almıştı. "Hiç umurumda değil. Hiç üstüme alınmıyorum. Alman basını Ingeborg Bachmann ödülü'nü sansasyonel haber olarak kullanmayı âdet edindi son yıllarda" diyordu Özdamar. Almanca konuşulan ülkelerdeki yayınevlerinin önerdiği 300 kadar yazar S A YF A Emine Sevgi özdamar, özgün kuklaları ve kukla yapımcılığıyla da bilinen tlyatrocu bir yazar. Özdamar Bu yıikazandıgı Bachmann ödülü'nün ardından şlmdl de bir fllmde rolalmaya hazırlanıyor. arasından jürinin seçtiği 22 yazar arasına girmeyi başaran Özdamar, yarışmaya göndcrdiği yanm saatlik okuma metninin, bir süre önce tamamladığı romanından derlediği 12 sayfalık hir bölüm olduğunu belirtiyor. Bu, Özdamar'ın ilk romanı. Üzerinde u/.un yıllar çalışmış. Çok ilginç bir konusu var. Anne karnındayken görmeye başlayan bir kız çocuğunu figür olarak ele alıyor Özdamar. Anne karnındayken görmeye başlayan kız çocuğu, annesinin karnında Türkiye'de trende seyahat ederken, dışarıda gördüklerini anlatıyor; evler, yollar, ağaçlar, askerler görüyor. Gördüklerini anlamaya, olan bitene bir anlam vermeye çalışıyor. Romanın oldukça uzun bir ismi var: "Hayat" diyor özdamar, ("Yaşam" denmesini istemiyor), evet, "Hayat, Birinden Girdiğim, Diğerinden Çıktığım İki Kapılı Bir Kervansaray" romanın ismi. Gelecek yıl Rotbuch Yayınevi'nde yayımlanacak. Ödül aldığı için daha önce çıkması, belki de güz aylarında yayınlanması mümkün. Emine Sevgi Özdamar, 1946Malatyadoğumlu. Tiyatro çalışmalarıyla tanınıyor daha çok. 1976'da Doğıı Almanya'ya gitti, Doğu Berlin'de Bertolt Brecht'in öğrencisi Benno ECE AYHAN Düşünuyorum. "Emine" Sevgi özdamar'ın; Scvim Burak, Te/er Özlü ve Nilgiin Marmara gibi cins ve önemli yazarlarla. şairlcrlc acaba uzak akrabalığı var mıdır? "Emine" Sevgi özdamar biraz ufak, ama güzel, kamuoyunea özgün kuklalarıyla ve de kukla yapımcılığıyla da bilinen tiyatrocu bir yazanmı/dır. Belki unun adını kuzey Beılin'deki Volksbühnc'deki oyunculuğuyla ya da "Karagöz Alamanya'da uyunuyla duymu^sunuzdur. Tabii Volksbühnenin yer değiştirmesinden, yani Kudamm'a gelip nitelik diişürmeden önce. F.vet, "Emine" Sevgi Özdamar, 1970'lerdeyalnız tiyatro oyuntuluğu yapardı. (Ayrıca çok yctkin bir biçimde Altunizade'de kanto söylemiş ve oynamıştır, 1971). 1974 ckiıni'ndc de bcnim bir sağaltım işim içın birdenbire, İsviçre'ye, Zürih'e birlikte gitmiştik. 1990'da Rerlin'de Alman Arifte kalırken görüitüğümüzde ise tiyatroculuğunıın, sıncma oyunculuğıınun, kııklacılığının ve ressamhğının yanında yazarlığını, romancılığını geliştirmiş ve yazar olmuş olarak bulmuştum. Annedili adını taşıyan roman benim de çok iyi tanıdığım Rotbuch Yayınevi'nde yayımlanmıştır. Yazımın başında "Emine" Sevgi Özdamar ıçin Nilgün Marmara, Tezer özlü ve Sevim Burak'la u/ak akrabalığı var mıdır demiştim. Bencc bütün bu kuklacılar, kuklalar, kedimerdivenleıi, çarkıfelekleı, hııldakçiçeği, usturlaplar, uçurtmalar, karagöz suretlerı; Beberuhıler, Zenneler, Araplar, Çelebiler, I.azlar, Devrihindiler, Curcunalar, Tuzbuz Deli Bekirler, düz mastıka, Frenkler, Kilci, Anadolulu, I Iamamcı Kadın; Karagöz yatakta, Karagö/.'ün hamamda dayak yemesi, Balkan'da Karagöz neler görmüş, Karagöz Mısır'da, Karagöz Ingiltere'de, Karagöz'ün gelin oluşu, Karagöz'ün ters evlenmesi... Şairlere ipucu veıebilir. Aslında Türkiye'de son yıllarda düzyazının bir yükselişi uldu: Metin Kaçan, Nihat Genç, Cezmi Ersöz... vesaire gibi. Evet, şiirde ayrı (Küçük tskender, Turgay özen, Sami Baydar, Meti göz.) düzyazıda da gerçek bir atılım var. Anlaılığınca; Sail Faik, Yusuf Atılgan, Vüsat O. Bener ve Tahsin Yücel "eczalı" çi/.gisindedirler bunlar çünkü. Annedili (Mutterzunge) / Emine Sevgi özdamar/ Rotbuch Yayıntv Besson'un yanında reji asistanlığı yaptı. 1978'de Besson'la Paris'e gitti, tiyatro çalışmalarını orada sürdürdü. Ardından Almanya'ya geçti ve 198085 yılları arasında Bochum Tiyatrosu'nda çalı^tı. Bu arada, "Karagöz Alamanya'da" adlı bir oyun yazdı. "Verlag der Autoren" adlı yayınevinde çıkan oyunu Özdamar, Frankfurt Şehir Tiyatrosu'nda kendisi sahneye koydu. Tiyatro çalışmalarının yanı sıra sinema ve TV çalısmalarını da ihmal etmeyen sanatçımız, Türkiye'de de bilinen " Yasemin" rilminde anne rolünü üstlenmişti. En son olarak da Frankfurt Şehir Tiyatrosu'nca sahnelenen Faust'ta, büyücü rolündegörüldü. Emine Sevgi özdamar, Türkiye'de "Maenner" adlı filmiyle tanınan ünlü Alman yönetmen Doris Dörrie'nin yeni filminde 60 yaşında bir biiyük anne rolünü üstlenmeye hazırlanıyor. Yazarlığa da ara vermeyen Özdamar'ın yakında "Verlag der Autoren" Yayınevi'nde ikinci bir tiyatro oyunu çıkacak. İlk oyunun bir devamı olan yeni oy unun adı: "İl Alamanya; Domuzla, KuzununBarışması." Ll C U M H U R I Y E T K İ T A P SAYI 76