Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alçakgönüllü, sevecen, dünyaya ve çevreye açık anılar İyi ki yazdın Atıf!... AtrfYılauı ATİLLADORMY IMYALLHÜM. AŞKIM ve BED Hayallerim, Aşkım ve Ben / Atıf Yılmaz Simavi Yayınlart, tst. / 1991 / Fotoğraflarla 232 s. / 45.000 TL. CKK Kod No: 035. 006 Hep bilinir, söylenir: Anılarıni yazmaya alışkın olmayan bir toplumuz biz... Eğer gelmişgeçmiş ünlülerimiz, hangi alandan olursa olsun yaşadıklannı yazmaya sıvanmış olsalardı, tarihimiz, geçmişimiz, kültüriimiiz üzerine ne denli bilgı hazinelerine sahipolurduk!.. Sinema alanında da bu böyledır: Rahmetli Cemil Filmer veya bölük pörçük anlatılanlarla sınırlı da olsa Ertem Eğilmez gibi biriki örnek dışında anılarını yazmıs, kim var? Muhsin Ertuğrul'un anıları, sinemayı sanki isteyerek dışlamış gibidir. Yılmaz Güney anılarını yazabilseydi, ne ilginç olurdıı Lütfü Akad, Metin Erksan, Halit Refiğ vb esküer de bunu mutlaka yapmalı... Atıf Yılmaz işte bu işi başarmış. Anıları, onun o alabildiğıne alçakgönüllü, sevecen, insan dostu kişiliğinin tam bir yansıması. Belleğinin zayıf oldıığunu da baştan itiraf ediyor Yılmaz. Böylece, uzun, vcrimli meslek ya^amında, son 40 yılına ka tıldığı sinemamızda yaptıklarını kronolojik biçimde anlatan "kütlevi" bir anılar serisi yerine, biraz "daldan dala" atlayan, kişileri, olayları ve onların çağrıştırdıklarını oldukça özgür biçimde izleyen bir metin çıkmış ortaya... Rabatlıkla, ra batlık da söz mü büyük bir keyifle okunan, öğretici, duygusal, neşeli, alaycı bir toplam... Kitap, okurıı birkaç düzeyde bırden doyuruyor. Bu kez, sinemamıza adını yazdırmış, ama belgc, arşjv, araştırma yokluğu nedeniyle pek az tanıdığımız kişiler üzerine u M ü j d e A r v e Yıimaz Zafer, Atıf Yılmaz ın "Dul Bir Kadın" fllmlnde ginç bilgiler ediniyoruz: Münir Hayri Egeli'den Mike Rafaelyan'a, Hüseyin pımında nasıl ilkel ve yetersiz koşullarda çalıştığıPeyda'dan Orhan Hançerlioğlu'na... Tadına donı, ama bir avuç ijini ve mesleğini gerçekten seyulmaz anılar içcriyor kitap, yer yer: Diyarbakır'da ven insanın çabasıyla, tutkusuyla işlerin çözümle"Mezarımı Taştan Oyun"un çekimi, "Karacaoğnebildiğini de çok iyi gösteriyor. Bu açıdan, örnelan'ın Kara Sevdası"nın çekiminde Ruhi Su, Seden ğin Yorgo İlyadis, Turgut ören vb. görüntü yöKızıltunç, Halit Refiğ'le ilişkili anektodlar ve Yılnetmenlerinin, Orhan Atadeniz gibi kurgucuların maz Güney'in akrep sokmıış Duygu Sağıroğlu'nu ve başkalarının sinemamıza bilinmeyen, yazılma"ölümden kurtarması", "Hıçkırık" ekibini Celâl mış katkılarının bir bölümünü ortaya çıkarmak, Bayar'ın "kabulü" vb. bölümler, küçük çapta birer sanki Atıf Ydmaz'ın bu kitapla ödediği bir minmızah başyapıtı... net borcu olmu^. "Dedikodu" nıeraklıları da kitapta aradıklarını bulacaklar: Mcmduh Ün'lc FatÖte yandan kitap Yeşilçam'ın yıllar boyu film ya ma Girik'in veya Türkân Şoray'la Cihan Ünal'ın ılk kez nasıl tanıştıklarını, Yılmaz Güney'in bir akşam Atıfın evıne getirdiği sarışının Ajda Pekkan olup olmadığını, Gönül Yazar'ın o zamanlar kimin yalısında oturduğunu da öğrenebilecekler. Cahide Sonku bolümü isc, Cahidc ü/cıinc kurulmuş crsaneye saygısız, ama gerckli bir liskc vııran gerçekçi ve düşündürücü bir bölüm. Atıi Yılmaz'ın anımsadıkları, onun yönetmenlı ğiyle ko^ut biçimde, dünyaya vc çevresine aı,ık, gözlemci, alaycı (en büyük alayı da kendi kendisiylc cdcbilmcsi, onun lcmel bir özvlligi), urcttiği denli yasamaya da duşkun, lilm yapmayı anık bir yaşam bi(,imi halinc gctinni^ olan ki^iliğının dıijavurumu Yılmaz'la hep anlaşamadığımı/ kimi ko nularda, orneğin onun "ulusal sinema" veya filmltrın kalıcı olmaması konularında yıne pıınduna getirıp anıların arasına sıkıştırdığı düşüncelerıne belki yine katılmayacağım. Ama ne önemi v.ır bu nun? Atıf Yılmaz'm anıları, alabildiğine i(,tenliğıy le, bize çok şey öğretmekle kalmıyor, sevdiğımiz, eserleri ve kişiliğiyle sevdiğimi/ bir insanı daha yakından tanımamıza yardımcı oluyoı. Aramızda ki ya^ farkına rağmcn ona hiçbir ^anıan (sanki ilk gunden beri) "Atıf bey" diyememişimdir (olsa olsa Atıf ağabey). Evet, tiim okuıları adına, "iyi ki yazdın Atıf." Ve devaınının da gelınesi dileğiylc.Ll Atıf Yılmaz'ın anımsadıkları, onun dünyaya ye çevreslne açık, gözlemcl, alaycı Urettlgl denli yasamaya da düskün, fllm frml$ yapmayı artık blr ya$am blçlml hallne getırn olan klşlllğlnln dı$a vurumu. S A Y F A 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 7 7