Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ask, yaşam, yalnızlık Haykırmak / Füruzan Toprak / Gerçek Sanat Yayınları / 110 s. / Nisan 1991 / 7.000 TL. / CKK Kod No: 307.041 İSMET KEMAL KARMMYI Füruzan Toprak, bugüne dek oyun, öykü ya/.mış, çeviriler yapmıştır. Öykulcrini, kcndi deyişiyle "toplumsal, kişiscl çeşitli konulara cieğinen" Dövme (1986); mizah ağırlıklı Balonlar (1989) ve içeriğini a^ağıda belirtmeye çalıştığım Haykırmak!.. adlı kitaplarda toplamıştır. Ayrıca Füruzan Toprak, eşi şairyazar Ömer Faruk Toprak adına bir şiir ödülü kurmuş, birçok şaire ödül vermiştir. Bostancı, Şenesenevler'deki ömer Faruk Toprak Halk Kütüphancsi adıyla halkımıza kültür hizmeti vcrmekte olan müzekütüphaneyi binası ve kitaplarıyla beraber devlete bağış yapan da gene Füruzan Toprak'tır. Esas mesleği öğretmenlik olan Füruzan Toprak, yaşamın çarkları içinde yoğrulmuş... O çarklardan gelmekte.. Gelirken de çoğu gerçekçi nitelikte öyküler getirmekte... Toplumun ' memur kesimini, kent yaşamını iyi bilip tanıyan yazarımız, onları, oraları öyküleştirmekte çok başarılı. Kurgusuyla, yapısıyla, bildirisiyle kalıcı bir düzeye getirmiş se yazdıklarını o, bu başarı sını süs, parlaklığı dozuyla kullanmastna ve toplumcugerçekçi düşünüş ve inanışlarına borçludur... Şimdi soruyorum: Sayın Füruzan Toprak, sanırım "Haykır FUruzanToprak mak!.." üçüncü öykü kitabınız. Evet. Benyazarlığageçbaşladım. Heleöykücülüğe daha da geç... Bu üçüncü öykü kitabımın adı aslında: "Aşklarımı Haykırmak Istiyorum!.." idi. Ne var ki öbür öykü kitaplarınun adları tek sözcüklü olduğu için bu da öyle olsun istedim. Genelde sorulur hep. Ben de sorayım: Sizce öykü nedir? Fizik olaylarının tanımı gibi edebiyat türleri için kesin, sınırlı tanım verilemez. Bu nedenle bu soruya kesin yanıt veremem, ancak bazı şeyler söyleyebilirim. Bence öykü, öncelikle bir olayı, bir olguyu, bir fon içinde kişiler aracılığıyla sanatın potasından geçirerekyaziya dökmektir. Biröyküdeolay vardır, tipleS AY F A 12 'Haykırmak', Füruzan Toprak'ın üçüncü öykü kitabı E D E B İ Y A T I M I Z I N 2 0 A M M E T ' l me, betimleme, irdeleme... vardır. Yani öğeleri çoktur öykünün. Ama içinde bunların tümü ya da bazıları bulunduğu halde öykü olmayan, daha doğrusu olamayan anlatılara da rastlanmaktadır. Nasıl iki ki^inin karşılıklı konuşması, yani diyalog piyes değilse, bir olayı ya da bir rııhsal durumu sergilemek, bilinçaltını yazmak da öykü değildir. Bir öykünün gerçekten öyku olabilmesi için onun en önemli noktasını vurgulamak gerekir. Ben o noktaya "patlanıa noktası" diyorum İster gerçekçi, ister içe ddnuk, ister anlamsız olsun her çeşit öykünün kendine ozgu bir patlama noktası vardır. Bu, tüm gerçek sanat dallarında bulunur. Ne var ki bunu ancak sanatçı olan kışi yakalayıp gün ışığınaçıkarabilir. Birörnekverseniz... Örnek mi? örnek... Dövme adlı kitabımdaki "Dövme" öyküm. Onu yazdım, son düzeltmelerini yapıp tape ettim. Konuyu bilirsiniz. Evet,lütfen... Genç bir çift, ağaçlıklı bir yolda yürüyor. Dışarlıklı delikanlı, kızararak arkadaşının elini tutuyor. Vakit öğle. Karınları acıkmış. Yolun sonunda değişik mimarisi olan bir yapı görüyorlar. Kapının üstünde "4 M Lokantası" yazılı bir levha asılı. Içeri giriyorlar. Ama burası hiç de umdukları gibi bir yer değil. Çok lüks... Zorunlu olarak bir masaya oturup, az da olsa bir şeyler yiyorlar. Hesap gelıyor. Delikanlınıncebindco kadar para yok. Tüm parasını ve kol saatini hesap pusulasının altına koyuyor. Garson, tabağı alıp gidiyor. Biraz sonra şef garson, bir hışımla müşterinin yanına geliyor. Onun kolundaki dövmeye gözü Uişince, irkiliyor... Aynı dövmeden kendi kolunda da var çünkü. Sonra güleç bir yüzle tabağı olduğu gibi masanın altından delikanlıya uzatıyor... öykü burada bitiyordu. Olay, tipleme, betimleme, kurgu, dil... bakımlarından bence iyi görünse de bu yazı, öykü değildi. Bir süre düşündüm. Sonunda: "Buldum, buldum!" diye Arşimed'ce bağırdım. Öykünün bitimine bomba olayını yerleştirdim. "İşte şimdi oldu" de A. Hamdl Tanpınar Bilîyop musunuz? A. Muhlp Dranas Edebiyatınıızdaki Ahmetler'in sayısı 30'u, hatta 40'ı bulur. Biz aşağıda en ünlülerinden 20'sini rakamlarla sıraladık; en çok büinen yapıtlarını da harflerle gustcrdik. Sorumuz şu: Hangi Ahmet, hangi yapıtın yazarıdır? 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. Ahmet Naitn Ahmet Kutsi Tecer Kemal Ahmet Ahmet Mithat Ahmet Muhip Dranas Ahmet Şuayip Ahmet Yesevi Ahmed Arif Ahmedî Ahmet Hamdi Tanpınar Refik Ahmet Sevengil tbnürrefik Ahmet Nuri Ahmedi Daî Fazıl Ahmet Aykaç Ahmet Ahmed Fakih Ahmet Vefık Paşa Ahmet Refik Mercimek Ahmet Ahmet Rasitn A. B. C. D. E. F. G. H. t. J. K. L. M. N. O. P. R. S. T. U. Hasan Mellâh LâleDevri Ceza Kanunu Lehçei Osmanî » tskendernâme Sokakta I Iarp Var MuharrirŞairEdip Divanı Hikmet Cengnâme Gölgeler Kuduz Düğünü Hayat ve Kitaplar Kâbusname Göl Saatleri Ilasretinden Prangalar Eskittim Çarhnâme Huzur Şeytan Diyor ki Köşebaşı Tiirk Tiyatrosu Tarihi FatmOnm (Yanıdarı Haftaya Bulmaca sayfamızda) dim. Bu patlama noktası sondan başka bir yere gelemezmi? Öyküsünebağlı. Her yere gelebilir. Ya şu iç içe oluşumlu, dört bölümlü uzun öykü "Haykırmak?" Evet. Oradaki Doğuş'un aşk serüvenlerini, hep kendi ağzından verdim. Tekil birince şahıs. Demir'in not defteri de öyle. Bu öykülerde Doğuş'un aşkları, yaşamı, yalnızlığı işlenmiş. Her bir öykü kendi içinde bir bütün oluşturuyor, ayrıca öykülerin tümü ise Doğuş'un ya şam çizgisini baştan sonuna dek sergiliyor. Bir de sonda bağımsız bir öykü var: "Yalının Hanımefendisi Nüü." Bu kitapla vermek istediğiniz mesaj nedir? Gelinonuokurabırakalım. öyleyse ben bir yazarokur olarak konuşuyorum: Yapıt içinde geçen lüks otelleri, tavernaları, diskolan, dil derslerini, sinemaları, parti kongrelerini, karakollan; "beni âdem'leri operaları, "yat"lan; "Kalleş karanlıklar"ı; "tam seks"leri; "bıırjuva zırvalan"nı; polis soruşturmalarını; "adalet düşmanlan"nı; mutsuzlukları, yalnızlıklan; arkadaşlıkları, yurttaşltklan; "karı"ları, "koca"ları; "fal"lan, "firavun"lan; telgrafın tellerini, iki elin seslerini, rıhtımlan, Marsilya'ları vb... kısacası insan yaşamı gerçeğini nc dc güzel işlemişsiniz. öykü bu işte!.. Teşekkür Sayın Füruzan Toprak. LJ C U M H U R İ Y E T SAYI 7 3 K İ T A P