14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MehmedKemal "Tükenmez"şiir birikiminianlattı 'Şiir sözün artı değeridir REFİK DURBAŞ 15 yıl önceydi. "Çırak Aranıyor" adlı kitabım yeni çıkmıştı. Bir gün MehmedKemal, Veysel Ağa (Öngören) Kadıköy'de "öğle rakısı"na oturmuştuk. Söz, hep şiirden yana. Birkaç gün sonra Cumhuriyet'te Mehmed Kemal'in bir yazısı: "Bir Çınarın Duldası.' Mehmed Kcmal o gün şiir üzerine ne konuşmuşsak hepsini yazıya dökmüş... Şimdi MehmedKemal'in "Tükenmez" başlığı altında topladığı bütün şiirleri elimizin altında. Ve sıra da bende... Ama bu kez bir "öğle rakısı" muhabbeti olsun iste 9 Tükenmez (Bütün Şiirleri) Mehmed Kemal / Gerçek Sanat Yayınları, İst. 1990 / 224 s. / 10.500 TL f O R T R E M E H M E D K E M A L Mehmed Kemal 1920 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe Bölümü'nü bitirdi. llk şiirini Gençlik dergisinde 1942 yılında yayımladı. 1940 dönemi toplumcu şairleri arasında yalın anlatımıyla sivrildi. Şiir ve şair için şöyle yazdı: Insan emeğiyle bir değer yaratarak doğayı ve toplumu değiştirir.tnsan, doğayı ve toplumu emeğiyle nasıl değiştiriyorsa, sözün dağılımını ve kullanımını da değiştirir. Kısa tanımıyla şiir, herkesin kuUandığı sözün artı değeridir. Artı değer hep var olacaktır. Şiirde. Söz sanatları arasında en eski ve geleceğe en yönelik olanı şiirdir.Bundandırki, şairleri ulularlaeştutarlar.Şiir, alışılmış sözlerin başka sesiyle söylenir. Bu sesi duyan da, duyuran da şair oluyor. Yapıtlan Birinci Kilometref Şiirler, 1945) ,Dünya Güzel Olmalı (Şiirler,l954), Acdı Kuşak( Anılar,l968l985),Politika veÖtesi (Yazılar, 1970), 12 Mart, öfkeli Generaller ve tşkence (Yazılar,l974),Sürgün AlayıfRoman, l974),Sol Kavgası( Yazılar, 1975), PulsuzTavla( Roman, 1975), SözGibi (Şiirler,l977İ982), Ara Rejim Kara Rejim( Yazılar, 1979), Celal Bayar Efsanesi ve RaftakiDemokrasi(l981),ŞairlerDövüşür(Yazüar,l982),Kalenin Eteğinde(Roman,1983),Türkiye'nin Kalbi Ankara (lncelemeröportaj,l983)>BirDestelskambil(Yazılar,l985)>öğle Rakıları( Şiirler, 19861987 ),Bu Darbeler Kimin lçin( Yazılar, 1986). Klm uyanık Buralardan kaç kez geçtim Unuttum şimdi Belki gene geçerim Yollar uzanıyor kuşlara Dağlar yaşlı düşünür Göklerevarmıyorelim Hepsigelipgeçici Biryalnızllğadoğru Kim uykuda Kim uyanık "Tükenmez"den bir şiir miyorum ve evinin yolunu tutuyorum Mehmed Kemal'in. Amacım o gün, üçüncü kitabını çıkarmış bir genç şair olarak bana sorduklarını benim ona sormam. Bir hesaplaşma mı? Hiç de değil... Bakalım "öğle rakdan" dışında nicedir Mehmed Kemal'in halleri... Akatlar'da bir büyükçe apartmanın birinci katı. Küçük, kutu gibi bir daire. Mehmed Kemal'in eve yaraşır yine küçük odası. Kapı ardından pencere altına kadar her yan kitap dolu. Odanın ortasında çalışma masası. Onun da üzeri kitaplarla, kâğıtlarla kaplanmış. Mehmed Kemal masasının başında oturuyor, önündebir daktilu. Arkasında bir büyük çerçevede sarıklı bir adam resmi. Gözlerim takılınca "Babam" diyoryalnızca. Odanın tek penceresi arka bahçeye açılıyor. Biraz aralasam pencereyi, kar taneleri odaya uçuşacak. Görünmez harflerin uçuştuğu gibi her yanda... Söze şiirle başlamanın zamanı. Kar taneleri gibi uçup dursun odanın içinde har?.er, sözcükler, Mehmed Kemal sözü ucundan yakalıyor: "Şiirin kendisi var, aslında şiir anlayışıyok. Şiirin kendisini yazıp ortaya koyduktan sonra ona bakarak oluşturulur şür anlayışları. Ya da şiir anlayışlarına yaklaşılır. Işte Abdülhakhamid'in böyle bir mukaddemesi var, Haşim'in, Orhan Veli'nin var. Genç şairlik zamanımızda da bu böyleydi. Yani bir şiir anlayışı vardı. Ama asıl şiirlerdir kendini gösteren." Kitaplarına bakıyorum Mehmed Kemal'in: "Birinci Kilometre", "Dünya Güzel Olmalı", "Söz Gibi", "öğle Rakıları." Şimdi de yeni yazdıklarıyla eski şiirlerini bütünleştiren "Tükenmez." Mehmed Kemal'in yaklaşık 50 yıllık şiir birikiminin özeti "Tükenmez." Kimi sözcükler zamanla değişse de şiirin ızleklcri değişmemiş,. "Işte bir anlayış bu" diyor Mehmed Kemal, "Temalara sadık kalmışız. Şair arıyor, arayış içinde. Eğer şairse..." tlk kitabı "Birinci Kilometre"de kendi yaşammdan kesitler daha belirgin. Ömeğin doğum tarihini "Tevellüd" adlı şürinden öğrenebiliriz: "Yıl 1920 Nisan onbir Mehmed Kemal koymuşlar adımı Şairdoğmuşum." tlk kitabında "hapishane" yok. Hapishane ikinci kitabında, "Dünya Güzel Olmalı" da başlıyor. Hapishaneyi soruyorum: "Bütün hayat şiiri etkiler. Bunun içinde hapishane de var. Hapishane de etkiler. Tabii hapishane aykırı bir şey olduğu için dikkati çekiyor." llk şiirleri için değerlendirmesi ise şöyle: "tlk şiirlerde genç şair bencildir, kendisini anlatır, ama kendisini anlatarak toplumu da anlatır." Mehmed Kemal'e hep sorulmuştur, 50 yılda niye bu kadar az şiir kitabı? Bu kez ben sormuyorum artık, ama yine de sözün ucu dokunuyor: "Şiire başladığım yıllarda 2. Dünya Savaşı var. Bu savaşın getirdiği baskılar, yıldırmalar, ekmek kavgası var. Türkiye'de partileşme var. Bütün bunlar 1950'ye kadar getirdi. Yani dışardaki hayatın bize yansıması. Böylece 1950'ye geldik. Daha sonra askerlik var, hapislik var. 50'den sonra ise doğru dürüst bir gazetecilik var. 'Yeni tstanbul' gazetesinin Ankara temsÛcisiyim. Bu önemli bir şey. Çünkü o yıllarda temsilci olarak Ankara'da 56 kişi var. Ama anlatmak istediğim bunlar değil. Bütün bu koşullar altında bile şiir kendinin oluyor, yani çevrenin artık şiirle bir ilgUi bulunmuyor. Bu bir duraklama gibi görülebilir, ama şiirle uğraşmama anlamına gelmemeli." "Tükenmez"deki şiirler birbiri ardına okununca Mehmed Kemal'e hak vermemek elde değil. Duraksama gibi görülse de şiirle ilgisi sürmüş, kitap çıkarmasa da dergiler deşiiryayımlamış. Kendisi anlatsın: "Kitap çıkarmaya pek hevesli değildim, çünkü gazctelerde yazıyordum. Şimdi mesela Necati Tosuner gelip benden kitap istemeseydi 'Söz Gibi' gün yüzüne çıkmayacaktı. Ama ben şiir yazıyordum yine. Ne olacaktı? Bu kez bu şiirler 'yayımlanmanıı; şiirler' olarak okuruyla buluşacaktı." Yani yine Mehmed Kemal gibi söylersek: "Şiirle birlikte olacaksın her zaman. Onu bırakırsan o da seni terk eder. Sen şiiri bırakmayacaksın, şiir de seni..." Mehmed Kemal'in bir özelliği birçok şiiri ezbere bilmesi, yazılarında kimi dizelereyer vermesi. Bu alışkanlığı nasıl kazanmışola? "Bizim kuşak, arkadaşlar arasında şür okurduk. Bir yerde içki mi içiyoruz, muhabbet mi ediyoruz, hep şiir okurduk. Birimizin yazdığı şiirden bütün şairlerin haberi olurdu bu yüzden. Şiir, bir ezberleme sanatıydı. Bir şair şiirini ezbere bilmezse kınanırdı bile..." Mehmed Kemal haftanın üç günü Cumhuriyet'te çıkan köşe yazılarını bu odada yazıyordu. Ya şiirler... Şiirler ne zaman yazılıyordu ? "Belli olmuyor. Üzerinde düşünüyorsun, şiiri yakalıyorsun. Bengenelliklekafamdayazarım şiiri, hemen kâğıda dökmem. Işte bir yerde yazarsın şiiri, durur, hemen sevemezsin. Üzerindeçalışıp düzeltirsin. Son şiirlerim daha çok sözcüklere anlam yükleyen, düşünceye dayanan şiirler..." Pencerede kar taneleri çoğalıyor. Tukenecek gibi değil. Odanın içinde uçuşan harfler, sözcükler de öyle... "Zamanı göstermeyen eski bir saat gibi..." yıllar geçip gitmişler... Şiirler, şiirler "tükenmiyorsa" eğer, bir onlar kalıyorgeriye... D Mehmed Kemal: Ben genellikle kafamda yazanm şiiri. S A Y F A 13 CUMHURİYET KİTAP SAYI 52
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle