03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AtatüPk'iin niyeti ve hakısı Nutuk, 1520Ekim 1927 tarihlerinde, CHP'nin 2. Büyük Kurultay'ında söylenmiştir. 1. cilt TBMM'nin açılışına kadar olan dönemi, 2. cilt Meclisin açılışından 1927 ye kadar geçen dönemi kapsar. Atatürk bununla ilgili amacinı şöyle dile getirir: "Devrimimizin incelenmesinde tarihe kolaylık sağlamak." IENİZMİN Taha Parla, "Türkiye'de Siyasal Kültiirün Resmi Kaynaklan" üst başlığıyla hazırladığı inceleıne dizisinin ilk cildi "Atatiirk'ün NutukV'nu l>ir süreöncc yayımladı. Parla l)u çalışmasmı yönlendıren duşunccnin, "Cumhuriyet Tiiıkiyesi'nin ilk otuz formatif yılını doğru anlamadan, çağdaş Türk siyasal kültürünün vc yaşamının da iyi anlaşılamayacağı " olduğunu söyluyor. Taha Parla ile "Atatiirk'ünNutuk'u" iistiinekonuştuk. 1. cildini bir siire önce yayımladığınız beş ciltlik incelemenizin konusunu ve kapsamını özctleyebilir misiniz? PARLA 1. cilt (Atatiirk'ün Nutuk'u) vc 2. cilt (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri), Türk siyasi tarihinin ve Türk siyasal kültürünün bu çok/en önemli TAHA I'ARLA NUTUKTA SÖ YLENENİN NE OLDUĞUNU ANLATIYOR belgelerinin ilk eleştirel metinsel incelemeleridir. Atatürk'ün diinya görüşünü, tarih telsefesini, genel siyaset anlayış ve yöntemini (1. cilt) ve daha dar anlamda programatik siyasal ideolojisini (2. cilt) Atatürk'ün kendi agzından/kaleminden veren bu metin ler, analitik ve sistematik bir incelemeye tabi tutulmamıştı. Bu bakımdan, önemli bir boşluğu doldurma yönündeatılmış adımlardır, bu ilk ikicilt. 3. cilt (TekParti İdeolojisi) Kemalist ideolojiyi, yine birincil kaynaklardan, kurumsal bütünlüğü içinde, üstelik ilk iki ilkenin ışığı altında inceliyor. 4. cilt ise( Kemalist RejimveRcformlar) Kemalist tekparti rejinıin kurumsal ve yapısal özellıklerinı karşılaştırmalı yontemle inceliyor; ayrıca çağdaşjaştırıcı reformların içeriği ıle gerçekleştiriliş yönteıni arasındaki duyarlı ilişkiye belli bir bakış açısı getiriyor. Özetle, bu dört cilt, Türkiye Cumhuriyeti'nin belirleyici ilk2530 yıllık siyasi tarihinin bütünsel bir incelemcsini oluştıırtluğu gibi çağdaş Türk siyasal kültürunun (resmî) düşünsel ve yapısal kaynaklarını ve belirlcyicılerinı saptamaya çalışıyor. l^k be^inci ciltte ise ıkı türlü malzeme yeı alacak: Çalı^manın ana govdesi içıncle de kullanılan, aıııa taın metin olarak vavınlanmasında ek yarar bulunan bazı tenıel resmi belgeler; bir de ilk dört cildin kapsamına sığmayan çeşitli ilginç ve<>nemli belgeler (kısa açıklamalarla). 1. cildin "Giriş" bölümünde Kemaliztn'in çağdaş Türkiye'de kâh tamresmî, kâh yarırcsmî, ama herhalde bir egemen ideoloji, hatta kamusal felsefe olduğunu üncmlc vurguluyorsunuz. Oysa, özcllikle son birkaç yıl içinde çeşitli çevrelerden ve biçimlerde Kemalizm'in eski hükmünü yitirdiği, öz Kemalizm'in başka, yoz Atatürkçülüğün başka ulduğu (ya da tersi), hatta Kemalizm'in/'Atatürkçülüğün zaten Vl'lVK. ATATVRKÜN OL'NYA OÖRÜİİÜNV. SİYASAL IOJİSİNİ YANSITAN ÖNHMI.I RİR SİYASİ BLLGEnİR ll)H> // A. ıt'KKhh RCYCK MİILF.TMITI.ISI hiçbir zaman tam anlamında bir idcoloji olmadığı yolunda birtakım savlar geliyor, kanılar belirtiliyor. Bukonudanedüşünüyorsunuz? PARLA Bu yaklaşımları dikkatsiz ve sorıımsuz, dayanaklarını da zayıf buluyorum. Ririncisi Kema lizm/Atatürkçülük hâlâ T.C. anayasalarından çeşitli özel yasalara, Siyasi Partiler Kanunu'ndan milli eğitim mevzuat ve müfredatına kadar, kanıtlanmasına gerek duyulmayacak açıklıkta bir resmi ideoloji ve devlet politikası. İkincisi, "senin Atatürkçülüğün yanlış, benim Ataturkçülüğüm doğru" tartışması, Türkiye'nin siyasi sınıfımn/elitinin (sıviliyle, aske riyle, gazetecisiyle, akademisyeniyle) kendi içinde ve sınırlı birkaç klişeyle sürdürdüğü, politik ve entelektüel açıdan kısır bir ağız dalaşından ibaret. Üçüncüsü, Kemalizm/Atatürkçülük, kendi belgelerine ve kaynaklarına göre elbette tam bir siyasal ideoloji. Öyle bir siyasal ideoloji ki Atatürk'ün kimi ünlü deyişjerinin bir özeri olarak kabul edilebilecek olan "aksiyonculuk ve pragmatizm doktrinden önce gelir" teması bile belli bir tür ideolojiler grubunun (özellikle liberal kapitalizmle sosyalizmler arasında bir 3. yol olma savında bulunan ideolojiler grubunun) ayırdedici özelliklerinden biri, hatta ta kendi si. Tabii, özellikle de bu tür ideolojilerin türevleri olacak, ama bunlar arasındaki tartışmaların çoğu alt ayrıntdar düzeyinde; yoksa daha yüksek soyutlama düzeylerinde ve öze ilişkin yakla^ım ve kavramlar söz konıısu olduğunda bunların aralarındaki mesafe hiç de uzak değil. Bütün bunlar kaibisııuia yapılacak en sağlıklı ış, Atatürk'ün ve tarihsel Kemalistlerın kendilerini na sıl tanımlamış olduklarına bakmak, onlara Kemalist C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 8 7 s A Y F A 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle