26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Paleontoloji CBT 1487/18 Eylül 2015 BİR MOZAİK EVRİM Mİ SÖZ KONUSU? Soyağacımızın yeni yıldızı: Homo naledi Çok değil, daha bir ay kadar önce Olduvai Boğazı’nda hangi türe ait olduğu bilinmeyen 1.84 milyon yıllık bir parmak kemiği ve daha önce de Homo soyunun en eski temsilcisine ait olabilecek bir altçene kemiği bulunmuştu. Şimdi ise Güney Afrika’da sürpriz bir insan türü daha çıktı ortaya. W itwatersrand Üniversitesi paleontologu Lee Berger ve ekibi, 2013’de Güney Afrika’daki RisingStar Mağarası’nda en az on beş hominide ait 1.550 parça kemik ve diş fosili bulmuştu. Kalıntılar tüm Afrika’da bugüne dek bulunan en büyük insan fosili topluluğu. İskeletler Güney Afrika’daki Rising Star Mağara sisteminin 30 metre derinliğinde yer alan Dinaledi kovuğundan çıkarılmış. Fosil buluntuların 300 tanesi yüzeyde bulunurken, geriye kalan 1250 parça aynı kovukta açılan küçük bir çukardan gün ışığına çıkarılmış. Kemiklerin üzerinde ne leş yiyicilerine ne de vahşi hayvanlara ait izler var. Ve ölülerin hayvanlar veya akan su gibi doğal süreçlerle mağara odasına taşındığını gösteren hiçbir kanıta rastlanmamış. İnsana ait olmayan birkaç fosil parçasının rastlantısal olarak mağara kovuğuna giren fareler ve kuşlar tarafından taşındığı sanılmakta. Kemiklerin göreceli olarak az zarar görmüş olması nedeniyle araştırmacılar ölülerin bilinçli olarak buraya bırakıldıklarını sanıyorlar. Her ne kadar ölülerin gömülmesi bugüne dek sadece Homo sapiens tarafından uygulanan bir gelenek olarak bilinse de. Küçük çocuklara ve yetişkinlere ait iskeletlerin hepsi aynı türe ait. Paleontologlar yeni türe, buluntu yerinden esinlenerek Homo naledi adını verdiler. Yeni türün bulunduğu mağaranın adı “Rising Star” (Yükselen yıldız) ve “Naledi” Gü SOYUMUZUN TEMELİ Mİ? DİNADEDİ ODASI ney Afrika’da konuşulan yerel dil Sesotho’da “yıldız” anlamına geliyor. Homo Paleontologlar naledi’nin soyumuzun temelini oluşturabileceğini düşünüyor, ama durum o kadar basit değil. Homo naledi’nin kafatası, dişleri, omuzları ve leğen kemiği gerçi soyumuzun en eski temsilcine benziyor. Lee Berger ve ekibinin dünyaya tanıttığı yeni insan modeli: Homo naledi Ama diğer taraflardaysa sürpdi 1,50 metre uzunluğunde ve 45 kilo ağırlığındaydı. Olriz bir şekilde insan benzeri özelikler söz konusu. Örneğin ayaklarını modern insanın ayakla dukça narin yapılı olduğu sanılan Homo naledi’nin beyni rından ayırmak neredeyse olanaksız. İlginç bir şekilde el sadece portakal büyüklüğündeydi. İskeletler mağaranın leri de diğer eski hominidlere kıyasla daha kıvrımlı ki bu yumuşak tortulunda yer değiştirdikleri için Homo neladi’nin da tırmanabildiğini açıklamakta. Fakat elinin biçimi aynı yaşını hesaplamak mümkün olmamıştır. Berger, fosillerin iki milyon yıl öncesine ait olabileceğini zamanda alet kullanabileek kadar becerikli olduğunu da düşünüyor ki bu tarih insanlığın başlangıcına kadar iniyor. göstermekte. Dinaledi mağara odası çökeller ve ince taneli Bazı uzmanlar bu kadar eski olabileceğine ihtimal vermitortulla dolu. Odanın stratigrafisi erozyon nedeniyle bozulyor. Ama eğer Homo naledi sadece bir milyon yaşında muş. Yani bazı yerlerde eski buluntularla yeni buluntular olsa bile insanlık tarihinde bazı değişikliklerin yapılması yer değiştirmiş. gerekir. Nitekim bu RisingStar mağarasındaki insanların aynı tarihlerde, farklı yeteneklere ve farklı büyüklükte beBEYNİ PORTAKAL BÜYÜKLÜĞÜNDE yinlere sahip diğer insan türleriyle birlikte yaşamış oldukları Mağara odasında Homo naledi’ye ait tüm kemiklerden anlamına gelir. birden fazla örnek bulunduğu için bilim, yeni tür hakkınHer kemik parçasını inceleyen Berger ve ekibi, özelda insanın soyağacındaki diğer temsilcilerine kıyasla çok likleri diğer insan türleriyle karşılaştırmış. Homo naledi’nin daha fazla bilgiler edinebildi. Sonuçlara göre Homo nale omuzları daha çok insansı maymunların omuzlarına, küçük dişli kafatası insanın en eski temsilcisi olan ve 2,1 milyon yıl önce yaşamış olan Homo habilis ile benziyor. İniş Bölgesi FTS 1 Ünite 2 Son dönem çökeller FTS3 Çökel (FTS2) Tırmanmaya ve aynı zamanda alet yapımına uygun elleri ve modern insandan farksız olan ayaklarıyla çok uzun mesafeleri yürüyebilen Homo neladi, anatomik özelliklerinin kombinasyonu nedeniyle bugüne kadar bilinen tüm insan türlerinden ayrılıyor. Anlaşıldığı üzere her insan grubundaki gelişim aşamaları eşit olarak yürümüyor. Örneğin Alman paleontolog Friedemann Schrenk “Mozaik evrimden” söz ediyor. Buna göre, bir insan türünde iki ayak üzerinde yürüyüş diğer bir türde ise beyin veya çene daha önce gelişmiş olabilir. Bilim insanlarını şaşırtan diğer bir nokta da, ister çocuklara isterse yetişkinlere ait olsun tüm kemiklerin, mağaranın diğer odalarından ayrılan derindeki bir odada bulunması olmuş. Bu da ölülerin bilinçli olarak buraya bırakıldıklarının diğer bir kanıtı. Berger ve ekibi bugüne kadar öğrenilenlerin dışında RisingStar mağarasında çok daha fazla gizin saklı olduğuna inanıyor. Nilgün Özbaşaran Dede Kaynaklar: http://elifesciences.org/content/4/ e09561, http://www.scinexx.de/wissenaktuell1929620150910.html, www.scientificamerican.com, http://www.sueddeutsche.de. BİR MOZAİK EVRİM Mİ SÖZ KONUSU Ünite 3 Kazı alanı Ünite 1 Ünite 3 Çökellerin stratigrafik durumu (ölçekli değilyalnızca tasarım) Ünite 1 Lamurie çamurtaşı Ünite 2 Daha eski kaya parçaları Ünite 3 Mağara taban tortusu, en genç kaya parçaları Hominin fosillerimikromemeli fosilleri FS1: İniş bölgesinde daha eski çökel dizisi FS2: Oda tabanındaki ve duvarlardaki daha genç çökel dizisi FS3: En yeni mağara çökelleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle