Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"RAHİBE "DE MANASTIRDAKİ CEHENNEMİ YAŞAMI; •RAMEAUNUN YEĞENİ'NDEİKÎYÜZLÜ TOPLUMU ELEŞTİREN DÜŞÜNÜR DİDEROT: kın bir düşünür olan Adnan Cemgil'in nefis Türkçesiyle. Diderot, 18. yüzyıl Fransız Aydınlanma döneminin, Voltaire ve Rousseau'su yanında, Ansiklopedi çalışmaları, romanları, eleştirileri, filozofça düşünceleriyle, en cana yakın, en sıcak kişisiydi. Diderot ile SaintBenoit Fransız Papaz Okulu'nun son sınıfında rastlaştım, papazlann gözünden kaçırıp, gizliden gizliye okuyarak. Diderot, Tanrı tanımaz, laik bir düşünürdü, Katolik dinine cephe alan. Gel zaman git zaman, yayıncıhğını yaptığım Çan YaVEIAT GHNYIL yınlan'nda, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüklınıızın bo$ inanlara emanet edilmeye çalısü'nden öğrencim, sonra da canciğer dostum olan şıldığı bir dönemde yaşıyoruz bugün Türİsa Öztürk'ün, Paris'te geliştirdiği Fransızcasıyla kiye'de, bilimi en gerçek yol gösterici sayan üzene bezene çevirdiği Filozofça DüşüncelerHe Didüşüncenin yarattığı Cumhuriyet Türkiyederot 'yu Türk okurlarına sunma şansını elde ettim. si'nde. Medrese kafasının, inanç sömürüO Diderot ki "aklımdan vazgeçersem, yol göstericicülüğünün egenıen olduğu Osmanlı döneminden, mi kaybederim" diyor ve şunları ekliyordu sözlerine insan onurunu akılda bulan Cumhuriyet dünemine belirli bir aralıkla: "Geleceğin uçsuz bucaksız bir orgeçişte, çıkarları (körolasıçıkarları) zedelenen, uzun manında yolumu kaybetmişim, yolumu bulmak için süre yeraltında gizliden gizliye palazlanan, demokraclinıde utacık bir ışık var. Bir adam ortaya çıkarak si yutturmacası döneminde oy avcılarının gözbebeği bana şöyle diyor: 'Dostum, yolunu bulabilmen için durumuna gelen gerici, akıl düşmanı, çağdışı güçleri elindeki ışığısöndiir.'Bu adam bir tanrı bilimcidir." düşünürken, elime Diderot'nun (Didro) iki kitabı geçti: Rahibc ve Rameau'nun Yeğeni. Bu iki kitap, Diderot'yu Filozofça Düşünceler'i ile tanımayı dana önce, Türkçeye çevrilmişti, Adnan Cemgil'in; sürdürelim isterseniz. Diderot kafasına, mizacına, dünya görüşüne en yatŞöyle diyor Diderot, Filozofça Düşünceler'de: • Bilgisizlik ve mcraksızlık çok yumuşak iki yastıktır. Ama onları öyle bulmak için insanın Montaigne'inki 1 arih bilseydim, sizeşu dünyaya kötülüğün daima dâhiyaradılışlı gun bir kafası olmalıdır. gibi olkimseleryuzündengeldiginikamtlardtm • Dünyadaki bütün bağnaz.. .genelbıryanhşlıgıgösterenyada büyükbirgerçegedegerini lar, sapıkyaradancılardır. verdirendahidaima hizim saygttntza tayıktır. • Incil'i bir mucize ile tanıtlamak, bir saçmalıgı tabiata aykırı l\ ameau, Rameau, sana neden içerlediler biliyor musun? Azıcık bir şeyle tanıtlamak demektir. zevk, birparçaakincedüşünüş, birazdazekâsahibiolmak • Birkimse dinsel inançlarını enayiliginiçin! (Burada, Diderot, çokalçakgönüllulükederek seçerek değil de eğitim yoluyla aldığına göre kör veya topal kendinianlatıyoroltnalı). doğmadım diye övünmekte Oondemindcherkesinzenginlig'ibirdir. haklı olmadığı gibi Hıristiyan ve Müslüman olmakla da övüneDizimülkedeimamn biliyorgöründügü şeyleribilmesi mez. Bu, bir talih işidir, değer konusu değildir. gerekmez ki! Bunları bırakalım da Adnan Uoğadabütüntürlerbirbirinikemirir. Cemgil'in an duru Türkçesiyle dilimize çevrilen Rahibc Ûe Rahtsariyoksullugadüşmeyegörsün! Vicdanlanamusunsesi, aç meau'nun Yeğeni adlı güzel yamideden gelenferyatlaryanmdapekzayıfkalır. pıtlaragelelim. Rahibe (1860), Fransız edeJtler renk ve berçeşüten öylesineçok ikiyüzlü varki. Kendi biyatında ilk gerçekçi roman, kendilerine karşı ikiyüzlülük edenlerâe caba. "Katolikliğin, dinsel bağnazlığın insanlık dışı törelerine yöiJaşkastna muhtaç olan herkesyoksuldur ve durumunu ona neltilmiş bir taşlamadır." Dideuydurur. rot'nun, iki kız kardeşinin de kapatıldığı manastır yaşamının LJogada eger iştab diye birşey varsa (kiben oldugunu samyorum, yürekler acısı bir öyküsüdür. çünkü daima bunu kendimde duyuyorum) imanın herzaman "Yaşamın gerçek ya da uyduryiyecekşey bulamaması bir düzensizliktir. Nesaçma birekonomik ma suçlar ve cezalar zinciri hasistem! Biryanda tıka basa karnını doyuranlar, öteyanda mideleri linde" geçtiği bir ortamda gelişen olaylar. Manastır yaşamı bir onlartnki kadarsağlamveonlarkadaracıkaninsanlaragızlanna cehennem yaşamıdır. Oysa "In Diderot, 18. yüzyıl Fransız aydınlanma döneminin, ansiklopedi çalışmaları, romanları, eleştirileri, filozofça düşünceleriyle, en renkli kişisiydi. Diderot Hıristiyanlığın dogmaları üzerine düşünmüş, ateizme varmıştı. Aklımız aklımıza emanet A DENIS DİDEROT < 17li1784) san toplum yaşamı için yaratılmıştır. Onu öteki insanlardan ayırın, yalnız bırakın, düşünceleri karmakarışık olmaya, karakteri bozulmaya başlar.... Birormandan çıkılır, manastırdan çıkılmaz.... Ormandaki adam özgürdür, manastırdakiiseköle." tşte, Rahibe romanı, böylesi bir işkenceli yaşamın öyküsiiveeleştiridir. Rameau'nun Yeğeni'ne gelince, o bir başka yönde, ikiyüzlülük tabanına oturmuş hir toplumun yergisidir. Yapıt, karşılıklı konuşma düzeyinde gelişiyor. Bu yapıtta, Diderot kendi kişiliğini, ikinci bir kişi aracılığıyla, Rameau'nun Yeğeni dediği kişi aracılığıyla dile getiriyor. "Düşüncelerim, oynaşlarımdır benim" diyen Diderot, bu yapıtta, adeta kendi kendisiyle politikadan, aşktan, sanat ve felsefeden konuşan" bir kimse olarak çıkıyor karşımıza. Bu karşılıklı konuşma, bir filozofla (yani Diderot ile) yine kendisini yansıtan bir aylak, serseri ruhlu bir kimse arasında geçiyor. Gelin, Filozof Diderot'nun karşısmdaki serseri ruhlu görünen Diderot'yu tanıyalım: Filozofun karşısmdaki adam: "Kişiliğinde yükseklikle alçaklığı, sağduyu ile kaçıldığı birleştiren bir adam. Kafasında onur ve onursuzluk kavramları nasıl garip bir biçimde birbirine karışmış olmalı idi ki kendisinde yaradılıştan bulunan meziyetlerini hiç şişirmediği halde, huyunun kötü yanlarını utanmazca açığa vurmaktan çekinmezdı. Tüm yapıt, huyunun kötülüklerini utanmazca açığa vuran kişi ile akıl ve sağduyuyu savunan Filozofun söz düellosu olarak gelişiyor. Yan sütunlarda bu karşılıklı konuşmalardan alıntılar sunuyorum, sahiplerini ayırt etmeden... Rahibe/ Çeviren Adnan Cemgil/Engin Yayıncılık Rameau'nun Yeğeni / Çeviren: Adnan Cemgil / Engin Yay. koyacak.loh.ma bulamıyorlar. 12 S A YF A C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 87